Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2022/353 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/241 Esas
KARAR NO : 2022/353

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – … …
VEKİLİ : Av. … -….
VEKİLİ :Av. … -….
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :13/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin darbe girişimi sonrası kayyıma devredilen şirketlerden olduğunu, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla davacının cari hesap ekstresi gereğince davalıdan 97.181,85 TL alacağı olduğunu, davalı ile yapılan görüşmeye rağmen herhangi bir sonuç alınamadığını, bu nedenle takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen anlaşma olmadığını belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2017 yılı ocak ayından itibaren teslim ettikleri roliklerle ilgili aldıkları kantar fişlerinin bir kısmını ikiye ayırıp birinci nüshasını fatura ekinde gönderdikten birkaç gün sonra ikinci nüshayı da ayrıca mal teslim etmemiş olmasına rağmen davalı şirkete fatura ederek haksız kazanç sağlamış olduklarını, faturalar incelendiğinde aynı tartıma ait kantar fişlerinin farklı tarihlerde düzenlenen faturalar arasına sıkıştırılarak tahsil edildiğinin görüldüğünü, davacı şirketin elindeki üç nüsha kantar fişlerini farklı tarihlerde farklı fişlerin olduğu faturalar arasında mükerrer olarak kullanarak tahsilat yaptığını, olayın 2020 yılında ortaya çıktığını, fişlerin mükerrer olduğunun anlaşıldığını, 2020 şubat dönemi için mükerrer düzenlenen faturalar içinde tespit edilen 25.260 kg 29/02/2020 tarihli ve … nolu fatura ile şubat ayı için düzeltme yapıldığını ve davacı şirkete fatura edildiğini, bu hususta taraflar arasında anlaşma olduğunu ve 23/03/2020 tarihli protokol düzenlendiğini, buna göre temmuz 2019/2020 yıllarında toplam 276.289 kg karşılığı 788.900,05 TL fazla davacının tahsilat yaptığını, bunun davacının da kabulünde olduğunu, protokol ile ödeme planı oluşturulduğunu belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyasında takibe konulan alacak nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …. olduğu, borçlunun …. olduğu, takibin 97.181,85 TL diğer olmak üzere toplam 97.181,85 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
Mimarsinan Vergi Dairesine, Kayseri C.Başsavcılığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişinin sunmuş olduğu 28/10/2021 havale tarihli raporda özetle; “Tarafların 2019-2020 yılları yevmiye, kebir, envanter defterlerinin açılış tasdiki ve kapanış tasdikine tabi yevmiye defterlerinin kapanış tasdiki süresinde yapılmıştır. Tarafların 2019-2020 yılı defterlerinin HMK 222/2 ye uygun olduğu tespit edilmiştir. Taraf defter kayıtlarına göre davacının 17.03.2020 itibarı ile davalıdan 97.181,85-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Ancak davalı kayıtlarında, davacı hesabının borcuna 01.04.2020 tarihinde “23.03.2020 tarihli protokole istinaden” açıklaması ile 788.900,05-TL daha borç kaydı yapılarak, davacı hesabı 691.718,20-TL (788.900,05-97.181,85) borçlu hale gelmiştir. O halde asıl uyuşmazlık konusu dava dosyasına sunulan 23.03.2020 tarihli ve tarafların kaşesi ve imza içeren protokol olmaktadır. İş bu protokolde davacının 788.900,05-TL davalı ….’ ye borcu olduğu, davacının davalıdan olan 93.122,00-TL alacağının bu borçtan mahsup edileceği kabul edilmiştir. Sayın Mahkeme iş bu protokolü cari hesaptan ayrı kabul ederek, davalının alacağı olan 97.181,85-TL nin 93.122,00-TL sini bu protokoldeki 788.900,05-TL borçtan mahsup yapılmaması gerektiğini kabul eder ise; davacının takip tarihi itibarı ile 97.181,85-TL davalıdan alacağının olacağı hesap edilmiştir. Sayın Mahkeme iş bu protokolü kabul ederek, davalının alacağı olan 97.181,85-TL nin 93.122,00-TL sini bu protokoldeki 788.900,05-TL borçtan mahsup yapılması gerektiğini kabul eder ise; davacının takip tarihi itibarı ile 4.059,85-TL (taraf defterleri ile sabit olan 97.181,85-TL davacı alacağının 93.122,00-TL’ si protokol gereği 788.900,05-TL mahsup edileceğinden bakiye 4.059,85-TL (97.181,85-93.122,00) cari hesap alacağı olacaktır) davalıdan alacağının olacağı hesap edilmiştir. Sayın Mahkeme iş bu protokolü kabul ederek, davalının alacağı olan 97.181,85-TL nin tamamının bu protokoldeki 788.900,05-TL borçtan mahsubunun yapılması gerektiğini kabul eder ise; davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan alacağının olmayacağı hesap edilmiştir. Takip talebinde, takip öncesi faiz talebinin olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişinin sunmuş olduğu 09/02/2022 havale tarihli raporda özetle; ” Davacının ve davalının 2019 ve 2020 yılları Ticari Defter Tasdiklerini süresi içinde ve usulüne uygun olarak yaptırdığı, tarafların 2019-2020 yılı defterlerinin HMK 222/2 ye uygun olduğu tespit edilmiştir. Tarafların 17/03/2020 tarihi itibariyle 97.181,85 TL bakiye de mutabık oldukları, tarflar arasında 23/03/2020 tarihinde imzalanan ” Protokol” ve ” Vellteks’den 2019 Temmuz ve 2020 Ocak ayı dahil 276.289,00 KG karşılığı 788.900,05 TL fazla ve haksız tahsilat yaptığı” hususunda anlaştıkları, Protokol’ün geçerliliğinin takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davalının davacı hesabına 788.900,05 TL borç bakiyesi (Protokol’e istinaden) girişi sonrası davacının alacak bakiyesi olan 97.181,85 TL ‘nin 788.900,05 TL’den mahsubu sonası 691.718,20 TL olduğu, dava konusu alacağa esas teşkil eden faturalara ait kantar fişleri eşleştirilmesinde ” mükerrer faturalamaların” olduğunun tespit edildiği ve takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu, sayın mahkemece, imzalanan protokol’ün ve mükerrer faturalamanın kabulü yönünde karar verilecekse, davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, protokol ve davacı hesabına kaydedilen 788.900,05 TL nin kabul edilemeyeceği yönünde hüküm kurulacaksa, davacının davalıdan 97.181,85 TL alacaklı olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın delilleri arasında yemin delilinin olmaması nedeni ile yeminin hatırlatılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça davalı hakkında takip konusu cari hesap alacağı nedeni ile alacaklı olunduğu iddia edilmiş ise de, delillerin toplanmasından sonra taraf defterlerinin incelenmesi ile öncelikle 28/10/2021 tarihli bilirkişi raporu alındığı, rapora itiraz edilmesi üzerine farklı bir bilirkişiden 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporu alındığı, alınan raporda davacının mükerrer faturalandırması olduğunun belirtildiği, davacının taraflar arasında düzenlenen 23/03/2020 tarihli protokoldeki imzasını inkar etmediği ancak bu imzanın baskı altında verildiğini belirtmesine rağmen buna ilişkin herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, bu konuda davacı şirket yetkilisinin bir şikayeti olmayıp soruşturmanın da bulunmadığı görülmekle, 23/03/2020 tarihli protokol ile davacının mükerrer faturalandırması hep birlikte dikkate alındığında davacının takip nedeni ile alacaklı olmadığı anlaşılmakla davanın REDDİNE, davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK Mad. 67/2 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK Mad. 67/2 gereğince reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 1.173,72 TL peşin harçtan mahsubuyla artan bakiye 1.093,02‬ TL’nin karar kesinleştiğinde istek ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 11,00 TL’lik yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
8-Davalı lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 13.182,28 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,

Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır