Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/83 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/501 Esas – 2022/83
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/83

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :…
DAVA :İtirazın İptali ( Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı …’ın davacı banka ile 02.01.2017 tarihli kredi sözleşmesi akdetmiş olduğunu ancak kredi sözleşmesine dair borcunu ödemediğinden Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının Kayseri …. Nolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden vermiş olduğu 25.02.2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz etmiş, icra takibi yasa gereği durmuş olduğunu, davalının borca itirazı haksız ve hukuka aykırı olmakla borca dayanak kredi sözleşmesinin akdedilmiş olması hasebiyle itirazın iptali davası ikame edilmesi elzem olduğunu, davanın zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olmasından ötürü arabuluculuk başvurusu gerçekleştirilmiş olup anlaşamama sağlanamadığını, davalının kredi sözleşmesi nedeniyle kendisine gerekli kredi kullandırılmış olup, davalının borca itirazı kötüniyetli olduğunu, İİK 67/2 gereğince davalının borca itirazı da haksız ve kötüniyetli olmasından ötürü %20 den az olmamak üzere %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, belirterek davanın kabulü ile, davalının kredi sözleşmesi imzalamış, banka tarafından kullandırılan kredileri süresinde ödememiş, tüm bunlarla birlikte borca itiraz etmiş olduğunu, davalının borca aykırı davranmak suretiyle davacı bankayı 02.01.2017 tarihli sözleşmeye istinaden mağdur etmiş olduğunu, davalının tüm bu durumlara kendi arzusuyla sebebiyet vermiş olması ve kötüniyetinin oldukça açık olmasından ötürü %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini belirtmiş olduğu görülmüştür.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
T.C. Ziraat Bankası A.Ş’ye yazılan müzekkereye cevap verildiği ilgili evrakın dosya arasına alınmış olduğu görüldü.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … A.Ş olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 6.032,29 TL temerrüt faiz tutarı (istenen %17,32 yıllık diğer), 338,59 TLBSMV tutarı, 22.561,58 TL asıl alacak, 53,53 TL işlemiş faiz 11/02/2021-16/02/2021 arası 5 gün %17,32 olmak üzere toplam 28.985,99 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişinin sunmuş olduğu 12/01/2022 havale tarihli raporda özetle; ” Davacı Banka tarafından davalı …’ a imzalanan Bireysel kredi sözleşmesine istinaden bireysel nitelikli Taksitli Tüketici kredisi kullandırıldığı, Taleple bağlılık kuralı gereğince davacı bankanın davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle … nolu Taksitli bireysel krediden kaynaklanan 22.561,58 TL asıl alacak + 6.032,29 TL işlemiş faiz+ 301,61 TL BSMV olmak üzere Toplam 28.895,48 TL nakit alacağının bulunduğu” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Davanın konusu TTK 4. maddesinde düzenlenmiş mutlak ticari davalardan değildir. Ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur.
Mahkemenin görevli olması HMK’nun 114/1-c. maddesi gereğince bir dava şartıdır ve 115. maddesi gereğince de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Dava konusu talebe ilişkin kredinin tüketici kredisi olduğu, bu nedenle Mahkememizin görevli olmadığı, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Tüketici Mahkemesinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Tüketici Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı olduğundan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK’nun 20. maddesi uyarınca görevli Kayseri Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
2-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Tüketici Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Mahkememsinde Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır