Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/691 E. 2022/598 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/691 Esas – 2022/598
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/691
KARAR NO : 2022/598

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACILAR : 1- … – T.C. …
2- … -…
3- … – …
4- … – …
5- … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … -…
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVALI : 2- … – T.C….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 4- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 5- …
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/07/2022
KARAR SONUCU : KISMEN KABUL KISMEN RED
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 18/10/2019 tarihinde Sivas ilinde meydana gelen trafik kazasında davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile diğer davalı …’nin kullandığı … plakalı … marka aracın saat 21:20 sıralarında çarpışması neticesinde … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan 18/05/1997 doğumlu Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği son sınıf öğrencisi … …’nun kaza sonucu olay yerinde yaşamını yitirmiş olduğunu, kaza neticesinde kolluk tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre davalı …’nin “DUR” levhası olduğu halde durmayarak kavşağa girdiği ve kaza saatinin gece olmasından dolayı aracının hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmak kuralını ihlal ettiğinden; davalı …’ın ise mevcut yerdeki hız limitinin 50 km/h olduğu halde kaza anında 66 km/h ile seyir etmesi, emniyet kemerini takmaması nedeniyle direksiyon hakimiyetini sağlayamaması nedeniyle kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalılar … ve … taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan katılan sanık olarak Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde … esas numaralı dava dosyasıyla yargılanmaya devam etmekte olduklarını, meydana gelen bu trafik kazası neticesinde 22 yaşında geleceğe dair umutları olan ve üniversite son sınıf öğrencisi olan gencecik bir öğretmen adayı …’nun elim bir şekilde hayatını kaybetmiş olduğunu, bu durumdan dolayı davacıların yaşadığı evlat ve kardeş acısının tarifinin imkansızlığının ortada olduğunu, davalılar … ve … meydana gelen zarardan dolayı kusurları oranında davacılara karşı hem maddi hem de manevi tazminat ödemekle sorumlu olduklarını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesine göre kazaya karışan araçlardan … plakalı otobüsün ruhsat sahibi ve işleteni davalı … aracın işletilmesinden meydana gelen zararlardan dolayı davacılara karşı hem maddi hem de manevi tazminat ödemekle KTK. 85. Madde’ye göre kusursuz sorumlu olduğunu, …’in sorumluluğu kazaya karışan otobüsün şoförü … ile müştereken ve müteselsilen sorumluluk niteliğinde olduğunu, bununla birlikte yine … plakalı araç …. tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalanmış olduğunu, Bu nedenle sigorta poliçesinde belirtilen limitler dahilinde davalı …. maddi tazminat ve fer’ilerinden davacılar … ve …’ya karşı sorumlu olduğunu, yine … plakalı araç …. tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalanmış olduğunu, bu nedenle sigorta poliçesinde belirtilen limitler dahilinde davalı ….’nin maddi tazminat ve fer’ilerinden davacılar … ve …’ya karşı sorumlu olduklarını, talep ettikleri manevi tazminatın gerek tarafların sosyal ekonomik durumları gerek olayın vahametine ve manevi tazminat hukukunun vasfına uygun olup Mahkeme tarafından tekrardan tenzil edilmeksizin karar altına alınmasını talep etmekte olduklarını, Bununla birlikte müteveffanın kardeşi davacı … ile müteveffa ikiz kardeş olduklarından ailenin yaşamış olduğu acı normalden çok daha fazla olduğunu, bu taleple birlikte müteveffa … …’NUN annesi … ve babası … için ayrı ayrı 50.000’er TL kardeşleri …, …, … için ise ayrı ayrı 25.000’er TL olmak üzere manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, 18/05/1997 doğumlu … …’nun 18/10/2019 tarihinde ölmesiyle birlikte 21/10/1964 doğum tarihli babası … ve 17/03/1969 doğum tarihli annesi … kızlarının maddi desteğinden yoksun kalmış olduklarını, taraflarınca davacılar Kemal ve … adına vekaleten davalı sigorta şirketlerine yapmış olduğumuz başvurular neticesinde davalı şirketler müteveffanın anne ve babası olan davacılara bir kısım ödemeler yapmış olduklarını, yapılan bu ödemelerin eksik olduğu kanaatinde olduklarını, taraflarınca vekaleten hem eksik ödenen maddi tazminatın tahsili hem de manevi tazminat hususunda bir anlaşma sağlayabilmek için davalıları tümü aleyhine arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş, toplantı pandemi nedeni ile telekonferans ile yapılmış, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, bu cihetle HMK’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere, ceza mahkemesinde ve hukuk mahkemesinde belirlenecek kusur oranlarına ve uzman bilirkişiden alınacak tazminat hesap raporuna göre, her bir davacının tazminat tutarları belli olduktan sonra peşin harcı yatırmak suretiyle, şimdilik … ve … için ayrı ayrı 500’er TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatının) davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunduklarını belirterek, İşleten …’in ve sürücüler … ve …’ın taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine şayet sayın mahkeme aksi kanaatte ise kazaya karışan … plaka numaralı araç ile … plaka numaralı araçların trafik kayıtları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini; Müteveffa … …’NUN annesi … ve babası … için ayrı ayrı 50.000’er TL kardeşleri …, …, … için ise ayrı ayrı 25.000’er TL olmak üzere manevi tazminatın davalılar …, … ve … tarafından kusurları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline; trafik kazasında kızlarını kaybeden baba … ve anne … için şimdilik ayrı ayrı 500’er TL toplamda ise 1000 TL olmak üzere maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatının) fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalılar …, …, …, …. Ve …. Tarafından kusur oranlarına göre müştereken ve müteselsilen tahsiline; iş bu maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek avans (ticari) faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … yönünden, davalınınSivas ilinde halk otobüsü şoförü olarak çalışmakta olduğunu, kaza günü … plaka sayılı araçla görev güzergahı olan Mahmut Özdemir Caddesinde sabit hızla seyir halinde ilerlerken cadde üzerindeki kavşağa hızını yavaşlatarak girmiş olduğunu, diğer davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç tali yolda “DUR” tabelası olmasına rağmen hızını düşürmemiş, geçiş hakkı kuralını ihlal ederek tali yoldan kavşağa girmiş ve davalının kullanmış olduğu otobüse çarpmış olduğunu, davalının kullanmakta olduğu araçta yolcu olarak seyahat eden müteveffa çarpışmanın etkisi ile hayatını kaybetmiş olduğunu, davacı tarafın kusur yönüyle iddialarını kabul etmediklerini, davalının emniyet kemeri takmaması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve bu sebeple kusurlu olduğu iddia edilmekte olduğunu, bu iddiaların yerinde olmadığını kazanını davalının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sebebiyle değil, davalı …’nin trafik kurallarını ihlal ederek otobüse çarpması sebebiyle meydana gelmiş olduğunu, kazaya ilişkin Sivas 1.Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında davalının kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığı, diğer sürücünün asli kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğunu, kazada kusuru olmayan davalının kaza sonucu meydana gelen zarardan sorumlu tutulması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu sebeple işbu dava yönüyle zarardan sorumlu olan taraf kusurlu davalı … olduğunu, davalı … yönünden ise davalının …’ın kullanmış olduğu … plaka sayılı aracın ruhsat sahibi olduğunu, davalının …’in kaza ile hiç bir illiyet bağı bulunmadığını, davacı tarafın Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesi gereğince davalının sorumlu olduğunu iddia ettiğini, sürücü davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusuru bulunmaması nedeni ile kaza sonucu oluşan zarardan sorumluluğu doğmadığını, İşletene ait aracın kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığı halde, işleten sıfatı taşıyan ve aracın ruhsat sahibi olması dışında kaza ile hiç bir bağı bulunmayan davalı …’in bahsedilen zarardan dolayı sorumlu tutulması hukuka aykırı olduğunu, davalı …’ın, kaza neticesinde beli kırılmış ve kulağında duyma kaybı oluşmuş olduğunu, davalının uğradığı zarar nedeniyle işgücü kaybına uğradığını, davalının kaza sonrası bel kemiği kırılması gibi ağır bir şekilde sakatlanmış olsa da davalıların müteveffanın ailesinin acısını paylaşmak için sürekli olarak ziyaret etmiş, duyduğu acı ve üzüntüyü onlarla birlikte atlatmaya çalışmış olduklarını, davalıların meydana gelen kazada kusuru ve sorumluluğu olmadığı belirtilerek davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın sigortalı şirket tarafından tanzim edilen 06.07.2019-2020 vadeli 7540568119 poliçe no’lu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davaya konu talep zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkemece de bilindiği ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın “A.3-Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesinde de belirtildiği üzere manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak Trafik Poliçesi’nde teminat bulunmamakta olması nedeni ile manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kaza sırasında sigortalı aracın işleteninin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan davalı şirketin işletenin sorumluluğu bulunmaması karşısında sorumluluğu bulunmayacağını, davalı şirket tarafından davacı yana 30.12.2019 tarihinde 116.315,38 TL ödeme yapılarak sorumluluk yerine getirilmiş olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları gereği, ibranamenin geçersiz sayılabilmesi için “açık şekilde eksik ödeme” olması gerekmekte olduğunu, mahkemece ibranamenin geçerli olmadığı yönünde karar verilmesi halinde davadan önce yapılan ödemenin yasal faizi ile hesaplanacak tazminat tutarından tenzili gerekmekte olduğunu, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olması nedeni ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, İşletenin sorumluluğunun ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacak olduğunu, davacının kaza sırasında hiçbir koruyucu teçhizat kullanmazken kusurunun bulunmadığının kabulü mümkün olmadığını, ayrıca zarar görenin ve yanında yolculuk ettiği sürücünün kaza sırasında alkollü olup olmadığının tespit edilmesini talep ettiklerini, Yargıtay müstekar hale gelmiş kararlarında destek tazminatı talebinde bulunanların ancak destekten yoksun kaldıklarını ispatlanması gerektiğini belirtmiş olduğunu, davacının zararının SGK tarafından karşılanma ihtimali de mevcut olup davanın SGK’ya da ihbar edilmesini talep ettiklerini, davaya konu olay haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığını, bu nedenle davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddi gerekmekte olduğunu, dava konusu olayda, taşımanın niteliği hatır taşıması olup, tazminattan indirim yapılması gerekmekte olduğunu, davaya konu edilen kazadan dolayı açılan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyasının celbini talep ettiklerini, davacı yan ceza dosyasında şikayetçi olmamış olduğunu, Yargıtay 11. HD. 2010/1508 E. 2012/778 K. Sayılı ilamında ceza davasında şikayetçi olmayan kişinin beyanının yorumlanması gerektiği belirtilmiş olduğunu, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve zararın da kaza ile illiyetinin tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiklerini, Yargıtay yerleşik içtihatlarında açıkça belirtildiği üzere, her yıl için hesaplanan gelir bir önceki yılın toplam gelirinin %10 artırılmasını takiben % 10 iskonto edilmesi ile tespit edilmeli olduğunu, yine davalı şirket tarafından işbu dava açılmadan önce ödeme yapılmış olup KTK 111 çerçevesinde ibranamenin iptali için gerekli olan açık şekilde eksik ödeme olgusunun vuku bulup bulmadığının tespiti açısından ödeme yapıldığı tarihteki asgari ücret ve şartlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı, mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan; destek iddialarının kanıtlanması gerekmekte olduğunu, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce davalıya herhangi bir başvuru yapılmamış olduğunu, temerrüt süresi delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün davalıya tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğramış olması nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde Yapılan Değişiklik ile trafik sigortalarına ilişkin açılacak maddi tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler yapılmış olduğunu, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış; dava öncesinde sigorta kuruluşu’na başvuru zorunluluğu getirilmiş olduğunu, haliye başvurunun tam yapılması gerekmekte olduğunu, eksik evrak ile başvuru yapıldığı için dava şartı yokluğundan davanın reddini talep Ettiklerini, müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacılar için davalı şirket tarafından 03.03.2020 tarihinde yapılan 22.383,00-TL tutarındaki destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi ile davacıların maddi zararı karşılanmış olduğunu, işbu ödeme ile davalı şirketin sorumluluğu sona ermiş olup, huzurdaki haksız davanın davalı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirket’in sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olacak olduğunu,en doğru ve geçerli tespitin yapılabilmesi için hem adli tıp trafik ihtisas dairesi’nden hem de karayolları genel müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunluluk arz etmekte olduğunu, mahkeme nezdinde görülen işbu davada ispat külfeti davacılarda bulunmakta olduğunu, bu kapsamda müteveffanın, davacılara “destek” olduğu hususunun ispatlanması zaruri olduğunu, destek kavramı ile mirasçılık kavramları birbirinden farklı olup, salt mirasçısı sıfatını haiz olmak, müteveffanın destek sıfatını haiz olduğu anlamına gelmemekte olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, zararın tespiti için; davacı tarafından elde edilen kazanımların belirlenmesi ve aleyhe hüküm kurulacak olması halinde bu kazanımların belirlenecek tazminattan indirilmesi gerekmekte olduğunu, bu kapsamda tazminat hesabı da uzmanlık gerektirdiğinden, hazine müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamalar yaptırılmalı, bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görev tevzi edilmemesi gerektiğini, 5510 sayılı yasanın “ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı 32. maddesinde; hak sahiplerine ölüm halinde talep edebilecekleri ödenekler belirtilmiş bulunmakta olduğunu, bu kapsamda, anılan madde uyarınca davacının herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerekecek, yapılmış bulunan ödeme var ise de bunlar davalı şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan tenzil edilecek olduğunu, kurum tarafından davacıya gelir bağlanmamış olması ihtimalinde ise, bu durum gerçek zararın belirlenmesini doğrudan etkileyeceğinden, davacıya sgk’ya (veya ilgili kuruma) dava açması için önel verilmesi gerektiğini, ayrıca yine dava konusu trafik kazası ile ilgili açılmış bulunan bir ceza davası var ise, bu dava da doktrin ve yerleşik yargıtay uygulaması uyarınca bekletici mesele yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile, davalı şirket’in faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’nın cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce 27/11/2020 tarihli müteferrik karar ile maddi tazminat talebi yönünden davacıların ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, 1.000,00-TL alacağın tahsili için borçluların borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; …, … ve …’nun müşteki, … ile …’nin müşteki-sanık, … ile …’nin sanık olup, atılı suçun suçluyu kayırma, taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçu olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların ve davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti hususunda ilgili kolluk birimine müzekkere yazılarak müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
Sivas Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plakalı ve … plakalı araçların trafik kayıtları celbedilmiştir.
Davalı … ile …’ye müzekkere yazılarak sigorta poliçesi ve hasar dosyası celbedilmiştir.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’ne müzekkere yazılarak müteveffa … …’nun öğrencileri olup olmadığı sorulmuş olup, 16/10/2020 tarihli yazı cevabında … …’nun 17/08/2016 tarihinde Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümüne kaydını yaptığı ve 22/10/2019 tarihinde öğrencinin vefatı üzerine kaydının silindiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak müteveffa … …’nun 18/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacılara peşin sermaye değerli ödeme yapılıp yapılmadığı, gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise bağlanan gelirin rücua tabi olup olmadığı sorulmuş olup, 23/10/2020 tarihli cevabi yazı dosya arasına alınmıştır.
Davalı … vekili tarafından davanın SGK’ya ihbar edilmesi talep edilmiş olup, mahkememizce ihbar talebinin kabulü ile davanın SGK’ya ihbar edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davaya konu 18/10/2019 tarihli trafik kazasında tarafların kusur oranlarının mahkememiz dosyası kapsamı, ceza dosyası kapsamı çerçevesinde ve %lik dilimler halinde belirlenmesi hususunda rapor alınmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 29/07/2021 tarihli kusur raporunda; Davalı sürücü … yönetimindeki otobüsü ile kavşak mahallini ve mahal şartlarını dikkate alıp hızını yeterince azaltarak tedbirli bir şekilde seyretmediği kazada alt düzeyde tali kusurludur. Davalı sürücü … yönetimindeki otomobili ile kendisine hitaben bulunan DUR trafik işaret levhasını dikkate alıp gerekli ve yeterli kontrollerinin akabinde tedbirli bir şekilde kavşakta geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği ve kontrolsüz bir şekilde kavşağa girerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, ilk geçiş hakkını gelen araca vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullandığı kazada asli kusurludur. Tüm bu hususlar gözetildiğinde davalı sürücü …’ın %15 (Yüzde On Beş ) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nın %85 (Yüzde Seksen Beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin2019/527 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda özetle; … plakalı otomobil sürücüsü …; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 84, Yönetmeliğinin 157’nci maddelerinde Asli Kusurlardan saydığı “ h ” bendi “ Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak )’ tan asli kusurlu olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47’nci madde “ c ” bendi, Yönetmeliğin 95’nci maddesinde belirtilen “Sürücüler, Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara, uymak zorundadırlar ” hükmü gereği tali kusurlu olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamak başlıklı 52’nci, Yönetmeliğinin 101 nci Maddesi “a” bendinde belirtilen “Sürücüler, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azalttmak zorundadır” hükmü gereğince tali kusurlu olduğu, ihlal ettiği kurallar bütünü ele alındığında; 1’nci derecede %70 kusurlu olduğu, … plakalı otobüs şoförü …, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama başlıklı 52’nci, Yönetmeliğin 101’nci maddesinde belirtilen “ b “ bendinde belirtilen “Sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” hükmü gereği tali kusurlu olduğu; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 78’nci madde “ a “ bendi, Yönetmeliğin 150’nci maddesinde belirtilen “Belirli sürücülerin ve yolcuların araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur.” hükmü gereği emniyet kemeri takmamasından dolayı tali kusurlu olduğu, ihlal ettiği kurallar bütün itibariyle 2’nci derecede %20 oranında tali yönden kusurlu olduğu, yolun bakım ve onarımından sorumlu kuruluş olan Sivas Belediyesinin kazanın meydana geldiği kavşak kollarından bir kısmına trafik işaret ve levhası bulundurup bir kısmında bulundurmamasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun görev ve yetkiler başlıklı 10’ncu Yönetmeliğin 16’ncı maddesinde belirtilen “Yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak, gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmak” kuralını ihlal ettiğinden 3’ncü derecede %10 oranında tali kusurlu olduğu, … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan ve kazada vefat eden … …’nun yolcu kusurlarından ihlal ettiği herhangi bir kusurunun bulunmadığı, taşıt içerisinde gayri nizami harekette bulunmadığı kamera görüntülerinden tespit edildiğinden bu kazada herhangi bir kusurunun olmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce dosyanın aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek; davaya konu trafik kazası sebebiyle davacılar … ve …’nun destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri, edebilecek iseler her bir davacının isteyebileceği miktarın ve davalıların sorumluluklarının kapsamının belirlenmesi hususunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, 06/12/2021 tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Aktüerya uzmanı bilirkişi …’ün 06/12/2021 raporunda özetle; Davacı …’nun bakiye destek zararının 98.318,24 TL olduğu, söz konusu zararın;
– 85.820,66 TL’sinden davalı sürücü ve aynı zamanda araç maliki olan …’nin olay tarihinden, davalı …nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu,
– 12.497,58 TL’sinden davalı sürücü … ile davalı araç maliki …’in olay tarihinden, davalı …’nin temerrül tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu,
Davacı …’nun bakiye destek zararının 183.673,35 TL olduğu, söz konusu zararın;
– 155.372,96 TL’sinden davalı sürücü ve aynı zamanda araç maliki olan …’nin olay tarihinden, davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu,
– 28.300,39 TL’sinden davalı sürücü … ile davalı araç maliki …’in olay tarihinden, davalı …’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Davacı tanıklarının manevi tazminata ilişkin beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı …29/12/2021 tarihli duruşmada; “Davacı … ile birlikte çalışmamız nedeniyle tanışırım, kardeşinin vefatından sonra ikizi olan adı hatırladığım kadarıyla … olan davacı üniversiteyi bıraktı, davacı … kızının vefatından sonra kalp ritmi bozukluğu nedeniyle sıkıntılar yaşadı, benim bildiğim kadarıyla, davalı taraf kazadan sonra, herhangi maddi ve manevi bir destekte bulunmamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 29/12/2021 tarihli duruşmada; “Davacı …’ye ve davacıları aile dostumuz olması nedeniyle tanırım, olayın olduğu tarihte ben davacı …’nin yanında çalışıyordum, benim bildiğim kadarıyla, davalı taraf kazadan sonra, herhangi maddi ve manevi bir destekte bulunmamıştır, ölen …’in ikizi olan … kardeşinin vefatından sonra okulu bırakmıştır, ölenin annesi … kızının vefatından sonra iki defa kalp sıkıntısı nedeniyle sorunlar yaşamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce alınan rapor ile mahkememizce alınan kusur raporu arasında çelişki olması nedeniyle kusur yönünden çelişkinin giderilmesi için İstanbul Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak İTÜ Trafik Kürsüsü’nden seçilecek üçlü bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 24/01/2022 tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yolu ile aldırılan İTÜ Trafik Kürsüsü’nde görevli bilirkişiler …, … ve …’un 24/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’nin olayda %70 oranında, davalı sürücü …’ın %20 oranında kusurlu oldukları, yolun bakı ve onarımından sorumlu olan kuruluş olan Sivas Belediyesi’nin %10 oranında kusurlu olduğu, davalı … ve davalı …’nin ise sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumlu oldukları, ayrıca otobüs sahibi …’in de sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Aktüer raporuna taraflarca yapılan itirazların kabulü ile yeni yıl oranları da dikkate alınarak ek rapor düzenlenmesi hususunda dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek 05/04/2022 tarihli ek rapor dosya arasına alınmıştır.
Aktüerya uzmanı bilirkişi …’ün 05/04/2022 tarihli ek raporunda özetle; Davacı …’nun bakiye destek zararının 122.849,15 TL olduğu, söz konusu zararın;
-99.092.81 TL’sinden davalı sürücü ve aynı zamanda araç maliki olan …’nin olay tarihinden, davalı …nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu,
– 23.756,34 TL’sinden davalı sürücü … ile davalı araç maliki …’in olay tarihinden, davalı … Aş’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu,
Davacı …’nun bakiye destek zararının 222.133,72 TL olduğu, söz konusu zararın;
-174.591,81 TL’sinden davalı sürücü ve aynı zamanda araç maliki olan …’nin olay tarihinden, davalı …nin temcrrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu,
-47.541,91 TL’sinden davalı sürücü … ile davalı araç maliki …’in olay tarihinden, davalı … Aş’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Davalı … tarafından 03/03/2020 tarihinde davacı …’ya 11.191,50-TL, davacı …’ya 11.191,50-TL ödeme yapıldığı, davalı … tarafından ise 31/12/2019 tarihinde davacı …’ya 50.641,70-TL, davacı …’ya ise 67.673,67-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Faize ilişkin yapılan değerlendirmede; davacılar tarafından davalı sigorta şirketlerine yapılan başvurular sonrası sigorta şirketleri tarafından davacılara ödemeler yapılmış olup, ödeme tarihlerinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu neden davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 31/12/2019 tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 03/03/2020 (dosyada dekont bulunmasa da taraflarca aksi iddia edilmediğinden ödeme tarihi olarak dikkate alınmıştır) tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Davalı … tarafından sigortalanan … plakalı aracın trafik tescil kaydına göre otobüs olduğu ve kullanım şeklinin ticari olduğu anlaşılmakla davalı …, … ve … yönünden avans faizinin uygulanmasına, davalı … tarafından sigortalanan … plakalı aracın trafik tescil kaydına göre kullanım şeklinin hususi olduğu anlaşılmakla, davalı … ve … yönünden yasal faizin uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin 24/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde davacı … için 500,00-TL olarak talep edilen destekten yoksun kalma tazminat talebini 173.254,71-TL artırarak 173.754,71-TL’ye, davacı … için 500,00-TL olarak talep edilen destekten yoksun kalma tazminat talebini 311.824,31-TL artırarak 311.824,31-TL’ye çıkardıklarını beyan ettiği ve ıslaha ilişkin harcın yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; 18/10/2019 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti amacı ile gerek ceza dosyasında gerekse mahkememizce talimat yolu ile aldırılan kusur raporunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’nin %70 oranında, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, müteveffa … …’nun ise kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Davalı …’nin … plakalı aracın maliki ve sürücüsü, …’nin ise bu aracın olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesini düzenlemekle belirlenen zararlardan poliçe limiti dahilinde müteselsilen sorumlu olduğu, davalı …’ın ise … plakalı aracın sürücüsü, …’in bu aracın maliki olması nedeniyle, ayrıca davalı …’nin ise bu aracın olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesini düzenlemekle belirlenen zararlardan poliçe limiti dahilinde müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasına karışan … plakalı aracın ZMMS sigorta poliçesi incelendiğinde sigortacısının …, sigortalısının … olduğu, aracın 7540568119 poliçe numarası ile 18/10/2019 kaza tarihini kapsar şekilde 06/07/2019-06/07/2020 vadeli olarak sigortalandığı, poliçede kişi başına teminat limitinin (sakatlanma ve ölüm) 390.000,00-TL olarak belirlendiği, anlaşılmış olup, bakiye teminat limitinin 273.684,62-TL olduğu, davacıların toplam bakiye destek zararının 414.280,77-TL olduğu, bakiye destek zararının bakiye poliçe limitini aşması nedeniyle garameten ödeme ilkesi gereğince hesaplama yapılması gerekmiş olup, her ne kadar aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda garameten paylaştırma sistemine göre hesaplama yaparken … için %15, … için ise %85 kusur indirimi uygulamış ise de, mahkememizce, İTÜ Trafik Kürsüsü’nden oluşturulan bilirkişi heyetinin kusur raporuna itibar edilerek … için %20, … için ise %70 kusur oranı uygulanması gerektiği anlaşılmakla, bu hesap işlemi için usul ekonomisi de gözetilerek dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmeyerek mahkememizce bu kusur oranlarına göre hesaplama yapılmıştır. Hal böyle olunca davacı …’nun destek zararının 248.181,57-TL olduğu, söz konusu zararın kusur oranına göre 173.727,09-TL’sinden davalılar … ile …’nin sorumlu olduğu, bu miktardan güncel sigorta ödemesi olan 60.955,96-TL’nin çıkarılması ile sigortanın bakiye 112.771,13-TL borcu olduğu anlaşılmış, garameten paylaşım dikkate alındığında …’nin 97.657,42-TL’den sorumlu olduğu görülmüştür. Davalı sürücü … ile davalı araç maliki … ve davalı …’nin sorumlu olduğu miktarın ise kusur oranına göre 49.636,31-TL olduğu, bu miktardan güncel davalı sigorta ödemesi olan 13.470,89-TL’nin çıkarılması ile bakiye 36.165,42-TL borcu olduğu anlaşılmış olup, davacılar vekilinin ıslah dilekçesindeki talebi dikkate alındığında taleple bağlılık kuralı gereği bu davalıların 23.756,34-TL’den sorumlu oldukları anlaşılmıştır. Davacı …’nun destek zararının 406.752,06-TL’sinden davalılar … ile …’nin sorumlu olduğu, söz konusu zararın kusur oranına göre 284.726,44-TL olduğu, bu miktardan güncel sigorta ödemesi olan 81.456,85-TL’nin çıkarılması ile sigortanın bakiye 203.269,59-TL borcu olduğu anlaşılmış, garameten paylaşım dikkate alındığında …’nin 176.027,19-TL’den sorumlu olduğu, ancak davacılar vekilinin ıslah dilekçesindeki talebi dikkate alındığında taleple bağlılık kuralı gereği bu sigorta şirketinin 174.591,81-TL’den sorumlu olduğu görülmüştür. Davalı sürücü … ile davalı araç maliki … ve davalı …’nin sorumlu olduğu miktarın ise kusur oranına göre 81.350,41-TL olduğu, bu miktardan güncel davalı sigorta ödemesi olan 13.470,89-TL’nin çıkarılması ile bakiye 67.879,52-TL borcu olduğu anlaşılmış olup, davacılar vekilinin ıslah dilekçesindeki talebi dikkate alındığında taleple bağlılık kuralı gereği bu davalıların 47.541,91-TL’den sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davalı … her ne kadar ölenin emniyet kemeri takmamasından dolayı müterafik kusur indirimi uygulanmasını talep etmiş ise de, ceza dosyasında alınan kusur raporunda da belirtildiği üzere müteveffa … …’nun otobüsün en ön koltuğunda oturduğu, kanun ve yönetmelik gereği yolcuların bulunduğu koltukta emniyet kemeri bulundurulması ve kullanılması zorunluluğu olmadığı hususları dikkate alınarak davalı … yönünden müterafik kusur indirimi uygulanması yoluna gidilmemiş olup, ayrıca müteveffanın otobüste yolcu olarak seyahat ettiği göz önünde bulundurularak davalı sigorta şirketinin hatır taşınması indirimi yapılması talebi de yerinde görülmemiştir.
Alınan bilirkişi raporu, tarafların kusur durumları sonucu mahkememizce yapılan hesaplama ve davacılar vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alındığında; davacı … için 173.727,09 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 97.657,42 TL bedelin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı …’nden temerrüt tarihi olan 31/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 23.756,34 TL’nin davalılar … ve …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı …’nden temerrüt tarihi olan 03/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte; davacı … için 284.726,44 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 174.591,81 TL bedelin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı …’nden temerrüt tarihi olan 31/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 47.541,91 TL’nin davalılar … ve …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı …’nden temerrüd tarihi olan 03/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıların sorumlu oldukları bedelin müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara hak ettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Manevi Tazminat Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. Maddesine göre; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebinde, davacının duyduğu acının karşılığının para olarak verilmesi olanaksızdır.Bu nedenle manevi tazminatın amacı davacının duyduğu acıyı dindirmek ve içine düştüğü ruhsal sıkıntıyı gidermek, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek olmalıdır.Manevi tazminatın miktarının tayininde tarafların sosyal ve ekonomik koşulları değerlendirilmeli, davalıların da acz içine düşmesi engellenmelidir. Manevi tazminat yönünden mahkememizce yapılan araştırma sonucu tespit edilen tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği 2019 yılında paranın alım gücü, … plakalı araç sürücüsü davalı …’nin kazanın oluşumuna %70 oranında, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın ise kazanın oluşumuna %20 oranında kusurlu olarak sebebiyet vermiş olması, müteveffa … …’nun ise kusurunun bulunmadığı, bu kaza sonucu davacıların desteği olan … …’nun vefat etmesi ve bunun neticesinde davacıların ruhsal dengesinin bozulmuş olması gibi kıstaslar birlikte değerlendirilerek davacıların manevi tazminat isteğinin kabulü ile, davacı … ve … için 50.000,00’er TL, davacılar …, … ve … için 25.000,00’er TL olmak üzere toplam 175.000,00 TL manevi tazminat bedelinin davalı …, … ve …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara hak ettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, davacı … için 173.727,09 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 97.657,42 TL bedelin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı …’nden temerrüt tarihi olan 31/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 23.756,34 TL’nin davalılar … ve …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı …’nden temerrüt tarihi olan 03/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte; davacı … için 284.726,44 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 174.591,81 TL bedelin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı …’nden temerrüt tarihi olan 31/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 47.541,91 TL’nin davalılar … ve …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı …’nden temerrüd tarihi olan 03/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıların sorumlu oldukları bedelin müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara hak ettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine,
2-MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, Davacı … ve … için 50.000,00’er TL, davacılar …, … ve … için 25.000,00’er TL olmak üzere toplam 175.000,00 TL manevi tazminat bedelinin davalı …, … ve …’den olay tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara hak ettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 31.316,96-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacılar tarafından yatırılan 3.005,64-TL peşin harç ile 1.656,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 26.655,32-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, (Bu harcın 4.144,90-TL’lik kısmından davalılar …, … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, 15.829,33-TL’lik kısmından davalılar … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, kalan 6.681,09‬-TL’lik kısmından ise davalı …’nin tek başına sorumlu tutulmasına)
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 11.954,25‬-TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 3.005,64-TL peşin harç ile 1.656,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.716,04‬-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (Bu yargılama harcının 733,34-TL’lik kısmından davalılar …, … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, 2.800,63-TL’lik kısmından davalılar … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, kalan 1.182,07-TL’lik kısmından ise davalı …’nin tek başına sorumlu tutulmasına)
6-Maddi tazminat davası yönünden davacılar … ve … tarafından yargılama boyunca yapılan; 245,85-TL tebligat gideri, 85,15-TL müzekkere ve posta gideri, 1.600,00-TL talimat ve bilirkişi ücretleri ile 361,50-TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 2.292,50-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 2.164,43-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’ya verilmesine, (Bu yargılama giderinin 336,57-TL’lik kısmından davalılar …, … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, 1.285,35-TL’lik kısmından davalılar … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, kalan 542,51-TL’lik kısmından ise davalı …’nin tek başına sorumlu tutulmasına) bakiyesinin işbu davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yargılama boyunca yapılan; 245,85-TL tebligat gideri, 85,15-TL müzekkere ve posta gideri, 1.600,00-TL talimat ve bilirkişi ücretleri ile 361,50-TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 2.292,50-TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 20.454,07-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, (Bu vekalet ücretinin 5.100,00-TL’lik kısmından davalılar …, … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, 9.997,03-TL’lik kısmından davalılar … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, kalan 5.357,04-TL’lik kısmından ise davalı …’nin tek başına sorumlu tutulmasına)
9-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 28.380,85-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, (Bu vekalet ücretinin 6.980,45-TL’lik kısmından davalılar …, … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, 18.441,48-TL’lik kısmından davalılar … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, kalan 2.958,92-TL’lik kısmından ise davalı …’nin tek başına sorumlu tutulmasına)
10-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1-4. Maddeleri uyarınca 7.300,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
11-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1-4. Maddeleri uyarınca 7.300,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
12-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1-4. Maddeleri uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
13-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1-4. Maddeleri uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
14-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1-4. Maddeleri uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
15-Davacı … tarafından davalı … hakkında açılan maddi tazminat davasında reddine karar verilen kısım yönünden işbu davalı lehine A.A.Ü.T. 13/2. Maddesi uyarınca 1.435,39‬-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’ne verilmesine,
16-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri) maddi tazminat davasının kabul oranına göre belirlenen 1.321,80-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, (Bu arabuluculuk ücretinin 205,54-TL’lik kısmından davalılar …, … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, 784,95-TL’lik kısmından davalılar … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, kalan 331,31-TL’lik kısmından ise davalı …’nin tek başına sorumlu tutulmasına)
17-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri) maddi tazminat davasının red oranına göre belirlenen 78,20-TL’lik kısmının davacılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
18-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili, davalılar … vekili, … vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalı …, … ve …’nin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/07/2022

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye ….
¸E-imzalıdır
Katip ….
¸E-imzalıdır