Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/549 E. 2022/717 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/549
KARAR NO : 2022/717

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – T.C. No:… – …
2- … – T.C. No:… – …
3- … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
Av. … – …
DAVA : Şirketin Feshi ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Feshi ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin apart otel işletmeciliği faaliyetini sürdürmekte olan … ünvanlı şirketin %36,40 hissesine sahip olduklarını, müvekkili …’nın şirketin kurulduğu 15/12/2019 tarihinden 2018 yılına kadar yer yer yönetim kurulu üyeliği yer yer de yönetim kurulu başkanlığı yaptığını, şirket pay sahiplerinden … ile müvekkili … arasında 2018 yılında Ticaret Odası Başkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan muhaliflikten dolayı sorun yaşanmaya başladığını, 16/07/2020 tarihindeki genel kurul toplantısında ortaklar arasındaki ihtilaflar nedeniyle yeniden seçilmeyerek görevi sona erdirilerek diğer ortakların kendi şirketlerinde çalışan elemanları yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, davalı şirketin 16/07/2020 tarihli genel kurulda şirket pay sahiplerinden … …’ın teklifi ile yönetim kurulu üyeliğine pay sahibi olmayan … ve babası …’nun teklif edildiğini ve seçildiğini, ancak …’nun daha önce pay sahiplerinden … ile birlikte çalışmış olmakla şirket yönetimi konusunda bilgi sahibi olmamasına rağmen bir kısım pay sahiplerinin oyları ile yönetim kurulu üyesi olduğunu ve genel kurul tutanaklarındaki pay sahiplerinin beyanlarında da anlaşılacağı üzere bağımsız olmadığını, şirketin 3 kişilik yönetim kurulu üyelerinden birinin de … olduğunu, bu kişinin de şirketi yönetmek ve işleri yürütmek adına hiçbir bilgisi olmadığını, bunun yanı sıra seçilen yönetim kurulu üyelerinin seçilmeleri ile beraber şirket işlerinin tüm işleyişi ile ilgilenmeleri ve eski yönetimden teslim almaları gereken tüm belge ve evrakları teslim almaları gerektiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen evrakların teslim alınmadığını, şirketin 2020 yılı olağan genel kurul toplantısının 12/07/2021 tarihinde yapıldığını, gündemde olmasına rağmen şirketin 2020 yılı hesapları noksan ve hatalı raporlanarak ortaklara yanlış bilgiler verildiğini, genel kurul toplantısında yönetim kurulunun ibra edilmediğini, genel kurul toplantı tutanaklarının incelenmesi halinde görüleceği üzere yönetim kurulu, şirketin mali verileri hakkında bilgi sahibi olmadığını, şirketin yönetim ve idaresini bu şekilde sağlıklı yapabilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca yönetim kurulunun, genel kurulda kar payı dağıtılmasına ilişkin karar alınmış ise de genel kuruldan sonra kar payı dağıtımını yapmadığını, dolayısıyla tüm bu hususların özen yükümlülüğünün ihlali ve pay sahibi müvekkillerinin haklarının zedelendiğinin en önemli kanıtı olduğunu, genel kurul kararının iptali ve yeni yönetim kurulu seçimi imkanının olduğu düşünülebilecek ise de, şirket ortakları arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunduğunu, bu anlaşmazlıkların ise tamamen kişisel menfaatlerin ön plana alınarak şirket menfaatinin göz ardı edilmesine neden olduğunu, şirket ortaklarından %25,55 hisseye sahip Miraboğlu grubundan …’nun FETÖ terör örgütüne üye olmaktan dolayı aranmakta olup, halen yurtdışında bulunduğunu, %25,55 hisseye sahip diğer ortak grubu olan … grubundan …’ın da FETÖ terör örgütü üyeliğinden gözaltına alındığını, söz konusu durum ve ortakların yargılandıkları suçlar göz önüne alındığında müvekkili …’nın sürekli şüphe duymasına yol açtığını, 12/07/2021 tarihinde yapılan son genel kurulda diğer ortak gruplarının da şirketin tasfiye edilmesi hakkında görüş bildirdiğini, ancak şirketin tasfiyesine karar verilmesi için gereken çoğunluğun hiçbir şekilde sağlanamayacağını, bu nedenle şirketin feshine karar verilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra şirketin feshini haklı kılacak sebeplerin bir kısmının yönetim kurulundan kaynaklanması sebebiyle dava sürenice tedbiren şirketin temsilen kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Genel kurul ve yönetim kurulunun anonim şirketlerin zorunlu organları olduğunu, anonim şirketin işlerini görmek ve malvarlığını yönetmek işinin işbu organların görevleri dahilinde olduğunu, aynı şekilde anonim şirketlerde yasal temsilci bulunmamakla birlikte şirket hak ve borçlarını organları aracılığıyla kullandığını, ticaret sicil kayıtlarından da görüldüğü üzere müvekkili şirkette kuruluşundan itibaren zorunlu organları bulunmakta ve aktif şekilde faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, göreve devam etmekte olan yönetim kurulunun 12/07/2021 tarihinde genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, bu sebeplere binaen davacıların müvekkili şirkete kayyım tayini talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafça dava dilekçesinde şirketi haklı nedenle feshi talebi hususunda şirket ortaklarından …’nun FETÖ terör örgütüne üye olmaktan aranmakta olduğunun ifade edildiğini, davacı tarafça uzun yıllar boyunca … tarafından gönderilen vekaletname kullanılırken duyulmayan rahatsızlığın, yönetim kurulu üyeliği sona erdikten sonra başladığını, davacılar tarafından sergilenen bu tavrın kötü niyet göstergesi olduğunu, aynı şekilde şirket ortaklarından …’ın ve …’ın FETÖ terör terör örgütüne üye olmaktan yargılandığından ve durumun ortaklığı çekilmez kıldığından bahsedildiğini, …’ın Kayseri’nin en önemli iş adamlarından olup, Ticaret Odası başkanlığı yaptığını, iftira nedeniyle hakkında ceza davası açıldığını, ancak hakkında beraat kararı verildiğini ve Ankara BAM tarafından kararın onaylandığını, bu sebeplerle müvekkili şirketin feshi ve tasfiyesi için haklı bir neden oluşmadığını bildirerek davacıların hisselerine denk gelen nakdi miktarın kendilerine verilmesi ve buna karşılık davacıların şirket hisselerinin iptaline karar verilmesini istediklerini, müvekkili şirket bünyesinde 16/07/2020 tarihinde yeni yönetim kurulunun göreve başlamasından sonra Kayseri 10. Noterliği’nin … tarih ve … ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile eski yönetim kurulu üyelerinden şirkete ait evrak, bilgi ve belgelerin talep edildiğini, yapılan tüm ihtarlar neticesinde şirkete ait nakdi paranın 1 yıl sonra şirket yetkililerine gönderildiğini, fakat davacı tarafça herhangi bir belge teslimi gerçekleşmediğini, aynı şekilde davacı tarafça, şirkete ait ilgili belgelerin Kayseri Erciyes Vergi Dairesi’ne verileceğine dair ihtar yapıldığını, fakat belgelerin verildiğine dair ne ilgili kurum ne de davacı tarafça müvekkili şirkete bir bilgilendirme yapılmadığını, tüm bu girişimlerden sonra davacıların 10/08/2021 tarihinde belgelerin bir kısmını teslim etmek zorunda kaldıklarını, kasadaki parayı da ancak görevi devrettikten 1 yıl sonra 12/08/2021 tarihinde şirket hesabına havale ettiklerini, ayrıca 12/07/2021 tarihinde yapılan son genel kurul toplantısında şirket ortakları tarafından bu yönetiminde içinde bulunduğu 5 yıllık dönem için bağımsız bir denetçi tarafından inceleme yapılmasının talep edildiğini, bu teklife davacılar … ile …’nın red oyu verdiklerini, bunun üzerine yönetim kurulunun kendi dönemi de dahil olmak üzere şirket gelir ve giderlerini, belgelerinin incelenmesi için karar aldığını bildirerek müvekkili hakkında açılmış kayyım atanmasının ve şirketin feshinin reddi ile TTK 531. Maddesi ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda bilirkişi raporu alınarak davacı şirket ortaklarının hisse değerlerinin belirlenerek, davacıların hisselerine denk gelen nakdi miktarın kendilerine verilmesini ve buna karşılık olarak davacıların şirket hisselerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haklı sebeple şirketin fesif ve tasfiyesi ile şirkete kayyım atanması taleplerine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesi ile şirkete tedbiren kayyım atanması talebinde bulunmuş olup, mahkememizce 17/08/2021 tarihli müteferrik karar ile talebin reddine karar verilmiştir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin ana sözleşmesinin ve tüm ticaret sicil dosyasının bir sureti dosyamız arasına celbedilmiştir.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalı şirketin son 5 yılına ait sunduğu beyannamelerin, bilançoların, gelir – gider tablolarının birer sureti dosyamız arasına celbedilmiştir.
Davacı tanıklarına usulüne uygun davetiyeler tebliğ edilmek suretiyle 01/02/2022 tarihli duruşmada beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı …; “Ben davacı işyerinde çalışıyorum, bu nedenle tarafları tanıyorum. Ben ortaklar olarak davacıları tanıyorum, başka var mı bilmiyorum. Ben … ile birlikte çalıştım. Kendisi yönetim kurulunda iken şirketin lehine olan işleri yaparken bile çekindiğini şimdi yönetimde bulunan …’ın engellediğini gördüm, çünkü işletme otel işletmeciliğidir. Misafirlerin transferleri için araç kiralaması gerekir, bunları eski yönetimde yapılıyordu, fakat yönetim değiştikten sonra araç kiralamayı kaldırdı, bu defa kendi şahsi arabam ile yapmak zorunda kaldım. Müşterilerin transferleri de kaldırılmıştır, müşteriler de kendi imkanları ile gidip geliyorlardı. Araç kiralama ile ilgili sözleşmeler yapılıyordu. Sözleşmeler yapılırken ben yanlarında bulunmadım, fakat sözleşme bittikten sonra ben yönlendirme yapıyordum. Yönetim değiştikten sonra yeni yönetim … Beyin odasına girmesi engellendi. … Bey sadece şahsi eşyalarımı alacağım demesine rağmen sen hırsızsın gibi sözler söylenerek girmesi engellendi. Ben diğer davacılar ile ilgili bir olaya kendim şahit olmadım, ben … Bey ile çalıştığım için onunla ilgili olaylara şahit oldum. … Bey yönetimde iken şirketin lehine olan işler yaparken Mahmut Bey itiraz eder diye yapmak istemiyordu, bu şekilde çekinceleri vardı, ben genel kurula katılmadığım için genel kurulda olan olayları bilme şansım yoktur. Ayrıca araç kiralamadaki araçlarda ücretlendirme şu şekilde oluyordu, eğer paket içerisinde taşıma varsa onunla ilgili ayrıca ücret almıyorduk, ama paket dışında acil bir yere gitmesi veya paket dışında bir yere gitmesi durumunda ücret tahsil ediyorduk. Hastane olarak anlaşmamız Acıbadem Hastanesi ileydi. Bu nedenle Acıbadem Hastanesi’ne gidilmesinde 3-4 kişi olmasında tarifemiz vardı, buna göre net bir ücret alıyorduk. Faturaları … Bey kesiyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …; “Ben psikolog doktorum, her iki taraf ile de arkadaşlığım vardır, hem … hem de … benim arkadaşım olur. Ben görüşmelerimi de arkadaş olarak yaptım. Davacı ile davalı arasında anlaşmazlık çıkınca … ve ben aralarını yapmak istedik. Ben ve … iki tarafı da tanıyan ve Kayseri eşrafı olarak araya girerek tarafları uzlaştırmak istedik. İki tarafa da sorunları uzlaşma ile çözelim, ya biriniz satın ya da biriniz satıp diğeri alsın şeklinde teklif ettik, ancak taraflar kabul etmeyince başarılı olamadık, şirket gelir getirirken sıkıntı yoktu, ancak şirketin geliri azalmaya başlayınca taraflar arasında sıkıntılar yaşandı. 14 kez tarafları bir araya getirdik, ancak başarılı olamadık. 2019 yılı sonu 2020 yılı başında gelir durumunda azalma olmaya başlamış.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …; “Ben 2018-2019 yılları arasında otelde satış bölümünde çalışıyordum. Yanlış hatırlamıyorsam 2018 yılı Nisan ayı gibi işe girdim, 2019 yılı Eylül ayı gibi de çıktım. Taraflar arasında bir sıkıntı gözüküyordu, detaylarını bilmiyorduk, ama çok sık yönetim kurulu toplantısı yapılıyordu ve sıkıntılar yaşanıyordu. Bunu da … ortak ödenek çıkmadığını söylemesi nedeniyle biliyorum, ama detaylarını bilemiyorum. Aralarındaki sorunlardan biri de 2 otel odası ve bir … açtırmak istedi … bey ama buna ödenek çıkmadı. Finansmanını … bey sağlayarak iki oda ile bir … açıldı. Otelde kalma ücreti alınıyordu, bir ara transfer de yapılıyordu, ama onunla ilgili ücretlendirmeyi hatırlamıyorum. Daha çok …’ın vekili … bey geliyordu ve … Bey ile görüşme yapıyordu, daha çok bunlar arasındaki sıkıntıları duyuyorduk. Babam … arabulucu anlamında …’ın yanına gitti, ama bir çözüm olmadı. Ben yeni yönetimde çalışmadım. Ben … tarafından bir takım ihtarlar gönderildiğini duyuyordum, ancak içeriğini bilemiyorum. Ben araç ile ilgili ücretlendirmeye yönelik bilgi sahibi değilim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dosyanın resen seçilecek tercihen bir otelcilik işletmesi uzmanı Turizm Otelcilik işletme sektör uzmanı, bir gayrimenkul değerleme uzmanı, bir şirketler muhasebesi ve şirket değerleme uzmanı mali müşavir ile bir şirket değerlemesi konusunda uzman şirketler hukuku nitelikli hesap uzmanından oluşturulacak 4 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile, taraf vekillerinin HMK madde 273/1 gereğince dosyaya sundukları bilirkişi heyetinden yanıtlanmasını istedikleri soruların açık liste halinde özeti çerçevesinde ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Bilirkişiler …, …, … ve …’in 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı ….’nin 2018 yılı Yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, 2019 yılı Ticari defterlerinin her iki tarafla görüşülmesine karşın sunulmadığını, davalı ….’ nin sadece 2018 yılında – 47.610.32 TL tutarında zarar ettiği, 2019;2020 yıllarının gelir tablolarının karşılaştırmasının yapıldığında; Brüt Satışların 2020 yılında 2019 yılına göre % 8 azaldığı, dönem net karının 2020 yılında 2019 yılına göre %27 artış gösterdiği, 2020 yılı faaliyetlerinin daha verimli ve karlı geçtiği, 2019;2020 yıllarının Bilançolarının karşılaştırmasının yapıldığında, Dönen Varlıkların 128.619,55 TL ve %39 artış gösterdiği, Duran Varlıkların -56.603,91 TL ve %3 azalış gösterdiği, Kısa Vadeli Yabancı Kaynakların -80.441,07 TL ve %35 azalış gösterdiği, Öz Kaynakların 152.456,71 TL ve %7 artış gösterdiği, Aktif/Pasif Toplamlarının 72.015,64 TL ve %3 artış gösterdiği, 2020 yılında Dönen varlıklardaki artış ve Duran varlıklardaki azalış ile şirketin daha kısa vadede daha likit yönetildiğini gösterdiği, kısa vadeli borçlardaki azalış ile Öz kaynaklardaki artışla borçlanmanın daha çok Öz kaynaklar ile mali yapıyı güçlendirmek üzerine kurgulandığını gösterdiği, şirketin Aktif/Pasif toplamlarının %3 büyümesinin ise gelir tablosu verileri de dikkate alındığında daha az maliyet, etkin satış politikası ile artan karlılık ve finansmanda öz sermayenin güçlendirilmesi olarak algılanması gerektiğini gösterdiği, davalı ….’ nin borca batıklık yönünden yapılan inceleme sonucu ilgili hiçbir dönemde Borca Batık Olmadığı, …. Kayıtlı ve Rayiç Hisse Değerleri Tablosuna istinaden; Bilançosunda Kayıtlı Öz sermayesinin 2.300.000,00 TL olduğu, 31.12.2020 yılı bilançosuna göre Öz sermayesinin 2.471.404,43 TL olduğu, bunun yanı sıra dava konusu taşınmaz ile konumları itibari ile aynı özelliklere sahip taşınmazların bedellerinden yola çıkılarak dava konusu taşınmaz parselin bulunduğu bölgede bulunan bahçe vasfındaki taşınmazların m2 satış bedeli araştırma ve soruşturması neticesinde Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselin m2 bedelinin dava tarihi olan 16.08.2021 itibari ile değerinin 2.000,00 TL olabileceği sonucuna ulaşıldığı, bu durumda; dava konusu Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselin arsa bedelinin; dava tarihi olan 16.08.2021 itibari ile 5.591.300 TL olduğu, dava konusu Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselin toplam bedelinin ise; dava tarihi olan 16.08.2021 itibari ile 8.932.820,00 TL (sekiz milyon dokuz yüz otuz iki bin sekiz yüz yirmi lira) olduğu belirlenmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı ayrıntılı olarak itiraz edilmesi üzerine mahkememizce itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 08/08/2022 tarihli ek rapor dosyaya ibraz edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 08/08/2022 tarihli ek raporunda; Davalı …’nin borca batıklık yönünden yapılan inceleme sonucu ilgili hiçbir dönemde Borca Batık Olmadığı, …. Kayıtlı ve Rayiç Hisse Değerleri Tablosuna istinaden; Bilançosunda Kayıtlı Öz sermayesinin 2.300.000,00 TL olduğu, 31.12.2021 yılı bilançosuna göre Öz sermayesinin 2.388.421,62 TL olduğu, ayrıca dava konusu taşınmaz ile konumları itibari ile aynı özelliklere sahip taşınmazların bedellerinden yola çıkılarak dava konusu taşınmaz parselin bulunduğu bölgede bulunan bahçe vasfındaki taşınmazların m2 satış bedeli araştırma ve soruşturması neticesinde Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselin m2 bedelinin dava tarihi olan 16.08.2021 itibari ile değeri 2.000,00 TL olabileceği sonucuna ulaşıldığı, bu durumda; dava konusu Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselin arsa bedelinin; dava tarihi olan 16.08.2021 itibari ile 2.795,65 m2 x 2000 TL/m2 = 5.591.300 TL olduğu, dava konusu Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselin toplam bedelinin; dava tarihi olan 16.08.2021 itibari ile 7.944.006,39 TL (yedi milyon dokuz yüz kırk dört bin altı lira otuz dokuz kuruş) olduğu, dava konusu Kayseri İli, …. İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselin toplam bedelinin; muhtemel karar tarihinin 01.02.2023 itibari ile 8.407.146,13 TL (sekiz milyon dört yüz yedi bin yüz kırk altı lira on üç kuruş) olduğu belirlenmiştir.
“6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir” hükmünü havidir. Anılan hüküm uyarınca sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahipleri ancak haklı sebeplerin varlığını kanıtlamaları halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceklerdir. Haklı nedenler kanunla tanımlanmadığı için her somut olayın özelliğine göre mahkemelerce taktir edilecektir.” (Yargıtay 11. HD. 28.01.2016 T, 2015/2939 E, 2016/937 K sayılı kararı)
Mahkememizce dosya arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, duruşmada dinlenen tanık anlatımları ve alınan bilirkişi raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacılar haklı nedenle şirketin feshini ve tasfiyesini talep etmiş iseler de, alınan uzman bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin 2016-2021 yılları arasında hiçbir dönemde borca batık durumda olmadığı, tanık anlatımlarında belirtilen ortaklar arasındaki bir kısım uyumsuzluk ve güvensizliğin şirketin feshini gerektirecek nitelikte şirketin yapısını, işleyişini etkileyecek nitelik taşımadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak; davalı şirketin feshi için haklı bir sebebin mevcut olmadığı kanaatine varılmış olup, davacının davadaki tüm taleplerinin ve dolayısıyla davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacılar tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL karar ve ilam harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, lehe vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/10/2022

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır