Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/707 E. 2021/1186 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/707
KARAR NO : 2021/1186

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … .
2- ….
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : … .
VEKİLİ : Av. … .
DAVA :Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; … A.Ş Kayseri Pınarbaşı ile üçüncü şahıs … arasında 27/12/2010 tarihinde … numaralı Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını, dava konusu GKS’de müvekkillerinin müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, müvekkillerinin sadece kefil olduklarını, aynı gün hile ile boş evrak imzalatıldığını, daha sonra bu boş evrak geçeğe aykırı doldurularak senet olarak düzenlendiğini, müvekkillerinin isim ve imzası dışında senette yer alan hiçbir unsurun müvekkillerine ait olmadığını, üçüncü şahıs …’nın borcunu ödemediğini, davalı banka tarafından kefiller aleyhine boş senet doldurularak icra takibi başlatılacağının müvekkillerini bildirildiğini, icra tehdidi ile karşı karşıla kalan müvekkillerinin ödemekle yükümlü olmadıkları 60.000,00-TL tutarını ödemek zorunda kaldığını, bu bedeli tahsil etmesinin hukuki dayanağı olmamasına rağmen tahsil eden bankanın sebepsiz zenginleştiğini, ayrıca kefalet sözleşmesinde kefilin borcu geçerli bir asıl borcun varlığına bağlı olduğunu, somut olayda GKS’ye konu borcun üçüncü şahıs … ve diğer kişiler tarafından fa edildiğini, borcun sıfırlandığını, bankaya verilen kefaletin hukuki sebebinin ortadan kalktığını ve müvekkillerinin mali ve hukuki hiçbir sorumluluğunun kalmadığını belirterek müvekkillerinin bankaya 30/10/2010 tanzim tarihli, 13/09/2019 vade tarihli, 300.000,00-TL tutarlı bonu nedeniyle borcunun olmadıının tespitine, müvekkilleri tarafından ödenen 60.000,00-TL tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı bankadan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacıların dava dışı …’nın … numaralı kredisine müştereken ve müteselsilen kefil olarak bulunduğunu, kredi sözleşmesi ve kefaletname imzalanırken müvekkili bankanın aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacıların kendilerine boş evrak imzalatıldığı ve sonra bu evrakın gerçeğe aykırı doldurularak senet olarak dolduğunun iddia ettiklerini ancak davacıların bu iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, işbu senedin davacılar tarafından doldurularak imzalandığını, kefaletnamenin taahhütler 3.1 maddesi gereği kefillerin …nın kullanmış olduğu bütün kredilerden sorumlu olduğunu, davacılar tarafından 60.000,00-TL’nin …’na kefil olmalarından dolayı tahsil edildiğini, ayrıca davacıların kefaletlerinin sona ermiş olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davacıların haksız ve hukuka aykırı davalarının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına ve bu karar ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ili mülki sınırları olarak değiştiğine işaret ederek dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar vermiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında;Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla, her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Örneğin; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi, “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevreleri yeniden düzenlenmiş ve Kayseri Ticaret Mahkemesi yönünden yargı çevresi Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Ancak kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan iş bu davanın mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin iş bu davaya bakmaya devam etmesi gerektiği değerlendirildiğinden, görevli ve yetkili mahkemenin Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Nitekim,Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesi’nin 2021/1939 E. 2021/1732 K. Sayılı ilamı ile;…Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Ticaret Mahkemesi sıfatı ile yürütülen dava dosyasının, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi” olarak belirlenmesine karar verildiği gerekçesiyle dosyanın yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurunun kabulü ile Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/57E., 2021/562K. sayılı dava dosyasında verdiği 17/09/2021 tarihli kararın, esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Yine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3 Hukuk Dairesi’nin 2021/1511 E. 2021/1353 K. Sayılı ilamı ile;… Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin ilin mülki sınırları olarak belirlenmesine, işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına ilişkin kararının 01/09/2021 tarihinden sonra açılacak davalar için yetkili ve görevli olduğu, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve halen derdest olan mahkemelerin elindeki Ticaret Mahkemesi’nin görev ve yetkisine giren davaların açıldığı mahkemelerce sonuçlandırılması gerektiğine karar verilerek Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından Bafra 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen karşı görevsizlik kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2)Görevli ve yetkili mahkemenin PINARBAŞI ASLİYE HUKUK(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3)Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan HMK’ nın 21/1-c maddesi uyarınca kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tayini için dosyanın re’sen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1 Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
4)6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır