Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/732 E. 2022/726 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/732 Esas – 2022/726
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/732 Esas
KARAR NO : 2022/726

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının 03/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ağır yaralandığını, tedavi gördüğünü, davacının kaza nedeni ile geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı oluştuğunu, davalı sigortaya 07/08/2020 tarihinde başvurulmasına rağmen dönüş olmaması nedeni ile arabuluculuğa başvurulduğunu ancak sonuç alınmadığını, sürücüsü … olan … plakalı araç içesinde davacının yolcu olduğu esnada bu araç ile… plaka sayılı iş makinesinin çarpışması ile trafik kazasının meydana geldiğini, olay nedeni ile Bünyan C. Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, olayda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ancak davacının tamamen kusursuz olduğunu, davacının kaza nedeni ile bedensel zarara uğradığını ve bedensel zararın TBK madde 54’de düzenlendiğini, davacının kazadan kaynaklı olarak Kayseri Şehir Hastanesi’den sağlık kurulu raporu aldığını, Anayasa Mahkemesi’nin genel şartları iptal kararı da dikkate alınarak davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasını talep ettiklerini, iptal kararı gereği hesaplamaların eski sisteme göre yapılması gerektiğini, kazaya sebep veren aracın ZMMS poliçesini düzenlemiş olması nedeni ile davalı sigortanın zarardan sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 250,00 TL geçici iş göremezlik ve 250,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklı zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; : davayı kabul mahiyetinde olmamak kaydıyla, davalı şirketin yerleşim yeri itibariyle huzurdaki dava yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, davanın sigorta şirketinin adresinden hareketle istanbul anadolu mahkemelerinde açılması gerekmekte olduğunu, huzurdaki başvurunun “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, hmk madde 107’de dikkate alınarak bu yönüyle davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu, eksik evrak ile başvuru yapılmış ve bu nedenle temerrüt oluşmamış olması nedeniyle davanın usulden reddi talep edildiğini, sürekli sakatlık tazminat talebinde bulunanların, sigorta şirketlerine sunacakları maluliyet raporlarında erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğine göre hazırlanmış ve aynı yönetmeliğin 7. maddesine göre yönetmelikte belirtilen raporları düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarından alınmış raporların sunulması yasal zorunluluk olduğunu, dava konusu kaza 21.02.2019 tarihinde meydana gelmiş olup davanın açıldığı işbu tarihe kadar davacının maluliyet raporu temin edememesi mümkün değildir, bu sebeple dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, yasa ve yargıtay kararları uyarınca da,”engel oranı” hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olarak kılınmış olan en yetkili kurum, “adli tıp kurumu 3. ihtisas kurulu” olup adli tıp kurumu 3. ihtisas dışında alınan raporlara itibar edilmemesi gerektiğini, bu sebeple öncelikle davanın usulden reddine, talebin kabul görmemesi halinde davacının kalıcı maluliyetinin (diğer itirazlarımız saklı kalmak kaydıyla) adli tıp 3. ihtisas kurulu tarafından incelenmesini veya yetkili bir hastaneden yönetmeliğe uygun olarak rapor aldırılmasını talep ettiklerini, kazaya karışan plakalı aracın davalı şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğu poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, bununla birlikte davalının hiçbir geçici işgöremezlik talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, 6111 sayılı kanun gereği, yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonraki tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan sağlık hizmet bedelleri sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacak olduğunu, kusuru ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, sigortalı araç sürücüsüne kaza tespit tutanağında her ne kadar kusur ithaf edilmiş ise de kusursuz olduğunu, sigortalı araç sürücüsü kazanın oluşumunu engellemek adına gerekli tüm önlemleri almış olduğunu, kaldı ki; dosyada mübrez belgelerden ve kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere koruyucu tertibat kısmı boş bırakılmışsa da dosya evrakı incelendiğinde kafa ve genel vücut travması meydana geldiği belirtilmekte olduğunu, emniyet kemeri takılı olması halinde söz konusu yaralanmanın meydana gelmeyeceği aşikar olduğunu, bu sebeple kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminata hükmedilmesi halinde hesaplanacak tutar üzerinden %20’den az olmamak şartıyla müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, bu nedenle tutanağı kabul etmemekle birlikte öncelikle soruşturma veya ceza aşamasında alınmış bir kusur raporu var ise dosyaya kazandırılması akabinde bu hususta adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında; tazminat hesaplaması yapılırken malul kalan kişinin belgelendirilen vergilendirilmiş gelirinin dikkate alınacağı, vergilendirilmiş gelir için herhangi bir belge sunulamaması durumunda ise hesaplamanın asgari ücret kullanılarak yapılacağı belirtilmekte olduğunu, bu nedenle davacının gelirinin tespitinde sgk kayıtları, vergi kayıtlarının esas alınması gerektiğini, maluliyet sebebiyle yapılacak tazminat hesabı uzmanlık gerektirmekte olup, hesaplamanın hazine müsteşarlığınca kabul gören aktüer uzmanı tarafından yaptırılmasını talep ettiklerini, mağdurun kazadan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini, tespiti halinde bu ödemelerin tazminat hesabından mahsup edilmesini talep ettiklerini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı kendisine ihbar tarihi itibariyle 8 günlük sürenin sonunda temerrüde düşmüş olacağından faiz sorumluluğu da bu tarihten itibaren başlamış olacağını, trafik kazası sonucu hak edilen destek tazminatı ticari bir işten kaynaklı olmadığından yasal faiz uygulanması gerekmekteğini, dosyada cmk m. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olup olmadığının tespit edilebilmesi için kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın dosyaya kazandırılması talep edildiğini, işbu nedenlerle; dosyada varsa uzlaşma raporunun temini ile davanın reddini talep ettiklerini belirterek davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, 03/07/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı olup olmadığı, varsa miktarı ve davalının bu zarar talebinden sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğüne, SGK’ya, Kayseri Şehir Hastanesine, Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri C.Başsavcılığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Ankara Trafik İhtisas Daire Başkanlığından alınan 16/08/2021 havale tarihli raporda özetle; ” Davalı taraf sürücüsü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 13/05/2022 havale tarihli raporda özetle; ” …’in 03/07/2020 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (sternum, femur) kırıkları ile sol alt ekstremitede mevcut ( vida ile tespitli femur başı kırığı, hipertrofi eklem hareket kısıtlılığı, hafif aksayarak yürüme) patolojileri nedeniyle, altı (6) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu, iki (2) ay süreyle bakıcı ihtiyacının/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafı tespit edilmediği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisinden alınan 04/07/2022 havale tarihli raporda özetle; ” davacının 6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının %100 engel oranına göre 12.654,07 TL olduğu, davacının %8 engel oranına göre sürekli iş göremezlik zararının işlemiş dönem geliri 89.046,77 TL, işleyecek dönem geliri 1.556.965,74 TL toplam 1.646.012,51 TL %engel oranına göre (1.646.012,51x%8) 131.681,00 TL olduğu, davacının geçici ve sürekli toplam iş göremezlik zararının 144.335,07 TL olduğu, kaza tarihinde ZMMS poliçesinde sakatlık teminatının kişi başına 410.000,00 TL olduğu, davacının toplam zararının poliçe limiti dahilinde kaldığı” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 01/09/2022 havale tarihli dilekçesinde, bedel artırım dilekçesini dosyaya sunmuş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça davalı sigorta şirketine … kargo şirketi aracılığı ile 10/08/2020 tarihinde başvurulmuş olmasına rağmen ödeme yapılmadığı anlaşılmakla başvurudan 8 iş günü sonrası olan 21/08/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün oluştuğu anlaşılarak kararda bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Davalı vekili tarafından davacının müterafik kusurunun bulunması nedeni ile tazminat bedelinden indirim yapılması talep edilmiş ise de, davacının emniyet kemeri takmadığına ilişkin kaza tespit tutanağında tam bir tespitin bulunmaması, davacının yaralanmasının emniyet kemeri takıp takmamasından kaynaklı olup olmadığının tam olarak bilinememesi, bu konuda tespiti sağlayacak davalı tarafından dosyaya herhangi bir delilin sunulmamış olması ve davacının araç içerisinde sıkışmış olması da dikkate alınarak davalının iddiası yerinde görülmemiş ve tazminat bedelinden bu açıdan indirim yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, 03/07/2020 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan 16/08/2021 tarihli rapor alınmış ve raporda, davalı sigorta şirketi tarafından olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesi düzenlenmiş olan … plakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Olay tarihi itibari ile uygulanması gerekli olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alınarak düzenlenen Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 13/05/2022 tarihli raporunda ise, davacının 6 ay süre ile mutat iş ve gücünden kaldığı ve vücut genel çalışma gücünü %8 oranında kaybettiğinin tespit edildiği anlaşılmakla, davacının yazılı belgeler ile tespit edilen gelir durumu dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin 04/07/2022 tarihli raporunda, davacının 12.654,07 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 131.681,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatını hakettiğinin tespit edildiği görülmüş ve davacı vekilinin 01/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davalının, sigortaladığı araç sürücüsünün kazaya sebep olması nedeni ile tazminat bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmış ve böylece Davanın KABULÜ İLE, 12.654,07 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 131.681,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 144.335,07 TL tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 21/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanını KABULÜ İLE, 12.654,07 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 131.681,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 144.335,07 TL tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 21/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 9.859,53 TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan alınan 54,40 TL peşin harç ile 500,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 9.305,13‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ile 500,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 101,50 TL tebligat gideri, 126,10 TL müzekkere ve posta gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 723,00 TL ATK ücreti, 382,00 TL ERÜ ücreti olmak üzere toplam 2.082,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
6-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davacı lehine takdir edilen 22.650,26 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır