Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2021/799 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/398
KARAR NO : 2021/799
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 2 ay çalıştığını, 2 kez yurt dışı seferi yaptığını, Bu seferlerde İran’a gittiğinde Avrupa’dan gelen eski makineleri İran’a götürdüğünü, üçüncü seferde Ağrının Doğubayazıt ilçesinde aracın arızalandığını, sefer başı 200 Euro için davalı şirketle anlaştığını, İran’a gittiği iki seferden dolayı tarafına herhangi bir ödeme yapılmadığını, üçüncü sefer çağrıldığında iki sefer ücretinin ödenmediğini söylediğini, 400 Euro alacağın 10/06/2020 tarihinde 100 Euro verdiklerini kalanının ayın başında ödeyeceklerinin bildirildiğini, davalı şirketin 100 Euroyu şirket kayıtlarına 100 Dolar olarak geçmekle birlikte şirket kayıtlarına iş avansı verme adı altında geçmiş olduğunu bunun gerçekleri yansıtmadığını, davalı şirketten avans talebi olmadığını, ödenen ücretin avans verilmiş gibi gösterildiğini, davalı şirketin istemiş olduğu 26/08/2020 … plakalı araca vermiş olduğu iddia edilen zararlar nedeniyle araçta meydana gelen hasar için 8.500,00-TL yedek parça ve 1.000,00-TL işçilik ücretinin tahsilinin istendiğini, araçta müvekkilinin kusurundan kaynaklı bir durum olmadığını, 30/06/2020 tarihli davalı şirket tarafından verildiği iddia edilen yol avansı olarak şirketin kayıtlarında geçen ücretin 1015 Euro belirtildiğini, şirket tarafından beslenme, barınma, temel ihtiyaçları ve gümrük geçiş ücreti gibi yasal ücretlerin ödenmesi için verildiğini, bu ücretleri ödemek için verilen miktarın iddia edildiği gibi değil, 650 Euro olduğunu belirterek, davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne, davalı şirkete borcunun olmadığının tespiti ile davalının hak ve kötü niyetli olarak takip yapmış olması nedeni ile 19.825,45-TL’nin %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerini davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacının müvekkili şirkette 11/06/2020 – 13/07/2020 tarihleri arasında çalıştığını, davaya konu olan icra takibi işçinin işveren tarafından tahsis etmiş olduğu araca verdiği zararın tazmini ve işveren tarafından işçiye verilen avansının iadesi hakkında olduğunu, davacı tarafça iş ifa edilirken araca zarar verilmiş olup, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi olduğundan işbu dava için görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu, … plaka sayılı araçta meydana gelen arızanın tamamen davacının hatasından kaynaklı olduğunu, müvekkili şirketin davacının araca vermiş olduğu zarar nedeniyle 8.500,00-TL yedek parça ve 1.000,00-TL de işçilik gideri yaptığını, davacı borçluya çeşitli zaman dilimlerinde yol avansı emanet edildiğini, ancak borçlu tarafından avansların müvekkiline iade edilmediğini, yol avanslarının iadesi için davacıya ulaşılmaya çalışıldığını, ancak davacı tarafından iade edilmediğini, bu nedenle …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını belirterek öncelikle iş mahkemelirinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davarının reddine, davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet teminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Pınarbaşı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap olduğu, davacı …’ün 2. Sınıf esnaf olduğu, ticari kazanç bildiriminin 1.500,00-TL olduğu, gelir beyan sınırının altında olup tacir olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından Mahkememiz dosyası davacısı aleyhine toplamda 18.825,45TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava, avans olarak verilen paranın ve araç hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nispi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Pınarbaşı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün …. tarihli cevabi yazısından davacının işletme hesabına göre defter tutan ikinci sınıf tüccar olduğu görülmektedir. İkinci sınıf tüccar, tacir sayılmamaktadır. Davacının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmüştür. Her ne kadar davalı şirket tacir olsada davacının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2. maddesi gereği genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/10/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır