Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/692 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/352 Esas – 2022/692
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/352 Esas
KARAR NO : 2022/692

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının davacı şirkete bulunan rücu borcunun tahsili amacıyla borçlu aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, yapılan takibe davalı/borçlu tarafından itiraz edilmiş ve takip durmuş olduğunu, davalı/ borçlunun itirazı haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olup itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamı gerekli olduğunu, davalı-borçlu adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı aracın … numaralı ve 26/09/2019-26/09/2020 tarihlerini kapsayan ZMMS ile davacı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, Kayseri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Ekipleri tarafından düzenlenen 18/12/2019 tarihli trafik kaza tespit tutanağında olayın meydana gelişi ile kusurlara ilişkin açıklama yapıldığını, kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere davalı-borçluya ait aracın sürücüsünün kim olduğunun tespit edilememiş olduğunu, kaza tespit tutanaklarının resmi evrak niteliğinde olduğunu, bu durumun araç sürücüsünün olay mahallini terk ettiğini açıkça ortaya koymakta olduğunu, oysa ZMMS genel şartları gereğince araç sürücüsünün tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere kaza yerinden ayrılması yasak olup buna aykırı davranılması halinde sigortalı kaza nedeniyle 3. kişilere ödenen tazminatı sigorta şirketine ödemekle yükümlü olduğunu, davalı-borçluya ait kamyon sürücüsü alkollü ya da ehliyetsiz olduğu veya hasarın teminat kapsamı dışında kalmasına neden olarak başka bir durum olduğu için kaza yerini terk etmiş olduğunu, hayatın olağan akışı içerisinde şayet hasarın teminat dışı kalacağı bir durum olmasa davalı-borçlu araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrılmaması gerekmekte olduğunu, araç sürücüsü olay yerinden ayrıldığına (kaçtığına) göre saklaması gereken bir durum olduğunu ve davalı-borçlu araç sürücüsünün olay yerini zorunlu bir neden olmaksızın terk ettiğinden meydana gelen hasarın teminat kapsamında kaldığını ispat külfetinin davalı-borçluya geçmiş olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/06/2020 tarih ve E. 2019/2942, K. 2020/3941 sayılı ilamının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 04/04/2019 tarih ve E. 2016/9594, K. 2019/4109 sayılı ilamınında benzer olduğunu, Yargıtay Kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere; işbu davada kaza nedeniyle meydana gelen hasarın teminat kapsamında kaldığını, sigortalıya rücu şartlarının gerçekleşmediğini ispat külfetinin davalı-borçluda olduğunu, kaza nedeniyle davacı şirket tarafından kazada hasar gören … plakalı araç için 5.500,00 TL.; … plaka sayılı araç içinde 29/06/2020 tarihinde 29.100,00 TL. ödeme yapılmış olduğunu, davaya konu icra takibinin … plaka sayılı aracın KASKO sigortacısı …. tarafından sigortalısına ödenen bedelin davacı şirket tarafından ZMMS kapsamında ödenmesine ilişkin olduğunu, 2918 SAYILI KYT’nun Md. 95/2 gereğince davacının rücu hakkı bulunduğunu yine Kara Araçları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı f) bendininde bu kapsamda olduğunu, TTK’nın ‘‘Halefiyet’’ başlıklı md. 1472. Maddesi gereği dava açtıklarını, işbu davaya dava konusu aracın kamyon olması nedeniyle ticari amaçla kullanılması nedeniyle mahkemenin görev alanına girmekte olduğunu, bu hususun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 04/10/2018 tarih ve 2018/1282 E., 2018/1171 K. Sayılı ilamında da belirtildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen zincirleme kazada dava dışı …, … …, …, … arasında davacı adına kayıtlı aracı kullanan … arasında kavga yaşanmış olduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyasından … ile … arasında geçen trafik kazasından kaynaklı yaralamadan dolayı soruşturma başlatılmış olduğunu, ayrıca Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyasından müşteki … ve … … ile yine … arasında basit yaralamadan soruşturma dosyası açılmış olduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyasından müştekiler … ve … … ile yine … arasında basit yaralamadan soruşturma dosyası açılmış olduğunu, olay anında kazaya karışan araçlar ile davalı …’ın oğlu araç sürücüsü … arasında görüleceği üzere kavga yaşandığını, meydana gelen bu kavga ile araçta bulunan şoför … olayları yatıştırmak istemiş ve …’ı olay mahallinden uzak tutmaya çalışmış olduğunu, her ne kadar açılan davada davacı, araç sürücüsü …’ın olay mahallinden ayrılmasını gerekçe göstererek olay mahallinin terk ettiğini ileri sürerek rücu davası açmış ise de … olay mahallinden ayrılmamış, sadece yaşanılan kavgadan dolayı varsa kaza tespit tutanaklarına dahil edilmemiş olduğunu, davacının ileri sürdüğü hususların tamamen gerçek dışı olduğunu, davalı …, …. adlı sigorta şirketine … plaka sayılı aracını … numaralı ve 26.09.2019-26.09.2020 tarihleri arasında sigortalatmış olduğunu, davalı aleyhine açılan rücu davası ile ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, araç sürücüsünün olay mahallinden ayrılmadığını, kavgadan dolayı kendisi kaza mahallinden ve kavga ettiği insanlardan rızası dışında uzak tutulmaya çalışılmış olduğunu, açılan davayı kabul etmemekle birlikte kusur oranına ve tazminat tutarına da itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası nedeni ile alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 29.100,00 TL Rücu alacağı, 466,40 Tl faiz 1 29/06/2020 – 02/09/2020 arası 65 gün 9,00 olmak üzere toplam 29.566,40 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğüne, … A.Ş’ye, Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri C.Başsavcılığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 08/04/2022 havale tarihli raporda özetle; “… plaka sayalı aracın 18.12.2019 tarihli trafik kazası hasarı sebebiyle parça değişimi, onarım ve işçilik toplam tutarının kdv hariç 132.692,96 TL ( kdv dahil (156b577,57 TL) olabileceğine, ZMMS Genel Şartları ve Yargıtay içtihatları bir arada değerlendirildiğinde davacının davalıya rücu etmesi için yasal şartların oluşmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 27/06/2022 havale tarihli ek raporda özetle; ” Parça değişimi, onarım ve işçilik tutarları bakımından kök rapordaki değerlendirmelerde değişikliğe yer olmadığına, dava konusu olayda rücu şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin hukuki değerlendirme ve takdir hakkı sayın mahkemeye ait olduğuna, sayın mahkemece rücu şartlarının oluştuğunun kabul edilmesi halinde davacının Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından talep edebileceği tutarın 29.100,00 TL asıl alacak 466,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.566,40 TL olabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı adına kayıtlı … plakalı aracın trafik tescil kaydına göre kullanım amacının ticari olduğu görülmekle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmış ve yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/1436 E, 2021/1519 K sayılı kararında “ … ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının doğumu için iki sebebin bir arada bulunması gerekmektedir. a)-Meydana gelen trafik kazasının “bedeni hasar”a neden olması gerektiği aşikardır. b)-Rücu için gerekli olan ikinci sebep ise, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir. Somut olayda, sigortalı aracın sürücüsünün geçerli bir mazeret olmaksızın kaza mahallini terk ettiği ve kazanın bedeni hasara sebebiyet verdiği, ZMSS Genel Şartlarının B.4-f. maddesi uyarınca sigorta şirketinin kendi sigortalısına rücu hakkı bulunduğu alınan bilirkişi raporuna göre davalıya ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesindeki kusur oranına göre davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin 6.691,09-TL ‘sinden ( … plakalı aracın hasarı için ödenen 1.441,09-TL ile … plakalı aracın hasarı için ödenen 5.250,00 TL toplamı) sorumluğunun bulunduğu sabittir.” Denildiği görülmüş olup, rücu için bedeni hasarın meydana gelmesinin gerekli olduğu ancak olayımızda buna ilişkin bir bilgi ve delilin olmadığı, 18/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağında da sadece maddi hasarlı kazadan bahsedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça 18/12/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile … plakalı araçta meydana gelen zarardan kaynaklı ödeme yapıldığı ve bu ödeme dolayısıyla davalıdan rücuen alacaklı olunduğu belirtilerek takip yapılmış ise de, delillerin toplanmasından sonra bilirkişi heyeti raporu alınmış olup, 08/04/2022 ve 27/06/2022 tarihli raporlarda davacının rücu şartlarının değerlendirildiği ve bilirkişi raporunun denetime açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu ve yukarda belirtilen içtihat gereğince de kaza nedeni ile bedeni hasara neden olan yaralama bulunmadığı görülmüş olmakla davacının davalıya rücu şartlarının oluşmadığı anlaşılmış ve böylece davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 357,10 TL peşin harçtan mahsubuyla artan bakiye 276,4‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde istek ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan 6,50 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
7-Davalı lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır