Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2022/10 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2022/10
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının “imgepark” markası ile ilgili olarak haksız, kötüniyetli ve dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde hiçbir hak sahipliği ve kullanım amacı olmaksızın tamamen davacı şirketin zararına yönelik kast ile marka başvurusunda bulunmuş olduğunu ve davacı şirketin ise bu başvuru nedeniyle maddi ve manevi zarara uğramış olduğunu, davacı şirketin Ticaret Sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere 27.12.2019 tarihinde kuruluşunu gerçekleştirerek sicile tescil olmuş olduğu, kuruluşu ile birlikte kuruluş amacına uygun olarak eğitim faaliyetlerine ve “imgepark” ismi ile ilgili olarak reklam, tabela ve marka çalışmalarına başlamış olduğunu, unvanına ve süregelen kullanımına uygun olarak “imgepark” ismi ile ilgili olarak marka başvurusu yapmak istediğinde davalı … adına 16.01.2020 tarihinde … başvuru no ile aynı isimle ilgili olarak marka başvurusunun olduğu görülmüş olduğunu, bu başvurunun haksız ve kötüniyetli olması ve davalının hiçbir hak sahipliği ve kullanım amacı olmaması üzerine gerekli itiraz yollarına başvurulmuş ve Türk Patent ve Marka Kurumunun 17.03.2021 tarih ve …. sayılı kararı neticesinde itiraz kabul edilerek davalının başvurusu reddedilmiş olduğunu, bu aşamada davacı adına marka tescil işlemlerinde son aşamaya gelinmiş olduğunu, Ekli el ilanları, broşürler, reklam afişleri, reklam ajansı ile yapılan sosyal medya yazışmaları, aynı şekilde sosyal medya duyuruları, Kayseri Ticaret Odasındaki tüm kayıtlar, davacı şirket adına olan çeşitli faturalar ve kira ödeme belgeleri, SGK ve vergi kayıtları gibi tüm bilgi ve belgelerin davacı şirket tarafından “imgepark” ibareli markanın eskiye dayalı ve süregelen bir kullanımı olduğunun ispatı mahiyetinde olup tüm bu delillerin davacı şirket tarafından kurulan ve aktif olarak faaliyet gösteren bir eğitim kuruluşunun fiziksel varlığının göstergesi olduğunu, davalının ise hiçbir şekilde davacının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdindeki itirazlarına cevap vermediğini ve “imgepark” ibareli markanın kendisi için kullanım amacına yönelik bir ispat aracı sunamamış olduğunu, kaldı ki, davalı hakkında gerek kolluk araştırması ve gerekse vergi dairesi ile SGK araştırması yapılması halinde kendisinin bu marka ile ilgili olarak bir başvuru yapmasını haklı kılacak bir amaç ve ekonomik girişiminin olmayacağı anlaşılacak olduğunu, davacı şirket tarafından yapılan itiraz ile sunulan tüm bilgi ve belgeler neticesinde, başvuru tarihinden önce itiraz konusu “imgepark” ibaresinin aynı veya benzeri için ticaret sırasında tescilsiz şekilde aktif ve yoğun kullanımının olduğu görülmekte olduğunu, davalının ise davacı zararına hareket etmek suretiyle haksız, kötüniyetli ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak bu marka başvurusunu yapmış olduğunu, davacı şirket yetkilisi … tarafından ikame edilen Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ile Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalarında davacı zararına hareket eden dava tarafları ile iş bu davamızın davalısı olan …, aynı kötüniyetle hareket etmiş olduklarını, davalı şirket yetkilisi …’ın universalpark … Şti.ndeki ortaklık sürecinin sona ermesi noktasında diğer şirket ortağı ile 25.12.2019 tarihli protokol yapılmış, iş bu protokole karşı tarafça uyulmaması üzerine müvekkil şirket yetkilisi … tarafından protokolden dönülmüş ve Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava ikame edilmiş olduğunu, buna bağlı olarak yine aynı protokolle bağlantılı olarak Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden … isimli kişiye menfi tespit davası açılmış olduğunu, iş bu davanın davalısı … tarafından davacı şirketin ticari hayatının sekteye uğratılması, zorda bırakılması ve maddi zararının oluşması adına davacı şirketin tescilsiz şekilde aktif ve yoğun kullanımının olduğu “imgepark” markası ile ilgili başvuruda bulunmuş olduğunu, Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının davalısı … ile Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının davalısı … akraba olmakla iş bu davamızın davalısı … ile …’ın amcası (…’ın da dayısı) … ile …’ın kardeşi … yakın arkadaş olduklarını, aynı şekilde davalının marka başvurusunda marka vekilliği görevini üstlenen … ile de aynı kişilerin yakın arkadaş olduklarını, bununla birlikte Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının davalısı … ile Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının davalısı …’ın avukatları aynı kişi olmakla iş bu davamızın davalısı … adına yapılan arabuluculuk görüşmelerine de son tutanaktan anlaşılacağı üzere aynı avukat katılmış olduğunu, bununla birlikte davacı şirket yetkilisi … hakkında başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ve Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında da aynı şekilde aynı avukatlar vekillik görevini üstlenmiş olduğunu, bu yakın arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri göstermektedir ki, davalının zararına yönelik girişimlerin olduğu ve kötüniyetli başvurunun yapıldığı açıkça ortada olduğunu, davacının kendi markası ile ilgili yapılan kötüniyetli başvuruyu iptal ettirmek adına … Şti. isimli firma ile anlaşmış ve bu uğurda 14.665,00 TL’lik bir harcama yapmış olduğunu, bu denli bir kötüniyetli başvuru olmasa idi “imgepark” ibareli marka ile ilgili yapacağı başvuruda daha cüzi bir masraf yeterli olacak iken fazladan 12.665,00 TL ödeme yaparak zarara uğramış olduğunu, anında marka tescilini yapamayıp itiraz yollarıyla uğraştığı da nazara alındığında talebimiz gibi bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep, dava, ek dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle haklı davanın kabulü ile; davalının haksız, kötüniyetli ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak yapmış olduğu “imgepark” isimli marka başvurusu nedeniyle davacının uğramış olduğu 12.665,00 tl maddi tazminat ile 3.000,00 tL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının mali müşavirlik işi ile uğraşan ve hiç kimsenin etkisi ve tesiri altında kalmadan ticaret hayatını sürdüren bir kişi olduğunu, ne cuma yılmaz ne de dava dışı diğer kişi ve kurumlar ile herhangi bir bağı ya da bağlantısı bulunmadığını, davalının davacı tarafından iş bu söz konusu dava açılmadan arandığını ve dava dışı diğer kişi ve kurumlar ile ilgili olan davalarda kendi lehine ”şahitlik” yapması için baskılamış, eğer kendi lehine şahitlik yapmaz ise davalıya iş bu huzurda ki davayı açmakla tehdit etmiş olduğunu, davacı firma ve vekilinin patent konusunda herhangi bir bilgi birikimine sahip olmadıkları için …. Şti. İsimli firmayı bularak işlemlerine devam etmek istedikleri ancak halen farkında olmadıkları şekilde firmanın yanlış yönlendirmeleri sonucu belirli bir miktar ödeme yapmak durumunda kalmış olduklarını, davalı tarafından 16/01/2021 tarihinde ”imgepark” ismi ile marka başvurusunda bulunulmuş olduğunu, davacının tuttuğu marka vekilinin 17/02/2020 tarihinde almış olduğu ücreti 5 adet markanın tescil başvurusu için yapmış olduğunu, davacı öncelikle basiretli bir tacir gibi davranarak böyle bir markanın tescilinin yapılıp yapılmadığını araştırmalı daha sonrasında da tescili tespit ettiğinde itiraz prosedürünü işletmesinin gerekli olduğunu, başvurunun yapıldığı tarihte zaten bir itiraz süreci ve askı süreci devam etmekte olduğunu, süreç bu halde iken herhangi bir araştırma yapmadan”reddedileceğini bile bile” böylesi bir başvuruda bulunarak gereksiz maliyet çıkarmak ve bu masraflardan davalının sorumlu olduğunu iddia etmek hukuken yerinde ve kabul edilebilir olmadığını, daha sonra 08/04/2020-22/04/2020-30/07/2020 tarihinde alınan ücretler ise verilen RET kararına karşı yapılan itiraz için alınmış olduğunu, vekil firma itiraz süreci devam ederken yeniden başvuru yapıldığında başvurunun reddedileceğini bilebileceği halde yukarıda izah olunduğu üzere tekrar karara karşı itiraz ederek davacıdan ücret almış olduğunu, yani davalının bu ücretlerin ödenmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı dava dilekçesinde dahi bilgi sahibi olmadığı için kendisini ifade edememiş olduğunu, zaten bilirkişi incelemesi yapıldığında bilirkişi de iddiaları doğrulayacak olduğunu, davalının pandemi sebebiyle işleri yolunda gitmeyince farklı bir iş üzerinden ticaret yapmaya karar vermiş ve davaya konu markayı kendi adına tescil ettirmiş olduğunu, davalının bu hususun en doğal hakkı olduğunu, davacı eğer bu markayı daha önceden kullanmakta ise ”o zaman basiretli bir tacir gibi marka tescilini ilk işe başladığında yaptırması gerektiğini,” kendisi kusurlu davranışları yüzünden masraf yaptı ise bunun sorumluluğunun davalıya ait olmadığını, T.C. Türk Patent Ve Marka Kurumu yapmış olduğu 17/03/2021 tarihli incelemede davalının kötü niyetli olduğuna dair herhangi bir emare elde edilemediğini yazmış olduğunu, davalının kusurunun olmadığının bu şekilde resmi evrak ile ispatlanmış olduğunu, davalının sadece birileri ile arkadaşlık yapması tek başına onu kötü niyetli göstermeyeceğini, zaten marka hukuku ile ilgili ilke kararlarda bu husus açıkça görülmekte olduğunu, kötüniyetli marka başvurusu; kişiyi hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanması olarak tanımlanabileceğini, hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusu yapıldığına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetler yapılmış başvuru olarak kabul edilmekte olduğunu, davalının marka başvurusunun iyi niyetli olduğunu, Yargıtay Kararlarında genel kabul gören bu koşullara göre davalının kötü niyetli olduğuna dair davacı tarafından sunulan hiç bir delil bulunmamakta olduğunu, davalı daha henüz adına tescil yaptırmadan askı sürecinde davacının itirazı doğrultusunda davacı adına tescile karar verilmiş olduğunu, davacının davalıya markayı adına tescil ettirdiği tarihte çok uzun zamandır o markayı kullanıyor durumda da olmadığını, davacının zaten ticaret sicil gazetesine göre markayı yeni kullanmaya başlamış olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu zaten davacının lehine karar vererek markayı davacı lehine tescil ettiğini, bunu da yaparken davalının kötü niyetli olduğu için değil daha önceden kullanımda olduğu için yapmış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davalının “imgepark” isimli marka başvurusu yapıp yapmadığı, davacının bu nedenle 12.665,00 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatının olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’na, Ankara Türk Patent ve marka Kurumu Başkanlığı’na, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Kayseri Erciyes Vergi Dairesi’ne, Kocasinan Vergi Dairesi’ne, Kayseri SGK’ya, Avrupa Sinai Mülkiyet Hizmetleri Şirketi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyalarına ait tüm evraklar dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin… Esas sayılı dosyasına ait tüm evrakların bir örneği dosya arasına alınmıştır.
6102 Sayılı TTK.nun 3.md.göre bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Aynı kanunun 4. ve devamı maddelerine göre her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari iş sayılır. Söz konusu kanunun 5.maddesine göre de ”aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret mahkemesi tüm ticari (Değişik ibare: 26/06/2012-6335 S.K./2.md.) davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrası da (Değişik fıkra:26/06/2012-6335 S.K./2.md.) Asliye ticaret mahkemesi ile Asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır hükmünü içermektedir.
Bir uyuşmazlığın, Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olması gerektiği ise TTK. 4, 5/2 ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için TTK 4. maddesinde sayılan davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekmektedir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2015/14881 E, 2016/1833 K ile yine aynı dairenin 2016/10577 E, 2016/10530 K sayılı kararlarında tescilli markalara ilişkin davaların 556 sayılı KHK 71. madde uyarınca ihtisas mahkemelerinde görülmesinin gerektiği belirtilmiş olup, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yazı cevabında “imgepark” isimli markanın 07/09/2021 tarihinde sicile kayıt edilen marka olduğunun belirtilmesi nedeni ile görev dava şartı yargılamanın her aşamasında dikkate alınacak olmasından kaynaklı dava konusu talepler yönünden mahkememizin görevli olmadığı Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
6769 Sayılı Kanunun 156. Maddesi; 1) Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye ceza mahkemesince bakılır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde; Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup kurulmadığına bakılmaksızın; bir Asliye Hukuk Mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, iki Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin, ikiden fazla Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin hukuk davaları için “görevlendirilmesine” karar verilmiştir.
6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Kayseri 3. Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK 20. maddesi uyarınca görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla bakılmak üzere Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
2-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/01/2022

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)