Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/867 E. 2021/996 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/867 Esas
KARAR NO : 2021/996

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …….
Av. … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkili ile davalı arasında ki ticari ilişkiden kaynaklı olarak müvekkili ticari defter ve kayıtlardan da anlaşılacağı üzere 59.435,00TL alacaklı olduğunu, yapılan tüm görüşmelere rağmen borç bu zamana kadar ödenmediğini iş bu sebeple Kayseri Genel İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibin durduğunu, yapılan işbu itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Tarafımız aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddi gerekmektedir. Şöyle ki, öncelikle yetki itirazımızı yineliyoruz. Davacı vekili TBK 89 gereğince söz konusu borcun para borcu olduğunu beyan etmişse de bu nitelendirme doğru olmadığını dilekçe ekinde sundukları taraflar arasında imzalanan 04.02.2020 tarihli sözleşmenin 2. Maddesinde işin konusu ve adresi başlıklı maddede “işverenin mevcut adresinde 485 m2 alana sahip binanın çelik konstrüksiyon, 4 adet küçük kapı, 2 adet büyük kapı imalat ve montajı ve eko panel kaplama işi olduğu” belirtildiğini, haksız ve yersiz davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalının tacir olup olmadığı ve davaya konu faturaların form BA ile BS olarak beyan edilip edilmediği sorulmuş, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Hacıbektaş Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün cevabi yazısında; davalının şehir içi nakliye faaliyetinde bulunduğu ve basit usulde vergi mükellefi olduğu anlaşılmıştır.
Esnaf ve sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayırımı 21/07/2007 tarihli resmi gazetede yayımlanan 18/06/2007 tarih ve 2007/12362 sayılı bakanlar kurulu kararında belirlenmiştir.
1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar,
2- Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Somut olayda,davalı …, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3. maddesi çerçevesinde,Esnaf Ve Sanatkar İle Tacir Ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca 13/02/2019 tarihinde yayınlanan listedeki kara yolu yük taşımacılığı işinde faaliyet göstermekte olup basit usulde vergi mükellefi olduğu ve davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı şirket tacir olsada davalının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı anlaşılmıştır.Bu nedenle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2. maddesi gereği genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
19/11/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır