Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/680 E. 2022/58 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/680
KARAR NO : 2022/58

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2022
KARAR SONUCU : RED

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, takip dayanağı olarak 21.04.2013 vadeli 2.500 TL; 21.05.2013 vadeli 2.500 TL, 21,06.2013 vadeli 2.500-TL 21.07.2013 vadeli 2.500 TL ve 21.08.2013 vadeli 1.770 TL tutarlı bonolar gösterildiğini, davalının itirazı ile takibin durduğunu, derdest davanın takibin devamını sağlamak için ikame edildiğini, davacının davalı kooperatifin üyesi iken 2011 yılında çıktığını ve takip konusu senetlerin tanzim edildiğini, ancak davalı kooperatife kayyım ataması yapılması sebebiyle takip yapılamadığını, davacı alacağının davalı kooperatife yapmış olduğu aidat ödemesinden kaynaklandığını, davalının davacıya ödenecek tutar için hesap çıkardığını ve kendi rızası ile bahse konu senetleri tanzim ederek davacıya verdiğini, takip tarihi itibariyle senetlerin kıymetli evrak niteliği kaybolduğunu, fakat borcun halen devam ettiğini, davacının alacağını temel borç ilişkisi ile kanıtlamış olduğundan, davalının ödemeyi ispatlaması gerektiğini, zamanaşımına uğramış bononun alt ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı sayılacağından İtirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında yapılar anlaşma uyarınca düzenlenmiş bulunan kambiyo senetlerinin vadesinin 2013 yılı olduğunu, Kooperatifler Kanunu’nun 17. Maddesinde çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunların isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar düzenlemesi olduğunu, davacının kooperatiften çıkış tarihinin 2011 yılı olduğu esas alındığında bu sürenin 2016 yılında dolmuş olacağını, zamanaşımı süresinin başlangıcı için kambiyo senetlerinin muaccel olduğu tarih esas alındığında bu sürenin 2018 yılında dolacağını, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı alacağının zamanaşımına uğradığını, bu sebeple zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı taraf kambi yo senetleri zamanaşımına uğramışsa da temel borç ilişkisi yönünden yazılı delil başlangıcı sayılacağından bahsetmiş ise de temel borç ilişkisi zamanaşımına uğramış olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, ana sözleşmenin 15. Maddesinde devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanarak ödeneceği, ayrıca aidatlar iade edilirken, o tarihe kadar kendisinin borcu varsa onların ve ayrıca kooperatifin yaptığı giderler toplamından üyenin payına düşen miktar indirildikten sonra kalan kısmın ödeneceğini, davacı alacağından genel gider vs. ödemeler düşüldüğünde kooperatiften alacağı kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir.
DELİLLER:
Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … icra sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklının … olduğu, borçlunun … Olduğu, 18.428,89-TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, toplantı tutanakları, anasözleşme tadilat belgesi, 21/04/2019 tarihli hazirun cetvelinin celp edildiği anlaşılmıştır.
Davalı kooperatife müzekkere yazılarak, üyelik dosyası, kooperatifte peşin bedelli sabit fiyatlı üyenin bulunup bulunmadığına ait bilgi ve belgelerin, üyelik nedeniyle ödemelerini gösterir hesap dökümü, davacı üye 2010 yılında istifa edip etmediğine ait bilgi ve belgelerin celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 23/11/2021 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı gereği dosyanın Prof. Dr. …’a tevdi edilerek, dosya kapsamı, takibe konu 21/04/2013 vade tarihli, 2.500,00-TL, 21/05/2013 vade tarihli, 2.500,00-TL, 21/06/2013 vade tarihli 1.770,00-TL bedelli senetlerden dolayı davacının davalı kooperatiften alacaklı olup olmadığı, davacının davalıdan alacak talep edip edemeyeceği, talep edebilecekse alacak miktarının ne olduğu, hususlarında rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişinin raporunu 03/01/2022 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan Prof. Dr. …’ın Bilirkişi raporuna göre; ” davacı taraf davalı kooperatiften 25.08.2010 tarihli dilekçe ile istifa etmiş, 06.10.2010 tarihinde davalı kooperatif davacıya ödeme planı oluşturmuş ve 18.10.2010 tarihinde … numaralı tediye makbuzu ile davacıya 10 adet bono vermiştir. Dolayısıyla davacının 2010 yılında kooperatiften ayrıldığı tarafların kabulünde olup bu konuda bir ihtilaf bulunmadığı, davacının çıkma payı alacağının 2010 yılı bilançosunun onaylandığı genel kurul tarihinden bir ay sonra muaccel olacaktır. Ancak davalı taraf davacıya ödediği tutar kadar bono vermiştir. Hal böyle olunca davacıya verilen bono ve tarihleri konusunda tarafların mutabık olduğu anlaşılmaktadır. davacının davalı kooperatife yapmış olduğu ödeme tutarı 24.270 TL’dir. davalı taraf da davacıya toplam bedeli 24.270 TL olan 10 adet bono vermiştir. Davacı taraf söz konusu bonolardan bakiye kalan 9.270 TL’yi talep etmektedir. Bonoların ödeme vadesinden takip tarihine kadar geçen süre için yıllık %49 faiz oranı üzerinden işlemiş faiz tutarı 6.378,78 TL olarak hesaplandığı, davalı taraf alacağın zamanaşımına uğradığını belirtmektedir, davalının iflas erteleme dönemi içinde kalan süreler de dikkate alındığında takip tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin dolmuş olduğu anlaşıldığı,” şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatifin takibe itirazın yerinde olup olmadığı, takibin devamının gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 16/02/2021 tarihinde icra takibi başlattığı, söz konusu takipte 5 adet bono dayanak gösterilmiştir. Takip talebinde davalıdan 9.270,00-TL anapara ve 9.158,89-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.428,89-TL talep edilmiştir. Dosyada mevcut üyelik dosyası incelendiğinde davacının davalı kooperatifteki üyeliğini dava dışı …’tan Kayseri …. Noterliği’nin 10/09/2007 tarihli … yevmiye numaralı üyelik hakkı devir sözleşmesi ile devraldığı ve kendisine 150.01.0253 numaralı üyeliğin tahsis edildiği görülmektedir. Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosyada mevcut davalı kooperatif tip ana sözleşmenin 15. Maddesinde devir dışında ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verileceği belirtilmektedir. Davacı 2010 yılında kooperatiften istifa ettiği ve bunu davalı kabul ettiği için çıkma payı alacağı 2010 yılı genel kurul tarihinden bir ay sonra muaccel olacaktır. Davacının üyelikten ayrıldığı 2010 yılı genel kurulu 20/02/2011 tarihinde yapılmıştır. Buna göre davalı ihtara gerek kalmadan (20/02/2011+bir ay ) 21/03/2011 tarihinde temerrüde düşmüş olacağı anlaşılmıştır. Ancak tarafların anlaştığı ve davacının davalı kooperatiften olan alacağının bir ödeme takviminde bağlandığı ve karşılığında bono verildiği dosyadaki belgelerden açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Zamanaşımına İlişkin incelemede ise kooperatif üyesinin çıkma payı alacağında geçerli olan zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, bunun kooperatifler kanunu 17. maddesinde “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır. Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” maddesi ile belirtildiği, davacının davalıdan olan alacağının ödeme günü tarafların anlaşması ile belirlendiği, dolayısıyla her bir alacak kalemi için vade tarihine 5 yıl eklemek gerekmektedir. Davalı taraf hakkında 16/05/2014 tarihinde iflas erteleme talebi doğrultusunda tedbir kararı verildiği ve zamanaşımı süresinin de durduğunu, mahkememizin 13/06/2016 tarihli celsesinde ise kooperatifin borca batık olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Takip tarihinin 16/02/2021 olduğu dikkate alındığında davacı alacağına yönelik zamanaşımı süresi ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının alacak talebinin zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı tarafından tazminat talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı, 239,58-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 158,88‬-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davalı lehine A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/01/2022

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır