Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/592 E. 2022/123 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/592 Esas – 2022/123
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/592 Esas
KARAR NO : 2022/123

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI :1….
VEKİLİ : Av…
DAVALI :2-….
DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin Kayseri’de gıda sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, Gaziantep’de faaliyet göstermekte olan dava dışı … ünvanlı firmadan ticari mümessil aracılığı ile antepfıstığı satın aldığını ve oluşan borca istinaden bir kısım çek ile ödemeler yaptığını, dava konusu olup verilen çekin davalı … tarafından basılan keşidecisi …olan … Şubesine ait 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, …. seri nolu çek olduğunu, söz konusu çekte davacının lehtar ve ilk ciranta olduğunu ve çeki ….’a ödeyiniz beyanı ile tam ve isme ciro yoluyla doğrudan ödeme yapmak istediği firma emrine ciro ettiğini, davacının bu şekilde gerek dava konusu çek gerekse başkaca çekler ile dava dışı… ünvanlı firmaya ödeme yapmasına rağmen bu kişi tarafından kendisine ödeme yapılmadığından bahiste Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün …. E sayılı (Kapatılan …. İcra Müd. … E) dosyası ile faturaya dayalı davacı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış ve davacı şirket tarafından ödeme yapılmış olması gerekçesiyle borca itiraz edilerek takip durdurulmuş olduğunu, akabinde davacı şirket aleyhine Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/97 E sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış ve 2021/308 K sayılı ilamı ile davacı şirket aleyhine olacak şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olduğunu, İlk derece mahkemesince verilen karara istinaden davacı şirket tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ancak bu defa Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/1004 E 2021/1168 K sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair kesin olmak üzere karar verilmiş olduğunu, bunun üzerine davacı şirketçe Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosya borcu tüm ferileri ile birlikte dava dışı…” a ödenmek zorunda kalınmış olduğunu, yukarda belirtilen çekin davacı şirket tarafından tam ve isme ciro yapılmak suretiyle dava dışı firmaya ödeme yapmak maksadıyla verilmesine rağmen çekte davacı şirketin cirosundan sonra … isimli üçüncü bir şahsın tahsil cirosu ile “çek bedellerinin bu kisi tarafından tahsil edilmiş olduğunu, yani davacı tarafından ciro edilen çeklerde yasal olarak davacıdan sonra… cirosunun mevcut olması gerekirken doğrudan …isimli ve davacı şirket ile ilişkisi olmayan bu kişi tarafından çek bedelinin diğer davalı….’nin takas merkezi aracılığı ile tahsil edildiğini, TTK madde 801 ve 790’in dikkate alınması gerektiğini, bankanın ciro silsilesini kontrol etmesi gerektiğini, dava konusu çekte tam ciro ve bizzat isme ciro olup silsilenin kopmuş olduğunu, bu nedenle sonraki kişinin meşru hamil olamayacağını ve bedeli tahsil edemeyeceğini, bu yönden muhattap bankanın sorumlu olduğunu, olayda her iki bankanında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, takas bankalarının yasal sorumluluğu bulunduğunu, Yargıtay 11. HD’nin 2013/15522 E,2014/71 K sayılı ilamının ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/131 E, 2019/1395 K sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulü ile 13.400 TL çek bedelinin ödeme ve ibraz tarihi olan 25/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;Huzurdaki davanın davalı Bankanın Genel Müdürlüğü’ne karşı açılmış olup, davalı Bankanın Genel Müdürlüğü “İş Kuleleri Levent/İstanbul” adresinde olup, yetkili mahkeme İstanbul mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olup, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili İstanbul mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, huzurdaki dava, ciro silsilesi bozuk olduğu iddia edilen çekin ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılmış olup işbu çekin ödemesi 25.07.2016 tarihinde yapılmış olduğunu, zamanaşımı itirazı mevcut olup davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın, dava konusu edilen çeki ciro ederek fiziken teslim etmiş olup, davacı, ciro ve zilyetliğin devri ile poliçeden doğan hakları da devretmiş olduğunu, çekin davacının rızası dışında elden çıktığı iddia ve ispat olunmadığından davacının dava açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın, ciro silsilesinde bozukluk olduğu iddiası ve 3. Kişi ile ticari ilişkisine dayanarak uğradığı zararın tazmini istemi ile davalı Bankaya husumet yöneltmesi mümkün olmayıp, var ise zararı, işbu davanın, çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap eden kimse aleyhine açılması gerekmekte olduğunu, davacı Bankanın takas sitemi kapsamında ödemiş yapmış olup herhangi bir sorumluluğu ve pasif husumet ehliyeti bulunmamakta olup, davanın davalı Banka açısından bu nedenle de reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın, ciro silsilesi bozuk olduğu iddia edilen çekin davacı Banka tarafından ödenmiş olması nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi istemi ile işbu davayı ikame etmiş olduğunu, davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı Bankanın kredi müşterisi ….’nin keşide ettiği 23.07.2016 tarih, 13.4000,00-TL bedelli, … seri nolu çek, firma hesabından takas aracılığıyla 25.07.2016 tarihinde ödenmiş olduğunu, dava konusu edilen çekin davalı Bankaya ibraz edilmemiş ve …’ne takasa sunulmuş olduğunu, davalı Bankaya fiziken sunulmayan çekin ciro silsilesinin bozuk olup olmadığının davalı Banka tarafından incelenmesi fiilen mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, takas sistemi kapsamında ödeme yapılması durumunda çekteki ciro silsilesini inceleme yükümlülüğü davalı Bankanın değil, çekin fiilen ibraz edildiği ve ödemeyi yapan diğer davalı ….’nin yükümlülüğünde olduğunu, İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. Çek Takası, Takas, Mutabakat ve Risk Yönetimi Sistem Kuralları’nın Takas İşlemleri Başlıklı 14/1 Maddesinin dikkate alınması gerektiğini, dava konusu edilen çekin …. ‘ne ibraz edilmiş olup çek bedeli de takas sistemi kapsamında ödenmiş olduğunu, davalı bankaya fiziken ibraz edilmeyen ve elektronik ortamda iletilen bilgiler ışığında ödemesi gerçekleştirilen çekteki ciro silsilesinin davalı Banka tarafından incelenmesinin fiilen mümkün olmadığını, bu nedenle davalı Bankaya kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2018 tarih, 2017/823 E., 2018/269 K. Sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, ilamda ciro silsilesini kontrol yükümlülüğünün çekin takas amaçlı ibraz edildiği bankaya ait olduğu, muhatap bankanın sorumluluğunun bulunmadığına karar verilmiş olduğunu, takas sistemi kapsamında yapılan ödemelere ilişkin usul ve esaslara ilişkin gerektiğinde Takasbank’tan görüş sorulması gerektiğini, yine gerektiğinde yapılacak bilirkişi incelemesinde de davalı Bankanın herhangi bir sorumluluğunun olmadığı tespit edilecek olduğunu, davacı tarafın işbu dava ile davalı Bankadan talep edebileceği bir hakkı bulunmadığını, Takas sistemi kapsamında fiziken inceleme imkanı bulunmayan çeke dayalı olarak elektronik ortamda gerçekleşen işlemler ve ödeme sözkonusu olup, davalı Bankaya yüklenebilecek hukuka aykırı bir fiil ve çekin ödenmesinde davalı Bankanın kusuru bulunmamakta olduğunu, Davacı tarafın var ise zararı, işbu zararının doğumu ile çek bedelinin ödenmesi arasında illiyet bağı bulunmamakta olduğunu, Davacı tarafın 3. Kişi ile olan fatura/ticari ilişkisinden kaynaklı zararının giderilmesinin muhatabı davalı Banka olmadığını, Çek bedelinin dava dışı …. Hesabından ödenmiş olup davacının zararı bulunmamakta olduğunu, Çek davacı tarafından ciro edilerek zilyetliği devredilmiş olduğunu, Çekteki hakkın devri sözkonusu olup, çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığı da iddia ve ispat edilmemiş olduğundan, davacının davalı Bankaya karşı talep hakkı bulunmamakta olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … ‘nin cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Davalı…na ait, keşidecisi … olan … Şubesine ait 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, …. seri nolu çekin ibrazı ile takas merkezi aracılığı ile ödenmesi nedeni ile çek bedelinden davalıların sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkin davadır.
….’ye, ….’ye, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasında alınmış olduğu görüldü.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davalı . …. ait, keşidecisi …. olan …. Şubesine ait 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, …. seri nolu çekin ibrazı sonucu takas merkezi aracılığı ile ödenmesi nedeni ile çek bedelinden davalıların sorumlu olup olmadığının tespiti için deliller toplanmış olup dava konusu çekte davacının lehtar ve ilk ciranta olduğu görülmüştür. Davacının çeki …’a ödeyiniz şeklinde ciro etmesine rağmen çekin … tarafından ciro edilmeden ….isimli kişi tarafından tahsil cirosu ile davalı ….a ibraz edilerek takas merkezi aracılığı ile tahsil edildiği anlaşılmıştır. Dava konusu çekin ….’a sunulması üzerine çekteki ciro silsilesi kontrol edilmeden, …. tarafından ciro yapılmadığı dikkate alınmadan, kopuk silsileye rağmen ödeme yapıldığı, bu ödemeden çeki inceleme yetkisi kendisinde olması ve çekin ödenip ödenmemesi konusunda diğer davalıya da herhangi bir başvurusunun olmaması nedeni ile davalı ….’ın sorumlu olmasına rağmen davalı…’nın ise ödemede sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış ve böylece Davalı .. .. … hakkında açılan davanın reddine, davalı …. hakkında açılan davanın kabulü ile, 13.400,00 TL’nin 25/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı …hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı … hakkında açılan davanın kabulü ile 13.400,00 TL’nin 25/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı … hakkında açılan ve reddine karar verilen dava yönünden, alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından dava başında yatırılan 228,84 TL peşin harçtan mahsubuna,
4-Davalı … hakkında açılan ve kabulüne karar verilen dava yönünden alınması gereken 915,35 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan ve mahsuptan geriye kalan 148,14 TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan 767,21 TL karar ve ilam harcının davalı …. ..’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile davacı tarafça yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 148,14 TL peşin harcın davalı …. .’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 57,70 TL tebligat ücretininin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yargılama boyunca yapılmış olan herhangi bir masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacı ile davalı ….’ye iadesine,
9-Kabulüne karar verilen dava yönünden, Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı….’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Reddine karar verilen dava yönünden, Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı….’ye VERİLMESİNE,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı …’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı ve davalı …. vekillerinin yüzüne karşı, ….’ın kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/02/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır