Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/213 E. 2022/538 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/213 Esas
KARAR NO : 2022/538

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI :…(T.C. …) …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI :1-… – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI :2-… – … …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :01/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü …Es. Nr’lı takip dosyası ile davacıya karşı haksız takip başlatılmış olduğunu, takibin ciro edilmiş senede ilişkin olup haksız ve kötüniyetli olduğunu, borcun ödendiğine dair davalılara bilgi verilmesine rağmen davacı nezdinde takip başlatılmış/devam ettirilmiş olduğunu, 10.000,00 TL miktarlı 31/10/2018 Tanzim …. Vade Tarihli Senedin davacı tarafından davalı ….a verilmiş olduğunu, … tarafından davacıya 03.05.2019 tarihinde ödememe protestosu çekilmiş olduğunu, yapılan yazışmalarda borcun ödeneceği bilgisi verildiğini ve karşılıklı güven ilişkisi kurulmuş olduğunu, tüm bu yazışmalarda senedin ciro edildiği bilgisi verilmemiş olduğunu, davacının*16.07.2019’da 5000,00 TL … — *18.06.2019’da 800,00 TL …. 1000,00 TL …. 700,00 TL… — *21.06.2019’da 2500,00 TL ….üzerinden toplam 10.000,00 TL senet borcunu ödemiş olduğunu ayrıca 16.07.2019 tarihinde davalı … sahibi …. isimli şahısla yapılan yazışmalarda kart bilgileri davalıya gönderilip mailorder yöntemi ile 5000,00 TL çektirilmiş olduğunu, davacının senet borcunun bittiğini düşünürken senedin ciro edildiğini, …’a ödemiş olduğu borcun ciro edilen …’ye gönderilmediğini hakkında başlatılan takip ile öğrenmiş olduğunu, davacının, …’ye durumu izah etmesine, senedin ciro edildiğinden haberinin olmadığını, ödemeyi….’a yaptığını oraya başvurulması gerektiğini bildirmesine rağmen davalı … vekili senet takip işlemlerine devam etmiş olduğunu, davalı … ile yapılan tüm yazışmalara rağmen takip isteğinden vazgeçmemiş olduğunu, senet takibinin Kayseri Genel İcra Müdürlüğü…Es. Nr’lı takip dosyası ile 18.12.2019 tarihinde başlatıldığını, 03.01.2020 tarihinde davacı tarafından itiraz edilmiş ödeme dekontları icra dosyasına sunulmuş olduğunu, İtirazın yetkisiz icra müdürlüğüne yapılması nedeniyle takip durmamış olduğunu, davacının borcunu ödediğini bildirdiği hâlde haksız takibe uğradığı yetmediği gibi ödeme dekontlarını icra dosyasına sunmasına rağmen de haciz tehdidine maruz bırakılmış olduğunu, İcra dosyası kapsamında alacaklı diğer davalı … vekili tarafından taşınır/taşınmaz mallarına, banka hesaplarına haciz şerhi işlenmiş maddi ve manevi yönden zarara uğratılmış olduğunu, diğer davalı …, senedin ciro edildiği bilgisini vermediğini, buna rağmen tarafına yapılan ödemeleri kabul ettiğini, takip başlatıldığında alacaklıya ödeme yapmamış davacıya bilerek ve isteyerek zarara uğratmış olduğunu, davalı … özel belgede değişiklik olmasına rağmen ondan yararlanmaya devam etmiş, senet ödemesini kabul etmiş asıl alacaklıya ödemeyi göndermemiş olduğunu, bu bakımdan … TCKmd.206 kapsamında suç işlediğini, icra dosyası incelendiğinde, takipten önce borcun ödendiği, taraflara bilgi verildiği, ilgili evrakların takipten önce ve sonra taraflara ve dosyaya ibraz edildiği görülecek olduğunu ancak davalıların kötü niyetli tavrı devam etmiş ve takip başlatılmış olduğunu, takip dosyasında da alacaklı vekili şimdiye kadar bütün talep işlemlerini davacıya karşı yaptığını, …’a dair herhangi işlem yapılmadığını, avukatlık kanunu gereğince görevin kötüye kullanıldığını, senet bedelsiz kaldığı halde kullanılmış ve TCKmd.156 kapsamında da suç işlenmiş olduğunu belirterek borçsuzluğun tespiti ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesini özetle :Arabuluculuk dava şartına başvurulmadan dava açılmış olduğunu, davacı/borçluya usulune uygun olarak protesto çekilmiş ve borcun taraflarına ödenmesi gerektiğinin ihtar edilmiş olduğunu, davacı her ne kadar dava dilekçesinde 03.05.2019 tarihinde ödememe protestosunun diğer davalı … tarafından çekildiğini iddia etmişse de işbu protesto … tarafından çekilmiş olduğunu, …na senedi teslim edenin ise davalı … olduğunu, nitekim protesto tarihinden önce de işbu senedin davalıya ciro edilmiş olduğunu, bu tarihten sonra borçlunun borcunu davacıya ödemek zorunda olduğunu, davacının ödediğini iddia ettiği bedellerin işbu protesto tarihinden sonra olduğunu ve Protesto 03.05.2019 tarihinde çekilmiş olup davacının ödemiş olduğunu iddia ettiği tarih ise 16.07.2019 olduğunu, Protesto ile bedelin davalıya ödenmesi gerektiği sabit olmasına rağmen davalıya herhangi bir borç ödenmemiş olduğunu, Davacının başka bir şahsa ödeme yapması ( Kesinlikle kabul manasına gelmese de ) borçlunun taraflarına olan borcunu sona erdirmeyecek olduğunu, Davacının, dava dilekçesinde bahsettiği ödemelerin dekontunu sunduğunu iddia etmesine rağmen mahkemeye herhangi bir evrak teslim etmediğini, öncelikle davacının yapmış olduğu ödemeleri ispatlaması gerekmekte olduğunu, nitekim bu ödemeleri ispatlasa dahi borcu alacaklıya ödemediğinden davalı ile borçlu arasında borç ilişkisi yine de devam edecek olduğunu,… tarafından mahkemeye gönderilen müzekkere cevabında davacı tarafından bahsedilen 5.000,00 tl’lik herhangi bir ödemeye rastlanılmadığını mahkemeye iletmiş olduğunu, bu sebeple davacının öncelikle iddialarını destekleyecek yazılı delilleri mahkemeye sunması gerekmekte olduğunu, hiçbir yazılı belge sunmadan huzurdaki davanın görülmesi mümkün olmadığını, davacının diğer soyut iddialarını külliyen reddettiklerini, senedin usule uygun bir şekilde taraflarınca ciro edildiğini, usulune uygun bir şekilde…. verilerek protesto çekilmiş ödeme yapılmayınca İcra takibi başlatılmış olduğunu, davacı menfi tespit davası ile eda davasını birleştirmiş olduğunu, usulen bu şekilde dava açılması mümkün olmadığını belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı şirketin cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan alacak nedeni ile davacının borçlu olup olmadığı ve borçlu ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … olduğu, borçluların … … İle … takibin 176,91 TL diğer, 10.000,00 TL bono, 9,99 TL 03/05/2019-18/12/2019 işlemiş faiz, 1.216,16 TL 30/04/2019-18/12/2019 işlemiş faiz, 30,00 TL komisyon olmak üzere toplam 11.433,06 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.

….Bankası Aş.. ye …. Vergi Dairesine, Hatay Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görüldü.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davalı … yönünden yapılan inceleme sonucunda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2018/2699 E, 2021/1042 K sayılı kararında “….Nitekim mücerretlik ilkesi senedin el değiştirmesi tedavülü halinde söz konusu olacaktır. Senedi elinde bulunduran ve bu senede dayanarak talepte bulunan hamil aynı zamanda kambiyo senedinin doğumuna neden olan alt ilişkinin tarafı ise bu alt ilişkiden doğan defiler ona karşı ileri sürülebilir (Mahmut Coşkun Kıymetli Evrak Hukuku 3.Baskı Sayfa 69). Davalı TTK 790.madde gereği yetkili hamil olup, kambiyo hukukuna ilişkin bu genel ilkeler 6102 sayılı TTK’nun 778.maddesinin atfıyla bonolarda da uygulanması gereken TTK 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. ” şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre kural olarak mücerretlik ilkesi gereğince keşideci ile hamiller arasında temel ilişki bulunmayan durumlarda kişisel defiler hamile karşı ileri sürülemez. Senedin bedelsiz olduğu, temel bir borç ilişkisine dayanmadığı hususu kişisel defilerden olup, kural olarak senet hamiline karşı keşideci tarafından ileri sürülemeyecektir. Ancak maddede belirtildiği üzere hamil, senedi iktisap ederken senedin bedelsiz olduğunu biliyor veya bilmesi gerekiyor ve buna rağmen borçlunun zararına hareket etmiş ise senedin mücerretliği ve iyiniyetli hamil olduğu ilkesine dayanamayacaktır. Somut olayda, davacı yanın sunduğu dekontlardan … hesabından senetlerin lehdara ödendiği, ancak senetlerin zilyetliğinin ödemeden sonra davacı tarafça alınmadığı ve senetlerin lehdar tarafından davalıya ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davalı ciro yolu ile senetleri aldığından, ödemenin kendisine karşı ileri sürülebilmesi için, ancak davalının ödemeyi bilerek borçlunun zararına hareket ettiğinin davacı tarafça yazılı delil veya yemin delili ile kanıtlanması ile olanaklı bulunup, davacı yazılı delil sunmamış yemin deliline de dayanmamıştır.” (benzer içtihat Yargıtay 19. H.D. 2017/5461 E, 2018/5260 K )denildiği görülmüş olmakla, davalı …’nin icra takibini başlatan yetkili hamil olması ile davacıyla arasında senetten kaynaklı direkt ciro ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalı …’ye ödeme şahsi defisini ile süremeyeceği anlaşılmış olup yine davalı … tarafından davacıya 03/05/2019 tarihinde protesto çekilmiş olmasına rağmen davacının davalı şirkete ödeme yapması ile de davacı beyanlarına itibar edilmemiş, davacı tarafından da davalının, davacının zararına hareket ettiğinin yazılı delil ile ispat edilememesi ve yemin deliline de dayanılmaması dikkate alınarak davalı … hakkında açılan davanın reddine, Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından davalı …’nin tazminat talebinin İİK Mad. 72/4 gereğince REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
Davalı … ..Şirketi yönünden ise, davacı ile davalı arasında düzenleyen ve lehtar ilişkisinin bulunması ile ödeme şahsi definin iş bu davalıya karşı ileri sürülebileceği dikkate alınarak taraflarca ticari defterlerin dosyaya sunulmamış olması nedeni ile dosyada bulunan ödeme evrakları üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıya dava konusu senetten kaynaklı olarak …. aracılığı ile 18/06/2019 tarihinde 700 TL, …aracılığı ile 18/06/2019 tarihinde 800 TL ve … aracılığı ile 18/06/2019 tarihinde 1000 TL ödeme yaptığının anlaşılması ile toplam 2500 TL borçlu olmadığı anlaşılmış olup, davacının diğer ödeme iddialarının ise dava konusu senetten kaynaklı ve davacı ödemesi olduğunun tespit edilememesi nedeni ile dikkate alınmamış ve davacı vekilinin böylece fazlaya ilişkin ödeme iddiasını yazılı delil ile ispat edememesi ve yemin deliline de dayanmaması nedeni ile davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulü gerekmiş ve böylece davalı … …. hakkında açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 31/10/2018 düzenleme, 30/04/2019 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli, düzenleyeni davacı, lehtarı davalı şirket olan bono nedeniyle davacının davalıya 2.500,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı … hakkında açılan davanın reddine,
2-Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından davalı …’nin tazminat talebinin İİK Mad. 72/4 gereğince REDDİNE,
3-Davalı … … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 31/10/2018 düzenleme, 30/04/2019 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli, düzenleyeni davacı, lehtarı davalı şirket olan bono nedeniyle davacının davalıya 2.500,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davalı … hakkında açılan ve reddine karar verilen dava yönünden, alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından dava başında yatırılan 170,78 TL peşin harçtan mahsubuna,
5-Davalı … …. hakkında açılan dava yönünden alınması gereken 170,78 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan ve mahsuptan geriye kalan 90,08 TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan 80,70 TL karar ve ilam harcının davalı … ….’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile davacı tarafça yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 90,08 TL peşin harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 175,70 TL tebligat, 170,40 TL posta ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 346,1‬0 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 86,53 TL’nin davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ….Tarafından yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacı ile davalı …’ye iadesine,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …..’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye VERİLMESİNE,
11-Davalı ….kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, davalı … Şirketinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır