Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/500 E. 2021/1036 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/500
KARAR NO : 2021/1036

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021
KARAR SONUCU : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davalı şirketin müvekkiline kablo üretip vereceğini, davacının da para ödeyeceğini, müvekkilinin 164.000 USD’yi davalıya göndermesine rağmen davalı şirketin malları göndermediğini bildirerek 164.000 USD’nin fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankasının en yüksek kuru üzerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının yabancı olması sebebiyle teminat göstermek zorunda olduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak kabloları 09/10/2013 tarihinde üretip sevke hazır hale getirdiğini, ancak davacının 31/10/2012 tarihinde 164.000 USD ödemesine rağmen bakiye 477.943,14 USD’yi ödeyip kabloları teslim almadığını, davacı için üretilen kabloların başka bir müşteriye çok düşük bir fiyat üzerinden satıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Davanın 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılmış olması nedeniyle mahkememizce doğrudan taraflara duruşma günü tebliği yapılmamış, dilekçeler teatisi ve delillerin toplanması aşamaları tamamlandıktan sonra, taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilmiş, ön inceleme duruşmasında temel iddia ve temel savunma belirlenmiş, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş, tarafların uyuşmazlık noktalarının; Davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı,taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme olup-olmadığı, davalı şirketin davacıya üretip teslim etmeyi taahhüt ettiği kabloları zamanında üretip teslim etmeyi taahhüt ettiği kabloları zamanında üretip teslime hazır hale getirip-getirmediği, davacının ödemesi gereken bakiye bedeli ödeyip üretilen kabloları teslim almaktan imtina mı ettiği, yoksa davalı şirketin kabloları zamanında üretip teslime hazır hale getirmediği mi, davalı şirketin sözleşmeye aykırılık nedeniyle sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, davacının davalı şirketten talep edebileceği bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmış, taraflar sulhe davet edilmiş, sulh faaliyetinden sonuç alınamaması üzerine yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi mahkememizce 26/10/2017 tarihli müteferrik karar ile reddedilmiştir.
Davacının Irak Devleti vatandaşı olduğu görülmüş ancak Irak ile TC arasında 19/09/1959 tarihli Hukuki ve Adli İşbirliği Anlaşmasının imzalandığı ve teminattan muafiyet şartının bulunduğu görülmekle davacıdan teminat istenmemiştir.
Beşiktaş ….Noterliği’nin 24/108/2017 tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarname öğreniği dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme ve yazışmaların onaylı tercümeleri dosya arasına alınmıştır.
Davalı şirkete yapılan ödemeler ile ilgili olarak İş Bankası Kayseri Ticari Şubesinden hesap ekstresi getirtilmiştir.
Davalı tarafın tanık dinletme talebi mahkememizce HMKnın 200 vd.maddeleri uyarınca reddedilmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşması esnasında mahkememiz üye hakimini reddettiğini sözlü olarak bildirmiş, mahkememizce HMK’nın 38/2.maddesi uyarınca davacı vekiline red talebi ile ilgili dilekçesini sunmak üzere iki haftalık süre verilmiş, davacı vekili öngörülen süre içinde bir dilekçe sunmamış, mahkememize red talebi yapılmamış sayılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgelerinin incelettirilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerinde “davalı tarafa gönderilen parayla ilgili bir kayıt olmadığı, ellerinde banka dekontu ve banka hesap ekstresi bulunduğu, onların da dosyaya celbedildiği yönündeki beyanı dikkate alınarak sadece davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi 08/10/2018 tarihli raporunu sunmuştur.
İşbu dava ile ilgili ilk olarak mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yapılmış olup, 25/12/2018 tarihinde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve davacının kararı istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı 24/06/2021 tarihli kararı ile işin esasına girilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın zamanaşımından reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle mahkememiz kararının kaldırıldığı, bunun üzerine işbu davaya mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi edilerek bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 20/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi ….’nin 20/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davaya konu 164.000,00-USD’nin davalı kayıtlarında; davalıca tahsilat olarak kayıtlı olduğu, karşılığında mal veya hizmet tesliminin olmadığı, davaya konu bedelin davalıca tahsilinin 2012 yılı olduğu ve karşılığında da mal veya hizmet teslimi olmadığı için muhasebe kayıt tekniği bakımından yıl sonunda alınan sipariş avansları hesabına aktarıldığı tespitlerinden; davalının 31.12.2012 tarihi itibarı ile 164.000,00-USD borçlu olduğu belirlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı vekili davacının taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davalı tarafa 164.000,00 USD gönderdiğini, davalının davacıya bir mal ve hizmet sunmadığını iddia ederek 164.000,00 USD’nin fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankasının en yüksek kuru üzerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemektedir.
Mahkememizce işbu dava ile ilgili 25/12/2018 tarihli kararda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı 24/06/2021 tarihli kararında belirtildiği üzere her ne kadar davalı tarafça, davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığı belirtilmiş ise de; bu husus savunmanın genişletilmesi niteliğinde olup, davacı tarafça savunmanın genişletilmesine açıkça muvafakat edilmediği gibi, aşamalarda taraflarca dava konusu bedelin sebepsiz yere veya yanlışlıkla gönderildiğine dair iddia ve savunma da ileri sürülmemiştir. Bu durumda; dava konusu alacağın eser sözleşmesine dayalı olarak istendiğinin kabulü ile uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözülmesi gereklidir. Eser sözleşmelerinden doğan alacak talebi, 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4 ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147/6. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamaşımının başlangıcı ise eserin teslim tarihinden itibaren başlayacaktır. Somut olayda, imal edilerek teslimi gerektiği iddia edilen kabloların davacıya teslim edilmediği tarafların kabulünde olduğundan zamanaşımı süresinin başladığından söz edilemeyecektir. Dolayısıyla davanın esasına ilişkin dosya kapsamı arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, alınan bilirkişi raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının davalıya göndermiş olduğu 164.000 USD’nin davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, tahsil edilen paraya karşılık herhangi bir mal tesliminin olmadığı alınan bilirkişi raporu ile sabittir. Davalı tarafça malın teslimine ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge de sunulmamıştır. Tüm bu hususlar gözetildiğinde davacının davalıdan 164.000 USD alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile, 164.000 USD’nin fiili ödeme günündeki Merkez Bankası’nın en yüksek kuru üzerinden işlemiş ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile, 164.000 USD’nin ödeme günündeki Merkez Bankası’nın en yüksek kuru üzerinden işlemiş ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 41.649,92-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 10.412,48-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 31.237,44-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 10.412,48-TL peşin harç ile 121,30-TL istinaf yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 160,00-TL tebligat gideri, 39,00-TL müzekkere ve posta gideri ile 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 949,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 47.535,96-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/11/2021

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır