Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/691 E. 2022/326 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/691 Esas – 2022/326
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/691 Esas
KARAR NO : 2022/326

HAKİM : …..
KATİP :…..

DAVACI :……
VEKİLİ : Av. …..
DAVALILAR :1-……
2-….
VEKİLLERİ :Av. ….
Av. ….
DAVA :(İtrazın İptali) Banka İşlemlerinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış ve davalılardan ……’ın da bu kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğunu, söz konu krediden kaynaklanan borcun zamanında ödenmediği, bunun üzerine borçlulara Kayseri ….. Noterliğinin 15.04.2021 tarih ve …. yevmiye numarası ile ihtarname gönderilmiş olduğunu, yinede borcun zamanında ödenmemesi üzerine Kayseri Banka Alacakları icra müdürlüğünün….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını ancak davalılar/borçluların iş bu takibe itiraz ederek takibi durdurmuş olduklarını, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davalı borçluların takip dosyasında ki vaki itirazları haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı bankaya borçlu olduklarının sabit olduğunu, yapılan itirazlar imzalanan sözleşme ve hükümleri, ihbarname ve ihtarnameler banka kayıtları vs karşısında geçersiz ve kötü niyetli olduğundan iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuş olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalılar ile davacı taraf arasındaki icra takibine konu alacağın ……. ile …..arasında akdedilen ve davalı ……’ın müteselsil kefil olduğu 08.06.2018 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli bir genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, İşbu genel kredi sözleşmesinin 8. Sayfasında bulunan Temerrüt Faizi başlıklı 7.8.3 nolu paragrafında sözleşme kapsamında temerrüt faiz oranının nasıl belirleneceği açıklanmış olduğunu, ancak davacı tarafından davalılara gönderilen hesap kat ihtarnamesinde ve ödeme emrinde temerrüt faiz oranı %45 olarak talep edilmiş olduğunu, davacı tarafın temerrüt faiz oranını nasıl hesap ettiği ile ilgili bir belge dosya içerisinde bulunmamakta olup davacı tarafta bu oranı talep ederken neye dayandığını dilekçesinde ve hesap kat ihtarnamesinde belirtmemiş olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın ancak davalıların temerrüte düştüğü tarih itibariyle cari faiz oranının %50 fazlasını temerrüt faiz oranı olarak belirleyip bu orana göre faiz talep edebilecek olduğunu, nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.05.2019 tarihli 2017/1650 E. – 2019/507 K. sayılı ilamının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, öncelikli olarak davacı tarafın, davalıların temerrüte düştüğü tarihten öncesi için ne tür bir faiz işlettiği ve bu işletilen faizin hukuken mümkün olup olmadığı tespit edilmesi gerektiğini, bu tespitten sonra ise sözleşmede belirtildiği üzere temerrüt tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için Banka’ca belirlenen en yüksek cari faiz oranının (%50) fazlasının hesaplanarak bu oranda faiz işletilip işletilmediğinin tespiti yapılması gerekmekte olduğunu, söz konusu genel kredi sözleşmesi incelendiğinde herhangi bir cari faiz oranı belirlenememesi halinde ise davacı taraf ancak ve ancak temerrüt tarihi itibariyle yürürlükte olan avans faiz oranının %50 fazlası oranında temerrüt faizi talep edebilecek olduğunu, bu husus tespit edildiğinde davacı banka tarafından haksız bir şekilde fahiş miktarda temerrüt faizi işletildiği görülecek olduğunu, davacılar için icra takibinde belirtilen faizin neye dayanarak %45 üzerinden hesaplandığı bilinmediğinden taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, bu hususun açıkça hakkın kötüye kullanılması teşkil etmekte olduğunu, ayrıca takip öncesi faizin de fazla işletilmesi nedeniyle de takibe konu borca da itirazları bulunmakta olduğunu, izah edildiği üzere itirazları doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapıldığında davacı tarafın haksız olduğu tespit edilecek olduğunu belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası nedeni ile alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin ….. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ….. olduğu, borçluların …… İle ……olduğu, takibin 62.012,54 TL asıl alacak (istenen %45 yıllık diğer), 852,67 TL işlemiş faiz %45, 42,63 TL BSMV %5,00 olmak üzere toplam 62.907,84 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğüne, ….. yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Davacı bankanın …… Şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi İncelendiğinde; Davacı Banka ile davalı şirket arasında 08/06/2018 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli GKS imzalandığı ve davalı ……’ın bu GKS’ye 1.000.000,00 TL için müteselsil kefil olduğu ve dava konusu alacak talebinin de bu sözleşmelerden kaynaklı olduğu görülmüştür.
Davacı banka, kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine Kayseri ….. Noterliği’nin 15/04/2021 tarih,….. yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesapları kat ederek toplam 61.276,00 TL kredi borcundan kaynaklanan nakit alacağın 3 gün içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesi davalı şirkete 17/04/2021 tarihinde tebliğ edilmeye çalışılmış olup davalı şirketin kredi sözleşmesinde belirttiği adrese tebligat çıkarılmış olması nedeni ile iade edilmiş olsa da tebliğ yapılmış sayılmış ve böylece davalı şirket yönünden 21/04/2021 tarihi itibari temerrüdün oluştuğu anlaşılmış ve davalı ….. için ise ihtarnamenin 20/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği bu nedenle 3 gün sonrası olan 24/04/2021 tarihi itibari ile temerrüdün oluştuğu anlaşılmıştır.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan takiplerde alacak hesabı yapılırken; Kredi sözleşmesindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Bu genel açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık irdelenmiştir.
Bankacı bilirkişinin sunmuş olduğu 28/02/2022 havale tarihli raporda özetle; “asıl borçlu ….. Firmasının 21/04/2021 temerrüt tarihine göre davacı bankanın davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle ….. nolu kredisinden kaynaklanan 59.768,68 TL asıl alacak + 373,55 TL işlemiş faiz + 18,68 TL BSMV olmak üzere olmak üzere toplam 60.160,92 TL nakit alacağının bulunduğu, davacı banka ile davalı asıl borçlu ….Arasında imzalanan 08/06/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinin davalı … tarafından toplam 1.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla itibariyle Kefil ….’ın 24/04/2021 temerrüt tarihine göre U2020090400413 nolu kredisinden kaynaklanan 59.861,22 TL asıl alacak + 149,65 TL işlemiş faiz + 7,48 TL BSMV olmak üzere toplam 60.018,36 TL nakit alacağına davalı ……’ın müteselsil kefaletinin bulunduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. Davanın kabulü halinde, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik Yargıtay kararları uyarınca likit kabul edildiğinden İİK’nun 67. Maddesindeki %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davacı bankaya borcunun bulunmadığı belirtilerek takibe itiraz edilmiş ise de, davacı tarafça dosyaya sunulan belgelerden ve bilirkişiden alınan 28/02/2022 tarihli rapordan anlaşıldığı üzere, davalıların davacıdan alınmış olan kredi nedeni ile asıl borçlu ve kefil sıfatı ile borçlarını yapılandırma sonrası da ödemediği ve bu şekilde davalıların davacıya borçlarının bulunduğu anlaşılmakla dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bilirkişi raporu dikkate alınmış ve böylece, 1-A-Davalı Tasfiye Halinde ….. yönünden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin….. sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 59.768,68 TL asıl alacak, 373,55 TL işlemiş faiz ve 18,68 TL BSMV olmak üzere toplam 60.160,92 TL alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 1-B-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarı olan 60.160,92 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının İİK mad 67 gereğince davalı borçlulardan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine, 2-A-Davalı …… yönünden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ….. sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 59.861,22 TL asıl alacak, 149,65 TL işlemiş faiz ve 7,48 TL BSMV olmak üzere toplam 60.018,36 TL alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 2-B-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarı olan 60.018,36 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının İİK mad 67 gereğince davalı borçlulardan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-A-Davalı …… yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 59.768,68 TL asıl alacak, 373,55 TL işlemiş faiz ve 18,68 TL BSMV olmak üzere toplam 60.160,92 TL alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
1-B-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarı olan 60.160,92 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının İİK mad 67 gereğince davalı borçlulardan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine,
2-A-Davalı ….. yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ….. sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 59.861,22 TL asıl alacak, 149,65 TL işlemiş faiz ve 7,48 TL BSMV olmak üzere toplam 60.018,36 TL alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-B-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarı olan 60.018,36 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının İİK mad 67 gereğince davalı borçlulardan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine,
3Alınması gereken 4.109,59 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 759,77 TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan 3.349,82‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,(Davalı …..’ın 3.341,78 TL’lik kısımdan sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 759,77 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı ……’ın 817,10 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına)
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 76,50 TL tebligat, 15,20 TL posta ve müzekkere ücreti, 750,00 bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 841,70 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 804,95 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, (Davalı …..’ın 803,02 TL ‘lik kısmından sorumlu tutulmasına)
6-Davalıların yapmış olduğu bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.620,92 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, (Davalı ……’ın 8.602,38 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına)
9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.746,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre hesaplanan 1.300,61 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA, ( Davalı Cemal Aslandağ’ın 1.297,49 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına)
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre 59,39 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/04/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır