Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2022/582 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/357 Esas – 2022/582
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/357
KARAR NO : 2022/582

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACILAR : 1-…..
2- …..
3-…..
4- …..
5-…..
6- …..
7- …..
8-…..
9- …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : 1-…..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI 2-…..
VEKİLLERİ : Av……
Av. …..
DAVALI 3- …..
VEKİLLERİ : Av……
Av. …..
DAVALI 4- …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI 5- …..
VEKİLLERİ : Av. …..
DAVA İHBAR OLUNAN :- …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVA İHBAR OLUNAN : 2-…..
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinden özetle; 10/06/2017 tarihinde saat 23:30 sularında pepsi firmasının işçisi olan …’ün sevk ve idaresindeki pepsi firmasının … Kiralama … .. ….’den kiraladığı Fiat Fiorino marka / model … plaka sayılı araç ile Gökkent Mah. Nalçik Cd. üzerinde seyir halinde iken davacıların babası …’a çarpması sonucunda, …’ın 28 metre savrularak cadde üzerine düşmesi ve arkasından plakası bilinmeyen ve sürücüsü belirlenemeyen bir başka aracın bir kez daha çarparak 42 metre daha sürüklenmesi sonucu ölümü ile sonuçlanan trafik kazası meydana geldiğini, olay sebebi ile alınan 05/07/2017 tarihli trafik bilirkişisinin müteveffaya herhangi bir kusur yüklemediğini, davalılardan …’in kaza sonrasında olay yerinden kaçtığını, 11/06/2017 tarihinde yakalanarak tutuklandığını ve olay ile ilgili olarak Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, müteveffanın çocuklarının babalarının kaza nedeniyle kırık, yara, bere içinde gördüğünü ve bu durumun psikolojilerini etkilediğini, bir kısım çocuklarının da yurt dışında bulunduğunu ve babalarının cenazesine katılamadığını, bu nedenlerle davacıların ruh sağlığının onarılmaz derecede bozulduğunu, davacıların destekten yoksun kalan olay nedeni ile acı ve üzüntüler içinde hayata tutunmaya çalışan kişiler olduğunu, müteveffanın 74 yaşında olduğunu, yaşlılık aylığı ile geçimini sağladığını ve ayrıca kısa süreli işlerde çalıştığını, davalı ….’ye 02/04/2018 tarihinde yaptıkları başvuruya cevap verildiğini, 02/11/2018 tarihinde yaptıkları başvuruya ise cevap alamadıklarından bahisle öncelikle alacaklarının karşılıksız kalmaması adına davalılardan … … Kiralama … Ltd. ….’ne ait … plakalı araç ve davalı …’ün adına kayıtlı taşınmaz mallarının tespitine ve 3. kişilere devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını, akabinde davanın kabulü ile davacılardan … için 30.000,00-TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi/destekten yoksun kalma tazminatı, … için 30.000,00-TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi/destekten yoksun kalma tazminatı, … için 30.000,00-TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi/destekten yoksun kalma tazminatı, … için 30.000,00-TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi/destekten yoksun kalma tazminatı, … için 30.000,00-TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi/destekten yoksun kalma tazminatı, … için 30.000,00-TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi/destekten yoksun kalma tazminatı, olmak üzere tüm davacılar için toplam 6.000,00-TL tutarlı maddi tazminatın davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe değerleri ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, 180.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 10/06/2017’den itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe değerleri ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan …. vekilinin cevap dilekçesinden özetle; kazaya karışan … plakalı aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile …. …. ve ….’nin kullanımına sunulduğunu, aracın şoförsüz kiralandığını, davada müvekkili şirketin araç maliki sıfatıyla yer aldığını, kazaya karışan araç trafik kazasının meydana geldiği sırada adı geçen şirketlere kiralandığından ve müvekkilinin araç üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığından müvekkili şirketin araç işleten vasfı bulunmadığını, aracın işletenlik niteliğinin davalı …. ….’de olduğunu, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, araç sürücüsünün kornaya basmasına ve aracın yönünü sağa çevirmesine rağmen müteveffanın koşarak aracın önüne geldiğini belirttiğini, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerine ilişkin olarak destek ilişkisinin varlığının temelinde destek olunanın ihtiyaçlarının sürekli ve düzenli olarak karşılanması hususunun yer aldığını, davacıların müteveffanın desteğini aldıklarını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen 270.000,00-TL manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu ve zenginleşme amacı taşıdığını, bu nedenlerle öncelikle davanın husumetten reddini, aksi durumda zamanaşımından reddini, söz konusu davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını ve esasa girilmesi durumunda davanın esastan reddi ile yargılama giderlerinin davacılar üzerinde tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davanın müvekkili sigorta şirketi yönüyle husumetten reddinin gerektiğini, davacıların taleplerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekilinin cevap dilekçesinden; Bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 05/03/2017-2018 tarihleri arasında … nolu kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçe nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olacağını ve müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, poliçe kapsamında bedeli ve maddi zararlar için kişi başına 75.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, bu durumun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne yollanmasını ve uzmanlardan kusur yönünde rapor aldırılması gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin fahiş miktarda olduğunu ve zenginleşme amacı taşıdığını, öncelikle davacıların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarının yapılmasının gerektiğinden bahisle müvekkili sigorta şirketi aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinden; müvekkilinin müteveffaya çarptıktan sonra yola düştüğünü ve yaralandığını, yaralanan müteveffa henüz yol üzerindeyken sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen ikinci bir aracın kendisine çarptığını ve sürüklenmesine neden olduğunu, müteveffanın kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, ölümüne müvekkilinin çarpmasının sebebiyet vermediğini, bu hususun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini ve ölüm olayının ikinci çarpmanın etkisiyle olma ihtimalinin de değerlendirilmesi gerektiğini, müteveffanın kaza noktasına yakın yerde bulunan yaya geçidi üzerinden geçmediği için kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş miktarda olduğunu, müteveffanın 1941 doğumlu olması nedeniyle yaşı, sosyal ve ekonomik durum, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğine dair içtihatların dikkate alınması gerektiğini, sigorta şirketleri tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, açılan davanın reddini, yargılama giderlerinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. …. vekilinin cevap dilekçesinden; Davanın muhatabının …. olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin kazaya karışan … plakalı aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, dolayısıyla sorumluluğunu davalılardan … … … Ltd. ….’de olduğunu, sürücünün beyanında kazanın meydana geldiği yerin yakınında yaya geçidi bulunduğunu, buna göre müteveffa – yayanın da kusurunun bulunduğunu, öncelikle kusur yönünden İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılması gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin zenginleşme amacı taşıdığını, öncelikle davanın müşterek borçlu ve müteselsil kefil …’ye ihbarına, kiralama sözleşmesi içeriği dikkate alınarak davanın müvekkili yönünden husumetten reddini, esasa girilmesi durumunda davanın maddi ve manevi tazminat taleplerinin müvekkili açısından reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş vekilinin Cevap dilekçesinden özetle; Sigorta şirketine davacılar tarafından usulüne uygun başvuruda bulunulmadığını, … plaka sayılı aracın …. Y-2 NOLU …..-2018 vadeli İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu ve 200.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmesi gerektiğini, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini, kaza tarihi itibariyle faiz talep edilmesinin yasal mesnetten yoksun olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile haklarında hüküm tesis edilmemesine, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden faiz ve ferilere ilişkin davacı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davalı … taraflar arasında kefalet sözleşmesi bulunduğundan bahisle davanın …’ye ihbarını talep ettiğini, TBK m.582 ve devamı maddeleri uyarınca bir kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için mevcut ve geçerli bir asıl borcun bulunması, kefalet sözleşmesinin yazılı bir şekilde yapılması ve eşin rızasının alınması koşullarının sağlanması gerekmektedir. Somut olayda mevcut ve geçerli bir asıl borcun bulunması şartı gerçekleşmediğini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin diğer müvekkili şirket … …tarafından çok önceden yerine getirildiğini, 01/08/2014 tarihli kefalet sözleşmesine kefil olarak gösterilen müvekkil …’nin sorumlu tutulacağı azami miktara ilişkin net bir ibare bulunmadığını ve dolayısıyla da kendisinin sorumlu olduğu miktarı el yazısı ile de belirtmediğini, ayrıca kefalet tarihininde el yazısı ile belirtmediğini, Tüm bu sebeplerle kefalet sözleşmesi için TBK’da öngörülen yazılı şekil şartı sağlanmadığından anılan kefalet sözleşmesi geçerli olamadığını ve hüküm ve sonuç doğuramayacağını, eşin rızasının alınması koşulu sağlanması gerektiğini, …’nin … Şirketi’nde yöneticiliği yahut ortaklığı bulunmadığını, Eşin rızasının alınmasının TBK’nın emredici bir hüküm olduğunu, eşin rızası alınmadan yapılan bir kefalet sözleşmesinin kendiliğinden başkaca bir işleme gerek kalmaksızın geçersiz olduğunu, bu nedenle diğer davalı …’nın kefalet sözleşmesine dayanarak hak ve talepler iddia etmesi mümkün olmadığını, trafik kazasına karışan … plakalı araç, davalı …’nın da sunduğu üzere uzun süreli kira sözleşmesi ile … ve … Şirketine kullanımına bırakıldığını, davada … … araç maliki sıfatıyla yer aldığını, Trafik kazasının meydana geldiği sırada araç mezkûr şirketlere kiralandığından ve … …’nin araç üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığından Şirketin “araç işleten” vasfı bulunmadığını, aracın işletenlik vasfı, uzun süreli kiralama sözleşmesiyle birlikte aracın kiracısı şirketlere geçmiştir. Müvekkil …’nin ise … Firmasında çalışan olması haricinde dava konusu ve tarafları ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, Bu nedenle davanın müvekkil Şirket açısından husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacı taraf davacıların hiçbirinin müteveffa babalarının somut desteğinden yararlandığına dair somut bir şey ortaya koyamadığını, davacılar arasında somut bir destek ilişkisi bulunmadığından destekten yoksun kalma tazminatının reddi gerektiğini, Talep edilen 270.000 TL’lik manevi tazminat tutarı ise fahiş olup zenginleşme amacı taşıdığını, hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz olarak ihbar olunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 31/05/2021 tarihli tensip tutanağının 17 nolu ara kararı gereği Davacı vekiline, dava dilekçesinde 186.000,00-TL ve 279.000,00-TL bulunulmuş olması nedeniyle, her bir davacı yönünden tazminat kalemlerini ve talep edilen miktarları açıklaması, aynı zamanda talep edilen tazminat miktarı üzerinden eksik harç tamamlamak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın talep sonucunun açık olmaması nedeniyle usulden red olunacağının ve eksik harcın yatırılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği hususunda ihtar edildiği, davacı vekilinin 15/06/2021 tarihli talep açıklama dilekçesi ile sehven 6 davacı yazıldığından hesaplama hatası yapılarak 186.000,00-TL rakam belirtildiğini, harca esas değerin her bir davacı yönünden ayrı ayrı 30.000,00-TL olmak üzere toplam 270.000,00-TL manevi tazminat ve her bir davacı yönünden ayrı ayrı olmak üzere şimdilik 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 9.0000,00-TL maddi/destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, harca esas değerin 279.000,00-TL olduğunu, 1.012,23-TL tamamlama harcının ikmal edildiğine ilişkin talep açıklama dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Bulancak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Felahiye İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Kayseri Sosyal Güvenlik Kurumu’na, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Kahraman Kazan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, …’ye, Rotterdam Başkonsolosluğu’na, Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Atakum İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazasına dayalı olarak açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihi olan 10.06.2017 günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile yolun karşısına geçmekte olan yaya …’a çarpması akabinde olay yerinden ayrılması sonrası yol içerisine savrulmuş olan yayaya sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir otomobilin çarparak olay yerinden ayrılması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
Mahkememizce davaya konu kaza nedeniyle kusur oranlarının mahkememiz dosyası kapsamı ile ceza dosyası kapsamı çerçevesinde ve %’lik dilimler halinde belirlenmesi hususunda dosyanın Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, ATK’nun 20/12/2021 tarihli raporundan özetle;davalı sürücü … idaresindeki kamyonet ile gece vakti aydınlatma bulunan meskun mahalde, bölünmüş yolu takiben seyir halinde iken geldiği olay mahallinde bulunan yaya geçidinden karşıya geçen yaya hızını buradan karşıya geçecek olan yayaya ilk geçiş hakkını verebileceği seviyeye indirmesi ve durması gerekirken bu hususa riayet etmeden, kontrolsüz şekilde mahal şartlarının üzerinde bir hızla gelip, etkin tedbir almadan yaya geçidi üzerinden karşıya geçmek isteyen yayaya çarptığı olayda asli ( %100 oranında )kusurlu olduğu, müteveffa yaya … gece vakti aydınlatma bulunan meskun mahalde karşıya geçişini yaya geçidinden yaptığı sırada, bu yol üzerinde seyir halinde olan kamyonetin yaya geçidi üzerinde çarpması sonucu meydana gelen olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığı, şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce kaza sonrasında müteveffanın hastanede ölmüş olduğu da gözetilerek ceza dosyasında alınan raporlar ile Mahkememiz dosyasında alınan rapor arasındaki çelişkiyi giderir şekilde davaya konu trafik kazasının kimin kusuruyla meydana geldiği ve tarafların yüzdelik kusur durumunun tespitine ilişkin rapor düzenlenmesi hususunda dosyanın talimat yolu ile İTÜ Trafik Kürsüsü’ne gönderilmesi ile üçlü bilirkişi heyetinden rapor düzenlenmesi talep edilmiş olup bilirkişi heyetinin 02/03/2022 tarihli raporundan özetle;ölen yaya …’ın, yaya geçidini kullanarak, kurallara uygun şekilde taşıt yolunda karşıdan karşıya geçmek istediği, olayda etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının bulunmadığı,kamyonet sürücüsü davalı, 50 km/saat azami hız sınırlaması bulunan yerleşim yerinde seyrettiğini, yaya geçitli kavşağa yaklaştığını, yaya geçidinden geçen veya geçmek üzere olan yayalara ilk geçiş hakkını vermek gerektiğini dikkate alarak, aracın hızını tedbir alabileceği düzeye indirmesi, muhtemel yaya hareketlerine karşı müteyakkız davranması gerekirken bu hususlara riayet etmemiş, kamyonetin toplam olarak 41 metre uzunlukta fren izi bırakmasından da anlaşılacağı üzere, 50 km/saatlik nizami hız sınırının oldukça üstünde, 80 km/saat civarında bir hızla seyretmiş ve çift platform bölümlü bölünmüş yolda, karşı yön trafiğine ait platform bölümünü/sol platform bölümünü kat ederek sağ platform bölümünde ilerleyen ölen yayaya çarpmamak için aldığı fren tedbiri yetersiz kalmış, yayaya çarpıp, 28 metre ileriye düşmesine sebep olmuştur. Heyetimizce, davalı sürücü …’ün, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, hız sınırlamasına uyma ve kavşağa yaklaşırken aracın hızını azaltma, yaya geçidinde yayaya ilk geçiş hakkını verme zorunluluklarına aykırı şekilde seyrettiği, nizami hızla seyretmesi halinde kazayı önlemesi mümkün olan davalı sürücünün aşırı hız sebebiyle kazaya sebebiyet verdiği, bu hatalı sevk ve idaresinin, olayda, birinci (asli-%100 kusurlu) derecede ve tam etkili bulunduğu ,Yolda, düşmüş bir yaya bulunmasının sürücüler açısından öngörülmesi mümkün olmayan, beklenmedik bir durum olduğu, bu nedenle, ölen yayaya ikinci olarak çarpan, plaka numarası saptanamamış olan aracın kimliği belirsiz sürücüsüne olayda kusur izafe edilemeyeceği kanaatine varılmakta ve kendisinin, 10/06/2017 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında kural ihlali bulunduğunun belirtilmesi isabetsiz görülmektedir. Ölen yayanın ölümüne birinci çarpmanın mı sebep olduğu, yoksa ikinci çarpmanın mı yayanın ölümüne yol açtığı konusunda teknik içerikli uzmanlığa sahip heyetimizce görüş belirtmenin mümkün olmadığı kanaatine varılmakta, bu nedenle, 17/05/2018 tarihli Bilirkişi Raporundaki gibi, iki seçenekli olarak kusur değerlendirmesi yapılması uygun görülmemektedir. 05/07/2017 tarihli Trafik Kazası Bilirkişi Raporundaki kusur durumunun ve 20/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kusur gerekçeleri, kusur derecesi ve kusur oranının uygun bulunduğu mütalaa olunmaktadır.Açıklanan nedenlerle meydana gelen kazada, davacıların murisi yaya …’ın etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının bulunmadığı, kamyonet sürücüsü, davalı …’ün hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derece ve tam %100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, ölen yayaya çarpan ikinci aracın kimliği bilinmeyen sürücüsünün, etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce Meydana gelen trafik kazası sonucunda davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri edebileceklerse miktarının ve sigorta şirketinin temerrüd tarihinin tespitine ilişkin rapor düzenlenmesi hususunda dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 14/06/2022 havale tarihli raporundan özetle; Davacıların destek zararlarının bulunmadığı, davacıların manevi zararlarının varlığı ve miktarının huhuki nitelendirilmesi ve takdiri sayın mahkeyeye ait olmak üzere davalı … Sigorta Şirketinin manevi tazminat talepleri İMM poliçesi ile 2000.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere teminat altına aldığı, bu sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin 17/04/2018 tarihi olacağı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Maddi ve manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü …’ün %100 oranında kusurlu olduğu ancak kazaya sebep olan … plaka aracın maliki olan …’ tarafından aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile …’ne kiralandığı ve kaza tarihinde …’nin işletenlik sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından iş bu davalıya yönelik davanın pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Mirasçı davacıların kaza tarihi itibari ile destek sürelerini doldurmuş oldukları, müteveffa baba tarafından Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmüne göre ölen sigortalının gelirinden kendilerine sürekli destekte bulunduğu ileri sürülüp, Türk Borçlar Kanununun 55. maddesine göre maddi delillerle hesaplanabilir sürekli ve düzenli fiili bir desteğin varlığı kanıtlanamadığı anlaşılmakla davacıların diğer davalılara yönelik maddi tazminat davalarının esastan reddine karar verilmiştir.
Meydana gelen kazada plakası tespit edilemeyen otomobil sürücüsüne kusur atfedilmediğinden davacıların davalı …’ne yönelik manevi tazminat davalarının esastan reddine karar verilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. Maddesine göre; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebinde, davacılarının duyduğu acının karşılığının para olarak verilmesi olanaksızdır.Bu nedenle manevi tazminatın amacı davacıların duyduğu acıyı dindirmek ve içine düştüğü ruhsal sıkıntıyı gidermek, davacıların zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek olmalıdır.Manevi tazminatın miktarının tayininde tarafların sosyal ve ekonomik koşulları değerlendirilmeli, davalının da acz içine düşmesi engellenmelidir.Manevi tazminat yönünden mahkememizce yapılan araştırma sonucu tespit edilen tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği 2017 yılında paranın alım gücü, kazada müteveffanın kusursuz oluşu,davacıların müteveffanın ölümüyle ruhsal dengelerinin bozulmuş olması gibi kıstaslar birlikte değerlendirilerek davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte araç sürücüsü, işleteni ile kasko sigortacısından tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacıların davalı …’ne yönelik maddi ve manevi tazminat davalarının pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacıların maddi tazminat davalarının ESASTAN REDDİNE,
3-Davacıların davalı …’ne yönelik manevi tazminat davalarının ESASTAN REDDİNE,
4-Davacıların diğer davalılara yönelik manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile her bir davacı yönünden 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 90.000,00 TL manevi tazminatın davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 17/04/2018 tarihinden itibaren (sigorta şirketi poliçe teminat limiti olan 15.000,00 TL ile sorumlu olduğundan …’nin her bir davacının manevi tazminat miktarı yönünden 1.166,66 TL ile sınırlı olarak sorumlu tutulması), diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 10/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken davacılardan alınan 59,30-TL peşin harç ile 958,00-TL tamamlama harcından mahsubuna,
6-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 6.147,90-TL karar ve ilam harcının dava açılış sırasında davacı tarafça yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 936,60-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 5.211,30-TL’nin karar ve ilam harcının davalı …, … ile …’den alınarak hazineye gelir kaydına, (…’nin bu tutarın 607,64-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
7-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı ile dava başında yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 936,60-TL’nin davalı davalı …, … ile …’den alınarak davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 116,12-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
8-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 1.000,00-TL posta tebligat – 390,00-TL posta ve müzekkere gideri ve 2.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.640,00-TL giderinin maddi manevi tazminat talepleri göz önünde bulundurularak yarısına denk gelen 1.820,00-TL’nin kabul red oranına göre belirlenen 606,67-TL’nin davalı …, … ile …’den alınarak davacılara verilmesine, (…’nin bu tutarın 70,74-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
9- Davalı …. tarafından yargılama boyunca yapılan 50,00-TL yargılama giderinini davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
10- Davalı … tarafından yargılama boyunca yapılan 2,50-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak işbu davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgi tarafa iadesine,
12- Maddi tazminat davası yönünden davalılar Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/4. ve 7/1 Maddeleri uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
14-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
15-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
16-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
17-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
18-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
19-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
20-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
21-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
22-Manevi tazminat davası yönünden davacı … Kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …, … ile …’den alınarak işbu davacıya verilmesine, (…’nin bu tutarın 594,66-TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,)
23-Davacı …’ın davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, …, … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile ……. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
24-Davacı …’nun davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, …, … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile …. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
25-Davacı …’in davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, … ile … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
26-Davacı …’ın davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, … ile … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
27-Davacı …’ın davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, … ile … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
28-Davacı …’in davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, … ile … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
29-Davacı …’in davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, … ile … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
30-Davacı …’nin davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, … ile … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
31-Davacı …’ın davalılar … ile …’ne yönelik kısmen reddine,diğer davalı … ile …’ne yönelik ise reddine karar verilen manevi tazminat talebi yönünden davalı …, … ile … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3. Maddesi uyarınca,diğer davalılar … ile … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
32- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek olan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ( manevi tazminat davasının zorunlu arabuluculuğu tabi olmaması,maddi tazminat davasının da reddedilmiş olması gözetilerek ) davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekillerinini yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/07/2022

Katip …..
¸E-imzalıdır

Hakim …..
¸E-imzalıdır