Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/708 Esas
KARAR NO : 2022/23
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin, davalı … ile sera alma işi için anlaşmak sureti ile 32.025,20-TL ödemede bulunduğunu, seraların diğer davalı … tarafından sözleşme kapsamında 32.025,20-TL bedelle müvekkiline satıldığını, anlaşma sonucunda sera işinin yapıldığını ve yağan ilk yağmur sonucunda serada su alma ve su birikmesi gibi sıkıntılar olduğunu, yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde, seranın yapım aşamasında gerekli fizibilite çalışmaları yapılmamış, zemin etüt çalışmaları ve kullanılan malzemeler yetersiz kalmış, alın kolonlarında akraj ve plakaya rastlanmamakla beraber şartnameye uygun bir biçimde beton içine gömülmediğini, sözleşmeye konu olan eşyanın ayıplı olması ve Tarım Kredi Kooperatifi tarafından alt işveren ilişkisi kapsamında, …’ e yaptırılmasından dolayı sözleşmenin karşı tarafı olarak müteselsilen sorumlu olduğunu, malın ayıplı olmasından dolayı her iki hasat dönemi boyunca elde edilemeyen gelirlerin, zarar kapsamında tazmin edilmesi gerektiğini, eğer bu mümkün değilse müvekkili tarafından ödenmiş olan bedelin faiziyle beraber iade edilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti vekilinin cevap dilekçesinden özetle; açılan davada yetki sorununun olduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkemenin Amasya Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında sera yapım işi için sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği müvekkilinin 13 adet sera yapımını üstlendiğini, seralar anahtar teslimi imal edilerek monte edilmiş ve hak sahiplerine de hem bölge birliği hem de Tarım il/ilçe Müdürlüğü ekipleri huzurunda teslim edildiğini, yapılan teslimin teknik şartnameye uygun hiçbir eksiklik ve imalata kusuru bulunmaksızın olduğunu, ayıptan doğan sorumluluğa ilişkin hakların 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, kaldı ki şartnameye uygun gerçekleşmemiş olsa idi şirketin üretim maliyetlerinin ödenmeyeceği ve seraların birlikçe teslim alınmayacağını, iddia edilen ayıbın tespiti için oluşturulan bilirkişi heyeti de eksik ve yetersiz olup konu hakkında uzmanlık taşıyan metal işlerinden anlayan bir teknik bilirkişi ile bir de ziraat (sera) işlerinden anlayan bir teknik bilirkişi olmaksızın oluşturulan heyet tarafından verilen raporda eksik ve yetersiz rapor olup raporun yerinde olmadığını, tüm bu nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, daha sonra zamanaşımı nedeniyle ret kararı verilmesini, davanın esastan reddine karar verilerek yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tarım Kredi Kooperatifleri vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını ve bu nedenle yetki yönünden reddi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen hususlarda müvekkilini bir kusurunun bulunmadığını, davacının söz konusu yatırımı yaparken gerekli araştırma ve incelemeleri yapması gerektiğini, dava dilekçesi belirtilen alın kolonlarının beton içerisine gömülememesi durumunun gözle görülen, gizlenemeyen dolayısıyla davacının yapıyı görerek teslim aldığını, bu nedenle bir gizli ayıbın olmadığını, teslim alınan yapının 2 yıl kadar kullanıldıktan sonra çökme olduğunu, müvekkili kurumun bu husustan sorumlu tutulamayacağını, davanın hem usul hem esas açısından hukuka aykırı olduğunu, haksız açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına ve bu karar ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ili mülki sınırları olarak değiştiğine işaret ederek dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar vermiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla, her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Örneğin; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi, “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevreleri yeniden düzenlenmiş ve Kayseri Ticaret Mahkemesi yönünden yargı çevresi Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Ancak kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce 05/03/2021 tarihinde açılan iş bu davanın mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin iş bu davaya bakmaya devam etmesi gerektiği değerlendirildiğinden, görevli ve yetkili mahkemenin Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Nitekim Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2021/1208 E. 2022/42 K. Sayılı ilamı ile;… Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerektiğine karar verilerek dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkememize iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2)Görevli ve yetkili mahkemenin PINARBAŞI ASLİYE HUKUK(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3)Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan HMK’ nın 21/1-c maddesi uyarınca kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tayini için dosyanın re’sen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1 Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
4)6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.1
4/01/2022
Katip …
¸E-imzalıdır
Hakim …
¸E-imzalıdır