Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/883 E. 2023/410 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : .
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı kooperatif tarafından davacıya …. tarihli bir yazı gönderilerek davacıya …nolu daireden dolayı 280.219 TL tutarında kesin maliyet bedeli adı altında borç çıkarılmış olduğunu, kendilerinin bu borcu kesin maliyet borcunu kesinlikle kabul etmediklerini, bu daireye ait üyelik daha önce davalı …’a ait iken bu şahsın üyeliği davacıya devretmek istediğini, davacının de davalı kooperatife müracaat ederek bu daireye ait üyeliğin kooperatife borcu olup olmadığını, bundan sonraki dönemde inşaat maliyetiyle ilgili bir borcunun olup olmayacağını sormuş olduğunu, davalı kooperatifin de davacıya verdiği …. tarihli “taahhütname” başlıklı belgeyi tanzim ederek davacının inşaat maliyetiyle ilgili herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının sadece ilgili dairenin elektrik, su, doğalgaz abonelikleri, çevre düzenlemesi, mesken ruhsatı ve tapu masrafından sorumlu olacağını, bunun dışındaki ödemelere karışmayacağını açıkça taahhüt etmiş olduğunu, ayrıca sundukları “muvafakatname” başlıklı belgede de davacının bahse konu üyeliği davalı …’dan borçları … tarafından ödenmek kaydıyla devraldığı ve davalı kooperatif tarafından da bu şekilde yapılan üyelik devrine açıkça muvafakat edildiğinin belirtilmiş olduğunu, davacının de kooperatifin bu taahhüdüne ve muvafakatnamesine güvenerek, ileride kendisinden inşaat maliyetiyle ilgili para istenmeyeceğini ve ileride gelebilecek borçlardan da davalı …’ın sorumlu olacağını düşünerek, davalı …’dan bahse konu dairenin üyeliğini devralmış olduğunu, bu taahhütnameden ve muvafakatnameden de anlaşıldığı üzere davacının bahse konu daireden dolayı hiçbir şekilde inşaat maliyet borcu bulunmamakta olduğunu, sadece bahse konu daireye ait elektrik, su, doğalgaz abonelikleri, çevre düzenlemesi, mesken ruhsatı ve tapu masrafı borcundan sorumlu olduğunu, ayrıca ileride bir borç çıkacak olsa bile bu borçlardan davalı …’ın sorumlu olacağı açıkça belirtilmiş olduğunu, fakat davalı kooperatif kendisinin ekte sunmuş olduğumuz açık taahhütnamesine ve muvafakatnamesine rağmen davacıya inşaat maliyetiyle ilgili yüklü miktarda borç çıkartmış olduğunu, borcu kesinlikle kabul etmediklerini, bu nedenlerle biz mahkemeden öncelikli olarak davacının kooperatife inşaat maliyeti (kesin maliyet bedeli) ile ilgili herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, davacının sadece bahse konu daireye ait elektrik, su, doğalgaz abonelikleri, çevre düzenlemesi, mesken ruhsatı ve tapu masrafı borcundan sorumlu olduğunun tespitine, bahse konu dairenin kesin maliyet bedeli borcu olsa bile bu borçtan davacının değil, davalı …’ın borçlu ve sorumlu olduğunun tespitine ilişkin talepleri olduğunu, mahkemece bu öncelikli talebin kabul görmemesi halinde ise davacıya gönderilen kesin maliyet borcunun gerçekte olması gerekenden çok yüksek olmasından ve bu dairenin … yılında inşaatının tamamen bitirilerek oturulur vaziyette teslim edilmiş olması nedeniyle daireye düşen kesin maliyet bedelinin … yılındaki veriler esas alınarak tespit edilmesini, bu şekilde tespit edilecek borçtan da öncelikle davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı …’ın borçlu ve sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, kooperatif tarafından çıkarılan kesin maliyet hesabında davacıya ait daireye düşen kesin maliyet bedelinin 416.0002,33 TL olarak çıkarılmış olduğunu, Kooperatife … yılında ödenen 105.000 TL ise 250.304,49 TL olarak endekslenmiş olduğunu, davalı kooperatif tarafından yapılan bu kesin maliyet hesabına, koooperatife ödenen paraların endekslenme tutarına ve çıkarılan diğer şerefiye farkı, genel gider ve resmi gider miktarlarına açıkça itiraz ettiklerini, çünkü davacıya verilen taahhütnamede davacıyaı sorumlu olduğu borçlar arasında bu borçların yer almamakta olduğunu, ayrıca bir an için davacının kesin maliyet bedelinden sorumlu olduğunu varsayılsa dahi bu borçların dairenin inşaatının tamamen bitirildiği … yılı itibarıyle belirlenmesi gerekmekte olduğunu, Kooperatife ödenen 105.000 TL’nin 100.000 TL’si davalı … tarafından ödenmiş olduğunu, bu şahsın kooperatife bu ödemeyi yaptığı yıl olan … yılında dairenin inşaatı zaten bitmiş ve oturulur duruma gelmiş olduğu için davalı kooperatif bu dairenin maliyet bedelini o zamanki şartlara göre 100.000 TL olarak belirlemiş ve bu para kooperatife yatırıldığı için kooperatif tarafından inşaat maliyetiyle ilgili borç bulunmadığına dair davacıya ekte sundukları taahhütname verilmiş olduğunu, davacının üyeliği devraldıktan ve üyeliğe ait daireyi teslim aldıktan sonra davacıdan 5.000 TL tutarında çevre düzenlemesi masrafı istenilmiş olduğunu, davacının bu parayı kooperatife ödemiş olduğunu, fakat davacının bu parayı ödediği sırada kooperatifteki yetkili kişinin makbuz koçanının olmadığını , makbuzu daha sonra gelip almasını davacıya söylemiş olduğunu, davacının de makbuzu daha sonra gidip aldığında ise bu 5.000 TL’lik ödeme makbuzuna çevre düzenleme masrafı yerine aidat ödemesi diye yazıldığını görmüş olduğunu, bunu kooperatife söylediğinde ise bunun sorun olmayacağını beyan etmiş olduklarını, zaten bu nedenle davacının aradan geçen uzun yıllar boyunca kooperatife aidat ödememiş, davalı koopreratifin de davacından aidat ödemesi talebinde bulunmamış olduğunu, dolayısıyla bahse konu dairenin kesin maliyet borcu olmadığı davalı kooperatifin de kabulünde olduğu buradan da açıkça anlaşılmakta olduğunu, zira eğer davacının aidat ödeme yükümlülüğü mevcut olsaydı, kooperatif bunca zaman içerisinde davacıdan aidat ödemesi talebinde bulunacak olduğunu, davacının aidatları ödemeyince de ihraç prosedürünün başlatılmış olacağını, davacının aradan geçen bu süre boyunca dairenin tapusunun verileceği günü beklerken bir anda ekte sundukları kesin maliyet borcuna dair yazılarla karşılaşınca şok olmuş olduğunu, Bu nedenlerle mahkemeye müracaat etmek zorunda kalmış bulunmakta olduklarını, ancak bu arada davalı kooperatif kesin maliyet bedelinin tahsili ile ilgili olarak davacı hakkında henüz bir icra takibi başlatmamış olmakla birlikte yakın zamanda davacının hakkında icra takibi başlatma ihtimali olduğundan davacının ileride telafisi imkansız mağduriyetlere maruz kalmaması için mahkemece verilecek karar kesinleşinceye dek davalı kooperatifin davacı hakkında kesin maliyet bedeliyle ilgili icra takibi başlatmaması hususunda teminatsız olarak (olmadığı takdirde ise uygun bir teminat karşılığında) ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde bulunduklarını belirterek öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilerek davalı kooperatifin dava sonucunda verilecek karar kesinleşinceye dek davacı hakkında kesin maliyet bedeliyle ilgili icra takibi başlatmaması yönünde tedbir kararı verilmesine ve bu kararın icra dairelerine bildirilmesine, neticede ise öncelikle davalı kooperatifçe …. nolu daireden dolayı kesin maliyet bedeli ile ilgili olarak fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL yönünden davacının davalı kooperatife kesin maliyet bedelinden dolayı borçlu ve sorumlu bulunmadığının tespitine, davacının bahse konu daireden dolayı sadece elektrik, su, doğalgaz abonelikleri, çevre düzenlemesi, mesken ruhsatı ve tapu masrafından sorumlu olduğunun, bunların dışındaki borçlardan sorumlu olmadığının tespitine, bahse konu dairenin kesin maliyet borcu çıksa bile bu borçtan davacının değil, davalı …’ın borçlu ve sorumlu olduğunun tespitine, öncelikli talebin mahkemece kabul görmemesi halinde ise davacının üyeliğini ve anahtarını teslim aldığı bahse konu dairenin … yılında inşaatının bitirilerek oturulur durumda teslim edilmiş olması nedeniyle , dairenin … yılındaki veriler esas alınarak kesin maliyet hesabının mahkemenizce uzman bilirkişilerden alınacak raporla belirlenmesini ve belirlenecek bu miktar üzerinden daireye düşen kesin maliyet borcundan dolayı da davacının borçlu ve sorumlu olmadığının tespitine, davalı …’ın borçlu ve sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın, dava dilekçesinde davalı kooperatif tarafından kesin maliyet bedeli adı altında borç çıkarıldığını, bu borcu kabul etmediğini beyan etmiş olduğunu, buna dayanak olarak da . tarihli taahhütname başlıklı belgeyi davalı kooperatifin verdiğini bu belgede davacının inşaat maliyet ile ilgili borcu olmadığını sadece ilgili dairenin elektrik, su, doğal gaz abonelikleri, çevre düzenlemesi, mesken ruhsatı ve tapu masraflarının davacıya ait olduğunu bunların dışında ödemelere karışmayacağı belirtildiğini beyan etmiş olduklarını, öncelikle kooperatif ortaklarının sorumluluğunun eşit şekilde kooperatif tasfiye olana kadar devam etmekte olduğunu, bu ilkenin kooperatifin ana ilkelerinden olduğunu, her ne kadar davalı kooperatifçe davacıya taahhütname başlıklı belge verilmiş olduğu iddia edilse de eşitlik ilkesine aykırı bir belgenin hukuken geçerli olmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davacının kooperatife borcu bulunmakta olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu taahhütname başlıklı belgeye bakıldığında kooperatif kaşesi üzerinde tek imzanın görülmekte olduğunu, dikkat edileceği üzere, kooperatiflerin çift imza ile temsil olmakta olduklarını, tek imza ile imza altına alınmış belgelerin hukuki olarak geçerliliğinin tartışmalı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde, davacının … yılında oturulur hale geldiğini, çevre düzenlemesi masrafı olarak 5.000,00 TL kooperatife ödediğini belirterek uzun bir süredir de aidat talep edilmediğini, ödenmeyen aidatlardan dolayı herhangi bir ihraç prosedürü başlatılmadığını beyan etmiş olduğunu, yukarıda da belirttikleri üzere, Yerleşmiş Yargıtay Kararları İlkesi gereğince kooperatifler tasfiye oluncaya kadar her ortağın yükümlülüğü eşitlik ilkesine aykırı olmamak kaydı ile devam etmekte olduğunu, mahkemece bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verildiğinde davacının ilgili evrakları incelendiğinde davacının davalı kooperatife borçlu olduğunun görülecek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: usule yönelik itirazları, davacı tarafından açılan davanın dilekçesinde de beyan edildiği üzere; davalının, S.S…. Konut Yapı Kooperatifinin …. nolu meskendeki 540 nolu üyeliğini … Noterliğinin …. yevmiye numaralı Kooperatif Hisse Devri Sözleşmesi ile … tarihinde kooperatiften devir almış olduğunu, davacıya devirden önce davalı Kooperatiften hem muvafakatname hem de taahhütname almış olup bu şekilde davacının üyeliğe kabulü yapılmış olduğunu, davalının devir işlemini yaptığında davalı Kooperatife hiç bir borcu bulunmamakta olup davacınında dava dilekçesinde bu durumu beyan etmekte olduğunu, davacının yine dava dilekçesinde beyan ettiği üzere;…… tarihinde davalı Kooperatiften bir taahhütname almış olup bu taahhütnameden de görüleceği üzere davacının davalı Kooperatife bahsedilen borçlar haricinde bir borcu olmadığının aşikar olduğunu, bu nedenle davalının davacıya her hangi bir borcu yokken, davacının da davalıya herhangi bir borcu yokken davacı tarafından davalıya husumet yöneltilerek açmış olduğu davanın, davalının davada aktif husumet ehliyetinin bulunmamaması nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, davalı adına açılan davanın tefrik edilerek usulden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin itirazları, davalının devir işlemini yaptığında davalı Kooperatife hiç bir borcu bulunmamakta olup davacınında dava dilekçesinde bu durumu beyan etmekte olduğunu, davacının yine dava dilekçesinde beyan ettiği üzere;…… tarihinde davalı Kooperatiften bir taahhütname almış olduğunu, bu taahhütnameden de;”. . .bahse konu dairenin, elektrik, su, doğalgaz abonelikleri, çevre düzenlemesi, mesken ruhsatı ve tapu masrafları …’e ait olup bunların dışındaki ödemelere katılmayacaktır.”şeklinde olduğunu, davalının hisse devri sözleşmesi yapmadan önce de davalı Kooperatiften hem taahhütname hem de muvafakatname almış olup … tarihinde davalının, davalı Kooperatife herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, ayrıca davacının ….. tarihinde almış olduğu taahhütnameye bakıldığında da 540 nolu üyeliğin hiç bir borcu bulunmamaktadır dendiğini, davalının üyelik devrinde alacağını almış ve devri gerçekleştirmiş olduğunu, devirden Kooperatif Kanunun üyelere yüklemiş olduğu yükümlülüklerden üyelerin bizzat kendileri sorumlu olup davalının böyle bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, üyelik devir işleminden 9 yıl sonra davalı Kooperatif tarafından yapıldığı iddia edilen kesin hesapla çıkan borçtan davalının sorumlu tutulmasını talep etmeni hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davacı tarafından açılan menfii tespit davası davacının davalıdan borcunun olmadığının tespitine yarayan ve hukuki yarar olarak borcu olmadığı halde bir paranın ödenmesinin önüne geçmek için ihdas edilmiş bir dava olup bu davada davacı tarafa Kooperatifin kesin hesap ile alakalı hesap yaptırılması talebi ile eğer davalı Kooperatifin alacaklı olması halinde bu borcun davalıya ait olduğunun tespiti gibi bir talebin olamayacağı hukuk normları ile sabit olduğunu, davacının kendisi üzerinde olan 540 nolu Kooperatif hissesini davacıya devretmiş ve Kooperatifinde oluru ile üyelik devri davacıya geçmiş olduğunu, bu işlemden 9 yılı aşkın bir süre sonra davacının kesin hesapla çıkan paradan sorumlu tutulma imkanı bulunmamakta olduğunu, davalının hiç bir zaman Kooperatif tarafından yapılacak kesin hesap sonrasında çıkacak borçtan sorumlu olacağına dair beyanda bulunmamış olduğunu, bu tür hisse devirleri … ile içerisinde sıkça yapılan devriler olup devir alanlarca da bilinmekte olduğunu, isonradan yapılacak olan genel kurullarda üyelere çıkacak borçlardan üyelerin sorumlu olduğunu belirterek Davanın davalı yönünden tefriki ile aktif husumetin bulunmaması nedeniyle usulden reddine, davanın esasına girilmesi halinde davalı aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatifçe …. nolu daireden dolayı davacıya gönderilen kesin maliyet bedeli ile ilgili olarak davacının davalı kooperatife kesin maliyet borcu olup olmadığı, , kesin maliyet borcu varsa da bu borçtan davacının mı yoksa davalı …’ın mı sorumlu olduğu, davacının bahse konu daire üyeliğini ve daireyi teslim aldığı … yılında dairenin inşaatının bitirilerek oturulur durumda teslim edilmiş olması dikkate alınarak, dairenin … yılı itibarıyle kesin maliyet hesabının mahkece uzman bilirkişilerden alınacak raporla belirlenmesi gerekip gerekmediği ve belirlenecek bu miktar üzerinden daireye düşen kesin maliyet borcundan dolayı davalı …’ın mı yoksa davacının mı sorumlu olduğu hususlarına ilişkin davadır.
Mahkememizce …. tarihli ara karar ile dava konusu dava değeri olan 20.000,00-TL’nin %15 teminat karşılığında davacı hakkında başlatılan ihraç prosedürünün durdurulmasına ilişkin karar verilmiş olduğu, kararının infazı hususunda davalı …’ne müzekkere yazılmıştır.
… Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, Melikgazi Tapu Müdürlüğü’ne, Talas Tapu Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Davalı SS … Konut Yapı Kooperatifi’ne yazılan müzekkereye davalı vekilinin cevap verilmiş olduğu görülmüştür.

Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu…. havale tarihli raporda özetle; ” Davacının davalılar ile imzalamış olduğu protokol yasal şartları ihtiva etmediğinden ve yine doğmamış bir alacak yönünden kaacperatifin feragat etmesi söz konusu olamayacafından, davalı kooperatifin, davacıdan kesin maliyet hesabına istinaderi ödeme talep etmesinin mümkün olabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davalılara yemin teklifinde bulunulması konusunda talepte bulunulmuş ise de, davanın kesin hesap maliyetinden sorumluluğa ilişkin olması ve bunun davacının üyelik durumu itibari ile değerlendirilecek olmasından kaynaklı yemine gerektiren bir husus olmadığı düşünülerek talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça davalılara kesin maliyet borcunun bulunmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, delillerin toplanmasından sonra …. tarihli bilirkişi heyeti raporu alındığı ve raporda, davalı kooperatif tarafından davacıdan kesin maliyete ilişkin talepte bulunulabileceğinin belirtilmiş olması nedeni ile davacının davalı kooperatif üyesi olması da dikkate alınarak kesin maliyet borcundan sorumlu olacağı değerlendirilerek bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olması da nedeniyle rapora itibar edilmiş, davalı …’in muvaffakatnamesinin devir tarihine kadar olan kısım için olduğu ve davacıya üyeliği devretmiş olması nedeni ile üyelikten kaynaklı sonradan oluşan borçtan sorumlu olmadığı anlaşılmış ve böylece davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 341,55-TL harcından harcından mahsubuyla artan bakiye 161,65‬-TL’nin karar kesinleştiğinde istek ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
8-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerin A.A.Ü.T. uyarınca davalılar lehine takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-İhtiyati tedbir kararı için alınan teminatın HMK’nun 392/2 maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açıldığının dosyamıza bildirilmemesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza