Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2022/131 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/488
KARAR NO : 2022/131

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI :2- … – … …
DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Davalılardan …. vekili aracılığıyla, müvekkili hakkında Kayseri … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi yaptığını, müvekkilinin takibe konulmuş olan senetle bir alakası olmadığını, senet altındaki imzanın müvekkiline ait olduğunu, ancak senedin bilerek imzalanmadığını, müvekkili …’ın, tanıdığı olan …’nun diğer davalı ….ndan çekmiş olduğu Genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, Bu sözleşmenin 27.03.2013 tarihli olduğunu ve 85.450,00-TL tutarında olduğunu, ancak her nekadar sözleşmede davalı …’nun talebi 85.450,00-TL yazıyorsa da banka tarafından kendisine 30.000,00-TL lik kredi verildiğini Müvekkilininde bu krediye kefil olduğunu, çekilen bu miktar faizleriyle birlikte ödenip 29.09.2014 tarihinde bittiğini, Bu borç bittikten sonra 17.10.2014 tarihinde diğer davalı …’nun sahibi olduğu …. için …’nun ve müvekkili …’ın kefil olduğu yine 30.000,00-TL’lik kredi çekildiğini, bu kredinin de faiziyle birlikte ödendiğini, ancak diğer davalı …’nun bu sözleşmelere istinaden tekrar tekrar krediler çektiğini, …. tarafından 25.06.2018 tarihli faizleriyle birlikte miktarı 22.691,27-TL olan ihtar gönderildiğini, müvekkiline ödememe protestosu gelmiş ve akabindede davaya konu Kayseri …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi gönderildiği, Muhatap bankanın müvekkiline kefil olarak imzalattırdığı 27.03.2013 tarihli Genel kredi sözleşmesinin yaklaşık 86 sayfalık bir sözleşme olduğunu, Bu nedenle her sayfaya imza attırdıkları için neyi imzaladığını bilmediğini ve bir örneğininde müvekkiline verilmediğini, bu bono senedininde bu sözleşme içerisinde imzalatıldığı, zira müvekkilinin imzaladığı genel kredi sözleşmesinin imza tarihi 27.03.2013 ve bono senedindeki düzenlenme tarihi 27.03.2013 olduğunu, 27.03.2013 tarihinde düzenlenen senedin üzerine 5 yıldan sonrası için 20.08.2018 tarihi olarak vade tarihi atılması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi böyle bir uygulamanın ticari hayatta olmayacağını, beyan ederek, davanın kabulüne, davalı aleyhine %20 İcra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde,‘’ aleyhinde müvekkil banka tarafından …. Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe konu senet altındaki imzanın kendi el ürünü olduğunu ancak senet metninin doldurulmasından bilgisinin olmadığını, kriminal inceleme sonucu davacının imzası ile diğer alanların daha sonradan doldurulduğunun anlaşılacağını’’ belirttiğini, davacının senet üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, Senet üzerindeki yazılardan bilgisinin olmadığını belirtmesinin bir anlamı bulunmadığını, davacının 85.450,00 TL’lik kredi sözleşmesine kefil olduğunu ancak 30.000,00 TL kredinin çekildiğini bu kredinin ödendiğini daha sonra diğer davalı …’nun bu sözleşmeye istinaden kredi çektiğini kendisinin sorumluluğunun olmadığını belirttiğini, davacının sözleşmeyi kefil olarak imzaladığından borçtan sorumlu olduğunu belirterek ispatlanamayan davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere dava tarafın tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nun cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK’nın 128.maddesi gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
Kayseri …. Asliye Hukuk mahkemesi’nin….esas – …. karar sayılı dosyası görevsizlikle Mahkememize gelmekle 2021/488 esasına kaydı yapılarak işbu dosya üzerinden yargılama devam edilmiştir.
….. Şubesi’ne yazılan müzekkereye cevap olduğu, ilgili bilgi ve belgelerin dosyamız arasına celp edilerek dosyanın Bankacı bilirkişiye tevdi edilerek; Takibe konu bono nedeniyle davalı bankanın davacı ile asıl borçlu …’dan takip tarihi ihibariyle bir alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise borç miktarının hesaplanarak rapor düzenlenmesi için dosyanın Bankacı bilirkişiye tevdi edildiği, Bankacı bilirkişinin 09/01/2022 tarihli raporundan özetle; Bankanın davalı asıl borçlu …’dan İcra takip tarihi itibariyle 3 adet taksitli kredi, kredi kartı ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan 23.131,76-TL anapara + 1.092,44-TL işlemiş faiz + 54,62-TL BSMV olmak üzere toplam 24.278,82-TL nakit alacağının bulunduğu, davacı …’ın banka ile asıl borçlu arasında imzalanan Genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu görüldüğünden banka alacağına müteselsil kefaletinin bulunduğu, Mahkemeniz tarafından icra takibine konu senedin teminat senedi sayılmaması /tahsil senedi sayılması durumuna göre; bankanın davalı asıl borçlu …’dan İcra takip tarihi itibariyle 3 adet taksitli kredi, kredi kartı ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan 23.131,76-TL anapara + 1.092,44-TL işlemiş faiz + 54,62-TL BSMV olmak üzere toplam 24.278,82-TL nakit alacağının bulunduğu ve dava konusu senedin tahsili ile bankanın alacağına mahsup edebileceği yönünde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … tarafından davacı aleyhine, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında düzenlendiği anlaşılan 27/03/2013 tanzim ve 18/08/2018 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli bonoya istinaden Kayseri 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibine başlanıldığı, taraflar arasında imzalanan 27/03/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalı …’nun asıl borçlu,davacı …’ın ise müşterek ve müteselsil borçlu/kefil sıfatını taşıdığı, kredi kartı,kredili mevduat hesabı ve taksitli krediden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından asıl borçlu ve davacı kefile ihtarname gönderildiği, her ne kadar davacı vekili tarafından takibe konu bononun 27/03/2013 tarihli genel kredi sözleşmesine binaen teminat maksadıyla verildiğini ve bu kredinin ve yine müvekkilinin kefil olduğu 17/10/2014 tarihli kredinin ödeme yapılmak suretiyle kapatılmış olması nedeniyle müvekkilinin bono nedeniyle borçlu olmadığı ileri sürülmüşse de, Genel Kredi Sözleşmeleri cari hesap şeklinde işleyen kredi sözleşmeleri olup, bu tür kredilerde banka, sözleşmenin geçerlilik süresi içerisinde ve sözleşme limiti dahilinde verebileceği kredileri tekrarlayabilmektedir. Bir başka deyişle kredi kullanıcısı sözleşme kapsamında aldığı kredi tutarını ödediği takdirde ek bir sözleşmeye gereksinim duymaksızın aynı sözleşme çerçevesinde tekrar kredi kullanabilmektedir.Alınan bilirkişi raporundan davalı bankanın davalı asıl borçludan olan alacağının icra takip tarihi itibariyle 24.278,82 TL olduğunun tespit edildiği, davalı banka tarafından davacıdan talep edilen alacak miktarının davacının da imzası bulunan sözleşmeden kaynaklandığı ve kefalet limiti sınırları içerisinde bulunduğu, davacının kefil olduğu sözleşmeden dolayı teminat maksadıyla verilen bonodan dolayı davalı bankaya borçlu olduğu anlaşılmakla davalı bankaya yönelik açılan davanın reddine karar verilmiş,diğer davalı … tarafından davacıya yöneltilen bir takip bulunmadığı,icra takibinde davalının da borçlu konumunda olduğu anlaşılmakla iş bu davalıya karşı açılan davanın usulden reddine, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmamış olduğu gözetilerek davalının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı …’ya karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davalı ….’ye karşı açılan davanın esastan REDDİNE,
3-İİK madde 72/4 gereğince mahkememizce verilen tedbir kararı bulunmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 819,76-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 739,06-TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde yatıran davacıya iadesine,
5-Davalı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
6- Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır