Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/756 E. 2021/747 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/756 Esas – 2021/747
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/756 Esas
KARAR NO : 2021/747

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2021

Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davacının takibe konu senede ilişkin borcunun bulunmadığını, davalı banka tarafından dava dışı …….’ye kredi sözleşmesine dayalı kredi hesabı açıldığını, bu tarih itibariyle davacının şirketin hisse sahibi olduğunu, davalı bankanın bu krediye teminat olması amacıyla senedi tanzim ettiğini, dava dışı şirketin bu krediden kaynaklanan borcunu zamanında ifa ettiğini, ….. tarihinde borcunu kapattığını, davacının ortaklıktan ayrıldığı …. tarihinden sonra dava dışı şirket tarafından çekilen başka bir kredi borcuna istinaden uyuşmazlık konusu senedin vade ve düzenleme tarihini yakın bir tarih olarak değiştirilmiş ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, işbu senedin …. tarihinde çekilen krediye teminat olarak verildiğini ve senedin ön yüzünün sağ üst köşesinde yer alan ….sayılı müşteri hesap numarasından anlaşıldığını, bu nedenle senedin kambiyo vasfının da kalmadığını, buna ilişkin Kayseri CBS’nın …. Soruşturma sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, davacının dava dışı şirketteki ortaklığının ve hak ile yükümlülüklerinin … tarihinde sona erdiğini, bu senetle ilgili olarak sahtecilik/imza ve yazı inkar iddialarının bulunduğunu, yargılama sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle icra takibinin durdurulmasını, davanın kabulü ile takibe konu edilen 450.000,00-TL alacak yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı banka ile dava dışı ……arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının ise bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi sözleşmesine kefalette sözleşme dolayısıyla kullanılan kredilerden dolayı oluşan borcun ödenmiş olmasının kefilin sorumluluğunu sona erdirmeyeceğini, asıl borçlunun kullandığı bu kredinin ödenmesinden sora tekrar aynı nitelikte veya farklı nitelikte krediler kullandırılabildiğini ve kefilin sorumluluğunun da devam ettiğini, kefalet limitini aşmamak koşuluyla asıl borçtan sorumlu olduğunu, davacının kefaletten rücu ettiğini davalı bankaya bildirmediğini, senedin ödendiği iddiasının yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, davacının ihtiyati tedbir talebinin yerinde olmadığını, takibin durmasının yerinde olmadığını, reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takipten sonra başlatılmış icra takibinde menfi tespit istemine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı vekilinin UYAP ortamından sunduğu …. tarihli feragat dilekçesiyle, dava konusu uyuşmazlık yönünden tarafların mutabakata vardıklarını, … tarihli protokol tanzim edildiğini, mutabakat gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davacıdan hak ve alacak tabep etmeyeceğinin kabul ve taahhüt ettiğini, davalı vekili ise UYAP ortamından sunduğu… tarihli beyan dilekçesiyle davacının feragati nedeniyle davanın feragatle sonuçlanması durumunda yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Davacı taraf ile davalı tarafın karşılıklı olarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden bir talepleri olmadığı hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 7.684,88-TL harçtan mahsubu ile artan 7.625,58-TL ‘nin isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
3-Taraflarca karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti istenmediğinden bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
4-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine.
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.04/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır