Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/616 E. 2022/20 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/616 Esas – 2022/20
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/616 Esas
KARAR NO : 2022/20

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 29/05/2020 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması nedeniyle maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında davacının aracının perte ayrıldığını, kazanın oluşumunda davacının kusuru bulunmadığını, Davalı … …’en % 100 kusurlu olduğunu, sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketi tarafından davacının hesabına 39.060,00-TL ödeme yapıldığını, davacının aracının kazanın olduğu esnada 125.000,00-TL değerinde olduğunu, bu nedenle davacının maddi kayıp yaşadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının aracında meydana gelen değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, sözleşme hükümlerinden öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin sorumluluğunun 41.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının davalı şirkete herhangi bir başvurusunun olmadığını, davacıya piyasa bedeli 93.000,00-TL sovdaj bedeli 40.920,00-TL tespit edilerek 39.060,-TL’nin 24/08/2020 tarihinde ödendiğini, pert aracın değer kaybından bahsedilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenizin görevli olamaması nedeniyle davanın usulden reddini, dava konusu trafik kazası ve buna ilişkin tazminler olup iş bu dava öncesinde arabuluculuğa başvurmak zorunlu olduğunu, ancak arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeni ile de davanın reddi gerektiğini, davacının da dilekçesinde belirttiği üzere davcıya davalı … şirketince ödeme yapıldığını, davacı zararını karşılamasına rağmen haksız kazanç elde etmek niyeti ile iş bu davayı açtığını, trafik kazası sonrasında tutulan tutanaklarda karşı tarafın kusuru KTK 52/1 B Aracın hızını aracın yük ve teknik özelliğine görüş yol hava ve trafik durumun gerektirdiği şartlara uydurmamak’ olarak belirlendiğini, kaza tutanağında belirlenen bu kusur davacı tarafta mevcut olup eksik olduğunu, kaza anında davacının aracının içinden çekilen video kamera kaydında açıkça görüleceği üzere davacının aracının hızı 100 km den fazla olduğunu, kaza yeri meskun mahal olup hız sınırı 50 km iken davacının hızı sınırın iki katı olduğunu, davacının hız sınırındaki yükseklik nedeniyle kusuru ağırlaşmış durumda olduğunu, davacının ayrıca kavşaklara yakın yerlerden hızını azalmamasından kaynaklanan bir kusuru daha bulunduğunu, davacının davalının % 100 kusurlu olduğu iddiasının kabulü mümkün olmadığını, dava konusu araçta meydana gelen değer kaybı olup araçtaki her hasarın değer kaybına sebebiyet vermeyeceğini, araçta bir değer kaybının oluşup oluşmadığı hususu bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, tedbir talebinin kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa davalıya ait aracın Zorunlu … A.Ş.’ tarafından kusur ve teminat limitleri dahilinde gerekli ödeme yapıldığını, aracın hurda bedeli de davacı tarafa ödendiğini, bu kapsamda davacı yanın herhangi bir alacağının kalmadığını, pert total işlemi yapılan bir araç için değer kaybı talebinde bulunulması kanun ve güncel içtihatlar doğrultusunda mümkün olmadığını, davacının tedbir talebinin tarafımızca kabul edilmesi mümkün olmadığını, davacının, dava dilekçesinde belirttiği hiçbir hususu kabul etmediklerini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, video görüntüleri, fotoğraflar, ekspertiz raporu, servis faturası, tanık, sigorta poliçesi, keşif, tanık, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE: Dava, maddi hasarlı trafik kazası sonucu aracı hasar gören davacının 2918 sayılı KTK kapsamında sürücü, işleten ve karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı olan davalılardan maddi zararların (araçtaki değer kaybı zararı) tazminine ilişkindir.
Dava, Kayseri … Asiye Hukuk Mahkemesi’nde 11/11/2020 tarihinde açılmış, mahkemece verilen 25/05/2021 tarih … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevdi edilmiş ve mahkememizin yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı haline getirmiştir.
Değişikliğe ilişkin genel gerekçede “7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunuyla işçi ve işveren uyuşmazlıkları bakımından kabul edilen ve 1 Ocak 2018 tarihinden bugüne kadar uygulanan “dava şartı olarak arabuluculuk” kurumunun uygulamada sağladığı başarı ve fayda göz önünde bulundurularak bu kurumun ticari uyuşmazlıklara da teşmil edilmesi yönünde düzenlemeler yapılmaktadır.”
Madde gerekçesinde ise “Maddeyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde belirtilen davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilerek bu uyuşmazlıkların temelinden, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözülmesi amaçlanmaktadır.” açıklamaları yapılmıştır.
Kanunun genel gerekçesine göre taraflar arasındaki uyuşmazlıkların açılabilecek dava türlerinden bağlantısız olarak arabulucuk kapsamında kalmasının amaçlandığı belirtilmektedir. Madde gerekçesinde ise konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluğu getirilerek bu uyuşmazlıkların temelinden, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözülmesi amaçlanmaktadır ifadesi kullanılmıştır.
Somut olayda, davacının karayolları ZMMS poliçesi kapsamında meydana gelen zararları teminat altına alan davalı … ile birlikte sürücü ve işleten olan diğer davalılardan olan maddi tazminat istemi ticari dava niteliğinde olduğundan TTK’nın 5/A maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk sistemine tabidir. Davacı, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi, görevsizlik kararı veren mahkemeye verdiği dilekçe ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağından, davacının dava açıldıktan sonra, 25/05/2021 tarihinde arabulucuya başvurduğu anlaşılmaktadır. HMK 115/3. maddesine göre, dava şartı noksanlığı mahkemece fark edilmemiş, tarafça ileri sürülmemiş ve bu noksanlık giderilmiş ise başlangıçtaki dava şartı noksanlığı sebebi ile dava usulden reddedilemez. Oysa ki, davalı …, görevsizlik kararı veren mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde bu hususu ileri sürmüş, dava şartı arabuluculuk kapsamında davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Özel dava şartı olan davadan önce arabulucuya başvurularak anlaşamama son tutanağının dava dilekçesine eklenmesine ilişkin olarak görevsizlik kararı veren mahkemece ve görevli mahkemece 6325 sayılı HUAK’nın 18/A 2. fıkrası gereğince bir ihtar yapılmadan ve davalı tarafça bir itiraz ileri sürülmeden, davacı tarafça bu dava şartı eksikliği tamamlanmış, anlaşamama son tutanağı sunulmuş olsa idi, davanın sırf bu nedenle reddi gerekmeyecekti. Fakat davalı tarafça görevsizlik kararı veren mahkemeye sunulan cevap dilekçesi ile davanın bu nedenle dava şartı bulunmadığı ileri sürülerek davaya itiraz edilmiş olup; bu durumda, 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile artan 90,08-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalılar lehine AAÜT gereğince 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … şirketinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır