Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/53 E. 2022/168 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/53 Esas
KARAR NO : 2022/168

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR :1-… (T.C….)- …
2-… (T.C. …) …
3-… (T.C …) …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI :… – … …
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacıların miras bırakanları olan ….’in 20/03/2016 tarihinde vefat ettiğini, davacıların müteveffanın mirasçıları olarak işbu davayı açmada taraf ehliyetleri ve hukuki yararları bulunmakta olduğunu, davacılar tarafından, müteveffanın ölümünden sonra gerekli miras taksim işlemleri yapıldığını ancak yaklaşık bir yıl önce davacılara vergi dairesi tarafından telefonla aranarak vefat eden babalarının…. isimli bir şirkete ortak olduğunu, anılan şirketin vergi borçlarının bulunduğunu, müteveffanın mirasçıları olduklarından dolayı da anılan şirketin müteveffanın payına düşen oranı müvekkillerin ödemesi gerektiğini öğrenmiş olduklarını, davalı şirketin diğer ortağı ve müdürü olan şahısların davacıları tanımalarına, müteveffanın ölümünü bilmelerine rağmen davacılara şirketin varlığından dahi haberdar etmemiş olduklarını, davacıların borç tehdidiyle karşı karşıya kaldıktan sonra böyle bir şirketin varlığını öğrendiklerini, ayrıca müteveffanın ölüm tarihi olan 20/03/2016 tarihinden bugüne kadar davacılara davalı şirket tarafından herhangi bir kar payı ödemesinin de yapılmadığını, şirketin yönetimiyle alakalı kararlarla ilgili fikirleri de alınmadığını, davacıların böyle bir şirketin varlığını öğrenmeleri ile şirketin %95 ortağı olan …. ve şirket müdürü olan … ile görüşmeleri sonucunda ortak ve müdürden yine herhangi bir bilgi alamadıklarını, şirketin vergi borcundan dolayı şirket olarak bir ödeme yapmayacaklarını belirtmiş olduklarını, davacıların varlığından haberdar dahi olmadıkları şirketin vergi borcu için 7.465,42 TL vergi dairesine ödeme yapmış olduklarını, dolayısıyla borç tehdidiyle karşı karşıya kalıp mağdur olan davacıların daha fazla mağdur olmamaları için müteveffa babalarının ortaklıktan çıkmasına karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davalı şirket vergi dairesinin sisteminde faaliyet durumunun “TERK” olarak gözükmekte olduğunu, bu durum da şirketin faaliyetlerine devam etmediğinin, kağıt üzerinde bir şirket olduğunun açık göstergesi olduğunu, şirket defteri incelendiğinde de görüleceği üzere şirketin 2014 yılından beri toplantı yapmamakta, karar almamakta olduğunu, bu durumun bile şirketin artık aktif olarak çalışmadığının, kötü yönetildiğinin, hatta yönetilmediğinin, kağıt üzerinde kaldığının açık göstergesi olduğunu, davacıların miras bırakanı babaları olan …..’in Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … numaralı sicil esasında kayıtlı bulunan davalı şirketin ortağı olmasından dolayı sürekli olarak borç tehdidiyle karşı karşıya kalmaları, şirket tarafından kendilerine babalarının vefat tarihi olan 20/03/2016’dan beri herhangi bir toplantı çağrısı yapılmaması, yönetim görüşlerine dahil edilmemeleri, kar payı dağıtımı yapılmamasından ötürü 6102 sayılı T.T.K.’nun 638. maddesi uyarınca davacıların müteveffa babaları adına limited şirket ortaklığından haklı nedenle ayrılmayı talep etmek zorunda kaldıklarını, yargılama süresince davacıların ortaklıktan doğan hak ve borçlarından tümünün durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davacıların TTK m. 638 uyarınca ortaklıktan çıkmalarına ve şimdiye kadar ödenmeyen şimdilik ( fazlaya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak kadı ile) 5.000,00 TL kar payı ile 5.000,00 TL esas sermaye payının gerçek değerinin (ayrılma akçesinin) davalı şirketten alınarak müvekkillere ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettikleri görülmüştür.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacıların davalı şirketten TTK madde 638 gereğince haklı sebeple çıkması şartlarının oluşup oluşmadığı, davacıların ayrılma akçesi ve kar payı alma haklarının olup olmadığı, varsa miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Mimarsinan Vergi Dairesine, SGK’ya yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görüldü.
Davacılar vekilinin 20/01/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir talep etmiş olduğu, Mahkememizce verilen 27/04/2021 havale tarihli ara kararda, davacı vekilinin talebinin kabulü ile TTK madde 638/2 gereğince davacıların dava süresince ortaklıktan doğan hak ve borçlarının dondurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan 29/12/2021 havale tarihli raporda özetle; ” Limited şirket ortağı ortaklıktan ayrılması halinde ayrılma akçesinin yanında kar payı kendisine ödenmemişse kar payının tahsilini de isteyebileceği, ancak genel kurulca dağıtılmasına karar verilmemişse çıkma payından ayrı olarak kâr payı alacağının hesaplanması söz konusu olmadığı, bu durumda dağıtılmamış karların da çıkma payı içine dahil edilerek ayrılma akçesinin hesaplanacağı, davalı şirketin geçmiş dönemlerde elde etmiş olduğu karlar toplamının 201.527,63 TL; zararları toplamının ise 161.340,73 TL olduğu, söz konusu tutarlar birbirine mahsup edildiğinde dağıtılmamış kar toplamının 40.186,90 TL olarak hesaplandığı, Şayet Sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ve davacıların kâr payı talebi kabul edilirse 40.186,90 TL x %5 — 2.009,35 TL olarak hesaplanacağı, Mahkemece davacının davalı şirketten çıkmasına yönelik kanaat oluşması durumunda davacının hak kazanacağı ayrılma akçesinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında benimsendiği üzere, karar tarihine en yakın tarihteki şirket malvarlığı dikkate alınarak hesaplanacağı, bu nedenle davalı şirketin yukarıdaki tabloda yer alan Stoklar, Tesis-Makine ve Cihazlar, Taşıtlar ve Demirbaşların karar tarihine en yakın tarih itibariyle güncel rayiç değerleri teknik bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiği, ayrıca vergi idaresinden ve SGK’dan güncel borç tutarlarının dosyaya getirtilmesi gerektiği, Bir hukuki ilişkinin sürdürülmesini dürüstlük kuralı uyarınca çekilmez hale getiren, bu nedenle ortağın şirkette kalmasının kendisinden beklenemeyeceği sebepler olarak haklı sebebin, davacı tarafından ispat edilmesi ve buna ilişkin delillerin mahkemeye sunulması gerektiği, Haklı sebebin gerçekleştiği iddiasıyla mahkeme başvurulan tüm durumlarda ileri sürülen sebeple birlikte bu sebebin “çekilmezlik” dunumu oluşturup oluşturmadığının da incelenmesi gerektiği, haklı sebebin gerçekleşip gerçekleşmediğinin takdirinin, limited şirketin yapısını da göz önünde bulundurularak Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacının iddia ettiği bilgi vermemenin süreklilik kazanması, ayrıca davacı tarafın bilgi almak için genel kurula ya da mahkemeye başvurduğunu ispat etmesi gerektiği, zira yerleşik içtihada göre ortağın bilgi almak için her seferinde genel kurula ve mahkemeye başvurmak zorunda kalması halinde bu durum şirketten çıkma talebi için haklı sebep oluşturabileceği, Davacımın iddia ettiği ve dosyada tespit edilen kar payı veya temettü ödemesi yapılmamasının tek başına haklı sebep olarak kabul edilmediği, kar dağıtımı konusundaki hakkaniyete ve eşit işlem ilkesine aykırı hallerin mevcut olması ve/veya kar payı dağıtımımın uzun süre mevcut olmamasının şirket müdürlerinin şirketi kötü yönetiminden kaynaklandığının somut deliller ile ispatlanması gerektiği, somut dava konusu olayda davalı şirketin satışları incelendiğinde 2016 yılındaki 925.815,80 TL olan satış tutarının sürekli azaldığı ve 2019 yılında 6.300 TL’ye kadar düştüğü, davalı şirketin re’sen terk olması sebebiyle 2020 yılı faaliyetlerinin olmadığının anlaşıldığı, şirketin varlıkları 1.244,208,69 TL; borçları ise 904.021,79 TL olarak hesaplandığı, şirketin toplam varlıklarından toplam borçlarının çıkarılması durumunda öz kaynak tutarının 340.186,90 TL olarak tespit edildiği, davacı tarafın, şirket borçlarını ödediğine ilişkin belgeler sunduğu, ayrıca davalı şirketin vergi borçlarının bulunduğu, bu durumun şirketin kötü yönetimine ilişkin somut delil niteliği taşıyıp taşımadığı hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkeme’nin kanaatinin de bu yönde olması halinde yerleşik içtihatlarına göre belirtilen somut durumların haklı sebep teşkil ettiği, Davacı taraf, davalı şirketin vergi dairesi sisteminde terk olarak gözüktüğünü, faaliyetli olmadığını, kağıt üzerinde bir şirket olduğunu, dosyaya sunulan şirket defteri incelendiğinde 2014 yılından beri toplantı yapılmadığını, karar alınmadığını (dosyadaki mevcut evraklardan da doğrulanmaktadır), şirketin aktif çalışmadığını, kötü yönetildiğini, hatta yönetilmediğini ileri sürmüş olup, incelediğimiz birçok Yargıtay kararı ve öğreti görüşlerine göre, her somut olayın şartları ve sonuçları farklı olmakla ve farklı yönde yargı kararları bulunmakla birlikte, limited şirket faaliyetinin tamamen durmuş olması (vergi dairesinin sisteminde faaliyet durumunun “TERK” olarak kaydedilmiş olması) ve bununla birlikte, ispatlanması şartıyla toplantıların uzun süre yapılmaması (dosyadaki mevcut belgelere göre 2014 yılından beri toplantı yapılmamıştır), kar dağıtılmaması (dosyada davacı tarafa kar dağıtıldığına ilişkin bir bilgi yoktur), sürekli zarar edilmesi, davacı ortak hakkında vergi yükümlülüğünün doğması (vergi borcu ödendiğine dair evrak dosyada mevcuttur), ortaklar arasında iletişim ve iş birliğinin mevcut olmaması, güven ilişkisinin sona ermesine ve ortaklığın devam etmesinin davacı ortak için çekilmez hale gelmesine neden olduğu kabul edildiği, ancak her olayın şartlarına göre ileri sürülen olguların haklı sebep teşkil edip etmediği hususunda takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacıların davalı şirketten çıkma talepleri ile ayrılma akçesi ve kar payı taleplerinin yerinde olup olmadığını tespiti için delillerin toplanmasından sonra bilirkişi heyeti raporu alındığı, 29/12/2021 tarihli raporda belirtilen, davalı şirketin vergi borçlarının bulunması, kar ve zarar durumu, şirketin vergi dairesi sisteminde terk olarak görülmesi, 2014 yılından beri toplantı yapılmaması, şirketin aktif çalışmasının olmaması, kar dağıtımı yapılmaması, ortaklar arasında iletişim ve iş birliği ilişkisinin bulunmaması gibi sebeplerin haklı sebepler olduğu görülmüş olup bu şekilde davacıların mirasbırakanları ….’in davalı şirket ortaklığı yönünden, davacıların çıkmaları için haklı sebeplerin oluştuğu ve davacıların 2.009,35 TL kar payı haklarının olduğu görülmekle denetime açık rapor hükme esas alınmış, davacıların ayrılma akçesi taleplerine ilişkin olarak ise, davacılar vekilinin sunmuş olduğu 23/02/2022 tarihli feragat dilekçesi gereğince davanın feragat nedeni ile reddi gerekmiş ve böylece, Ayrılma akçesi verilmesine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların, miras bırakanları şirket ortağı … nedeni ile davalı şirket ortaklığından haklı sebeple TTK mad. 638 gereğince çıkma taleplerinin kabulüne, davacıların kar payı talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile, 2.009,35 TL kar payının davalı şirketten alınarak davacılara miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Ayrılma akçesi verilmesine yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacıların, miras bırakanları şirket ortağı … nedeni ile davalı şirket ortaklığından haklı sebeple TTK mad. 638 gereğince çıkma taleplerinin KABULÜNE,
3-Davacıların kar payı talebinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 2.009,35 TL kar payının davalı şirketten alınarak davacılara miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davadan feragat etme tarihi dikkate alınarak Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL ve 111,47 TL peşin harçlardan mahsubuna,
5-Davalı şirket ortaklığından haklı sebeple TTK mad. 638 gereğince çıkma talepleri yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 90,07‬ TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 9,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacıların kar payı talepleri yönünden alınması gereken 137,26 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile mahsuptan geriye kalan 90,07 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Feragat nedeniyle reddine karar verilen ayrılma akçesi verilmesine yönelik dava yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 60,20 TL tebligat, 30,00 TL posta ve müzekkere ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 690,4‬0 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 60,20 TL tebligat, 30,00 TL posta ve müzekkere ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 690,4‬0 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 277,45 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
11-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/03/2022

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)