Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/264 E. 2021/681 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/264 Esas – 2021/681
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/264 Esas
KARAR NO : 2021/681
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -….
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … -…- …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı borçluyla olan ticari işinden kaynaklı olarak davalı tarafa 03/12/2016 düzenleme tarihli, 108.855,86 TL tutarındaki …. nolu faturayı kestiğini, TTK 21/2 maddesine göre “bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışa bu içeriği kabul etmiş sayılır” fatura tarihi üzerinden sekiz gün geçmesine rağmen davalı tarafından faturanın içeriğine hiçbir itirazda bulunmadığını, müvekkili şirketin tüm ihtarlarına rağmen davalı, şirkete olan borcunu ödemeyince söz konusu faturadan dolayı müvekkil şirketin alacağının sağlanması amacıyla fazlaya ilişkin alacaklarının saklı kalmak kaydı ile 42.846,20 TL alacak ve 03/01/2017-10/03/2020 arası işlemiş faizi 19.906,76 TL olmak üzere toplam 62.752,96 TL takip çıkışı ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından ödenmeyen bir fatura icra takibine konulurken belirtilen kanun maddesi uyarınca müvekkil şirket tarafından fatura tarihinden itibaren 30 günlük sürenin sonundan itibaren( 03/01/2017 ) icra takibinde faiz istendiğini, icra takibine dair ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının bu takibe itiraz ettiğini, bu haksız itirazdan dolayı icra takibinin durduğunu, davalı tarafın faturaya itiraz etmediğini, borcu olmadığını asılsız iddia ettiği, davalının açıkça borçlu olduğu halde kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydı ile davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, kötü niyetli olarak borca itiraz ettiği için takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin inşaat işiyle uğraştığını, müvekkilinin …. mahallesinde 2016 da yapmış olduğu inşaat sebebiyle PVC kapı ve imalatına ihtiyaç duyduğunu, akabinde davacı şirket ile daire karşılığı bu işlerin yapılması konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma gereğince müvekkilinin bu daireyi davacı şirket veya davacı şirketin göstermiş olduğu 3. Şahsa devretme konusunda mutabakat sağlandığını, müvekkilinin yapılan iş ve davaya konu faturalara karşılık olarak faturaların tanzim tarihine çok yakın bir tarihte, 13/12/2016 yılında 2. Kat 5 no’lu daireyi davacı şirketin göstermiş olduğu 3. Şahıs …’e devrettiğini, O…’in tanık olarak dinlenmesi halinde müvekkilin herhangi borcu olmadığının ortaya çıkacağını, Ayrıca davacı ile müvekkillerinin daire karşılığı anlaşmış olduğu iş ile alakalı tarafların yazılı sözleşmesinin de mevcut olduğunu, müvekkilin bu aşamada sözleşmeyi bulamadığını, ilerleyen aşamalarda mahkemeye sunacağını, mahkemece gerek görülmesi halinde davacı şirketin 2016 yılındaki yetkilisi … ile sözleşme akdedilmiş olup söz konusu sözleşmenin … ‘dan istenilmesini sözleşmeye ulaşılamasa dahi …’nın tanık olarak dinlenmesini, davacının herhangi bir alacağı olsaydı 4 yıl gibi bir süre beklemeyeceğini, davacının 2016 yılındaki alacağını 4 yıl sonra faturaya binaen icra takibi yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle ve yargılama esnasında mahkeme’ce resen dikkate alınacak hususlar çerçevesinde davacının hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine; davacının fatura karşılığı alacağını tahsil etmiş olmasına rağmen aksi yönde takip başlatmasında haksız ve kötü niyetli olmasından dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İcra dosyası, ticari defterler, cari hesap ekstreleri, arabuluculuk tutanakları, tanık, keşif, bilirkişi, yemin.
GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı davacı yüklenicinin davalı iş sahibi ve taşınmaz maliki aleyhine iş bedelinin tahsili istemiyle başlattığı icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Ticari davalar, TTK.nun 4. maddesinde düzenlenmiş olup görülmekte olan davanın, TTK.nun 4/1. maddesi kapsamında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davanın nispi ticari dava kabul edilmesi için her iki tarafın da tacir olması ayrıca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının gerektiği, somut olayda davacının tacir olduğu ve ticari işletmesi bulunduğu ancak davalının tacir olmayıp esnaf olduğu, işletmesinin esnaf işletmesi olduğu, ticari işletme ile ilgili bir iş veya eylem söz konusu olmadığı, yalnız davalının dava dışı limited şirketin yöneticisi yada ortağı olduğuna dair ticaret sicil kaydı bulunduğu, ticaret şirketlerinin yöneticisi veya ortaklarının tacir sıfatına haiz olmadıkları, tacir sıfatının bizatihi tüzel kişiliği bulunan ticaret şirketine ait olduğu, davanın nispi ticari dava olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı, diğer özel düzenlemelerle (İİK.nun 154, TİRK.nun 22, Koop.K.nun 99, FKK.nun 31…gibi) belirlenmiş görev hükümleri gereğince mahkememizin görevli kılınmadığı anlaşılmaktadır.
HMK.nun 2. maddesine göre; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın görevli mahkemede açılmış olmasının dava şartı olduğu ve davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından (HMK.nun 114/1-c,115) davanın esasına girilmeden usulden reddiyle dosyanın Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/09/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır