Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 E. 2022/688 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/102 Esas – 2022/688
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/102 Esas
KARAR NO : 2022/688

HAKİM : …
KATİP : …

MÜTEVEFFA :…..
DAVACILAR :1-……
2- … …
3-……
4-……
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLLERİ :Av. …
Av. …
Av….
Av. …
Av….
DAVALI : 2- … …
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ :28/09/2022
KARAR Y. TARİHİ :12/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in yönetimindeki … plakalı araç ile davacıların muhrisi …’un yönetimindeki motosikletin 08/12/2015 tarihinde çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, ölenin SGK’dan emekli olup ayrıca motorsiklet tamirhanesi bulunduğunu ve emekli maaşı hariç en az 1.000 TL aylık kazancının daha olduğunu, davalı hakkında Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı kararı ile ceza verildiğini ve davalının asli kusurlu bulunduğunu, davalı sirgorta şirketine başvurduklarını belirterek, davalılardan maddi tazminat, davalı …’den ise manevi tazminatın faizi ile birlikte talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dosyanın kusur tespiti için Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, davacıların ceza dosyasında şikayetçi olmamaları halinde davanın reddi gerektiğini, ölenin gelirinin resmi belgelerle tespiti gerektiğini, yoksa asgari ücretin esas alınması gerektiği ile cenaze ve defin için somut belgelerin gerekli olduğunu, davacıların kaza nedeniyle elde ettiği gelirin mahsubu gerektiğini, faizin dava tarihinden itibaren başlayabileceği belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … ‘in cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, 08/12/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacıların davalılardan tazminat haklarının olup olmadığını ve miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Hatay Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne, … Sigorta A.ş’ye, Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesine, Kayseri Vergi Dairesi Grup Başkanlığı’na, Motorsiklet ve Bisiklet Tamirciler Odasına, Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliğine, SGK İl Müdürlüğüne, Kayseri Mimarsinan Vergi Dairesine, Kayseri 2. Noterliği’ne, İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Belen İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri 7. Noterliğine, Belen Kaymakamlığına, Belen İlçe Emniyet Müdürlüğüne, İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğüne, … Sigorta A.Ş’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2017/372 esas, 2019/1072 karar sayılı ilamının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/537 esas, 2021/95 karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 22/03/2017 tarihli müteferrik kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma kararı gereğince daha önce mahkememizce davalı sigorta şirketi yönünden temerrüd tarihi 13/02/2017 tarihi olarak hesaplanmış olup bu durumun usuli kazanılmış hak olduğunun belirtilmesi nedeni ile kararda yine aynı temerrüd tarihi dikkate alınmıştır.
Tanık …’un 23/05/2018 tarihli celsede alınan beyanında; “Ölen …’un, Kayınbabası olduğunu, kendisinin trafik kazasında vefat ettiğini, kendisinin işçi emeklisi olduğunu, aynı zamanda bisiklet tamirhanesinin olduğunu, günlük 60-70 tl civarında geliri olduğunu, bu işi ölenin tek başına yaptığını, iş yerinin kendisine ait olduğunu, kira olmadığını, 62 yaşında …’un vefat ettiğini, ailesinin müteveffa öldükten sonra büyük sıkıntılar yaşadığını, eşinin ev hanımı olduğunu, ölenin gelirinden başka geliri olmadığını, davalı taraf kazadan sonra eşimin ailesini hiç maddi manevi destekte bulunmadığını, arayıp sormadıklarını” beyan etmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 07/11/2018 tarihli raporunda;” Kamyonet sürücüsü ….’nin %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, motorsiklet sürücüsü …’un kusursuz olduğunun” bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişinin sunmuş olduğu 10/04/2019 havale tarihli raporda;” davacı eş …’un net gerçek maddi zararının 45.686,47 TL olarak hesaplandığı, diğer davacılar …, … ve …’in dosya kapsamına göre destek zarının söz konusu olmadığının” bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişinin sunmuş olduğu 02/10/2019 havale tarihli ek raporda; “Davacı eş …’un net gerçek maddi zarının TRH tablosuna Aktüerya hesabına göre 125.454,03 TL olarak hesaplandığı, davacı eş …’un net gerçek maddi zararının PMF tablosuna göre gerçek zarar hesabına göre 117.239,28 TL olarak hesaplandığı, diğer davacılar …, … ve …’in dosya kapsamına göre destek zararının söz konusu olmadığının” bildirildiği anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 09/08/2021 tarihli raporda özetle; ” Davalı sürücü …..’nin meydana gelen olayda %50(yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’un olayda %50 (yüzde elli) oranında kusurlu bulunduğu” bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisinden alınan 03/12/2021 havale tarihli raporda özetle; ” davacı eş …’un destekten yoksun zararının; işlemiş aktif dönem 42.017,38 TL, işleyecek pasif dönem 81.299,93 TL, toplam 123.317,31 TL olduğu, bununla birlikte, istinaf kararından sonra aldırılan 09/08/2021 tarihli heyet raporu doğrultusunda Sayın Mahkemece %50 kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılması halinde davacı eşin destek zararının (123.317,31 TL x %50 kusur ) 61.658,65 TL olduğu” bildirildiği anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 10/03/2022 tarihli ek raporda özetle; ” Davacı taraf vekili tarafından, kök raporumuza itiraz dışında, dosyaya olayın oluşumu ve tarafların kusur durumlarını etkileyecek herhangi bir bilgi belge veya olay anına ilişkin kamera görüntüsü ikame edilmediğinden 09/08/2021 tarihli kök rapordaki kusur yönündeki kanaatimizin değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığı” bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisinden alınan 13/06/2022 havale tarihli ek raporda özetle; “davacı eş …’un destek zararının; İşlemiş Aktif Dönem 42.017,38 TL, İşleyecek Pasif Dönem 81.299,93 TL, toplam 123.317,31 TL olduğu, bununla birlikte, istinaf kararından sonra aldırılan 09/08/2021 tarihli kök ve 10/03/2022 tarihli ek heyet raporu doğrultusunda Sayın Mahkemece % 50 oranında kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılması halinde davacı eşin destek zararının (123.317,31 x %50 kusur ) 61.658,65 TL olduğu, tarafların itirazları incelenmiş olup kök hesap raporunda hata bulunmadığı” bildirildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı gereğince kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup 09/08/2021 ve 10/03/2021 tarihli raporlarda meydana gelen olayda davalı sürücü …’nin %50 ve vefat eden …’un %50 kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüş, her ne kadar kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için alınan son bilirkişi heyeti raporlarında tarafların olayda %50 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş ise de, sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçenin 01/06/2015 tarihinden öncesine ait olduğu anlaşılmakla ölenin kusuru yönünden davacılar aleyhine indirim yapılması yoluna gidilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya verilen cevap dilekçesi ve diğer müzekkere cevapları ile … plakalı araç yönünden kendileri tarafından poliçe düzenlenmediği veya sorumlu olmadıkları yönünden herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı tarafça her ne kadar reeskont faizine hükmedilmesi talep edilmiş ise de, davanın haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, davalı tarafça sigortalanan aracın hususi kullanım amacı olduğu görülmüş ve bu nedenle yasal faizin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta vekili tarafından her ne kadar ölenin kask takmaması nedeni ile müterafik kusurunun bulunduğu belirtilerek tazminatta indirim yapılması rapora itiraz ile talep edilmiş ise de, kaza tespit tutanağında ölenin kask takıp takmadığı yönünde tam bir beyanın olmadığı, ölenin otopsi tutanağında beyin kanaması nedeni ile öldüğü belirtilmiş ise de bunun kask takıp takmadığı açısından tam bir kanaat oluşturmayacağı, ölenin kask takmadığının tespiti yönünden davalının dosyaya başkaca delil sunmadığı görülerek ispat için yeterli delil olmaması nedeni ile davalının tazminattan indirim yapılması yönündeki talebi uygun görülmeyerek tazminatta indirim yapılmamıştır.
Davacı vekilinin 12/12/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için 100,00 TL olarak talep ettikleri maddi tazminat davalarını 117.139,28 TL olarak artırdıklarını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, 08/12/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin ilamı gereğince daha önce alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için alınan 09/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, … plakalı araç sürücüsü davalı …’nin %50, vefat eden …’un ise %50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Kaza nedeni ile davacı …’un desteği …’un vefat ettiği, aktüer bilirkişisinin 13/06/2022 tarihli raporuna göre davacının 123.317,31 TL destekten yoksun kalma tazminat alacağının olduğunun tespit edildiği, yukarda açıklandığı üzere poliçe düzenlenme tarihi dikkate alındığında ölenin kusuru nedeni ile tazminat talep edenler yönünden kusur indirimi yapılmaması gerektiği anlaşılmış olup, davalıların kazaya sebep olan aracın sürücüsü ve olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesini düzenlemekle sorumlu oldukları, diğer davacıların ise şartları itibari ile talep edebilecekleri zararlarının olmadığı anlaşılarak, davacılar vekilinin 12/12/2019 tarihli ıslah dilekçeside dikkate alınarak maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacı … için 117.239,28 TL tazminat bedelinin ( DAVALI SİGORTA ŞİRKETİ YÖNÜNDEN POLİÇE LİMİTİ İLE SINIRLI OLMAK ÜZERE) davalı …’den kaza tarihi olan 08/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketinden temerrüd tarihi olan 13/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davacıların tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise, olayın meydana gelmesinde davalının kusur durumu, davacıların olay nedeni ile yaşadıkları acı ve üzüntüler, tanık beyanları, davalının ekonomik ve sosyal durumu hep birlikte dikkate alınmış ve böylece manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacı … için 30.000 TL, davacı … için 20.000 TL, davacı … için 20.000 TL ve davacı … için 20.000 TL olmak üzere toplam 90.000 TL manevi tazminat bedelinin davalı …’den kaza tarihi olan 08/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, davacı … için 117.239,28 TL tazminat bedelinin ( DAVALI SİGORTA ŞİRKETİ YÖNÜNDEN POLİÇE LİMİTİ İLE SINIRLI OLMAK ÜZERE) davalı …’den kaza tarihi olan 08/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketinden temerrüd tarihi olan 13/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davacıların tazminat taleplerinin reddine,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, davacı … için 30.000 TL, davacı … için 20.000 TL, davacı … için 20.000 TL ve davacı … için 20.000 TL olmak üzere toplam 90.000 TL manevi tazminat bedelinin davalı …’den kaza tarihi olan 08/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.008,62 TL nispi karar ve ilam harcından davacılardan peşin olarak alınan 530,77 TL peşin harç ile 366,28 TL tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan bakiye 7.111,57 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.147,9‬0 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 530,77 TL peşin harç, 51,70 TL tedbir harcı ile 366,28 TL tamamlama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yargılama boyunca yapılan, 247,35 TL tebligat, 152,03 TL posta ve müzekkere ücreti, 1.450,00 TL bilirkişi ücreti, 157,00 TL ATK ücretinden oluşan toplam 2.006,38‬ TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.001,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden davalı … tarafından yargılama boyunca yapılan 150,00 TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 0,38 TL’nin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yargılama boyunca yapılan 247,35 TL tebligat, 152,03 TL posta ve müzekkere ücreti, 1.450,00 TL bilirkişi ücreti, 157,00 TL ATK ücretinden oluşan toplam 2.006,38‬ TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.164,99 TL’nin davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı … tarafından yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Maddi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T uyarınca 18.585,89 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
11-Davacı … tarafından açılan ve reddine karar verilen maddi tazminat davası yönünden davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … lehine A.A.Ü.T uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak davalı … ne verilmesine,
12-Davacı … tarafından açılan ve reddine karar verilen maddi tazminat davası yönünden davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … lehine A.A.Ü.T uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak davalı … ne verilmesine,
13-Davacı … tarafından açılan ve reddine karar verilen maddi tazminat davası yönünden davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … lehine A.A.Ü.T uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak davalı … ne verilmesine,
14-Manevi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T. 10/1-4 maddesi uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak iş bu davacıya verilmesine,
15-Manevi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T 10/1-4 maddesi uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak iş bu davacıya verilmesine,
16-Manevi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T 10/1-4 maddesi uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak iş bu davacıya verilmesine,
17-Manevi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T 10/1-4 maddesi uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak iş bu davacıya verilmesine,
18-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
19-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı Sigorta vekilinin ve …’nin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
28/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır