Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/439 E. 2022/205 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/439 Esas – 2022/205
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/439 Esas
KARAR NO : 2022/205
HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 11/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalıların müvekkili bankanın ….. Şubesi müşterilerinden ….ile imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi’ni asıl borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, asıl borçlunun kredi borcunu ödeyememesi üzerinde hesapların kat edildiğini, asıl borçlu ile davalı/müteselsil kefillere Niğde …. Noterliği’nin 17/09/2020 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek davalılara tebliğ edildiğini, müvekkili bankanın kendisine vermiş olduğu yükümlülükleri yerine getirdiğini ve kredi müşterisinin hesaplarının kat edildiğini, borçlunun gönderilen ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediklerini ve alacağın tahsili için Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin…..esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlanıldığını, davalı borçluların icra dairesine vermiş oldukları dilekçe ile icra takibine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davalıların kötü niyetli olduğunu, asıl amaçlarının takibi sürüncemede bırakmak olduğunu, davadan önce arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak anlaşmaya varılamadığını ileri sürerek davanın kabulü ile, davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …..esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Dava ve icra takibinin yetkisiz mercide ikame edildiğini, alacağın varlığını ve müvekkilinin sorumlu olduğunu hiçbir şekilde kabul etmemekle zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emrine dayanak takip talebinde alacaklı gösterilen ………/… Şubesi olduğunu, ancak bu şube ile müvekkili ….. arasında yapılmış herhangi bir sözleşme bulunmadığını, akdedilen Gks/Kefalet Sözleşmesi’nin Borçlar Kanunu’nun 583. Maddesi Gereğince Kanunen geçersiz olduğunu, ayrıca her ne kadar müvekkiline muacceliyet ihtarnamesi gönderilmiş ise de muacceliyet ihtarnamesinin yasaya uygun olmadığını yasal unsurları taşımadığını, muacceliyet ihtarnamesinde faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin belirtilmediğini, davacı bankanın tek başına faiz oranı belirleme veya artırma yetkisinin de yasal olarak bulunmadığını, kredi sözleşmesinde müteselsil kefalet beyanının el yazısı ile yazılmadığını bilgisayar çıktısı ile yazıldığını beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin ……Esas sayılı dosyası ile ……’ye müzekkere yazılarak takibe konu GKS, hesap kat ihtarnamesi, tebliğ mazbatası ve faiz genelgesi evrakları istenmiş ve bankacı bir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Dava, davacı banka tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalının süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ..sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının….Bankası …….. Şubesi, borçlusunun …., …. Ve …. olduğu, 154.640,23-TL asıl alacak, 27.178,08-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.358,90-TL BSMV olmak üzere toplam 183.177,21-TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu ….’ ya 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu…..vekilinin 08/02/2021 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından icra takibinde alacaklı olarak gösterilen şubeye müvekkilinin borcunun bulunmadığı,sözleşme tarafının …. Bankası …. Şubesi olduğu beyan edilmiş ise de Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2012/25381 esas 2013/1388 karar sayılı ilamı gözetilerek,icra takibi BANKA şubesi tarafından yapılmış ise de takip alacaklısı ….olduğu ve davanın da …. A.Ş tarafından açıldığı gözetilerek davacı vekilinin kredi sözleşmesinin tarafının … Şubesi olduğu ve takibin ise alacaklı olmayan … Şubesi tarafından yapıldığı husustaki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalı müteselsil kefil olmuştur.Her ne kadar davalı vekili kefalet sözleşmesine eş rızasının alınmadığını beyan etmişse de davalının asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle TBK’nın 584.maddesi gereğince eş rızası aranmayacağı anlaşılmıştır. Yazılı şekil şartına uygun olarak düzenlenen kefalet sözleşmesinde TBK.nun 583 maddesinde belirtilen, kefalet tarihi, kefalet limiti, kefilin müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluk altına girdiğinin kefilin el yazısıyla belirtilmesi gibi zorunlu unsurlar da bulunmaktadır.Bu nedenle davalının kefalet sözleşmesinin TBK’nun 583. maddeleri gereğince yasal unsurları taşımakla geçerli bir kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Kefilin sorumluluğunun kapsamı 6098 sayılı TBK’nun 589.maddesinde düzenlenmektedir. Anılan hüküm uyarınca kefil, asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından, kefalet belgesinde belirtilen azami miktara kadar sorumlu olacaktır. Bu açık düzenlemeye göre kefil, kefalet sözleşmesinde gösterilen miktardan daha fazlasıyla sorumlu olmayacaktır. Kefil, kendi temerrüdünden dolayı ortaya çıkan temerrüt faizinden ise herhangi bir sınırlamaya bağlı kalmadan sorumludur.
Asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçları, onun borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi ya da gecikerek ifası nedeniyle oluşan zararlardır. Asıl borcun para borcu olması durumunda, bu miktarda para ile temerrüt faizi kefilin sorumluluğunun kapsamına dahil olacaktır. Ne var ki, 6102 sayılı TTK’nun 7/1 maddesi uyarınca ticari bir borca kefalet söz konusuysa, kefile taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan takiplerde alacak hesabı yapılırken; Kredi sözleşmesindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir.
Dosyanın, bankacı bilirkişiye tevdi ile; davalının davacıya borcunun olup olmadığı, varsa alacak miktarının hesaplanması için rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi Mahkememize sunmuş olduğu raporda özetle; Davacı bankanın dava dışı asıl borçlu firmadan Taleple Bağlılık kuralı gereğince icra takip tarihi itibariyle …. nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan : Asıl borçlunun 28.09.2020 temerrüt tarihine göre 154.640,23 TL asıl alacak +22.156,85 TL işlemiş faiz + 1.107,84 TL BSMV olmak üzere Toplam 177.904,92 TL Nakit alacağının bulunduğu, Kefil /Davalı ……’nun 22.09.2020 temerrüt tarihine göre 154.640,23 TL asıl alacak +23.387,19 TL işlemiş faiz + 1.169,39 TL BSMV olmak üzere Toplam 179.197,41 TL Nakit alacağının bulunduğu, Kefilin sorumlu olduğu tutarın dava dışı asıl borçlu …….’nin sorumlu olduğu tutardan fazla olduğu görülmektedir. Kefilin sorumlu olacağı tutarın asıl borçludan fazla olamayacağı kuralı dikkate alındığında: Kefilin sorumlu olduğu tutarın asıl borçludan fazla olamayacağı hususunda takdirin mahkemenize ait olduğu, davacı banka ile Dava dışı asıl borçlu firma arasında imzalanan Genel kredi sözleşmesinin kefil ……tarafından müteselsil kefil olarak imzalandığı görüldüğünden, Davacı Bankanın dava dışı asıl borçlu …….’nden icra takip tarihi itibariyle Taleple Bağlılık kuralı gereğince …. nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan 154.640,23 TL asıl alacak + 22.156,85 TL işlemiş faiz + 1.107,84 TL BSMV olmak üzere Toplam 177.904,92 TL nakit alacağına davalı/kefil Cemal UĞURLU’nun 22.09.2020 temerrüt tarihine göre müteselsil kefaletinin bulunduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaliyle, 154.640,23-TL asıl alacak, 22.156,85 TL işlemiş faiz ve 1.107,84 TL BSMV toplamı 177.904,92 -TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %47,76 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin kaldığı yerden devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin icra inkar tazminatının değerlendirilmesinde; İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir.Anılan şartlar incelendiğinde, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar Yargıtay içtihatları uyarınca likit kabul edildiğinden takibe konu alacağın likit olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu gözetilerek davalıl aleyhine toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile;
1-Davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaliyle, 154.640,23-TL asıl alacak, 22.156,85 TL işlemiş faiz ve 1.107,84 TL BSMV toplamı 177.904,92 -TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %47,76 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin kaldığı yerden devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarın olan 177.904,92-TL’nin %20’si oranında (35.580,98-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 12.152,68-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 2.212,32-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 9.940,36‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 2.212,32-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 60,00-TL tebligat, 38,00-TL posta ve müzekkere, 650,00-TL bilirkişi ücreti toplamı olan 748,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 726,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafların yapmış olduğu bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince belirlenen 20.850,96-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 1.282,00-TL’sinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 38,00-TL’ sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2022

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim ….
¸E-imzalıdır