Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 E. 2021/1146 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/190
KARAR NO : 2021/1146

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :1- … – … …
VEKİLLERİ :Av. … – …
Av. … – …
DAVALI :2- … – … …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021
KARARIN SONUCU : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirketlerden 07/11/2015 tarihli proje teklifi neticesinde 21/03/2016 tarihinde …. ticari programı ile entegre çalışan Bzb sipariş yöntemi planlama ve üretim otomasyonu, iş istasyonu, barkod etiketleme ve depo otomasyonu sistemini satın aldığını, davalı şirketlerden satın alınan ürün için 133.960,54-TL ödendiğini, ayrıca toplam 41.890,00-TL bedelinde ürünün de anlaşmanın yazılım lansmanı olarak satın alındığını, davacının 2018 yılı içinde satın aldığı ürünleri kullanmak istediğinde satın aldığı ürünün orijinal olmadığını, demo ve deneme sürümü olduğunu öğrendiği ve ürünü kullanamaz hale geldiğini, davacının kullandığı ürününün anahtarının gerçekleğini doğrulayabilme imkanı olmadığını, davacının zararlarından davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını bildirerek şimdilik 41.890,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın yazılım kullanma lisansı satışı ile ilgili olduğunu, … yazılımının fikir ve sanat eserleri kanunu kapsamında eser olarak korunduğundan FSEK 76. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin de davalı şirketin merkezi olan Gebze Mahkemeleri olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında yapılmış bir sözleşme olmadığını, diğer davalı ile davacı arasındaki proje teklifinde davalının taraf olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, 2 yıllık zamanaşımı süresinin (TBK 231. mad. ) dolduğunu, davacı işyerinde kurulan yazılımın kullanım ekranında … kullanımına tahsisli olduğunu, para ile satılamayacağı uyarı ikazının bulunduğunu, davacının davalı şirketten lisanslı bir ürün satın almış olmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, diğer davalı …..’nin davalı şirkete olan yükümlülüklerini yerine getirmediği için çözüm ortağı statüsünden çıkartıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı ….. Cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
İşbu dava dosyası ilk olarak mahkememize açılarak mahkememizin 2018/160 Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizce 02/10/2018 tarihinde görevsizlik kararı verilerek dosya Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydı yapılmış ve bu mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine mahkememiz ile Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığı nedeniyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2018/2128 Esas – 2018/1800 Karar sayılı ve 20/12/2018 tarihli kararı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlendiği anlaşılmakla, işbu dosyanın mahkememizin 2019/32 Esas sırasına kaydının yapıldığı, bu esasımız üzerinden 2020/144 karar sayılı kararı ile davanın kabulü yönünde karar verilmiştir, davalı tarafın istinaf etmesi üzerine dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği ve BAM tarafından kararımızın kaldırılarak dosyanın iş bu esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının bir örneğinin celbi ile yapılan tetkikinde; katılanın … ve ……., sanığın … olup, atılı suçun tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçu olduğu, yapılan yargılaması sonucu sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından sanığın atılı suçtan CMK’nın 223/1-a maddesi gereğince beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …. talimat mahkemesinde verdiği beyanında; “Ben … şirketinin Kadıköy ilçesinde faaliyet gösteren EOS Sistem isimli bayisiyim, … bize müşterilerimize satmak üzere yazılım sistemi vermektedir, biz üzerine bayilik karı koyarak müşterilere satıyoruz, aynı zamanda kendi iç bünyemizde kullanmak üzere … yazılım üzerinden çözüm ortağı seti adı aldında yazılım seti de vermektedir, bu programlar kurulduğunda ekranda satılamaz ibaresi gözükmektedir, bu çözüm ortağı seti parayla satılamaz, davacı tarafa 2015 yılında satılan yazılım programının süresiz kullanım lisansına sahip ise kapanmaması, lisansın yenilenmesi için herhangi bir uyarının olmaması gerekir, yapılan uyarı varsa dahi sadece kullanıcının lisanslı programı kullanıp kullanmamadığı check edilir, kontrol edilir, kullanıcı lisans programını kullanmaya devam ediyorsa kullanımdan dolayı herhangi bir ücret alınmaz, davalı … bayisi tarafından … yazılım tarafından kendisine verilen çözüm ortağı seti satılmış ise bunun programın kurulumuyla beraber ekranda satılamaz ibaresiyle beraber gözükmesi gerekir, davacının bilgisayarları incelendiğinde satılan programın lisanslı program mı yoksa bayiye kullanım için ücretsiz olarak verilen ve satılamaz ibaresi olan çözüm ortağı seti mi olduğu ortağa çıkacaktır, bildiklerim bundan ibarettir.” demiştir.
Davalı tanığı …. talimat mahkemesinde verdiği beyanında; “Yaklaşık 14 yıldır … Yazılım firmasının Ataşehir İlçesinde …. adı altında bayisi olarak çalışmaktayım, … bizlere müşterilere satmak üzere yazılım programlarını verir, biz üzerine kar marjını ekleyerek satışını yaparız, yapmış olduğumuz satışlardan dolayı müşterilerimize bayi olarak biz sorumluyuz, yazılım programının kendisinde kusur olması halinde ise … sorumludur, satışından kaynaklı alacak verecek ilişkisinde ise bayi sorumludur, … yazılım satmak üzere bize lisans programlar vermesinin yanında kendi kurumumuzda kullanmak üzere çözüm ortağı seti altında parayla satılamaz ibaresi olan programları da vermektedir, bu programlar bilgisayara kurulumu halinde ekranda satılamaz ibaresi görülmektedir, böyle bir çözüm ortağı satılmış ise bunun sorumlusu bayinin kendisidir, zira … bunu bize satmak üzere vermemektedir, … Yazılımın lisanslı programlarını satmak üzere bayiliğini yapan tüm bayiler faturaları kendi firmaları adına kesmektedirler, davacının bilgisayarları incelendiğinde satılan programın lisanslı program mı yoksa bayiye kullanım için ücretsiz olarak verilen ve satılamaz ibaresi olan çözüm ortağı seti mi olduğu ortağa çıkacaktır, tanıklık ücreti talebim yoktur, bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” demiştir.
Davacı tanığı … talimat mahkemesinde verdiği beyanında; “Ben bir süre davalı …’ da yazılım geliştiricisi olarak okul çıkışlarında gitmek suretiyle çalıştım ancak sigortam gösterilmedi, davacı tarafla davaya konu sözleşme yapıldıktan sonra ben orda çalışıyordum, ben davacı şirkete ek uygulama geliştiriyordum, … yazılımına ek üretim uygulaması yapıyordum, … daha sonra davacı şirkete bir muhasebe programı olan … isimli yazılımı sattı, yazılım ücreti ödendi, ancak kurulum yaparken … şirketinin …’ a verdiği bayi paketi kuruldu, orjinal yazılım kurulmadığı, bunun nedenini tam olarak bilmiyorum ancak o dönem sanırsam …’ ın … şirketiyle bir problemi vardı, bayi paketi kurulurken sadece paketin kurulduğu bilgisayardan IP adresi bildirilerek logonun onayıyla kurulum yapılabiliyor, aynı şekilde davalıya kurulum da böyle yapıldı, normalde bayi paketi sadece bayinin kullanması için verilir, daha sonra … battığı için bayinin kullanması için verilen bayi paketleri de … şirketi tarafından kapatıldı, davacının kurulumu da bayi paketine göre yapıldığından onun yazılımı da kapanmış oldu, benim bildiklerim bundan ibarettir.” demiştir.
Davacı tanıkları … ve … usulüne uygun meşruhatlı davetiye ile mahkememizde hazır edilerek bizzat mahkememizde beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı … mahkememizde …tarihli celsede verdiği beyanında; “Ben davalı şirketin Kayseri’deki şubesinde bir dönem çalışmıştım. Bu nedenle tarafları yakınan tanıyorum. Benim davalı şirkette çalıştığım dönemde taraf şirketler arasında KOSGEB projesi dahilinde davacı şirkete bir kısım bilgisayar malzemeleri … … yazılımı ve …. kendi geliştirdiği uyarlamaya yazılımı davalı şirketçe üretilip davacı şirkete verilecekti. Hatırladığım kadarıyla taraflar bu iş için 180.000,00-TL civarında anlaşmışlardı. ….denilen ürün müşteri firmanın adına … Şirketi tarafından üretilip fatura karşılığı verilen bir üründür. Ancak bu proje başlarken davalı şirket bir deneme sürümü ile işe başladı. Kosgeb Projesi başladığında ise normal sürüm verilip davacı şirkete fatura edilecekti. Bu yapılmadı ancak davacı şirkete lisans verilmiş gibi fatura kesildi. Tahminime göre davalı … şirketinin Kayserideki bayisi olan … Bilgisayar şirketi o dönemde mali sıkıntılar çektiği için bunu yapamadı ve normal uygulamanın dışında olan bu durum gelişti. … Şirketi ile davacı şirket arasındaki gelişen bu durumdan … şirketinin ilk başlangıçta haberi yoktu, daha sonrasında haberi oldu ve … Şirketine davacı şirkete lisansın verilmesi gerektiğini ifade etti. Davalı şirket sonradan biz bu ürünü davacı şirklete fatura ettik, siz de bize lisans üretin gibi bir gayret içerisinde olmadı. Deneme süreçleri normalde 3 ayı geçmez. Davalı … Şirketi de bu durumu verebilir ancak bu olayda 2 yıl kadar deneme sürümünde çalışılmıştı.davacı şirkete verilen deneme sürümü de … Şirketiin ürettiği bir deneme sürümü değildir, bay olan … şirketinin kendi için ayırdığı çözüm ortağı paketidir. Bu pakette satılamaz ve devredilemez.” demiştir.
Davacı tanığı … mahkememizde …… tarihli celsede verdiği beyanında; “Ben davacı şirkette muhasebe sevk ve idaresinden sorumlu müdür olarak çalışmaktayım. 2012 yılında davalı şirketten sistemi almıştık ve bu alım ile ilgili şirket yöneticilerinin talimatı ile ben ilgilendim. O dönem KOSGEB projesi vardı. Davalı şirket o tarihlerde Kosgep’ten dolayı çözüm ortağı paketi ile başlayacaklarını, sonra da orjinal lisanslı faturadaki malzemeleri kullanacaklarını söylediler. 2 yıl kadar sonrasında program kapandı. Asıl firma olan … firmasının haberdar olduğunu ve haberdar olmadan çözüm ortağı paketinin kuralamayacağını söylediler. IP adresi verilerek bunu da … firmasına bildirdiklerini söylediler. Kosgepten projemiz onaylandı, kendileri de orjinalini kurduklarını söylediler, ancak orjinal olmadığı anlaşıldı. Sonrasında kendilerine yazılı ve sözlü olarak da başvuru yapıldı. Bundan dolayı da kendilerine suç duyurusunda bulunduk. Biz 2 yıl boyunca Kosgep çözüm ortağı programını kullandık, bu süreçte … firması ile görüştük, 2 yıl süre sonunda orjinali ile değiştirileceğini söylediler.” demiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi …’a tevdi edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, 04/10/2019 tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi …’ın … tarihli bilirkişi raporunda; “… tüm programlarını merkezi olarak lisans kontrolü yaptıktan sonra kullanıma açtığından, davacı tarafından kullanılan … programlarının, lisanslama işleminde de … firması tarafından izin verilmiş olması gerektiği, davacının kullandığı programın 07.11.2015 ile 30.01.2018 tarihleri arasında kullanılmış ve çok sayıda işlem yapılmış olması nedeni ile demo ürün olma imkanı olmadığı, tespit etme imkanı olmadığı, IP adreslerinin yaklaşık olarak il, ilçe olarak bilinebilmekte, IP adresinin tam bilgisi ancak IP dağıtımı yapan telekom firmaları tarafından bilinebildiği, programın 07.11.2015 ile 30.01.2018 tarihleri arasında kullanılmış ve çok sayıda işlem yapılmış olması nedeni ile demo ürün olmadığı ve … tarafından sonradan lisansın devre dışı bırakıldığı, kullanılan sürümün …’a verilen ücretsiz versiyon veya … adına kayıtlı farklı bir versiyon olduğu kanaatine varıldığından, …’nun davacı firmanın kullanımda olduğunu bilmeden, …’a ait lisansı iptal etmiş olabileceği, davalı … tarafından müşteriye satışı yapıldığı belirtilen Windows Server 2012 işletim sisteminin sunucu üzerinde lisanslanmadığı, ilk kurulduğunda demo olarak kurulduğu veya illegal müdahale ile lisanslı ürün gibi gösterilmiş olabileceği, lisanslama işlemlerinin yapılmadığı ve lisanslama işlemi yapılmış olsa idi, sonradan lisansın iptal olma ihtimalinin bulunmadığı, kurulumun 12.11.2015 tarihinde yapıldığı, satın alındığı belirtilen … Programı ve eklentileri ile toplam 5 adet lisans anahtarının sistemde tanımlı olması gerekirken, dosyada bulunanlardan farklı ve yalnızca 1 adet lisans anahtarının sisteme tanımlı olduğu bu lisansında davacıya ait olmadığı tespit edildiği, programa girilmiş olan lisans anahtarı bilgilerinde “… Bilgisayar” ibaresi bulunduğu, “… Çözüm Ortağı Paketi” ibaresi bulunduğu ve davacıya ait firmaya lisanslandığına dair hiçbir ibarenin bulunmadığı,… programlarında bayi için verilen ücretsiz programların tümünde ekranda belirgin şekilde, “Bayi Kullanımı içindir Para ile Satılamaz” ibaresi açıkça görüldüğünden veya lisans sahibi bilgileri bulunduğundan, davacının kullandığı programın bayi versiyonu olduğundan veya kim adına lisanslı olduğundan haberinin olmamasının düşünülemeyeceği, davacıya ait bilgisayarlara kurulumu lisanslı olarak yapılması gereken, … programları ve Windows Server programının lisanslı olmadığı, … ile senkronize çalışan ek programlarında …’nun devre dışı olması nedeni ile tam olarak kullanılamadığı “şeklinde görüşünü bildirmiştir.
Davacı vekilince… tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine dosyanın davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi hususunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, …. tarihli bilirkişi ek raporu dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi .,….’ın ….tarihli bilirkişi ek raporunda;” buna göre davacının dilekçesinde 1 ve 5. maddelerde belirttiği iletişimin tespiti ile satıcı-müşteri ilişkisinin tespitinin açıklaması istemişse de bahsi geçen yazışmalar davacı firmaca mahkemeye sunulabilecek ve mahkemece değerlendirilebilecek hususlar olup teknik incelemeye gerek olmadığı, dilekçenin 2. maddesinde belirtilen deneme süresi bilgisinin açıklanması isteği, daha önceki raporda açıkça belirtilmiş olup, deneme süresinin 1 ay veya 20 işlem ile kısıtlı olup, davacının yazılımı süre veya işlem kısıtı olmadan kullanmış olması nedeni ile, yazılımın ilk yüklendiğinde deneme sürümü olmadığı, … tarafından lisansın iptal edilmesi sonrası deneme sürümüne döndüğü, dilekçenin 3. maddesinde belirtilen IP konum bilgisinin açıklanmasının istendiği, daha önceki raporda da belirtildiği gibi tahmini yöntemle IP konum bilgisi üzerinden işlem yapmak doğru sonuçlar vermeyeceği, bu tahminlerde ilçe ve hatta il tahmininde dahi hata olabileceği, IP konum bilgileri yalnızca IP dağıtımı yapan ve davacının hizmet aldığı internet servis sağlayıcı tarafından tam olarak bilindiği, yazılımın kurulduğu tarihte …’ın halen … bayisi olduğundan, …’a ait başka bayi lisansları da bulunması gerektiği, bu bayi yazılımlarının lisanslanması için …’ya bildirilen IP bilgisi ile davacı firmada kullanılan yazılımın IP bilgisi …’da farklı olacağından, …’nun gerekli kontrolleri yapması durumunda, …’ın verdiği IP bilgilerinin farklı olduğunu anlayabilecek veya sorgulayabileği, çelişki durumunda firmadan IP bilgilerine ait belge isteyebileceği, … …’a verilen önceki lisanslara ait IP ve davacı firmada kullanılan yazılıma ait IP kontrollerini yapmış olsa idi, kullanılan yazılımın … dışında başka bir yerde kullanıldığı anlaşılabilecek iken, …’nun bu kontrolü yapıp yapmadığı hususunda bilgi sahibi olunmadığından, tarafımızca “kime ait olduğu bilinerek” yada “bilinmeden” gibi kesin bir kanıya varılmasının mümkün olmadığı, daha önceki raporda her iki duruma yönelik açıklama yapıldığı, bu kontrolün yapılıp yapılmadığı bilgisinin davalı … tarafından verilebilecek bir bilgi olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2021/236 Esas, 2021/355 karar sayılı ilamı dikkate alınarak dosyanın yazılım konusunda uzman iki bilgisayar mühendisi ve bir nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek Kayseri …Ağır Ceza Mahkemesinin … E-…. K sayılı dosyasında alınan 24.01.2019 tarihli Bilirkişi raporu, tarafların itirazları ve istinaf sebepleri de dikkate alınarak, davacı şirket adına lisanslanmış herhangi bir bir yazılımın bulunmaması, davacının kullanımına sunulan programların sadece bayilere tahsis edilen çözüm ortağı seti olması karşısında, davacının bilgisayarlarına kurulumu yapılan ve etkinleştirilen lisansın davalı … … tarafından bloke edilmesinde davalı … ….’nin kusurlu olup olmadığı, varsa kusurunun ne oranda olduğu, davacının uğradığı iddia olunan zarardan herhangi bir sorumluğunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarının hesaplanması hususlarında rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin raporunu ….tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi heyetine raporuna göre; ” teknik incelemeler sonrasında davacı ve davalıların zararının ortaya çıkmasından eşit kusurlu olduğu, bu durumda karşı taraftan talep edilebilecek nitelikte davacı zararının 41.890,00-TL olmak birlikte eşit kusur nedeniyle 41.890,00-TL/ 2 = 20.945,00-TL olarak hesaplandığı, davacı taraf dava dilekçesinin talep kısmında dava tarihinden önce faiz talepleri görülemediğinden taleple bağlılık kuralı gereği dava öncesi faiz hesabı yapılmadığı, kusur oranlarının nihai takdirinin mahkemeye ait olduğu” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi mi yoksa Ticaret Mahkemesi mi olduğu, yetkili mahkemenin Gebze Mahkemeleri mi yoksa Kayseri mahkemeleri mi olduğu, davalı … ….’ye husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği, davacının ayıp ihbar sürelerine uyup uymadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacı şirketin davalı ……’den satın aldığı ….yazılımının yazılım programının süresiz bir ürün mü olduğu, yoksa demo ve deneme sürümü bir ürünün mü satışa konu edildiği, davacı ile davalı … …. Arasında yapılan sözleşmeye davalının aykırı davranması nedeniyle davacının davalılar dan bir tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarı hususlarına ilişkin açılmış olan alacak davasıdır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporu, tanık anlatımları ve dosya arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/355 sayılı karar ilamının bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 2018/434 Esas numaralı dosya kapsamında 24/01/2019 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle, … firması tarafından 21/03/2016 tarihli fatura ile lisans satışının davacı firmaya yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak firmanın kullandığı yazılım lisansının çözüm ortağı seti olarak ifade edilen ve satın almak isteyen firmalara bayiler tarafından geçici süre ile kullandırılan yazılım paketi olduğu tespit edilmiştir. Bunun çözüm ortağı paketi olduğu yazılımın ana ekranında bayi adı gözükerek her zaman için belirli olduğu ifade edilmiştir.
2019/32 Esas numaralı dosya kapsamında 04/10/2019 tarihinde alınan bilirkişi raporunda, 07/11/2015 ile 30/01/2018 tarihleri arasında firmanın … Tiger programını kullandığı, bu şekilde kullanım nedeniyle bunun bir demo kullanım türü olmadığını, kullanılan lisansın … Bilgisayarlara verilmiş olan çözüm ortağı paketi lisansı olduğu, davacı firmaya ait bir lisans olduğunu gösterir hiç bir ibarenin tespit edilmediği, bayi kullanımı içindir para ile satılamaz ibaresinin gözükmesi nedeniyle davacının durumda habersiz olamayacağını, raporun düzenlendiği tarih itibariyle yazılımın devre dışı kaldığı ve hiçbir ek programın da çalışmadığı, alınan ek raporda kullanımın demo bir sürüm olamayacağı bayi ile … firması arasında bayi lisansları bazında IP sorgulaması yapılarak farklı bir IP adresinde kullanıldığı çelişkisi ortaya konulabileceği ifade edilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin karar ilamı da dikkate alınarak alınan bilirkişi heyet rapor incelendiğinde …’ın …’e bayi çözüm paketi yazılımının yüklendiği ve orijinal lisans kaydı yapmadığı, … ‘in belirtilen süre boyunca bayi çözüm paketi ibaresini görmesine rağmen bunun düzeltilmesi ve düzgün bir lisans paketi için bir girişimde bulunmadığı, …ın belirtilen süre boyunca farklı bir IP adresindeki aktif biçimde bayi çözüm paketinin kullanılmasına rağmen müdahale etmediği ve kısıtlama ve lisanslama uyarısında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mağduriyetin ne davalıların ne davacıların zamanında sorumlu olduğu ve yapması gereken girişimde bulunmadığı nedeniyle ortaya konulan zararda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı deliller bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde karar vermeye elverişli bulunan uzman bilirkişi heyeti raporu da gözetilerek davanın 20.945,00-TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş olup, 21/12/2021 tarihli duruşma zabtının hüküm kısmının birinci bendinde bu miktar maddi hata sonucu sehven 29.945,00-TL olarak yazılmış olup, kararın infazı aşamasında sıkıntı yaşanmaması adına 20.945,00-TL üzerinden harç ve vekalet ücreti hesaplanmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABULU İLE; 29.945,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 1.430,75-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından dava başında yatırılan 715,38-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 715,37‬-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile 715,38-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 351,60-TL tebligat gideri, 83,50-TL müzekkere ve posta gideri, 1.950,00-TL bilirkişi ücreti ile 112,60-TL talimat gideri olmak üzere toplam 2.497,70-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.248,85-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama boyunca yapılan 201,40-TL tebligat gideri, 135,60-TL müzekkere ve posta gideri ile 88,00-TL talimat gideri olmak üzere toplam 425,00-TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 212,50-TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine, bakiyelerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince davacı lehine 5.100,00-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı …..kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden iş bu davalı lehine A.A.Ü.T hükümleri 13/2 maddesi gereğince 5.100,00-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır