Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/781 E. 2021/856 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/781 Esas
KARAR NO : 2021/856

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – (T.C….)
2- … -(T.C. … )
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :…
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine davalı şahıs tarafından Kayseri Genel İcra Dairesi ….. E. numarasına kayıtlı takip başlatılmış olduğunu, yapılan takip açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiç bir hukuki dayanağı olmadığını, davacının böyle bir borcu bulunmadığını, davacı hakkında açılan icra takibinde …., …., ….vade tarihli üç adet senet takip konusu yapılmış olduğunu ancak davacının bu üç senedi ödemiş olduğunu ve böyle bir borcu bulunmadığını, takibe konu senetler davalı ile davacı arasında yapılan araç satışına ilişkin olduğunu, davacının davalı …’dan … tarihinde … plakalı …. marka çekiciyi satın almış olduğunu, bu araç satışı için davalıya bir kısım nakit ödeme yapmış geri kalan tutar için sıralı senetler düzenlenmiş olduğunu, bu hususun şahitlerle de sabit olduğunu, senetlerin ödenmeme riskine karşılık olarak da …’ın araç satışını vekaleten yürüten …’a satışın davacıya yapıldığı gün, yine davacı tarafından Kayseri ….. Noterliğinin … yevmiye numarasına kayıtlı rehin sözleşmesi ile araç üzerine davalı lehine rehin konulmuş olduğunu, davacının bu araç satışına ilişkin düzenlenen senetleri günü geçirmeden ödemiş olduğunu, Takibe konu senetler 2019 yılının Nisan, Mayıs, Haziran aylarına ilişkin olduğunu, Ancak davalının davacının ödemiş olduğu bu senetleri kendisine çeşitli bahanelerle teslim etmemiş olduğunu, bu durumunda yine tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, davacının ise aralarındaki ticaret ilişkisine güvenerek konu üzerinde durmamış olduğunu, davacının 2020 yılının 10. Ayında vadesi olan senedi dahi ödemiş ve davalıdan teslim almış olduğunu, 2019 yılındaki senetleri ödendiği halde teslim etmemiş olması akabinde sanki ilgili senetler ödenmemiş gibi takibe koymuş olması kötüniyetli bir davranış olup yapılan takipte hukuka aykırı olduğunu, hayatın olağan akışında yapılan ödemeler vadesi geçen borçlar için tahsil edilmesi gerekmekte olup davalının bunun aksine 2020 yılında olan senetlere ilişkin ödemeleri alıp 2019 yılında ödeme yapılmamış gibi davacı aleyhine takip başlatılması apaçık bir artniyet beslemekte olup bu işlemin kanunsuz olduğunu, belirttiği gibi rehin konusu davacının davalı tarafa borcunun olmadığının apaçık ispatı olduğunu, zira söz konusu rehnin davalı tarafça kaldırılmış olduğunu, bu husus hem mevcut kayıtlarda hemde tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, araç üzerindeki rehin senetlerin ödenmeme riskine karşılık konulmuş olduğunu, senetlerin ödemesi yapıldığı için bu rehin yine davalının kendisi tarafından kaldırılmış olduğunu, yine hayatın olağan akışına ve ticari ilişkiler göz önünde bulundurulduğunda kendisine borcu olan bir kişinin aracı üzerindeki rehnin kaldırılması söz konusu olamayacağını, bu hususun açıkça davacının davalıya borcu olmadığını ispatlamakta ve yapılan takibin hukuki dayanaktan yoksun, artniyetli bir işlem olduğunu apaçık ortaya koymakta olduğunu belirterek takibin durdurulması konusunda tedbir ile davanın kabulüne ve Kayseri Genel İcra Dairesi … E. sayılı icra takibinin, takibe konu senet miktarının tamamının ödenmiş olması sebebi ile takibin iptaline, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davalı ile davacı arasında …… tarihinde Kayseri …..Noterliğinde düzenlenen sözleşme ile davalıya ait çekici aracın davacıya satılmış olduğunu, bu satım sonucunda davalının aracının mülkiyetini davacıya devretmiş olduğunu, davacının ise nakden ödediği bir miktar para ile beraber davalı adına …, … ve … vadeli tarihli üç adet senet düzenlemiş olduğunu, ayrıca senetlerin zamanında ödenmeme ihtimaline karşı da aracın mülkiyetini üzerine alan davacı …, vekaleten davalı adına satış işlemlerini gerçekleştiren … lehine rehin hakkı kurulmasını da kabul etmiş olduğunu, İşbu rehin hakkının yine Kayseri …..Noterliği’nin …. yevmiye numaralı evrakı ile gerçekleştirilmiş olduğunu, vade tarihi dolup da muaccel hale gelen borçlar davacı tarafından ödenmeyince taraflarınca Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas numaralı dosyası ile takibe başlanmış olduğunu, davacı tarafın başlatılan takibe itiraz ettiğini ve ardından işbu davayı açmış olduğunu, davanın hukuki dayanağının bizatihi olarak vadesi geldiği halde ödenmeyen 3 adet senet oluşturmakta olduğunu, ödenmeyen ve vadesi gelen senetten dolayı başlatılan icra takibi, İİK, TBK ve sair ilgili mevzuata uygun olduğunu, alacağını elde edemeyen alacaklının işbu senetleri İcra Genel Müdürlüğün vasıtasıyla tahsil etmek istemesinden dolayı davalıya kötü niyet ve haksızlık çıkarılması hukuka, hakkaniyete ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde işbu alacağı ödediklerini, borçlarının olmadığını iddia etmiş olduğunu, böyle bir iddianın kabulü olağan hayat akışına aykırı olduğunu, TTK’na tacirin tanımını “ticari bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimse. ” şeklinde yapmış olduğunu, Türk Hukuk sistemi de diğer tüm modern hukuk sistemleri gibi tacire sıfatından dolayı bazı sorumluluklar yüklemiş olduğunu, bunlardan biri de “Basiretli Bir İş Adamı gibi Hareket Etme” zorunluluğu olduğunu, bu sorumluluk tacirlerin ticari işletmeleriyle ilgili işlerinde aynı alanda faaliyet gösteren tedbirli, sağduyulu, ileriyi makul bir şekilde gören bir tacirden beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlülüğünü ifade ettiğini, bu yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediğinin araştırılması sırasında tacirin içinde bulunduğu şahsi durum dikkate alınmayacağını, Tacir, sadece ticari işletmesiyle ilgili işlerde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğunu, bu yükümlülük dolayısıyla tacirin tecrübesizliğinden söz edilemeyeceğini, somut olayda …’nun sıfatı itibarı ile tacir sıfatını taşımakta olduğunu, kendi adına sürekli motorlu taşıtlar alıp satan davacıların, bu konuda tecrübesizlikleri söz konusu olmadığını, tacir sıfatına sahip olmayan birinin bile borcunu ödedikten sonra senedi geri isteyeceği herkesin malumuyken, tacir sıfatını taşıyan davacının borcu ödemesine rağmen yıllarca senedini almaması olağan hayat akışına aykırılık içermekte olduğunu, bu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, tacir sıfatlı birinin böyle bir tecrübesizlik yapmasının mümkünatı olmaması nedeni ile iddiaları kabul etmediklerini, bunlarla beraber 2020 tarihli senedin ödendiğini ve geri alındığını, yeni tarihli bir senedi ödemişken eski tarihli bir senedi ödenmeme ihtimalinin olmadığını iddia edilmiş olduğunu, davalının kendine ödenmek isteyen senedi kabul etmiş olduğunu, kendisine eski tarihli senetlerin ödenmesi teklif edilmediği gibi, böyle bir öneriyi reddetmesi gibi bir durum da somut olayımızda mevcut olmadığını, davacı tarafın teklif etmediği bir ödemeyi davalı aleyhine kullanıp ödediğini iddia etmesi hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını, davalı ve davacı arasında yapılan anlaşma gereği hem muaccel hale gelen borçların ödenmesinin hızlandırılması, hem de müvekkilin değersizleşen parasının korunması yönünden yeni tarihli senetler kapatılmış, eski tarihli senetler kapatılmamış olduğunu, borcunu ödemeyen davacının buna rağmen davalıyı kötü niyetli gösterme çabası hiçbir kabul edilemez ve davalı tarafın kötü niyetini ortaya koymakta olduğunu, HMK m.200 senedin tanıkla ispat olunamayacağını düzenlemiş olduğunu, söz konusu hüküm “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” şeklinde, senede karşı sürülen her çeşit iddianın sırf tanıkla ispat olunamayacağını açık ve net bir şekilde belirtmiş olduğunu, bununla birlikte somut olayda borcun ödendiğinin ispatının davacı tarafta olduğunu, davacının ispat yükünü yerine getiremediğini belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip dayanağı bonolar nedeniyle İİK 72/3.maddesi uyarınca takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … ve borçluların …, … olduğu, alacaklı tarafından tarafından borçlular hakkında … tanzim tarihli, … vade tarihli, 3.250,00 TL bedelli, … tanzim tarihli, … vade tarihli, 3.250,00 TL bedelli ve … tanzim tarihli, … vade tarihli, 3.250,00 TL bedelli bonolar nedeniyle takip başlatılmış olduğu görülmüştür.
Kayseri Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne, Kayseri Mimarsinan Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verilmiş olduğu ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ….. tarihli dosya alacağının tamamının depo edilmesi ve Kayseri Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyasında başlatılan takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin Mahkememizin …. tarihli müteferrik kararı ile reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin … tarihli icra dosyasına ve mahkeme dosyasına depo edilerek icra dosyası borcuna denk gelen tutar ile mahkememizin dosyasına depo edilecek teminat tutarının mahkeme sonuçlanıncaya kadar alacaklı tarafa ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin Mahkememizin … tarihli müteferrik kararı ile kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin …… tarihli icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin Mahkememizin 13/08/2021 tarihli müteferrik kararı ile kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/384 E, 2019/5521 K sayılı ve 11/12/2019 tarihli kararında “Bölge adliye mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, satış bedelinin ödendiğinin Üsküdar …. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi’nde yazılı olduğu, bu noter senedinin aksinin davacı tarafça resmi senetle ve yazılı bir delil ile ispat edilemediği, somut olayda ispat yükünün yer değiştirmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.(ONANMASINA) denildiği görülmüş olup davamızda araç satışı nedeni ile bedelin tamamının alındığının noter evrakında yazılı olmasından kaynaklı ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan senetlerin her iki tarafın beyanı ile de anlaşıldığı üzere … tarihinde Kayseri … Noterliği aracılığı ile yapılan satışa ilişkin olarak verildiği, ilgili noter evrakında aracın satışı nedeni ile ödemenin nakden ve peşin olarak alındığının belirtilmiş olduğu, noter evrakının yazılı resmi belge olması nedeni ile söz konusu belgeye rağmen ödeme alınmadığını davalının ispat etmesi gerektiği, her iki tarafın tacir olmaması nedeni ile defter incelemesi yapılamadığı, teminat amacı ile araç üzerine konulan rehinin … tarihinde kaldırıldığı, davalının yemin deliline dayanmadığı ve davalı tarafça yazılı ispat yükünün yerine getirilmediği anlaşılmakla davacının davasında haklı olduğu değerlendirilmiş ve böylece davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan üç adet … tanzim tarihli, …, … ve … vade tarihli, düzenleyeni davacı …, lehtarı davalı … ve kefili davacı … olan ayrı ayrı 3.250,00 TL bedelli senetlerden kaynaklı olarak davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, Kayseri Genel İcra Dairesi’ne davacılar yönünden takibin durdurulduğunun bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, davacı tarafça takiplerin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan üç adet … tanzim tarihli, …, … ve … vade tarihli, düzenleyeni davacı …, lehtarı davalı … ve kefili davacı … olan ayrı ayrı 3.250,00 TL bedelli senetlerden kaynaklı olarak davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Kayseri Genel İcra Dairesi’ne davacılar yönünden takibin durdurulduğunun bildirilmesi için müzekkere yazılmasına
3-Davacı tarafça takiplerin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine
4-Alınması gereken 666,02 TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 166,51 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 499,51 TL ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 166,51 TL peşin harç ve 97,70 TL tedbir harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 91,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacılara iadesine,
8-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davacılar lehine takdir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek olan 1.360,00 TL (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
10-İhtiyati tedbir kararı için alınan teminatın HMK’nun 392/2 maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açıldığının dosyamıza bildirilmemesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/10/2021

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)