Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/473 E. 2022/507 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/473 Esas – 2022/507
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/473 Esas
KARAR NO : 2022/507
HAKİM : …..
KATİP : …….

DAVACI : ………
VEKİLİ : Av. ………….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …..
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……. …..Antalya Şubesi ….. Seri Numaralı ….. tarafından 28/04/2021 tarihinde keşide edilen 24.800 TL bedelli çek ……. tarafından ciro edilen çek ciro silsilesi …… Ye ve oradan son hamil olarak davacı ……’ e gelmiş olduğunu, keza ….. Den çek çıkış evrakı da Çek iptali davasının bulunduğu Kayseri 2. ATM 2021/326 Esas sayılı dava dosyasına sunulmuş olduğunu, ne yazık ki davacının sanayide bulunduğu esnada aracında bulunan dava konusu çek aracının içinden alınarak/çalınarak kaybolmuş olduğunu, keza davacının bu olayla ilgili olarak 25/02/2021 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunmuş ve buna ilişkin şikayet evrakları Kayseri 2. ATM de açılan 2021/326 Esas sayılı çek iptali davasının dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş olduğunu, çek iptali davası neticesinde Kayseri 2. ATM 2021/326 Esas sayılı dava dosyasına çeki ibraz eden …..’nun ise çeki haksız olarak elinde bulundurmakta olduğunu, davacıya ait araç tamiri yapması ve çek almış olmasının tamamen gerçek dışı olduğunu, keza çek arkasında davacının cirosu bulunmadığını, oysa ki davalıdan hemen önce cirosu bulunan …..Den çekin davacıya geçtiğine dair çek çıkış evraklarının yine Kayseri 2. ATM’nin 2021/326 Esas sayılı dava dosyasına sunulmuş olduğunu, buna karşılık …’ un elinde bulundurduğu çekte davacının cirosu bulunmadığını, çek arkasında davacının cirosu bulunmadığı gibi davalının elinde dosyaya sunulmuş çeke ilişkin teslim tesellüm belgesi de bulunmadığını, davalının dava konusu çeki iktisabında haklı olmadığı ve haksız yere kötüniyetle iktisap ettiği olduğundan çekin davacıya iadesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile dava konusu edilen ….. Şubesi ….. Seri Numaralı çekin davalıdan istirdadına ve davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını kabul etmediklerini, davalı …..’un …. Mah….. mah ….. sk.No:…. adresinde bulunan …. bakım servisinin sahibi olduğunu, otomobillerin motor beyinleri ve mekanik tamirleri üzerine çalışmakta olduğunu, davalının davacı…..’i tanımadığını, ……. turizm isimli şirket ile araç kiralama işi ile uğraştığını öğrendiği davacı bu işleri …. ve …. eliyle birlikte yürütmekte olduğunu, bu kişilerin davalıya araç tamiri için bir sürü araç getirdiklerini, davalının yaklaşık 8 araç tamirinden sonra sel hasarına maruz kalan çekiciyle getirildiği için plakası bulunmayan mavi renkli wolksvagen passat plakalı aracın bakımını yapmış olduğunu, davacıya ait araçların bakımını yapan davalının alacağına karşılık davaya konu 24.800 TL bedelli çekin ….. tarafından davacının işyerinde verilmiş olduğunu, davacının çekin sanayiide aracının içinden alındığı/çalındığı iddiası doğru olmadığını, ortada hukuki bir ilişkiden doğan çek olduğunu, bu ticari ilişkiyi belgeler ve tanıklarla ispatlayacak olduklarını, davacının işyerinde davacıyla birlikte çalışan ….. tarafından verilen çeki ……’in bilerek ciro etmediğini, çekin verilmesinden sonra davalıda tamir edilen sele mahsur kalmış mavi renkli passatın Gaziantep yolunda bozulduğu belirtilerek kusuru olmadığı ve oluşan arızanın davalının tamiriyle ilgisi olmadığı halde aracın çekme masrafları ile bedava tamiri istenilmiş olduğunu, taraflar arasında fiili tartışma yaşanmış olduğunu, ayrıca … telefonda davalıyı tehdit ederek dediklerini yapmazsa çeki çalındı diyerek şikayet edeceklerini söylemiş olduğunu, bu tehdide … isimli kişi şahit olduğunu, akabinde davalının Oto Tamirciler Odasına şikayet edilmiş olduğunu, Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/326 nolu dosyasıyla çekin iptali davası açılmış, tedbir konulduğu için davalının parasını alamamış olduğunu, mağdur olduğunu, davalının davacıdan alacağı olduğunu, hatta bizzat kendi cebinden ödediği oto malzemeleri bedeli söz konusu olduğunu, davacı … ile beraber iş yaptığı … ve …’in çeki kendileri verdikleri halde iptalini ve istirdatını istemeleri iyiniyetli bir yaklaşım olmadığını, bu sebeple bu kişilerin şikayetçi veya davacı olduğu adliye dosyalarının kayıtlarının araştırılmasını istediklerini, çünkü bu kişilerin Sanayiideki bir çok esnafla bu tür sorunları olduğunu, para ödememek için bu tür davalar açtıklarını tahmin ettiklerini, arabuluculuğa başvurulmadan dava açılamayacağını, çeki keşide eden veya hamil olarak çekte imzası olan hamilin bu davayı açması gerekmekte olduğunu, Davacının dava açma hakkı olmadığını, sıfat yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davalı açısından beyaz ciro sözkonusu olduğu için çekin iptali ve istirdatı istenemeyeceğini, davalının adını yazmak suretiyle çeki tahsil edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu çekin davalıdan istirdadına ve davacıya iadesi talebine ilişkin davadır.
Mahkememizin 13/04/2022 tarihli ara kararı ile davaya konu çek hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiği, çek bedelinin %15’i oranında teminat yatırılarak ihtiyati tedbir kararının infazı hususunda ….. Bankasına müzekkere yazıldığı anlaşılmıştır.
… Bankasına, Gevher Nesibe Vergi Dairesine, SGK’ya, Kayseri Oto Sanatkarlar Odasına, …….Şirketine, Türkiye İş Bankası Kayseri Şubesi Yeni Sanayi Sitesine, Kayseri Noterler Birliği Başkanlığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/326 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının ….. tarafından hasımsız olarak kıymetli evrak iptali davası açıldığı, dava konusu ….. Bankası Gazi Paşa Antalya Şubesi ….. Seri Numaralı …… tarafından 28/04/2021 tarihinde keşide edilen 24.800 TL bedelli çek yönünden Mahkememizce ödeme yasağı konulduğu, işbu çekin bakaya ibrazı nedeniyle davacı vekiline istirdat davası açması için süre verildiği, davanın açılmasının akabinde davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma sayılı dosyasına ait tüm evraklar celbedilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Tanık…..’ın Mahkememizin 02/02/2022 tarihli celsede alınan beyanında; davacının yanında şoför olarak çalıştığını,……ne yapmış olduğu servis iş karşılığında bir kaç aylık toplam bedelin kendilerine çek olarak verildiğini, bu çekleri daha sonra petrollere ödeme olarak verdiklerini, dava konusu çekide teslim aldığını ve çeki davacıya teslim ettiğini, çekin nasıl çalındığını görmediğini, kendisine daha sonra durumdan haber verildiğini, araçları tamire götürmediğini, bu işleri genellikle davacının oğlu ve diğer çalışanları yaptığını, davalıyı da ilk defa burada gördüğünü, davacı ile aralarında herhangi bir tamir ve vb. ticari ilişki olup olmadığından haberinin olmadığını, çekin çalındığı haberi geldikten sonra kendisinin bu durumun ….. Şirketine bildirdiğini, onların da çek çıkış evraklarını kendisine teslim ettilerini, …..’i sadece davacının kardeşi olarak tanıdığını, tamir işleri boyutunda taraflar arasındaki ilişkiye dair bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
Tanık …..’in Mahkememizin 02/02/2022 tarihli celsede alınan beyanında; Çekin aracın içindeyken sonrasında çeki bulamadıklarını, çekin aracın içindeyken sanayiye gittiklerini, orada geri araca döndüklerinde, çeki araçta bulamadıkların, …..den babasının servisçilik yaptığı için şoförleri olan kişi çeki aldığını, aracı babasının kullanmadığını, davalı taraf ile babasının herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, Passat marka araçlarını davalının iş yerine kendisinin götürerek tamir ettirdiğini, tamirin karşılığında kendisine nakit ve hesaptan havale yoluyla ödeme yaptıklarını, iş karşılığında dava konusu çeki vermediklerini, çeki kaybettikten sonra savcılığa başvurduklarını, araçlarının tahmin ettiği kadarıyla camları açık iken çekin araçtan alındığını, davalıya birden fazla arabayı tamir için kendisinin ve yanlarında çalışan kişilerin götürdüklerini, yapılan tüm tamirlerin bedelinin söylemiş olduğu gibi nakit ve hesaptan havale şeklinde yapıldığını, araçlarının tamir edildikten sonra aynı sıkıntılar ortaya çıkınca yeniden davalının iş yerine götürdüklerinde araçta farklı bir sorun olduğunu söylediğini, bunun üzerine davalıyı odaya şikayet ettiğini, bu kapsamda oda da bu konuya ilişkin dosyamız olduğunu ve aralarında bu durumdan kaynaklı da bir sorun olduğunu beyan etmiştir.
Tanık …..’nun Mahkememizin 02/02/2022 tarihli celsede alınan beyanında; davalıyı aynı iş yerinde çalışıyor olmaları nedeniyle tanıdığını, …..’in genelde kendilerine araçları getirtiğini, araçları tamir edip kendilerine teslim ettiklerini, ödemelerin kendilerine genelde nakit olarak yapıldığını, daha önce hiç çek almalarını, ancak son yapılan işlerden sonra fiyatında yüksek olması nedeniyle karşı taraf ödemeyi tam olarak yapamadığını, bunun sonucunda … yani davacının kardeşi iş yerine gelip ödemeyi kendisinin iş yerine gelindiğinde halledeceğini söylediğini, bunun üzerine davalı …’in iş yerine gittiğinde kendisine dava konusu çek verildiğini kendisinin de davalıya nakit ödeme alması halinde daha iyi olacağını söylediğini, dava konusu çekin davalıya tesliminin bu şekilde olduğunu, ….. ….’nın davacıya ait sel hasarı gördüğü için kendileri tarafından onarıldıktan sonra boya için gittiğinde araçta ters takviyeden kaynaklı sorun oluştuğunu, aracın çalışmaz halde tekrar kendilerine getirildiğini, aracı yeniden parça sipariş ederek yeniden tamir ettiklerini, sonrasında da aracın yolda kaldığını, kendilerinden yeniden araca çekici göndererek aracı getirtmelerinin istendiğini, bu şekilde birşey yapamayacaklarını araç gelir ise tamir edeceklerini söylediklerini, bundan dolayı davacı taraf ile aralarında sıkıntılar oluştuğunu ancak çekin çalınması gibi bir durum olmadığını, davacıyı tanımadığını, tanık… … ile …’i tanıdığını, çekin kendilerine ciro yapılmadan verildiğini, sonrasında durumu araştırdıklarında …’in çeki ilk önce ciro edeceğini söylemesine rağmen, sonrasında çekin bedelini alamayacaklarını söyleyerek kendilerine tehdit eder şekilde konuştuğunu, kendilerininde çeki kendisine vereceklerini önemli olan paralarını almak olduğunu söylediklerini, …’in bu şartlar altında çekin ücretini alamayacaklarını söylediğini beyan etmiştir.
Tanık …….’ın Mahkememizin 02/02/2022 tarihli celsede alınan beyanında; Davalıyı sanayide kendinin çalışıyor olması nedeniyle tanıdığını, sanayide çalışma usulleri genelde araçların getirilmesinden sonra açık hesap şeklinde çalıştığını, dava konusu çeki gördüğünü, çekin kendisine …. Marka aracın tamiri sonucunda verildiğinin söylediğini, bildiği kadarıyla bu aracın ……ler ailesine ait olduğunu, … ailesinin araçlarının tamirini kendi iş yerlerinde yapıldığını, davacı tarafa ait aracın tamir edildikten sonra boyadayken ters takviye işlemi esnasında hasar görmüş olması nedeniyle çalışmaz halde yeniden davalının iş yerine getirildiğini, davalı burada kendisini de çağırıp araca birlikte baktıklarını, sonrasında araç tamir edilip davacı tarafa teslim edildiğini, yapılan işler karşılığında da dava konusu çekin alındığını, hırsızlık olayının olmadığını, çalındı sözü ortaya çıkınca davalı çekin kendisinde olduğunu söylediğini, çek alınırken kendisinin yanlarında olmadığını, …’i tanımadığını araçları genelde yeğeni …….’in getirdiğini, çeki ver cirolayım dediğini, …’in aracı teslim almaya geldiğinde davalıya çeki ver cirolayım dediğini, davalı da çekin yanında olmadığını söylediğini, sonra halledeceklerini konuştularını, bu esnada yanlarında olduğunu beyan etmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından sunulan 21/04/2022 tarihli raporda özetle; Davalı defter ibraz etmediğini, inceleme günü ve saatinde davacı vekili hazır bulunarak, davacının 2021 yılı ticari defterlerini henüz yazdırmadığını, bu nedenle de ibraz edemeyeceklerini beyan ettiğini, bununla birlikte davaya konu çeki teslim aldığını iddia ettiği ….’nin takip edildiği hesaba ait muavin defter dökümünü sunduğunu, söz konusu muavin defter dökümü HMK Madde 219/2 kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Mahkemeye ait olduğunu, davacının mübrez muavin dökümünde, davaya konu çekin dava dışı ….’den teslim aldığına dair herhangi bir kayıt tespit edilemediğini bildirdiği anlaşılmıştır.
…’nin dosyaya göndermiş olduğu yazı cevabında dava konusu çekin davacı …’e ciro edilmiş olduğunun belirtilmiş olması dikkate alınarak İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/1941 E, 2020/422 K sayılı 16/03/2020 tarihli kararı gereğince davacının çekte isim ve imzası bulunmuyor ise de, hamil olma iddiası yönünden sunulan evrak gereğince dava açma hak ve yetkisinin olduğu değerlendirilerek yargılamaya devam edilmiş ve esas hakkında karar verilmiştir.
Davacı hamil, dava konusu çekin kaybolduğunu, rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuş ve çekin hangi ticari ilişki sonucu eline geçtiğine dair delillerini bildirmiş ve tanıklarını mahkeme huzurundan dinletmiştir. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yani ciro silsilesinin kopuk olmaması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmadığı gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespiti bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/5363 Esas 2018/7977 Karar)
Söz konusu davada davacı, davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap ettiğini ispat ile yükümlü olup, sunduğu delillerin hiç birisi davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusur ile iktisap ettiğine delil teşkil etmemektedir. Davalı tarafça, ilgili çekin davacı tarafa ait aracın tamirinden kaynaklı ticari ilişki sonucu verildiğinin beyan edilmiş olması nedeni ile tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve alınan 21/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı ve davalının defterlerini dosyaya sunmadığı, davacının ise sadece çeki teslim aldıklarına ilişkin …’nin takip edildiği muavin defter dökümünü dosyaya sunduğunun belirtildiği görülmüştür.
“6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/2827 E. 2018/5223 K. sayılı içtihadı)
Dava dilekçesinde davacının yemin deliline dayanmamış olması nedeni ile davacı vekiline yeminin hatırlatılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, yukarda açıklandığı üzere davacı tarafça davalının davaya konu çeki kötü niyetle veya ağır kusuru ile iktisap ettiğinin kanıtlanamamış olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 59,30 TL peşin harç ile 423,53 TL tamamlama harcından mahsubuyla artan bakiye 402,13‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davalı lehine takdir edilen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-İhtiyati tedbir kararı için alınan teminatın HMK’nun 392/2 maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açıldığının dosyamıza bildirilmemesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
15/06/2022

Katip ….
(e imzalıdır)

Hakim ….
(e imzalıdır)