Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/829 E. 2021/659 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/829 Esas – 2021/659
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/829
KARAR NO : 2021/659
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI: …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Dava dışı …’ye ait, ….adresinde bulunan konutun müvekkili sigorta şirketince ….numaralı sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalının konutunun giriş kat garaj bölümü, duvar üstünden geçen davalı ….’ye ait temiz su tesisat borusunun patlaması neticesinde konutun giriş kat garaj bölümüne ait sıvalarda ve mermer zemin döşemelerinde kabarmak ve deforme olmak suretiyle, bu bölüme bitişik antre duvar kağıdında ise kabarmak suretiyle maddi hasar meydana geldiğini, sigortalının çağırdığı yetkililerce vanadan su kesilemediğinden hasara müdahale edilemediğini, 7.650,00-TL hasar meydana geldiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen hasar bedelinin müvekkili şirketçe karşılandığını, ancak sorumluluğun davalı şirkete ait olduğunu, ….. arabuluculuk bürosunun …..büro numarası ile başvuru yapıldığını ancak arabuluculuk süresinin anlaşamama ile sonuçlandığını, davacı şirketin davalıdan alacağını teminen davalı aleyhine …… İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, dava konusu likit alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzeri icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu, …’nin yurtdışında yaşadığını, yurtdışından mülkiyetine döndüğünde arızayı görüp müvekkili kuruma bildirdiğini, arıza mahallinin kilitli ve özel mülkiyet olduğunu, arızanın iç tesisatta meyana geldiğini, tesisatta donmaması için herhangi bir önlem alınmadığının görüldüğünü, müvekkili idareye olay gerçekleştiğinde herhangi bir ihbarda bulunmadığını, ihbarda bulunulmuş olsa dahi su sayacının garaj içerisinde bulunduğundan ekipler tarafından müdahale edilmesinin mümkün olmadığını ve yasal olmadığını belirterek müvekkili idarenin herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan işbu davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
…İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı takip dosyasının celp edildiği, incelendiğinde; Alacaklısının …. A.Ş, borçlusunun … Genel Müdürlüğü olduğu, 7.749,97-TL üzerinden takip başlatıldığını, ödeme emrinin …. tarihinde borçluya tebliğ edildiğini,….. tarihinde borçlunun takibe itirazı üzerine ……tarihinde takibin durulduğu anlaşılmıştır.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. (6762 sayılı TTK’nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (su sızmasına) sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı(03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; Davacı sigorta şirketi ile davalı … tacir ise de davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki haksız fiilden doğmuştur. Bu durum karşısında, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olup, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.(Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20289 esas 2017/11469karar ve 2019/3665 esas 2019/10275 karar sayılı ilamları)
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle HMK’nın 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2021……..

Katip ….

Hakim ….