Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/871 E. 2022/287 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/871 Esas – 2022/287
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/871 Esas
KARAR NO : 2022/287
HAKİM : …..
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında ….. başlangıç- ….bitiş tarihli işveren sorumluluk sigorta poliçesinin imzalandığını, poliçenin düzenlendiği tarihte davacı şirketin ünvanının ….-….. olduğunu, ünvanın 03/04/2018 tarihinde değiştirildiğini, 11/12/2014 tarihinde davacıya ait işyerinde davacının çalışanı ….’ın iş kazası geçirdiğini, SGK’ya bildirimde bulunulduğu, alınan raporda davacının kazada %80, …..’ın ise %20 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, SGK’nın yapmış olduğu ödemeler nedeni ile davacıya Kayseri … İş Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında dava açıldığını, davalıya davanın ihbarı talep edilmesine rağmen davanın ihbar edilmediğini, davanın 2019/69 K ile sayılı ilam ile kabul edildiğini, davacının istinaf başvurusunun reddedilmesi ile kararın kesinleştiğini, davacının ilam gereği 89.309,67 TL, karar ve ilam harcı nedeni ile 5.759,10 TL, istinaf harcı nedeni ile 3.290,52 TL ödeme yaptığı, davacının bu iş kazası nedeni ile yapmış olduğu ödemelerin poliçe kapsamında ödenmesi için davalıya 21/09/2020 tarihinde başvurmasına rağmen ödeme yapılmadığını, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek davacının poliçe kapsamında yapmış olduğu ödemelerin 21/09/2020 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı Şirket sigortalısı …….’ de çalışan dava dışı ….. 11.12.2014 tarihinde iş kazası geçirmiş olduğunu, söz konusu iş kazası sebebi ile davalı şirketin sigortalısının çalışanına SGK tarafından ödenen tutarların davalı şirketin sigortalısından tahsil edilmiş olduğunu, söz konusu kaza neticesinde davalı şirket sigortalısının çalışanına yaptığı ödemelere istinaden mahkeme ilamına dayalı olarak faiz ve masraflar dahil 89.309,00 TL’ nin SGK’ ya toplam 9.049,52 TL de maliyeye ödeme yapıldığı iddiası ile davacı tarafından bu tutarların davalı şirketten rücuen tahsili talep edilmekte olduğunu, ancak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Davacı iş yerinin davalı şirket nezdinde 31.12.2013-31.12.2014 tarihleri arasında ….. Numaralı Türkiye Sigorta İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki İşveren Mali Sorumluluk teminatı 3.500.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatına dahil olmadığını, teminat limitlerini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, davalı şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmamakla, dava konusu kazanın meydana gelmesine sebep olan tarafın kusurlarının tespiti için dosyanın adli tıp kurumu’na gönderilmesi gerekmekte olduğunu, davalı şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, nitekim bu hususun Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğunu, dolayısı ile tüm dosyanın ve varsa savcılık/ceza dosyası evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu alınmasını talep etiklerini, nitekim davacı tarafından iddia edilen kusur oranlarını kabul etmemekle birlikte, davacının da belirttiği gibi davaya dayanak iş kazasının meydana gelmesinde davacının çalışanın da kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, kusur durumu ve bu kapsamda müterafik kusurun da dikkate alınması gerekmekte olduğunu, davaya dayanak yapılan iş mahkemesi yargılaması kapsamında davalı şirkete ihbar yükümlüğünü yerine getirmediğinden davacı şirketin sgk’ ya ödediği tutarın davalı şirket tarafından kabulünün mümkün olmadığını, davaya dayanak iş kazasında sigortalı davacı şirket açısından kasıt unsuru bulunmadığından sgk’ nın rücu hakkı da bulunmayıp, olsa bile kurum sigortalısına yapmış olduğu ödemenin ancak yarısını rücu edebilir olduğunu, bu husus dikkate alınmadan davalı şirkete rücu edilen sgk ödemelerinin davalı şirketten rücuen tahsili talebinin hukuken kabule şayan olmadığını, 5510 sayılı Kanunu’nun 39. Maddesine göre, davaya dayanak iş kazasının meydana gelmesinde sigortalının herhangi bir kasti hareketi bulunmadığından, SGK ödediği tazminatın sadece yarısını rücu edebilir ve davacı da ancak bu tutarı davalı şirketten tahsilini talep edebilir olduğunu, bu nedenle davacı tarafından yapılan fazla ödemelerin davalı şirketten rücuen tahsili mümkün olmadığını, davacı tarafın çalışanının meydana gelen kazada gerekli güvenlik önlemlerine uymaması nedeniyle müterafik kusuru bulunmakta olduğunu, Müterafik kusurunun tazminat hesabından düşülmesi gerekmekte olduğunu, davalı şirket çalışanının kazada, kazada olmasa bile zararın artmasında ve ölümün meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılması ve tespit edilen kusur oranında eğer bir tazminat hesaplanırsa bu kusur oranında indirim yapılması gerekmekte olduğunu, Yargıtay’ın bu hususların tespit edilmemesi halinde karar verilmesinin eksik inceleme ile karar verilmesi olarak algıladığı hukuki bir gerçek olduğunu, davacının faiz talebinin yasalara aykırı olduğunu, Sigortacı olan davalı şirketten faiz talep edilmesi yersiz ve haksız olduğunu, Sigortacı olan davalı şirketten ancak KTK 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren faiz talep edilebilecek olduğunu, ancak davacı tarafından başvuru tarihinden itibaren faiz talep edilmekte olup, bu yöndeki talebinin reddi gerekmekte olduğunu, KTK madde 90 “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında borçlar kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” demekte olduğunu, bu meyanda bir an için sorumluluğa hükmedilse dahi, haksız fiillerden mütevellit tazminat taleplerine, temerrütten itibaren yasal faiz talep edilebilir olduğunu, yukarıda belirtilen sebeplerle, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan davalı şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan …. başlangıç- ….. bitiş tarihli işveren sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacının işyerinde meydana gelen iş kazası nedeni ile Kayseri 1. İş Mahkemesi’nin …. E sayılı dosyasından kaynaklı yapmış olduğu ödemelerin iadesine ilişkin davadır.
Türkiye Sigorta Anonim Şirketi’ne, Kayseri Ticaret sicil Müdürlüğü’ne, SGK’ya yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili tüm evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin…..sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının….., borçluların….. olduğu, takibin Kayseri ….. İş Mahkemesi’nin …Esas, …Karar sayılı ilamı nedeniyle borçlular hakkında takip başlatılmış olduğu görülmüştür.
Kayseri …. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının celbi ile incelenmesinde; davacısının Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, davalının …… olduğu, davanın rücuen tazminat davası olduğu, 31/01/2019 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 11/06/2020 tarihli kararı ile istinaf taleplerinin reddine karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kayseri 3. İş Mahkemesi’nin…..Esas sayılı dosyasının celbi ile incelenmesinde; davacının …., davalıların …..olduğu, davanın maluliyetle sonuçlanan iş kazası nedeniyle işçinin açtığı maddi ve manevi tazminat davası olduğu, …. tarihinde maddi tazminat davası yönünden davanın kabulüne karar verildiği, manevi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.

Mahkememizce Nitelikle Hesap (Sigorta) Uzmanı Bilirkişiden alınan….tarihli raporda özetle; Davacı ile davalı arasında riziko tarihinde geçerli bir işveren sorumluluk sigorta sözleşmesinin olduğu, TTK ve İşveren Sorumluluk Sigortası Genet Şartları gereğince davacının davalı sigortadan rücu davası için yaptığı davada belirlenen tutar ile karar ve ilam harçları da olarak isteyebileceği, davacının faiz talebinin 21.09.2020 olduğu, söz konusu bedeller bakımından belirttiği şekilde faiz istenebileceği, istenen tarihin sonraki bir tarih olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça yeniden kusur yönünden rapor alınması talep edilmiş ise de Kayseri 1. İş Mahkemesi’nin …… E sayılı dosyasının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin kararı ile kesinleşmiş olması nedeni ile yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesini talep edilmiş ise de, delillerin toplanmasından sonra ….. tarihli bilirkişi raporu alındığı ve raporda davacı ile davalı arasında riziko tarihinde geçerli işveren sorumluluk sigorta sözleşmesi olması ile TTK ve İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince davacının talebinde haklı olduğunun belirtildiği görülmekle bilirkişi raporunun denetime açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu anlaşılmış ve böylece davanın KABULÜ İLE, 98.359,29 TL tazminat bedelinin 21/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ İLE, 98.359,29 TL tazminat bedelinin 21/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.718,92 TL nisbi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 1.679,74 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 5.039,18‬ TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1.679,74 TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 50,50 TL tebligat gideri, 36,00 TL posta ve müzekkere ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 686,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.294,13 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/04/2022

Katip …..
(e imzalıdır)

Hakim …..
(e imzalıdır)