Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2022/454 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/364 Esas – 2022/454
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/364 Esas
KARAR NO : 2022/454

HAKİM : ….
KATİP : …..

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av……
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/02/2008 günü dava dışı … sevk ve idaresinde bulunan ve ……Seyehat Acentasına ait …. plakalı yolcu otobüsünün sürücü kusuru ile devrilmesi sonucunda ölümlü, yaralamalı, maddi hasarlı ve tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, davacının bu otobüste yolcu olduğunu ve kaza nedeniyle ağır yaralandığını, % 47,2 oranında malul kaldığını, kaza yapan otobüsün davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/297 Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, zorunlu koltuk ferdi kaza aktarım poliçesinden kaynaklı tazminat talep edilmediğini ve bu nedenle ödeme yapılmadığını, davalı şirkete ödeme yapılması konusunda başvurulduğunu ancak zaman aşımı nedeniyle taleplerinin reddedildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle dava sigorta şirketi tarafından Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Aktarım (poliçesi) ile sigortalanan …..plakalı yolcu otobüsünün devrilmesi sonucunda meydana gelen kaza nedeniyle yaralanan davacının sürekli malul kalması nedeniyle şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı yolcu otobüsünün zorunlu koltuk ferdi kaza poliçesinin davalı sigorta şirketince tanzim edildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, koltuk sigortası bir meblağ sigortası olup aktüeryal zarar hesabı yapılmak suretiyle davalı şirketin sorumluluğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığını, zorunlu ferdi kaza koltuk sigortasına ilişkin sorumluluk belirlenirken herhangi bir zarar hesabı yapılması mümkün olmadığını, bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödeneceğini, maluliyet oranlarının belirtilmediğini, buna göre sürekli maluliyet halinde zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasından doğan sorumluluk, kaza tarihindeki teminat limiti ile işbu genel şartlarda belirtilen maluliyet oranının çarpılması sonucunda belirleneceğini, kabul anlamına gelmemek üzere koltuk sigortacısı olan davalı şirketin sorumluluğunun belirlenebilmesi için davacının maluliyet oranının koltuk poliçesi genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, bu doğrultuda adli tıp kurumu 3. ihtisas kurulun’dan rapor alınması gerektiğini, davacı vekilince sayın mahkemenize sunulan 21.05.2014 tarihli Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas Dairesi’nin %47,2 oranında sürekli malul kalındığına ilişkin tespitin yapıldığı rapora yer verilmişse de, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere davalı şirket koltuk poliçesinden doğan sorumluluğunun belirlenebilmesi açısından davacının maluliyet oranının koltuk poliçesi genel şartlarında belirtilen oranlar doğrultusunda tespit edilmesi gerektiğini, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası genel şartları uyarınca trafik kazasının tanımı yapılmış olup, dava konusu kazanın bu şartlara haiz olduğunun kati surette teyidi gerektiğini, Mahkemeniz huzurundaki davada tüm bu belirtilen durumların incelenmesi için Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılması zorunlu olduğunu, bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile, davalı şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, bu nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, mevcut kazanın teminat kapsamında olup olmadığının tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden ve ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, faiz, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Kaza tespit tutanağı, araç ruhsatı, sigorta poliçesi Bursa Ağır Ceza Mahkemesi dosyası, İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası, keşif, bilirkişi, raporları, tanık.
GEREKÇE: Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle kazada yaralanan davacının bedensel zararlarının kazaya sebebiyet veren sürücünün kullanmış olduğu aracın karayolları ferdi koltuk kaza sigorta poliçesi kapsamında vermiş olduğu zararları teminat altına alan davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; “Hukuksal olarak delillerin takdir ve kabulü sayın mahkemenize ait olmak üzere dosyada mevcut belge ve bilgiler doğrultusunda aşağıdaki şekilde tespit ve hesap yapılmıştır. Adli-tıbbi evrak tetkiki ve son muayenesi ile konunun adli tıbbi değerlendirmesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular değerlendirildiğinde; Bu çerçevede davacının maluliyet oranın 47.2 olmasına göre, daimi maluliyet varlığı kabul edildiğinde, ferdi kaza koltuk sigortasının 8.maddesinin maluliyete ilişkin cetvelinin sonunda, yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nisbeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nisbetlere kıyasen tayin olunur. Daimi maluliyet nisbetlerinin tayininde sigortalının meslek ve sanatı nazarı itibara alınmaz. Bir uzvun veya bir uzuv kısmının kaybı tabiri, o uzvun veya uzuv kısmının kat’i ve mutlak surette vazife görememesini ve kullanılamamasını ifade eder hükmüne bağlı olarak, davacının iş göremezliğine neden olan yaralanması arızaya bağlı olarak, cetvelde yer alan kol veya el bileğinin tamamen kaybına yönelik teminatın kıyasen uygulanmasıyla toplam teminat olan 100.000 TL’nin % 40(Kırk)” oranında karşılığı olan 40.000,00 TL tazminat ödenmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekili ıslah ile dava değerini arttırarak bilirkişi raporunda tespit edilen 40.000,00-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacının 17/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı olarak bedensel zararları bulunduğu, bu zararların tazmini bakımından geçirmiş olduğu tedaviye ilişkin tedavi evraklarıyla birlikte denetime elverişli bilirkişi raporu alındığı, davalının bu kaza nedeniyle sorumluluğunun belirlenen yönetmelik ve genel şartlar çerçevesinde bilirkişi raporu ile belirlendiği, davacının maluliyetinin %40 olması nedeniyle sakatlanma ve ölüm halinde toplam tazminat tutarının 100.000,00-TL’nin kısmının %40’ı üzerinden hesaplanan 40.000,00-TL’nin davacıya poliçe limitleri kapsamında ödenmesi gerektiği, davalının ileri sürdüğü zaman aşımı definin yerinde olmadığı zira davanın ölümlü ve yaralamalı trafik kazasına bağlı olarak uzamış ceza zamanaşımı bakımından 5237 Sayılı TCK m.66/1-d hükmü uyarınca 15 yıllık süreye tabi olduğu, davacının, kaza tarihinden itibaren başlayan uzamış ceza zamanaşımı süresi içerisinde işbu davayı açtığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı ve davalının diğer savunma olarak ileri sürdüğü sebeplerin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE: 40.000,00-TL tazminatın 05/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.732,40-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 59,30-TL harçtan ve 134,00-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik bakiye 2.539,10-TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 127,10-TL ilk dava açma gideri, 134,00-TL ıslah harcı, 49,10-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ve 2.250,00-TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.560,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine.
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca 6.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır