Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/451 E. 2022/568 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/451 Esas
KARAR NO : 2022/568
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C….) …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI :1- … – …
VEKİLLERİ :Av. … – …
Av. … -……
DAVALI :2- … – (T.C….) …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere 05.03.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya ait olan … plaka sayılı araca, … plaka sayılı araç sürücüsü … geri geri çıkarken fark etmeyip çarpması neticesinde sigortalar arası mutabakat neticesinde %100 kusurlu olarak davacının maliki bulunduğu araçta maddi hasar meydana gelmiş olduğunu, kaza neticesinde davacının aracının … tarafından onarılmış ve toplamda işçilikle birlikte 8.238,63 TL hasar meydana gelmiş olduğunu, kaza neticesinde sağ ön kapı ve arka kapı değişmiş, ön çamurluk ise boyanmış olduğunu, ayrıca tampon boyanmış ve cam çizildiği için değiştirilmiş olduğunu, davacının aracı teslim aldıktan sonra onarım gören kapıya ilişkin kilitte sıkıntı olduğu ve aracın kapı kilidinin düzgün tamir görmediği eksik onarım olduğu tespit ettiğini, davacının bulunduğu ortamda aracı o şekilde kullanmasının mümkün olmaması nedeni ve güvenlik gerekçeleri ile aracın kilidi yaptırılmak zorunda kalınmış ve ona ilişkin faturanın sunulmuş olduğunu, onarım sürecinde de davacı ve ailesinin mağdur olmuş ve bu süreçte araç kiralamak zorunda kalmış olduklarını, kiralanan araca ilişkin faturayı sunduklarını, kaza sonucu araçta oluşan değer kaybı zararı için … Sigorta A.Ş. Ye başvuru yapılmış olup bu başvurumuza ilişkin sigorta tarafından 14.04.2021 tarihinde 1.140,00 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğunu ancak davacının araca ilişkin meydana gelen piyasadaki değer kaybı daha fazla olup mahkemece atanacak bir bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmesi mümkün olduğunu, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi verdiği bir karar dikkate alınarak KTK hükümleri gereğince sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumlu olunduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14600 E. 2019/6626 K. sayılı Kararının da bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, davacının maliki olduğu araç davacı ve babası ile birlikte kullanılmakta olup davacının ikamet yeri Kırşehir olup sıklıkla il dışına seyahat etmesi gerekmekte olduğunu, ayrıca babasının da iş yeri evine uzak olup arabasız dört vasıta değiştirerek gidilecek konumda olduğunu, aracın onarım süresinin uzunluğu nedeni ile davacının araç kiralamak zorunda kaldığını, buna ilişkin fatura sunulmuş olup yine de Yargıtay kararları neticesinde bilirkişi tarafından yapılacak hesaplama neticesinde mahsup edilecek rakamlar yahut farklı bir rakam çıkması ihtimaline binaen kısmi olarak davamız açılmış olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2008/2243 E.N , 2008/4182 K.N, Y17HD 2015/17333 E. 2016/3648 K. kararlarının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini belirterek araç üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapılarak 650 TL maddi zarar ile araçtaki değer kaybının tespit edilerek ve sigorta tarafından yapılan ödemenin mahsup edilerek şimdilik 100,00 TL değer kaybı ve 100,00 TL ikame araç bedeli olmak üzere toplamda 850.00 TL’nin yasal faizi ile tarafımıza iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmadığını, kabul anlamında gelmemekle birlikte, davacının zararı, davadan evvel alınan ekspertiz raporu ile belirlenmiş olduğundan huzurdaki davanın belirsiz alacak şeklinde açılmasında hukuki yarar olmadığını, davalı şirketin genel müdürlük adresi Maslak Sarıyer/İstanbul olduğunu, davalı şirketin genel müdürlük adresinin İstanbul ili Sarıyer ilçesi sınırlarında bulunmasından dolayı sayın mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, Dava ticari nitelikte olup görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, açıklanan nedenle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacı taraf delillerinin taraflarına tebliğ edilmemiş olduğunu, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 07.11.2020-2021 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davalı şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti (41.000,00 TL) ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacak olduğunu, kabul anlamına gelmemekle davacının öncelikle kusur ve zarar olgularını ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davalı … sigortalısının kusuru oranında ve ancak gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, dolaylı ve yansıma zararlar poliçe teminatı dışında olduğunu, 2918 sayılı Kanun motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan hukuki sorumluluğu ve bu sorumluluğun sigortalanması esaslarını kanunda belirlemiş ve uygulamaya ilişkin esasları da kanun çerçevesinde idareye bırakmış olduğunu, 5684 sayılı Kanunun 11. Maddesi poliçe içeriğinin idarenin düzenleyici bir işlemi olan genel şartlara uygun olarak tespitini zorunlu tutmuş aynı kanunun 34/f bendinde de anılan genel şartlara aykırılığı yaptırıma bağlamış olduğunu, benzer şekilde 6102 sayılı Ticaret Kanununun 1425. maddesi de poliçelerin, genel şartları içerir, rahat ve kolay okunacak biçimde düzenlenmesini amir olduğunu, diğer bir ifadeyle anılan Genel şartlar kanuni mesnedini 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 11. Maddesi ve 6102 s Ticaret Kanununun 1425. Maddesinde bulan idari düzenlemeler olduğunu, son iptal kararı münhasıran 2918 sayılı Kanunun 6704 sayılı Kanun ile değişen bazı hükümleri için verilmiş olmakla, genel şartların kanuni dayanakları bakımından iptal kararının bir tesiri olmadığını, Ticaret kanununa göre poliçenin içeriği, diğer bir deyişle ilgililere tanınan hakkın içeriği genel şartlara bırakılmış olduğunu, kaldı ki ilk genel şart değişikliği 2015 de yapılmış olup, iptal edilen hükümler anılan tarihte mevcut olmadığını, bununla birlikte her idari işlem gibi genel şartların da hukuka aykırılığı noktasında karar idari yargıya ai olduğunu, nitekim Danıştay ikame edilen davalarda genel şartların ilgili maddeleri özelinde iptal kararları vermişse de teminatların genel şartlara dayalı olması kurgusunu kanuna aykırı bulmamış olduğunu, kaldı ki ilgili Anayasa Mahkemesi kararında 93. Maddeyle ilgili olarak, yürütmenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartlarını tespit etme yetkisinin ilgili kamu otoritesine bırakma yetkisinin Anayasa’ya aykırı olmadığı belirtilmiş ve anılan gerekçeler kapsamında genel şartların yürürlükte olduğu kabul edilmekle dava konusu talebin genel şartlar kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olduğunu, Sigortacılık sektörünün düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu kamu otoritesi olan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (SEDDK) 26/11/2020 tarihli ve 2020/10 sayılı Sektör Duyurusu ile anılan Genel Şartların 5684 sayılı Kanunun 11 inci maddesi ve 2918 sayılı 93 üncü maddesi uyarında yürürlükte olduğu özellikle belirtilerek tüm sigortacılık sektörüne duyurulmuş olduğunu, Sigorta hukuku kapsamında ilgililerin hak sahipliği, sigortayı kuran ilgili mevzuat ve bu mevzuata göre poliçe içeriğini kurala bağlayan ilgili genel şartlara göre belirlenmekte, söz konusu genel şartlarda dayanağını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK’dan almakta olup AYM kararının genel şartların ekleriyle birlikte uygulanması yönünde bir etkisi bulunmamakta olduğunu, konu AYM kararına göre reel değer kaybına göre hesaplanması ciddi hak kayıpları yaşatacak olduğunu, belirli bir kriter seti bulunmamakta, bilirkişilerin görüşlerini oluştururken dikkate aldığı galeriler, ikinci el piyasa ve bu konuda uzman kişilerin sübjektif değerlendirmelerine tabi olmakta olduğunu, dolayısıyla gerçekte değer kaybının tam olarak belirlenebilmesine yönelik objektif bir kriterlerin olmadığı ve belirlenemediği durumda tarafların haklarına halel getirecek, yüksek olabilecek iken düşük veya tersi durumlar oluşabilecek olduğunu, Genel şartlar kapsamında da gerçek değer kaybı hesaplanmakta olup, yeknesak bir kriter setine sahip olması özelliği, gerçek değer kaybının hesaplanması bakımından sübjektif değerlendirmelerden üstünlüğü tartışmasız olduğunu, keza genel şartlara göre yapılan hesaplamanın, şeffaf, denetlenebilir ve ölçülebilir niteliğe sahip olduğunu, nitekim genel şartların dikkate alınması ile ilgili 19/11/2020 – K-2020/92540 sayılı Kararı ve 21/01/2021- K-2021/9116 sayılı kararı ile değer kaybı hesaplamasının genel şartlara göre yapılması gerektiği yönünde olduğunu, 01.06.2015 tarihli ZMMS Genel Şartlarının A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri başlığı a) bendinde belirtildiği üzere “…Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır”. Poliçe başlangıç tarihi 08.08.2020 olup bilirkişi raporu alınması durumunda hesaplama bu kriterlere göre yapılması gerektiğini, T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi E. 2020/12 – K. 2020/157 – T. 31.1.2020 dikkate alınması gerektiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.6. Teminat Dışında Kalan Haller maddesinin “o” bendi yollamasıyla EK 1. Değer Kaybı Hesaplaması 2.(Teminat Dışı Kalan Haller) maddesine göre hasar sonrası aşağıdaki haller değer kaybı teminatı dışında olduğunu, aracın kullanılmamasına ilişkin boşta geçen süreye ilişkin talep dolaylı zarar kapsamında olup poliçe genel şartları gereği teminat dışı haller arasında olduğunu bu nedenle davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, davacı şirket tarafından yapılan başvuruya istinaden alınan ekspertiz raporu doğrultusunda 13.04.2021 tarihinde 1.140,00 TL değer kaybı bedeli davacıya ödenmiş olduğunu, davalı şirketin sorumluluğu yapılan bu ödeme sonrası kalmadığını, işbu ödeme neticesinde davanın reddini talep ettiklerini, aksi kabul anlamına gelmemek üzere, davacının hasarı karşılanarak 13.04.2021 tarihinden 3.500-TL, 20.05.2021 tarihinde 400 TL maddi hasar ödemesi kapsamında anlaşmalı servise ödeme yapılmış olup ilgili miktarın da değer kaybı ödemesi ile birlikte poliçe limitlerinden aynı teminat dahilinde mahsup edilmesi gerekmekte olduğunu,) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerin teminat dışında kaldığını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının … plaka sayılı araç ile 05/03/2021 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı, ikame araç bedeli ile maddi zarar taleplerine ilişkin tazminat davasıdır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne, ……. Sigorta A.Ş.’ne, Kayseri Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne, … Rent A Car’a, … A Car’a, … Rent A Car’a, …Oto Yedek Parça ve Bakım Servis San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 04/03/2022 tarihli raporda; olayda, Kusur Yönünden İnceleme; Davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava dışı sürücü …’ın atfı kabil kusurunun bulunmadığı, Hasar Yönünden İnceleme; … plaka sayılı otomobilde meydana gelen toplam hasarın 8.638,63 TL olduğu, Değer Kaybı Yönünden İnceleme; Dava konusu kaza nedeniyle … plaka sayılı otomobilde 2.500,00 TL değer kaybı meydana geldiği, Araç İkame Bedeli Yönünden Değerlendirme; araç ikame bedelinin 1.120,00 TL olduğuna karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 08/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, 100,00 TL olan değer kaybı tazminat taleplerini 1.260,00 TL artırarak 1.360,00 TL’ye çıkardıklarını, 100,00 TL olan ikame araç gideri tazminat taleplerini 1.020,00 TL artırarak 1.120,00 TL’ye çıkardıklarını ve ıslah harcının mahkememiz dosyasına yatırdıkları görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememizin 17/11/2021 tarihli öninceleme duruşmasında verilen ara kararı üzerine dava değerinin açıklanmasına ilişkin olarak 01/12/2021 tarihli dilekçesini dosyaya sunmuş olduğu görülmüştür.
Davalı … tarafından davacının aracında meydana gelen hasardan kaynaklı tamir amacı ile …….’e 3.579,02 TL ve 159,29 TL, …… şirketine 99,74 TL, …’ya 95,82 TL, …. …. şirketine 653,22 TL, 400 TL ve 3.500 TL … Sigorta’ya olmak üzere toplam 8.487,1 TL’lik fatura ve dekontlu ödeme yapıldığı görülmüş olup 151,52 TL ödeme iddiası yönünden ise davacıya ait araca yapılan tamir masrafı için olduğuna dair fatura dosyada olmadığından bu ödeme iddiası dikkate alınmamıştır.
Davacı tarafça davalı … şirketine başvurulması üzerine davalının, davacının aracında oluşan zararların ödenmesi amacı ile çeşitli tarihlerde ödemelerde bulunduğu ve son ödeme tarihinin 20/05/2021 olduğu ancak ödemenin yetersiz olması nedeni ile davalı … açısından bu tarihte temerrüdün oluştuğu değerlendirilerek hükümde bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, 05/03/2021 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumu ile hasar bedeli ve ikame araç giderinin tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden 04/03/2022 tarihli rapor alınmış olup raporda, davalı sürücü …’ın olayda %100 kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçta toplam 8.638,63 TL’lik hasar, 2.500 TL değer kaybı ve 1.120,00 TL’de ikame araç gideri zararının oluştuğunun belirtilmiş olduğu görülmüştür. Dava konusu kazadan kaynaklı olarak sigorta şirketi tarafından davacıya ait araçtaki hasar giderine ilişkin olarak mevcut ödeme evrakları ve faturalar dikkate alındığında toplam 8.487,1 TL’LİK ödemenin ve yine değer kaybı zararına ilişkin olarak 1.1140,00 TL ödemenin yapılmış olduğu anlaşılarak bu ödeme miktarları hasar ve değer kaybı miktarından mahsup edilerek karar verilmesi gerekmiştir. Dava konusu tazminat taleplerinden davalı …’ın kusurlu araç sürücüsü, davalı … şirketinin ise kusurlu sürücünün olay tarihinde kullandığı aracın ZMMS poliçesini düzenlenmekle sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları anlaşılmış ve davacı vekilinin 08/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak böylece, Hasar bedeli ile değer kaybı tazminat bedeline ilişkin davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 151,53 TL hasar bedeli ile 1.360,00 TL değer kaybı tazminat bedeli olmak üzere toplam 1.511,53 TL’nin davalı …’dan kaza tarihi olan 05/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 20/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … hakkında açılan ikame araç gideri davasının KABULÜ ile, 1.120,00 TL tazminat bedelinin kaza tarihi olan 05/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Hasar bedeli ile değer kaybı tazminat bedeline ilişkin davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 151,53 TL hasar bedeli ile 1.360,00 TL değer kaybı tazminat bedeli olmak üzere toplam 1.511,53 TL’nin davalı …’dan kaza tarihi olan 05/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 20/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalı … hakkında açılan ikame araç gideri davasının KABULÜ ile, 1.120,00 TL tazminat bedelinin kaza tarihi olan 05/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 179,76 TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 59,30 TL peşin harç ve 38,94 TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 81,52 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (bu harcın 46,82 TL’lik kısmından tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 34,70 TL’lik kısmından sadece davalı …’ın sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ile 38,94 TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine (bu harcın 90,49 TL’lik kısmından tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 67,05 TL’lik kısmından sadece davalı …’ın sorumlu tutulmasına)
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 224,05 TL tebligat gideri, 183,00 TL müzekkere ve posta gideri, 836,80 TL ATK fatura gideri olmak üzere toplam 1.243,80 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.045,72 TL yargılama giderinin (bu yargılama giderinin 600,49 TL’lik kısmından tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 445,23 TL’lik kısmından sadece davalı …’ın sorumlu tutulmasına) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.631,53 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (bu vekalet ücretinin 1.511,53 TL’lik kısmından tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 1.120,00 TL’lik kısmından sadece davalı …’ın sorumlu tutulmasına)
7-Hasar bedeli ve değer kaybı talepleri yönünden davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden işbu davalı lehine AAÜT’nin 13/2 uyarınca 498,47‬ TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden iş bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalıların yapmış oldukları bir yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul oranına göre belirlenen 1.143,41 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA, (bu harcın 656,76 TL’lik kısmından tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 486,65 TL’lik kısmından sadece davalı …’ın sorumlu tutulmasına)
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) red oranına göre belirlenen 216,59 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
13-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının ilgililere iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/06/2022

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)