Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/582 E. 2023/618 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili: 30/09/2014 tarihinde davacının bisikleti ile Şehit Taha Carım Bulvarı üzerinde seyir halinde iken; …’ın kontrolünde olan …. plakalı aracın kendisine çarpması ile meydana gelen trafik kazasında yaralanmış olduğunu, davacı ile kazaya karışan …. plaka sayılı aracın 6349604 nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle davalının sigorta teminatı kapsamında olduğunu, davacının, dava konusu trafik kazası sebebiyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmış, sol bacağı, sol kaval (sol alt bacak) kemiği parçalı olacak şekilde kırılmış, vücudunun çeşitli yerlerinde de ezilmeler, yaralanmalar, berelenmeler meydana gelmiş olduğunu, davacının kazadan sonra Kayseri Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde söz konusu yaralanmaları sebebiyle tedavi görmüş olduğunu, dava konusu kaza sonrasında davacının uğramış olduğu maddi zararın tazmini için gerekli bilgi, belge ve evraklarla birlikte davalı ….A.Ş.’ye 06.08.2021 tarihinde tebliğ ile başvuru yapılmış olduğunu, davalının talebi 24/08/2021 tarihli cevap yazısıyla reddetmiş olduğunu, davalının ret gerekçesi olarak sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu belirtilmiş ise de, trafik kazası tespit tutanağında belirlenen kusur oranlarının hatalı olması sebebiyle ret gerekçesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılacak kusur incelemesi ile de sürücünün kusurlu olduğu tespit edilecek olduğunu, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, dava konusu trafik kazası nedeni ile Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/…. Sor. Sayılı dosyası ile soruşturması yapılmış olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde haklı davanın kabulü ile; 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın beyanına göre 30.09.2014 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın davalı şirkette, 6349604 nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatın, sakatlanma kişi başı 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatın, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağı belirlenecek olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne isnat edilen kusurun kabul edilemez olduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda, davalı tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın kusuru bulunmamakta olup, tüm kusur kazaya sebebiyet veren, kaza tespit tutanağına göre de tamamen kusurlu bulunan ve ters yönde gelen davacı ….’ın sevk ve idaresindeki bisiklete ait olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde her ne kadar kazanın oluşumunu, kusuru kaza tespit tutanağına dayanarak anlatmış olsa dahi, gerek taraflarına gönderilen dava dilekçesinde gerekse de dava dosyasının içerisinde hiçbir ek dahi bulunmamakta olduğunu, trafik kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağı bisiklet sürücüsü kazanın meydana gelmesinde ve bu kaza sonucu malul kalmasında asli kusurlu olduğunu, KTK md. 37 açık ifadesinde, sürücü belgesi almaları zorunlu olamamakla beraber, bisiklet kullananların 11, motorsuz taşıtları kullananlar ile hayvan sürücülerinin 13 yaşını bitirmiş olmaları, bedensel ve ruhsal bakımdan sağlıklı bulunmaları zorunludur, demekte olduğunu, ancak bisiklet sürücü sorumluluklarını yerine getirmemiş, kendi kusuru ile malul kalmasına sebebiyet vermiş olduğunu, bisiklet sürücüsünün kendi ve diğer sürücülerin güvenliği için gerekli özen ve dikkati göstermemiş olduğunu, bisiklet kullanırken takılması zorunlu olan kask, eldiven, dizlik, uyarı ışıkları gibi ekipmanları bulundurmamış olduğunu, davacı kendi güvenliği için gerekli önlemleri almamakla zararın artmasında etkili olmuş olduğunu, bu sebeplerle davacının zararın asıl müsebbibi olup kusurlu olduğunu, bu hususun, davacının tazminat istemini ortadan kaldırmakta olduğunu, hukukun temel kuralı “kimse kendi kusurundan istifade edemez” ilkesi gereğince davanın reddi gerekli olduğunu, her halükarda müterafik kusur BK. Madde 5 hükmü gereğince davacı yanın tazminat talep hakkı bulunmamakta olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise açıklanan hususlar indirim sebebi olması gerektiğini, davacının davranışlarında zararı arttırıcı etken mevcut olup, tazminattan Borçlar Kanunu 52 maddeye göre indirim yapılması gerekmekte olduğunu, davacı tarafın trafikte iken kask, eldiven ve dizlik takmayarak zararı arttırıcı davranışı nedeniyle de tazminattan indirim yapılması gerekmekte olduğunu, mevcut Yargıtay İçtihatları da incelendiği vakit, ehliyetsiz ve alkollü şekilde aracını kullanan ve kasti şekilde kazaya sebebiyet veren sürücüler ile trafik kask takmadan, dizlik kullanmadan ve emniyet kemerini takmaksızın zararı arttırıcı etkenlere sebep olan kişilerin kusurlu olduğu kabul edilmekte olduğunu, bu sebeple davacı tarafın gerek kask gerekse de dizlik kullanmaması sebebiyle, zararı arttırıcı etkenlere sebebiyet vererek yüzde yüz kusurlu olduğunu, borçlar kanunu 52. Maddenin dikkate alınması gerektiğini, davacının Uzuv kaybı tespiti, Adlı Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden yapılması gerekmekte olduğunu, Yargıtay kararları ve Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 16/2 maddesi “c” bendi gereğince; Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu “meslekte kazanma gücü kaybı” konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olduğunu, Vücut fonksiyon kaybının tespiti gerekirken özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlü sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan rapora itibar edilerek ortaya çıkan sonuç kabul edilemez olduğunu, raporlar Emsal Yargıtay Kararlarına göre SSK Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Hükümleri ve eklerine göre hazırlanması gerekli olduğunu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin …/.. E. ve …./…. K. sayılı ilamının, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …/…. E. …/…. K. sayılı ilamının, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No : …/..-… Karar No : …/… ilamının dikkate alınması gerektiğini, davalı şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmuş olup, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan dolayı davacı tarafın talebi reddedilmiş olduğunu, dolayısıyla davalının temerrüde düşürülmemiş olup, faiz talebinin reddi gerektiğini, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 30.01.2006 gün …./…. E. …/…. K. Sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, dava dilekçesini tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 iş günlük yasal ödeme süresi mevcut olduğunu, dolayısıyla yasal faiz hesaplanması yapılırken, öncelikli olarak dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğinden itibaren 8. İş gününün eklenmesi ve eklenen tarihten itibaren faiz hesaplamasının yapılması gerekmekte olduğunu, davalı şirkete davacı tarafından herhangi bir ihbar yapılmadığından dolayı davacı tarafın dava tarihinden itibaren faiz talebinin reddi gerekmekte olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 01.10.2007 Tarih …/… Esas …/… Karar sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının 30/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle sürekli iş göremezlik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı ve davalının bu zarar talebinden sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Davalı sigorta şirketine, SGK’ya Kayseri İl Emniyet Müdürlüğüne, Erciyes Üniversitesine, Kayseri Şehir Hastanesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının sunmuş olduğu 18/01/2022 havale tarihli raporda özetle; “Sürücü ….’ın %15 (Yüzde On Beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’ın %85 (Yüzde Seksen Beş) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Talimat yoluyla alınan 02/04/2022 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “… plaka sayılı otomobil sürücüsü …; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/b maddesini ihlal ettiğinden %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, Çocuk Bisiklet sürücüsü ….; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 46/h, 84/b, Trafik Yönetmeliğinin 94/A-k, 157/a-maddelerini ihlal ettiğinden %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 26/12/2022 havale tarihli raporda özetle; ” …’ın 30.09.2014 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (tibia, fibula) kırıkları nedeniyle; dört (4) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı |tıbbi şifa süresinin 4 (dört) ay olduğu, bir (1) ay süreyle bakıcı/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, vücut genel çalışma gücünden %3,3 (yüzdeüçvirgülüç) oranında kaybettiği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisinden alınan 11/05/2023 havale tarihli raporda özetle; “Davacının sürekli iş göremezlik zararının; İşlemiş Dönem Geliri 306.213,58 TL.+ İşleyecek Dönem Geliri 5.158.239,95 TL = 5.464.453,53 TL, %3,3 maluliyet oranına göre (5.464.453,53 x %3.3): 180.326,96 TL, %85 kusur indirimi (180.326,96 x %15) :27.049,04 TL. olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 14/06/2023 havale tarihli dilekçesinde davanın ıslahına ilişkin beyanda bulunmuş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça, davalı sigorta şirketine başvurulmasına rağmen sigorta şirketinin 24/08/2021 tarihli yazı cevabı ile davacının tazminat talebinin reddedilmiş olmasından kaynaklı olarak davalı sigorta yönünden temerrüdün bu tarih itibari ile oluştuğu anlaşılarak bu temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin …/… E, …/… K sayılı kararında “…Koruyucu tertibatlar bakımından yollama yapılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 150/2-a maddesinde “üç tekerlekli yük motosikletleri hariç, elektrikli bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletlerde sürücülerin koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcuların ise koruma başlığı takması zorunludur” düzenlemesine yer verilmiştir….” Denildiği görülmüş olmakla davacının olay sırasında iki tekerlekli bisiklet kullanıyor olması ile koruyucu ekipman kullanma zorunluluğu olmadığı görülmüştür.
Davalı vekili tarafından davacının müterafik kusurunun bulunması nedeni ile tazminat bedelinden indirim yapılması talep edilmiş ise de, davacının olay esnasında iki tekerlekli bisiklet sürüyor olması ile mevcut yaralanmasının kask vb koruyucu ekipman kullanılmamasına ilişkin olmadığı ve kaza tespit tutanağı ile de tam bir tespitin bulunmadığı görülmekle yukarda belirtilen içtihatta dikkate alınarak müterafik kusur yönünden indirim yapılması yoluna gidilmemiştir.
Davacı tarafça avans faizi uygulanması talep edilmiş ise de, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan …. plakalı aracın trafik tescil kaydına göre kullanım amacının hususi olması nedeni ile yasal faiz uygulanması gerektiği görülerek kararda yasal faize hükmedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, 30/09/2014 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan 18/01/2022 tarihli rapor alınmış ve raporda, “Sürücü …’ın %15 (Yüzde On Beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü…’ın %85 (Yüzde Seksen Beş) oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Soruşturma aşamasında alınan rapor ile mahkememiz tarafından alınan kusura ilişkin raporlar arasında çelişki olması nedeni ile çelişkinin giderilmesi için Talimat yoluyla Karayolları Fen Heyetinden 02/04/2022 havale tarihli rapor alınmış ve raporda; “… plaka sayılı otomobil sürücüsü ….; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/b maddesini ihlal ettiğinden %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, Çocuk Bisiklet sürücüsü ….; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 46/h, 84/b, Trafik Yönetmeliğinin 94/A-k, 157/a-maddelerini ihlal ettiğinden %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu” nun belirtildiği görülmekle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Olay tarihi itibari ile uygulanması gerekli olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği dikkate alınarak düzenlenen Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 26/12/2022 tarihli raporunda ise, davacının 4 ay süre ile mutat iş ve gücünden kaldığı ve vücut genel çalışma gücünü %3,3 oranında kaybettiğinin tespit edildiği anlaşılmakla, söz konusu raporlar dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin 11/05/2023 tarihli raporunda ise, davacının kusur durumu da dikkate alındığında 27.049,04 TL kalıcı iş göremezlik tazminatını hakettiğinin tespit edildiği görülmüş ve davacı vekilinin 14/06/2023 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davalının, sigortaladığı araç sürücüsünün kazaya sebep olması nedeni ile tazminat bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmış ve böylece Davanın KABULÜ İLE, 27.049,04 TL kalıcı iş göremezlik tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 24/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile; 27.049,04-TL kalıcı iş göremezlik tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 24/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.847,72-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 59,30-TL peşin harç ile 92,04-TL tamamlama harcından mahsubuyla eksik kalan 1.696,38-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç ile 92,04-TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 158,50-TL tebligat gideri, 292,90-TL müzekkere ve posta gideri, 3.450,00-TL bilirkişi ücreti, 730,30-TL ATK gideri, 575,00-TL ERÜ gideri olmak üzere toplam 5.206,7‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/06/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza