Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/693 E. 2022/498 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/693 Esas – 2022/498
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/693
KARAR NO : 2022/498

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE :……..
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av…..
Av….
DAVALI : ……..
VEKİLİ : Av…….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 10.12.2018 tarihli 225.000 TL bedelli 4010791 numaralı çekin Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 30.11.2018 tarihli … numaralı 225.000,00-TL bedelli çek ve Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 30.10.2018 tarihli …. numaralı 225.000,00-TL bedelli çeklere dayalı takip başlatıldığını, davalı şirket ve yetkilisi … ile … arasında imzalanan 04.09.2018 tarihli protokole göre davalı şirketin …’e 6.150.000,00-TL borçlu olduğunu, bu protokolün 5 numaralı bendine göre davalı şirketin elinde olan 7.700.000,00-TL bedelli davacı ve grup şirketi Nurdal Mermere ait çeklerden borçlu olmadığının kabul ve ikrar edildiğini, daha sonra davalı şirket ile … arasında yapılan 26.11.2018 tarihli protokol yapıldığını ve bu protokol ile 04.09.2018 tarihli protokolün tasfiye edildiğini ve tarafların ibralaştığını, 26.11.2018 tarihli protokolde davalı şirket borçlarından 1.700.000 TL’lik kısmın davalı adına davacının grup şirketi ……Şirketinin Kayseri Büyükşehir Belediyesinden olan alacağın temlik edilmek suretiyle ödendiğini, takipten önce takibe konu çeklere konu alacağın ödenmesine rağmen davalının çekleri iade etmeyerek dava konusu takipleri başlattığını belirterek icra takipleri sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü ödeme iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, davacının ileri sürdüğü protokol ve temlik sözleşmesinin delil niteliği olmadığını, davalıya ait kaşe ve şerh bulunmadığını, şirket yetkilisi tarafından yapılan protokol ve sözleşmelerin doğrudan şirket ile bağdaşık kabul edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı ile davalı arasında alacağın temlik edildiği veyahut davacının ibra edildiği anlam ve sonucunu doğuran belge olmadığını, sunulan alacağın temliki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalıyı bağlamayacağını, ilk sayfada davalının taraf olarak dahi yer almadığını, temlike ilişkin çatı unsurların düzenlendiği birinci sayfayı açıkça inkar ettiklerini, dava konusu çeklerde olduğu gibi emre yazılı olan çeklerin temliki için zilyetliğin geçirilmesinin şart olduğunu, geçerli bir temlik olması için dava konusu çeklerin zilyetliğinin de geçirilmiş olması gerektiğini, derdest davanın menfi tespit davası olduğunu ve ispat yükünün davacıda bulunduğunu, dava konusu çeklerin davalının doğrudan alacaklı olduğu çekler olduğunu, hatır çeki niteliğinde olmadığını, davacılar tarafından hatır çeki olduğu ispatlanamadığını, davacının borca itiraz davasının Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/409 Esas – 2021/506 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının ….., borçlusunun … olup, 14/07/2021 tarihinde 30/11/2018 tarihli .,…. seri nolu 225.000,00-TL bedelli çek dayanak gösterilerek toplam 344.380,28-TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının …., borçlusunun ….. olup, 14/07/2021 tarihinde 10/12/2018 tarihli …. seri nolu 225.000,00-TL bedelli çek dayanak gösterilerek toplam 343.186,78-TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının ……, borçlusunun …..olup, 14/07/2021 tarihinde 30/10/2018 tarihli …. seri nolu 225.000,00-TL bedelli çek dayanak gösterilerek toplam 348.080,15-TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/524 Esas sayılı dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; davacısının …, davalılarının ….. ile … olduğu, davanın menfi tespit davası olup, dosyanın halen derdest olduğu ve duruşmasının 04/07/2022 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin kuruluşun itibaren hissedarlarını ve şirket yetkililerini gösterir şekilde sicil dosyasının bir örneği celbedilmiştir.
TCMB’ye müzekkere yazılarak davalı şirketin ve dava dışı şirket yetkilisi …’in son 5 yıllık dönemde hesaplarının bulunduğu bankaların ve banka hesap numaralarının bildirilmesi istenilmiş olup, buradan gelen cevap doğrultusunda ilgili bankalara müzekkereler yazılmıştır.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davacı şirketin istihkaklarından davalı şirketin alacaklısı …’e ödeme yapılmış olması halinde ödeme tarihini ve miktarını gösteren belgelerin gönderilmesi istenilmiş olup, istenilen hususlara ilişkin olarak 16/09/2022 tarihli cevabi yazı ile cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi …..’dan 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi ….’ın 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının borçlu olmadığını ileri sürdüğü Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyalarına konu edilen çeklerin davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, söz konusu kayıtlara ilişkin belgelerin rapor ekinde sunulduğu, davacının ileri sürdüğü protokol ve bedelsizlik iddiasının mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Dosya arasında bulunan çek suretleri incelendiğinde; 10.12.2018 tarihli 225.000,00-TL bedelli ….. numaralı çekin keşidecisinin davacı …., lehtarının ise … olduğu görülmektedir. Söz konusu bu çek lehtar tarafından ciro edilmiş ve davalı …’ye geçmiştir. Bu çek için davalı taraf Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmıştır. 30.11.2008 tarihli 225.000,00-TL bedelli …. numaralı çekin keşidecisinin davacı …., lehtarının ise … olduğu görülmektedir. Söz konusu çek lehdar tarafından ciro edilmiş ve davalı …’ye geçmiştir. Bu çek için davalı taraf Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmıştır. 30.10.2018 tarihli 225.000,00-TL bedelli …. numaralı çekin ise keşidecisinin davacı …., lehdarının ise … olduğu görülmektedir. Söz konusu çek lehtar tarafından ciro edilmiş ve davalı ….’ye geçmiştir. Bu çek için davalı tarafça Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirildiğinde; davacılar vekili tarafından davaya konu çeklerin, alacağın temliki sözleşmesi kapsamında davalının alacaklısı …’e ödenmiş olması nedeniyle bu çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. Anonim şirketlerde uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “imza şekli” başlıklı 372/1. maddesi uyarınca ”Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar.” hükmü gözetildiğinde şirketin sorumlu kılınabilmesi için imzanın şirket kaşesiyle birlikte atılması gerekmektedir.Davacının delil olarak dayandığı alacağın temliki sözleşmesinin ise yalnızca davalı şirket temsilcisi … tarafından ismi yazılarak imzalandığı anlaşıldığından bu sözleşmenin davalı şirketi bağlamayacağı kanaatine varıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacı borçlunun takibin durdurulması veya icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldırmamış ve infaz ettirmemiş olduğu gözetilerek davalı tarafın tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 17.686,27-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 17.605,57-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 68.832,36-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/06/2022

Başkan ….
¸E-imzalıdır
Üye ….
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır