Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/566 Esas – 2022/17
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/566 Esas
KARAR NO : 2022/17
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının … plakalı aracın 13/02/2020 tarihinde sevk ve idaresinde iken meydana gelen kaza sonucu … plakalı araçta hasara sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle hasar gören … plakalı araç … nolu sigorta poliçesi ile davacı şirket tarafından kasko sigortalı olduğunu, kaskolu aracın sigorta ettireni davacı şirkete başvurduğunu ve meydana gelen hasar nedeniyle sigortalıya 03/04/2020 tarihinde 3.159,19-TL tazminat ödendiğini, kaza tespit tutanağına göre davalının sürücüsü bulunduğu … plakalı aracın sigortasız olduğunu, kazada kusur oranının %100 davalı tarafta olduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472.maddesi uyarınca sigortalısına halef olarak davalının ilgili ödemeyi yapması gerektiğini tebliğ ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun davetiye ile tebliğ edilmiş ancak cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Davacı …, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde (6762 sayılı TTK’nun 1301. md.) “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigorta ettirenin gerçek kişi olduğu ve hasarın dava dışı sigortalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davalıdan haksız fiil hükümlerine göre talepte bulunduğu açıktır.
Dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup davacının halefi olduğu sigortalının, gerçek kişi olması ve TTK 4/1. Maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmayan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunması karşısında mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/01/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır