Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2023/626 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacı şirketin 1901 yılında Danimarka da kurulan bir firma olduğunu, Türkiye de grup şirketleriyle beraber toplamda 45.000 personele istihdam sağlayan güvenlik, tesis, yönetim, temizlik, atık bertarafı gibi hizmet verdiğini, davacı şirket ile davalı kooperatif ile vekalet ilişkisi bulunan diğer davalı …AŞ ile 10/07/2019 tarihinde güvenlik hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede …ile imzalanmışsa da ….vekil olarak bu sözleşmeyi imzaladığını, hizmetin kooperatife verildiğini, bu hususun güvenlik izin belgesinde açıkça belli olduğunu, imzalanan sözleşme ile 15/07/2019 tarihinde …’de hizmede başlandığını, … veya kooperatif tarafından sağlanması gereken güvenlik mobosunun davacı şirket tarafından satın alındığını ve 36 eşit taksite faturalara eklenmek suretiyle tahsil edilmesine karar verildiğini, 9 ay boyunca taksitlerin davalılara yansıtıldığını ancak ticari ilişkinin bitmesi sebebiyle kalan 27 taksitin Ekim ayı faturası ile davalılara yansıtıldığını, davalıların ödemede temerrüte düştüklerini, davalı yetkilileri ile yapılan görüşmelerde AVM ‘nin açılış sürecinin gecikmesi sebebiyle ödemelerin geciktiğini, ileride temerrüt yaşanmayacağı bilgisi verildiğini ve bir kısım ödeme yapıldığını, 2020 Ağustos ayında fesih gündeme geldiğini, davalılarca verilen taahhüde itibar edilerek sözleşmeye bir süre daha devam edildiğini, davalıların Eylül ayına değin hiçbir hizmet bedeli faturasını ödememiş olmalarına rağmen ek personel talebinde bulundukları, bu durumun davacının zararını arttırdığını, 21/09/2020 tarihinde yapılan toplantıda … ile kooperatif arasındaki vekalet ilişkisinin ve sözleşmenin feshedildiğini, kooperatifin başka bir isimle firma kuracağını ve bundan sonra bu şirket üzerinden devam edeceklerini bildirdiğini, bu toplantıda kooperatifin davacının 2020 Ağustos ayına kadar hak etmiş olduğu temizlik ve güvenlik hizmet bedellerini … şirketine ödediklerini, davalı … şirketinin davacıya ödeme yapmadığını, ödemeye ilişkin dekontun da paylaşıldığını, yapılan görüşmeler neticesinde hizmet bedellerini tahsil etmek amacıyla 26/09/2020 tarihinde protokol hazırlandığı ve imzalanmak üzere ilgililerle paylaşıldığını, ancak uzun bir süre dönüş olmadığını, davacı şirketin Kartal 17. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı ….şirketinin cari hesap borcunun ödenmesi, ödeme yapılmaması halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının ihtar edildiğini, 12/10/2020 tarihinde davacıya 2020 yılının 8.,9. Ve 10. ayları için ödeme protokolü imzalanmasını, ileriki aylara ilişkin ise yeni bir sözleşme yapılmasını talep ettiklerini, yapılan müzakerelerde sözleşmenin 8.1 maddesi uyarınca lokasyonda çalıştırılan personellerin ihbar tazminatlarının derhal fesih halinde davalılar tarafından ödenmesi gerektiği, sözleşme yenilenmez ise bu ihbar tazminatlarının ve personelin yıllık izin bedellerinin kendilerine fatura edileceğinin bildirildiğini, sözleşmenin bu maddesi uyarınca davalı taraf vekiline yapılan bildirim ile ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretleri davalı kooperatife fatura edildiğini, bir süre sonra 16/10/2020 tarihinde kooperatif vekili tarafından davacıya ihbar tazminatlarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, Kayseri Mahkemelerinin yetkili olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle hizmet bedellerine, personellerin ihbar tazminatlarına, personellerin yıllık izin alacaklarına ilişkin bedellere ve 4 adet güvenlik mobosunun bakiye 27 taksitine ilişkin fatura alacağının şimdilik 50.000-TL tutarındaki kısmının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle beraber davalılardan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın mutlak ticari nitelikte olmadığını, mahkemenin görevsiz olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalı kooperatifin taraf olmadığını, davacı alacaklarının davalı kooperatiften talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının alacak iddiasına esas teşkil eden sözleşmeyi kasten gizleyerek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, dava dilekçesinde ileri sürülen alacağın dayanağının 10/07/2019 tarihli sözleşme olmadığını, … şirketi ile davacı arasında akdedilen 01/12/2019 tarihli sözleşme olduğunu, davalı kooperatifin davacının verdiği güvenlik hizmetine ilişkin Kasım 2019 tarihli faturayı ödediğini ve Kasım 2019 dan itibaren davalı ile hukuki bir sözleşmesel ilişki içinde bulunmadığını, davacının …şirketi ile yeni bir sözleşme imzaladığını, davacının bu tarihten itibaren faturalarını bu şirkete kestiğini, davalı …’nın sözleşmeyi davalı kooperatifi temsilen imzaladığına ilişkin bir kayıt bulunmadığını, davalı kooperatifin sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmenin konusu ve diğer hükümleri konusunda bilgi sahibi olmayan davalı kooperatifin borç altına sokulmasının mümkün olmadığını, ifa edilen hizmetler nedeniyle faturaların davalı kooperatif ve …’ya birlikte kesildiğinden bahsedilse de bu iddianın gerçekle bağdaşmadığını, faturaların muhatabının davalı …olduğunu, davacıya yapılan 01/12/2019 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan ödemelerin davalı kooperatifi taraf haline getirmeyeceğini, …’nın davalı kooperatifi temsil yetkisinin bulunmadığını, davalı kooperatifin pasif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının davalı kooperatiften hiçbir alacağının bulunmadığını, davacının kendilerine ücret ödenmediği halde hizmet sağlamaya devam ettikleri iddialarının asılsız ve hayatın olağan akışına aykırı iddialar olduğunu, 2020 Ağustos ayı sonrasında kesilen faturaların davacı kooperatif adına kesilmesinin talep edildiği iddiasının asılsız olduğunu, bu nedenlerle davalı kooperatif yönünden davanın tefriki ile reddini, aksi halde davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …AŞ’nin cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın davalı şirket aleyhine ikame ettiği davanın husumet yönünden itiraz ettiklerini, davalı şirketin aktif taraf ehliyetinin bulunmadığını, zaman aşımı ve hak düşürücü süreler yönünden itiraz ettiklerini, …nin yönetim ve kiralama danışmanlık hizmetlerini davalı şirketin diğer davalı kooperatifi tarafından verilen yönetim vekaletnamesi gereğince vekil sıfatıyla yürütüldüğünü, davalının diğer davalı kooperatifi ad ve hesabına temizlik hizmetlerine ilişkin sözleşme imzalandığını, davalının kendi adına kooperatiften yetki almadan davacı şirket ile güvenlik işini taşere etmediğini, davacı ile davalı şirketın dava konusu edilen alacaklarına ilişkin yapılan güvenlik hizmet alım sözleşmesinden evvel 15/07/2019 tarihli aynı konulu sadece personel rakamı farklı olan bir sözleşmede kooperatife vekaleten davalı tarafından imza edildiğini ve daha sonra davalı tarafından diğer davalı tarafından kabul edilmediği iddia edilen sözleşmenin yapıldığını, bu sözleşmenin yapılmasının amacının yönetim firması olarak AVM için en önemli hizmetlerden biri olan temizlik ve güvenlik hizmetlerinin sağlanması, yönetim firması olarak bu yetkiyi elinde bulundurmak istemesi olduğunu, davalı firma ile KSS faturasını diğer davalı KSS kooperatife ve davacı faturasını diğer davalı kooperatifine kestiğini ve ödemelerinin de diğer davalı kooperatiften tahsil ettiğini, esas yapılan işin hangi davalı tarafın işi olduğunu gerçeğini değiştirmeyeceğini, davacı taraftan temizlik hizmetlerinin alımı sırasında ve sürecinde hem davacı taraf hem de davalı kooperatifin vekili olarak işbu temizlik hizmeti sözleşmesinin imza edildiğini bilmete hem de kooperatif kendi ad nam ve hesabına davalı firmanın davacı firma ile imzalandığını bildiğini, davalının kendine ait olmayan bir AVM ye verilen ve sağlanan hizmetin bedelini ödemekle mükellef olmadığını, davalının ara vekil ve temsilci vasfıyla davalı kooperatif adına hareket eden bir ticari mümessil olarak ödeme yükümlülüğü bulunmaksızın tarafların hizmet alımı ve sağlanmasını yönetim firması olarak sağladığını, davalının vekil sıfatıyla bulunduğu bir hukuki ilişki de müştereken müteselsilen sorumlu tutulmasını kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın öncelikle husumet yönünden, aksi halde davalı yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını, arabuluculuk masraflarının da davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Ticari kayıt ve defterleri, cari hesap ekstreleri, faturalara dayanak puantaj kayıtları, bilirkişi incelemesi, faturalar, ödeme dekontları, sözleşme, tanık.
GEREKÇE: 10/07/2019 tarihli Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı hizmet sağlayıcının davalılar hizmet alan şirketlerden sözleşme ile belirlenmiş güvenlik hizmet bedelinin, personel yıllık izin alacakları, ihbar tazminatı alacakları ve güvenlik mobosu denilen güvenliklerin içerisine girdiği konteynırın ödenmeyen bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı tarafından 19/06/2023 ve davalı tarafından 20/06/2023 tarihli iki ayrı dilekçe ile, tarafların sulh olduklarına ilişkin sulh beyanında bulundukları, tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili ile davalılar vekilinin dilekçeleri dikkate alınarak, tarafların mahkeme dışı sulh oldukları ve bunu mahkemeye sundukları, sulhe göre bir karar verilmemesini talep ettikleri anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Sulh nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından 2/3’üne isabet eden 119,93-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından yatırılan 853,88-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 733,95-TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Talep edilmemesi nedeniyle taraflar adına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) tarafların sunmuş oldukları sulh protokolü çerçevesinde davadaki haklılık durumu gözetilerek davalı …. alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalılar tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davalılara iadesine,

Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.22/06/2023

Katip
¸E-imzalıdır

Hakim
¸E-imzalıdır