Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 E. 2022/285 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/121 Esas – 2022/285
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/121 Esas
KARAR NO : 2022/285
HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ :Av. ….
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av…..
Av….
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….tek taraflı kazada …. plakalı aracın şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile takla atması sonucu araç içinde yolcu olan davacının yaralandığını, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma nolu dosyasında şikayet yokluğundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğni, davacının sigortadan emekli olup, inşaatlarda inşaat sıvacı ustacı olarak çalıştığını ve gelirini 3.000 TL olduğunu, davacının günlük yevmiyesinin 130 TL olduğunu ve hesaplama yapılırken bu hususun dikkate alınması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle yaralandığını, bu nedenle çalışamadığını, sigorta şirketine başvurduklarını belirterek, maluliyet nedeniyle yasal faizi ile birlikte tazminatın ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Talebin zamanaşımına uğradığını, tüm belgeler tamamlanmadan davalıya başvuru yapıldığından, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, sorumluluklarının poliçe limiti ile sigortalının kusuru oranında olduğunu, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olmadığını, bunun da müterafik kusur olduğunu, maluliyet için raporun alınması ile Aktüel bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, Geçici İş göremezliğin teminat dışında olduğunu, temerrüdün dava tarihi olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, geçici ve kalıcı iş göremezlik taleplerine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizin 2017/635 Esas, 2020/200 karar sayılı kararının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/767 Esas, 2021/138 karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilerek mahkememizin iş bu dosya numarasına kayıt yapıldığı anlaşılmıştır.
Erciyes Üniversitesi’ne, Kayseri Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne, SGK İl Müdürlüğü’ne, Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na, Kayseri İnşaat Mühendisi Odası’na, …. Kayseri Şubesi’ne, Sıhhi Tesisatçılar Odası’na yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alındığı görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememizin 11/03/2019 tarihli duruşmasında imzalı beyanında, dava değeri olarak belirttikleri 1.000-TL’nin 100-TL Geçici iş göremezlik 900-TL Kalıcı iş göremezlik talebimize ilişkin olduğunu ve bu talepleri gereğince aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiş oldukları değerler üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Tanık ….’ın 30/05/2018 tarihli celsede alınan beyanında; davacıyı aynı köylü olması nedeni ile tanıdığını, davacının inşaatlarda sıvacı olarak çalıştığını, kazadan sonra davacının çalışamadığını, davacının öncesinde inşaatlarda sıva ustası olarak çalıştığını, bildiği kadarı ile sıva ustaları günlük 140 -150 TL yevmiye aldıklarını, davacı aynı zamanda SSK’dan emekli olduğunu, davacının öncesinde de hep inşaatlarda çalıştığını beyan etmiştir.
Tanık …..’ın 30/05/2018 tarihli celsede alınan beyanında; davacının bacanağı olması nedeni ile tanıdığını, kendisinin inşaatlarda sıva ustası olarak çalıştığını, kazadan sonra davacının çalışamadığını, davacının öncesinde inşaatlarda sıva ustası olarak çalıştığını, bildiği kadarı ile sıva ustaları günlük ortalama 150 TL yevmiye aldıklarını, davacının emekli maaşının olduğunu, davacının yaklaşık 2 yıldır emekli maaşı aldığını, emekli olmadan önce de yine inşaatlarda çalıştığını, davacının kazadan sonra yemeğini oturarak yiyemediğini, masada yediğini, yerde oturamadığını, hareketlerinde kısıtlanma meydana geldiğini, bildiklerinin bundan ibaret olduğunu beyan etmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığının 14/05/2018 tarihli raporda; sürücü……’ın %100 (yüzde yüz) oranda kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 24/07/2018 havale tarihli raporda; Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek kaydedilen bilgi ve bulgular Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oram Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında birlikte değerlendirildiğinde; …..’ün 12.03.2016 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen akciğer kontüzyonu, kemik (çoklu kot, C7 ve T12-L3 spinöz proçes, Ll-3 vertebra kompresyon ve transvers proçes) kırıkları ile vertebra kırığına bağlı torakolomber vertebra stabilizasyonu nedeniyle; üç (3) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı (tıbbi şifa süresinin 3 [üç] ay olduğu), vücut genel çalışma gücünden % 42 (yüzdekırkiki) oranında kaybettiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisi …..’ın düzenlemiş olduğu 24/04/2019 havale tarihli raporda; Davacı …..’ün net gerçek maddi zararının 99.235,21 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan maddi zararın davalı şirket tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti kapsamında kaldığı, davacının maddi tazminat talebinin toplam 1.000,00 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisi …..’ın düzenlemiş olduğu 23/10/2019 havale tarihli ek raporda; Davacı ……’ün net gerçek maddi zararının 139.695,38 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan maddi zararın davalı şirket tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti kapsamında kaldığı, davacının maddi tazminat talebinin toplam 1.000,00 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 24/04/2019 tarihli rapor ile 23/10/2019 tarihli ek raporun hükme esas alınacak nitelikte olmaması, olay tarihi itibari ile uygulanması gereken PMF tablosu gereğince rapor talep edilmesine rağmen düzenlenmemiş olması ve davacı vekilinin itirazları nedeni ile yeni bir bilirkişiden rapor alınması yoluna gidilmiş ve yeni düzenlenen raporun hükme esas alınacak nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisi …..’un düzenlemiş olduğu 20/01/2020 havale tarihli raporda; C.l- Davacının “3 aylık” geçici iş göremezlik zararının, 1.300,99 x 3 ay : 3.902,97 x 1.9 kat: 7.415,64 x %100 maluliyet: 7.415,64 TL olduğu, C.2- Davacının “%42” oranındaki sürekli iş göremezlik zararının, İşlemiş dönem geliri : 184.040,19 TL+ Aktif dönem geliri :134.716,36 TL+ Pasif dönem geliri :312.299.27 TL= 631.055,82 TL olduğu, %42 maluliyete göre (631.055,82 x %42) : 265.043,44 TL olduğu, C.3- 12.03.2016 kaza tarihinde ZMMS poliçe sakatlık teminatının kişi başına 310.000,00 TL olduğu, hesaplanan zararların poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketine gönderilen başvuru dilekçesinin 13.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 8 iş günü sonrasına denk gelen 26.10.2016 tarihi olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 08/09/2021 tarihli raporda özetle; Mevcut belgelere göre; Hüseyin oğlu, 1963 doğumlu, Celalettin Kırdök’ün 12/03/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(2……….33)A %37 E cetveline göre %42.0 (yüzdekırkikinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, dolayısıyla çelişkiden bahsedilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap Bilirkişiden alınan 02/02/2022 tarihli raporda özetle; Davacının geçici iş göremezlik zararının 22.703,21 TL olduğu, sürekli iş göremezlik zararının 545.343,96 TL olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 05/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, 1.000,00 TL maddi tazminat taleplerini 271.459,08 TL artırarak 272.459,08 TL’ye çıkardıklarını ve ıslaha ilişkin harcın yatırıldığı görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememizin 20/12/2017 tarihli celsesinin 8 nolu ara kararı gereğince 26/12/2017 tarihli beyan dilekçesini sunmuş olduğu ve beyan dilekçesi itibari ile araç sürücüsü ile akrabalık ilişkisinin bulunmadığı ve araçtaki bulunma sebebinin hatır taşıması olduğu anlaşılmış ve bu nedenle tespit edilen tazminat miktarına hatır taşıması indirimi uygulanmıştır. Davalı tarafça emniyet kemeri takılmaması nedeni ile tazminattan müterafik kusur nedeni ile de indirim yapılması talep edilmiş ise de, davacının olay esnasında kemer takmadığına ilişkin net bir tespitin olmaması, davacının kaza sonrası araç içinde kaldığının anlaşılması, davalının bu konuda dikkate alınacak herhangi bir delil sunmamış olması nedeni ile bu talep yönünden indirim yapılması yoluna gidilmemiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/1486 E, 2019/11495 K sayılı ve 04/12/2019 tarihli ilamında “Mahkemece, yazılı gerekçeyle hesaplanan tazminattan, hatır taşıması nedeni ile (B.K. 43. md.) indirim yapılmamış ise de somut olayda, davacı ile davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsü arasında yakın akrabalık bağının bulunmadığının anlaşılması ve müteveffanın karakoldaki şikayet işlemini yapmak üzere karakola götürülmesine yardımcı olmak amacıyla taşınan kişinin menfaati için yapılan bir taşıma olduğu hususu göz önüne alındığında tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” denildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin tespiti için Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/767 E, 2021/138 K sayılı kaldırma kararı gereği davacı vekilinin sunmuş olduğu evrakların incelenmesi ile davacı tarafça eksik evrakların temini için gönderilen yazının davalı sigortaya 13/01/2017 tarihinde tebliğ olduğu ve ödeme olmaması nedeni ile davalı için 8 iş günü sonrası olan 26/01/2017 tarihi itibari ile temerrüdün oluştuğu anlaşılmış ve kararda bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Mahkememizce Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/767 E, 2021/138 K sayılı kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapılmış olup daha önceki alınan maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli İhtisas Kurulundan 08/09/2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu rapor dikkate alınarak da aktüer bilirkişiden 02/02/2022 tarihli yeni rapor alınmış ve davacının geçici iş göremezlik zararının 22.703,21 TL ve kalıcı iş göremezlik zararının 545.343,96 TL olduğunun belirtildiği görülmekle birlikte davacının 05/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi dışında talebi olmadığı anlaşılarak 20/01/2020 tarihli aktüer raporu ile tespit edilen tazminat miktarlarına Yargıtay içtihatlarıda dikkate alınarak takdiren %20 oranında indirim uygulanmış ve böylece %20 Hatır taşıması indiriminin uygulanması ile davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 5.932,51-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 212.034,75-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 217.967,26-TL tazminat bedelinin 26/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-%20 Hatır taşıması indiriminin uygulanması ile davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, 5.932,51-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 212.034,75-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 217.967,26-TL tazminat bedelinin 26/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 14.889,34 TL karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 31,40 TL peşin harç ile 927,17 ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 13.930,77 TL’nin davalıdan alınarak hazinenin irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç ile 927,17 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 262,00 TL tebligat, 188,50 TL müzekkere ve posta, 1.134,50 TL Adli Tıp Fatura gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 350,00 TL Erü Adli Tıp Fakültesi fatura ücreti olmak üzere toplam 3.135,00 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.508,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan, 68,2‬0 TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 13,64 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davacı lehine takdir edilen 23.707,70 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hatır taşıması nedeni ile tazminat miktarlarında indirim yapılmış olması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/04/2022

Katip ….
(e imzalıdır)

Hakim ….
(e imzalıdır)