Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2022/228 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/189 Esas – 2022/228
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/189
KARAR NO : 2022/228

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin elektrik, elektronik malzemeleri satan ve bu malzemelerin uygulamasını yapan şirket olduğunu, bu kapsamda davalı ile uzun yıllar devam eden açık hesap ilişkisi kurularak devam ettirildiğini, davacının davalıya bu ticari ilişki kapsamında dosyaya sunuları faturalara konu malzemeleri sattığını ve buna ilişkin olarak 21.11.2011 tarihli …. numaralı 117.056,00TL bedelli ve 21.11.2011 tarihli ….. numaralı 122.421,22TL bedelli 2 adet fatura düzenlendiğini, davalının bu faturalara konu malzemeleri teslim almasına rağmen ödemenin tamamını yapmadığını ve davacının bakiye 153.674,08TL alacağı kaldığını belirterek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte davacıya ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davaya konu faturalara ilişkin Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının takipten kaynaklı itirazın iptali davası açması mümkün iken eldeki davayı açmakla mükerrer bir talep hakkı doğduğunu, derdestlik ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, davacının ticari ilişkisinin davalı ile ticari olarak organik bağı olan …. olduğunu, davacının dava dışı ……’nin 2010-2014 yıllarında elektrik malzeme ve içiciliklerini yaptığını, davaya konu faturalarda belirtilen malzemelerin davalıya değil, dava dışı ….. şantiyelerine teslim edildiğini ve oradaki imalatlarda kullanıldığını, bu faturaların KDV sebebiyle devalı şirkete düzenlendiğini, fatura bedellerinin dava dışı …..i. tarafından ödendiğini, davalının davacıya borcu olmadığını, davacının ….. adına açtığı Kayseri 1. ATM’nin 2018/462 E, 2020/813 K sayılı ilamı ile reddedildiğini, davacı tarafından talep edilen faizin yerinde olmadığını, faturaların süresinde davalıya tebliğ edilmediğini, 2011 yılında düzenlenen faturadan kaynaklı olarak 10 yıldır talepte bulunmadığını, 2017 yılında icra takibi başlatıp 4 yıl sonra alacak davası açtığını, bunun hakkın kötüye kullanımı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı, davalı ve dava dışı ……’a ait ticari defter kayıtların incelenmesi hususunda dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 19/08/2021 tarihli raporundan özetle; davacının muavin defter kayıtlarında davalıya 3 adet fatura ile 362.430,86 TL tutarında satış yapıldığı kayıtlıdır, söz konusu faturalar da dosyaya sunulmuştur, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden gelen müzekkere cevabından bahse konu faturaların davalı tarafça kabul edilerek vergi idaresine beyan edildiği anlaşılmaktadır, hal böyle olunca davalının bahse konu faturalar karşılığında yaptığı ödemelerin ortaya konulması gerekmektedir, davacı tarafça sunulan ve raporumuz ekinde yer alan muavin defter kaydında 362.430,86-TL tutarındaki faturaya karşılık davalıdan 208.756,78-TL tutarında tahsilat yapıldığı ve bakiye 153,674,08-TL alacağının kaldığı kayıtlıdır, davacı taraf da davalıdan bu tutarı talep etmiştir, davalının bahse konu faturalar karşılığında raporumuz içinde belirttiğimiz ödemelerin dışında başka ödemesi varsa bunun ortaya konulması gerektiği düşünülmektedir şeklinde rapor edilmiştir.
Mahkememizce; önceki düzenlenen bilirkişi raporunda davacı tarafın dayandığı ticari defter ve kayıtların bildirilen adreste mali müşavirde bulunmaması nedeniyle yalnızca muavin defteri üzerinde inceleme yapılmış olması yine davalı tarafın dayandığı ticari defter ve kayıtların bildirilen adreste mali müşavirde bulunmadığı ve bu nedenle defter incelemesinin yapılamadığı anlaşıldığından davacı vekiline müvekkiline ait 2011 ve 2014(dahil) yılları arasındaki ; davalı vekiline ise davalı ve dava dışı …..’ye ait 2011 ve 2014 (dahil)yılları arasındaki ticari defter kayıtların incelenmesi hususunda dosyanın rapor veren bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 03/12/2021 tarihli ek raporundan özetle; Davacının davalıya 3 adet fatura düzenlediği, bu faturaların toplam bedelinin 362.430,86TL olduğu, söz konusu faturaların hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir, davacının ticari defterlerinde davalıdan 208.756,78TL tutarında tahsilat kaydı bulunduğu, davalının ticari defterlerinde de davacıya 208.756,78TL ödeme kaydı olduğu, ödeme yönünden de tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği anlaşılmıştır, tarafların birbirini teyit eden ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 362.430,86TL – 208.756,78TL = 153.674,08TL alacaklı olduğu yönünde rapor edilmiştir.
Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Dava konusu faturaya ilişkin olarak, davalı şirketin vergi dairesine bildirdiği Form BA belgesi ile dava konusu faturaların karşılığı mal ve hizmet aldığını beyan etmiş olup, bu durum faturalarda yazılı emtianın teslim alındığı, fatura konusu işin yapıldığı anlamına gelmektedir. (Bkz.Yargıtay19.HD. 2014/7040E. -2015/4465K. ve 2014/19083E. -2015/8197 K.)
Davalının, dava konusu faturaları Form BA belgeleri ile vergi dairesine bildirerek fatura karşılığı hizmet-mal aldığını beyan etmiş olması nedeniyle faturalarda yazılı ürünlerin teslim alındığı sabit olup, fatura içeriklerine 8 gün içinde itiraz edilmediği için davalı taraf TTK 21/2 maddesi uyarınca fatura içeriklerini kabul etmiş sayılacağından dolayı fatura bedellerinin ödendiğine dair ispat yükü davalı taraftadır.Davalı tarafça, davacının ticari ilişkisinin davalı şirketle arasında organik bağ bulunan ….. arasında olduğu,faturaya konu malzemeninde bu şirketin şantiyesine teslim edildiği,KDV’den kaynaklı olarak faturaların davalı şirket adına düzenlendiği,faturaya konu borcun hem davalı hem de dava dışı şirket tarafından ödendiği iddia edilmiş ise de davalı tarafa bu iddiasına yönelik davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda süre verilmiş olup davalı vekili tarafından yemin teklifinde bulunulmayacağına dair beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda takip konusu faturadan dolayı davacının davalıdan 153.674,08-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından ve ödemeyi ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafça davaya konu borcun ödendiği ispatlanamadığından davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile 153.674,08 TL’nin dava tarihi olan 16/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 10.497,48-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 2.624,37-TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 7.873,11-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 2.624,37-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 18,50-TL posta gideri, ve 1.450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.468,50 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince belirlenen 18.549,04-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/03/2022

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır