Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/674 E. 2022/151 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/674 Esas – 2022/151
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/674 Esas
KARAR NO : 2022/151

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVACI : 3- … – …
VEKİLLERİ : Av. … ….
Av. … -……
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : 2- … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022
Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2021 tarih ve 2020/110 Esas, 2021/159 Karar sayılı gönderme kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 07.06.2019 tarihinde, müvekkillerinin içerisinde bulundukları ….plakalı araç ile Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinden Kayseri ili istikametinde seyir halindeler iken, Kayseri ilinden Kayseri’nin Sarız ilçesi istikametine doğru giden ….sevk ve idaresinde bulunan …. plakalı araç ile trafik kazası meydana geldiğini, …plakalı araç sürücüsü Sarız kavşağına geldiği sırada Göksun istikametinden gelen araç olup olmadığını kontrol etmeksizin yola çıktığını, müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde kazanın meydana gelerek müvekkillerinin yaralandığını, olay günü polis ekipleri tarafından dava dilekçesinin ekinde sundukları trafik kaza tespit tutanağına istinaden ……plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğunu, kazaya ilişkin Sarız Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Sor. Numaralı dosyasında soruşturmanın yürütülmeye devam olunduğunu, söz konusu dosyanın bir örneğinin iş bu dava dosyası içerisine getirtilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacılardan …’in Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 03.07.2020 tarihli ve … rapor numaralı heyet raporuna göre beden gücü kayıp oranı %2 olarak belirlendiğini, davacılardan …’in Kayseri Şehir Hastanesi’nden 17.03.2020 tarihli ve … rapor numaralı heyet raporuna göre kendileri tarafından kabul edilmemek kaydıyla beden gücü kayıp oranının %1 olarak belirlendiğini, davacılardan …’in Kayseri Şehir Hastanesi’nden 17.03.2020 tarihli ….rapor numaralı heyet raporuna göre beden gücü kayıp oranının %25 olarak belirlendiği, söz konusu hastane raporlarının dava dilekçesi ekinde sunulacağını, müvekkillerinden … 29.05.2001 doğum tarihli olduğu, kaza tarihi olan 07.06.2019 tarihinde henüz 18 yaşında olduğunu, kaza nedeniyle omuriliğinde oluşan hasar neticesinde %25 gibi ciddi bir bedensel engel yaşadığını , geleceğinin karardığını, çalışmasının kuvvetle muhtemel artık son bulduğu , bir meslek ve kazanç ede etme ihtimalinin yok denecek kadar azaldığını , müvekkilinin kaza tarihinden bir hafta sonrasında 15.06.2019 tarihinde Üniversiteye Geçiş Sınavı’na girecekken söz konusu kazanın meydana gelmesi sebebiyle hastanede yatmak zorunda kaldığını ve sonrasında engeli nedeniyle de sınava giremediğini, dava dilekçesi ekinde sundukları ÖSYM sonuç sayfasının görüntüsünde de müvekkilinin sınava giremediğinin belli olduğunu, müvekkillerinden … in Türk Hava Yolları şirketi bünyesinde uçak teknisyeni olarak çalışmakta olduğunu, 07.06.2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde kolunda oluşan kırık sonucu platin takılmasıyla %2 gibi bir bedensel engel yaşadığını ve halen işini yaparken söz konusu bu engel sebebiyle sıkıntılar yaşamaya devam ettiğini, müvekkiline ait maaş bordrolarını dilekçe ekinde sunmakla birlikte söz konusu bordrolarda da görüleceğini , müvekkilinin maaşının ortalama 15-25 Bin TL arasında değişkenlik göstermekte olup son zamanlarda içinde bulunduğumuz pandemi nedeniyle iş yerinde esnek çalışma yapılmakla birlikte maaşlarının çalıştığı gün bazında yatırılmış olduğu , bordrolarda farklılık ortaya çıkmakta olduğunu, gerekli araştırmaların bilirkişi marifeti ile yapılarak ortalama maaşının hesaplanması ve tazminat hesabının buna göre yapılması hususunda yol gösterici olması açısından yine de son aylara ait bordroları dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkillerinden … in 07.06.2019 tarihinde meydana gelen kazada yaralandığını ve iki kolunun birden kırıldığını, söz konusu bu yaralanma neticesinde iki koluna da platin takıldığını, kendileri tarafından kabul edilmemekle birlikte hastane tarafından %1′ lik bedensel engeli olduğu yönünde rapor tanzim edildiğini, müvekkili … kaza tarihinde henüz 18 yaşında olmakla birlikte geleceğine dair umutlarının çoğunu engeli sebebiyle yitirdiğini , omuriliğinde oluşan engel nedeniyle gündelik hayatındaki bedensel hareketlerinin bile bir çoğunu artık rahat bir şekilde yapamaz hale geldiğini, büyük ızdırap içerisinde kaldığını, kazadan bir hafta sonra olan Üniversite sınavına da giremediğini ve geleceğinin tamamen tehlikeye girdiğini, müvekkili … in diğer müvekkillerinin annesi olduğunu, çocuklarının ve özellikle …’ın içinde bulunduğu durum nedeniyle ve iki kolunda bulunan platin neticesinde gündelik hareketlerinde yaşadığı ızdıraplar nedeniyle büyük bir üzüntü içerisinde kaldığını, …’ın yaşadığı tüm sıkıntıları müvekkili oğluyla birlikte çekmeye devam ettiği, zira aynı evde yaşamakta olduğu , …’ın tüm bakımını da annesinin yaptığını, Müvekkili … in tekniker olarak çalışmakta ve kolunda platin olması sebebiyle mevcut işlerini yaparken zorluk yaşadığını, ayrıca aracın sürücüsünün konumunda bulunması ve aracın kendi kontrolünde iken kusuru bulunmasa da söz konusu kazanın meydana gelmesi neticesinde annesinde ve kardeşinde olan bedensel engeller neticesinde kendisini bir nevii suçlu hissedip derin bir ızdırap yaşamakta olduğunu, Söz konusu anlatımlar neticesinde trafik kazasının ve kalıcı sakatlıkların müvekkillerinde yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar nedeniyle, davalının kusur durumu, müvekkillerinin kusursuz oluşu da göz önünde bulundurularak telafi edici ve caydırıcı unsurları etkin olmak üzere Müvekkili … için 100.000,00 TL, Müvekkili … için 50.000,00 TL, Müvekkili … için 50.000,00 TL olmak üzere toplamda 200.000,00 TL manevi tazminat isteme zorunluluğu hasıl olduğunu, söz konusu manevi tazminat istemi, manevi tazminatların, sigorta şirketlerinin poliçelerde belirtilen sorumlulukları dışında kalması sebebi ile iş bu istem davalı … yönünden ibaret olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın 390. maddesinin 3. fıkrası, ihtiyati tedbir talep eden tarafın, “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda” olduğunu hükme bağladığını, Kanunun açık düzenlemesi gereği, kanun koyucunun, ihtiyati tedbir talep eden tarafın haklılığının “yaklaşık ispat ölçüsü” ile ispatını aradığını, iş bu dava dosyasına konu olayda gerek kolluk kuvveti tarafından tutulan kaza tutanağı ve gerekse hastane raporları ile diğer deliller ispat konusunda yaklaşık ispatı aştıklarını ve kesin ispata yaklaştıklarını gösterdiğini, İş bu nedenle dava sonunda verilecek maddi ve manevi ki özellikle manevi tazminat hususunda sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle davalı ….nın tek başına sorumlu tutulacağı düşünüldüğünde ve şahsın emekli öğretmen olması göz önünde bulundurulduğunda müvekkilleri açısından dava sonucunda verilecek tazminatı tahsil etmek oldukça güçleşeceğini ,söz konusu tazminatın tahsil edilememesi de tazminatın amacını ortadan kaldıracağını, davalı adına yapılan tapu sorgulamasında üzerine kayıtlı arsa, tarla ve daire olmak üzere birçok tapu kaydına ulaşılmış olsa da hakkaniyeti aşmamak kaydı ile davalının üzerine kayıtlı ve söz konusu trafik kazasına karışan …. plakalı araç üzerinde ve Ankara ili Etimesgut İlçesi …. Mah. …. Ada/Parsel Zemin Kat …. Bağımsız bölüm üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, kazaya karışan… plakalı araç, kaza tarihi itibariyle geçerli …. numaralı trafik sigortası ile davalı … şirketine sigortalı bulunduğundan, sorumluluk sınırları içinde sigorta şirketi de dava edildiğini ; davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından müvekkilleri için belirli bir miktar ödeme yapıldığını ancak herhangi bir ibraname imzalanmadığını, müvekkillerinden … için 36.216,50 TL, … için 23.853,12 TL ve … için 169.413,47 TL olmak üzere toplamda 229.483,09 TL ödenmiş ise de, davacıların beden gücü kayıp oranlarına, aktif ve pasif dönem zarar sürelerine, meslek durumuna göre sigorta ödemesi yetersiz olduğundan, limiti aşmamak üzere davalı … şirketinden, olayın haksız fiil olması nedeniyle kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini isteme zarureti hasıl olduğunu, iş bu dava dosyası için zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını, HMK 107. Maddesine göre -belirsiz alacak davası- dava açarken net tazminat miktarını belirleyemediklerinden ileride eksik harcı tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik; Müvekkillerinin her biri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00’er TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 07.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen, Müvekkillerinden … için 100.000,00 TL, … için 50.000,00 TL ve … için 50.000,00 TL olmak üzere toplamda 200.000,00 TL manevi tazminatın haksiz fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan , dava sonunda verilecek manevi tazminatın tahsili hususunda tazminatın amacını yitirmemesi ve tahsilinin imkansız hale gelmemesi adına davalı … adına tescilli bulunan ve kazaya karışan …. plakalı araç ile birlikte Ankara ili Etimesgut İlçesi … Mah. …/1 Ada/Parsel Zemin Kat … Bağımsız bölüm bulunan taşınmaz üzerinde İhtiyati Tedbir Kararı verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kaza tespit tutanağı ve ekindeki krokide çok büyük hata olduğunu, kaza sonrası çekilen ve soruşturma dosyasında bulunan fotoğraflar ile kaza mahallinde keşif yapıldığı takdirde de görüleceği üzere kaza tespit tutanağı ve çizilen krokisinin gerçek yok ve şeritlerle uyumsuz ve çelişkili olduğunu, kazanın oluş şeklinin tamamen yanlış gösterildiğini, kazanın plastik dubalarla belirlenmiş orta bekleme şeridinin içinde olduğunu, çarpmanın etsiyle davalının aracının şeridin içinde ters döndüğünü, krokide belirtildiği şekilde davalının aracının davacının aracının geldiği şeritte olmadığını, kaza tespit tutanağının dava dilekçesiyle birlikte tebliğ edildiğini, kaza tespit tutanağı ve eklerine itiraz ettiklerini, adli tıp kurumundan yeniden kusur rapor aldırılmasını istediklerini, taksirle yaralamadan henüz dava açılmadığını ve ceza davasında alınmış bir kusur raporu olmadığını, bu nedenlerle davalının kazada herhangi bir kusurunun olmaması nedeniyle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası sonucu yaralanan davacıların 2918 sayılı KTK kapsamında sürücü, işleten ve karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı olan davalılardan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına ve bu karar ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ili mülki sınırları olarak değiştiğine işaret ederek 17/09/2021 tarihli gerekçeli karar ile dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar vermiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla, her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Örneğin; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi, “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesi’nin 2021/1939 E. 2021/1732 K. Sayılı ilamı ile;…Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Ticaret Mahkemesi sıfatı ile yürütülen dava dosyasının, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi” olarak belirlenmesine karar verildiği gerekçesiyle dosyanın yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurunun kabulü ile Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/57E., 2021/562K. sayılı dava dosyasında verdiği 17/09/2021 tarihli kararın, esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Yine nitekim Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2021/1208 E. 2022/42 K. Sayılı ilamı ile;… Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerektiğine karar verilerek dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkememize iadesine karar verilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevreleri yeniden düzenlenmiş ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden yargı çevresi Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Ancak kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan iş bu davanın mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin iş bu davaya bakmaya devam etmesi gerektiği değerlendirildiğinden, görevli ve yetkili mahkemenin Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin SARIZ ASLİYE HUKUK (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan HMK’ nın 21/1-c maddesi uyarınca kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tayini için dosyanın re’sen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı ……. ile vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır