Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2021/879 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/385 Esas – 2021/879
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/385 Esas
KARAR NO : 2021/879

….

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacılar ve murisleri ile davalılarından ….arasında Kayseri ….Noterliğinin …. tarih ve …. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, 8.maddeye göre 15/03/2015 tarihine kadar inşaatın bitirileceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra işin uzamaması ve davalıların sözleşme şartlarının büyük kısmını yerine getirmemeleri neticesinde davacıların iyi niyetli yaklaşımı sonucunda ek sözleşme akdedildiğini, davalılara ek bir takım haklar verildiğini, işin bitirme zamanı olarak 30/10/2016 tarihi öngörüldüğünü, bu tarihe kadar inşaatın tamamlanmaması halinde 30/04/2017 tarihine kadar binaya ait yapı kullanım ve mesken ruhsatı alınmış bir şekilde ana ve ek sözlemeye göre resmen teslim edilmezse ek sözleşmenin 6.maddesinin uygulanacağını, bu madde de “Dilerse, arsa sahipleri ayrıca, yüklenicinin geç teslimi veya hangi sebeple olursa olsun, sözleşmeye aykırı hareket etmesi halinde o zamana kadar yapılmış olan masraflar ve girişimlere ilişkin, mevcut muhtemel zararlar ifraz, tevhi, parselasyon, şerefiye ve sair ödemeler ile proje, temel beton, demir, kalıp malzemeleri, harfiyat ve işçilik ücretlerine ilişkin kooperatifin o ana kadar yaptığı tüm harcamalar yüklenici üzerinde kalmak kaydıyla arsa sahibinin/sahiplerinin yükleniciye yapacağı tek taraflı noter ihbarı/bildirimi ile sözleşmeyi feshetme hakkı da vardır. Bu durumun vuku halinde yüklenici binayı arsa sahiplerine bedelsiz terk edecektir” hükmünün yer aldığını, davalıların üzerlerine düşen edimlerini yerine getirmediklerini, işlerin tamamlanması ve teslimi adına ihtarname gönderildiğini ancak olumlu dönüş olmadığını, bu nedenlerle davalıların sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile uğranılan menfi zararın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı yapılan/ yapılacak inşaat işi dolayısıyla davacı taşınmaz maliklerinin davalı yükleniciler aleyhine açtığı sözleşmenin feshi ile menfi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 26.02.2016 tarihinde açılmış olup; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa. ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. İşin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda; davacılar tarafından davalılar aleyhine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı dava ikame edildiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davalının ticari işletmesi bulunmakla birlikte davacıların ticari işletmesi bulunmadığı, tacir olmadığı, davanın mutlak ticari davalar arasında yer almadığı anlaşılmakla davanın HMK 114/1 -c delaletiyle HMK 115/2 gereği (Usul) Görev yönünden reddine, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/10/2021