Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 E. 2022/313 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/646 Esas – 2022/313
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/646 Esas
KARAR NO : 2022/313

HAKİM : …..
KATİP : ….
DAVACI :……
VEKİLİ : Av……
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av…….
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı sigorta şirketi arasında tamamlayıcı ve özel sağlık sigorta hizmet sözleşmesi ve ek protokolleri adı altında sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca sözleşme kapsamında tarafların bir takım yükümlülükleri bulunduğunu, davalının bu yükümlülüklere aykırı davrandığını ve davacının bir takım alacaklarının doğduğunu, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmeler, davalı şirket sigortalılarının mevzuat hükümleri kapsamında anlaşmalı sağlık kurumlarında yapılan tanı veya tedavi işlemleri için önce Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan onay alınması şartına dayalı olduğunu, davalı şirket ile davacı şirket arasında düzenlenmiş işbirliği esas ve usullerini kapsadığını, özel sigortalıların anlaşmalı sağlık kurumlarından sağlık hizmeti alma talebine istinaden davacı tarafından bir takım incelemeler yapılacağı ve akabinde sigortalının talep ettiği hizmetleri alması sağlandığı, davacı, davalı kurum tarafından özel sigortalı olduğunu söyleyen ve sağlık hizmeti almayı talep eden kişilerin, şirket kartı ve/veya kimlik kartları ile kimlik kontrollerini yaptığını ve Özel Sağlık Sigortası Hasta Bilgi formuna işleyerek, Port- ALL’a başvuruda bulunduğunu, Port – ALL üzerinden davacı kurumca yapılan başvurular ön incelemeye tabi tutulmasının ardından provizyon onayı verildiğini, provizyon onayının ardından da davalı kurum tarafından onay alınan hastalara ilişkin verilen sağlık hizmeti ardından, hizmet bedelleri taraflar arasında yapılan sözleşmeler ve protokoller doğrultusunda davacı kuruma ödendiğini, davalı kurum ile imzalanan sözleşme uyarınca da provizyon sisteminde hata olduğunda, onay verilme işlemi yapılamadığında da davalı kurum müvekkil şirkete tanımlanan sistem üzerindeki sorunları çözmeye ve provizyon onaylarının düzeltilmesi işlemlerini yapmakla da yükümlü olduğunu, ancak davalı kurum tarafından dilekçe ekinde listesi yer alan sağlık hizmeti sunulan hastalara ilişkin olarak, hizmet bedelleri talep ettiğini, davalı kurum tarafından bu bedellerin ödenmediğini, bu sebeple davacının maddi olarak kayıp altında olduğunu, davacı tarafından 2019 yılı başından itibaren davalı şirket provizyon sisteminden hata alındığına ilişkin olarak, sigorta şirketine defalarca mail ve telefon ile bildirim yapıldığını, yapılan bildirime rağmen sorun çözülmediğinden dolayı, bu hastalara ait ödenmeyen hizmet bedelleri bulunduğunu, defalarca provizyon sisteminden hata alındığı, sağlık hizmeti sunulan ve davalı kurumla anlaşmalı sağlık sigortası olan hastalara ait faturaların kesilemediği belirtilmesine rağmen 1 yıl sonra müvekkil kuruma dönüş yapıldığını, davalı sigorta şirketinden uzun süre sonra dönüş yapılmasına rağmen sorun kalıcı olarak çözülemediğini, Davalı taraf ile müvekkil kurum arasında yapılan sözleşme gereği, provizyon sisteminde meydana gelen tüm sorunları derhal tespit etme ve düzeltme sorumluluğu davalı şirkete ait olduğunu, provizyon sisteminde meydana gelen hatanın sebebi davacı şirket olmayıp, sorunun davalı kuruma bildirildiği halde uzun süre boyunca düzeltilmesi için hiçbir girişim yapılmaması, karşılıklı kontrol edilmemesi ve davalı şirketin bilgi işlem sisteminden kaynaklanmış olduğundan, davalı kurum tarafından tüm bu bedellerin ödenmesi gerekmektiğini, Taraflar arasından imzalanan sözleşmelerden 2018 yılı Özel Sağlık Sigortası kapsamında; 2018 yılı ve öncesinde hizmet verilen bazı hastaların hizmet bedelleri, muayene eden bazı doktorların hastaneden ayrıldıkları gerekçesiyle ödenmediğini, davalı kurum anlaşmalısı hastalara hizmet verildiğini, ilgili doktor tarafından da hizmet en iyi şekilde yeterli ve gerekli şekilde uygulanmış olmasına rağmen, sistemde “doktorun ayrılmış” olması gerekçesiyle hizmet bedellerinin ödenmemesi ve bu hususunda ileri sürülmesi de iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını, Hayatın olağan akışı içerisinde de düşünüldüğünde doktorun hastaneden ayrılmış olması, davalı kurumun özel sigortalısı olan hastasına hizmet verilmediği anlamına gelmediğini, 2018 yılı ve öncesinde hizmet verilen bazı hastaların hizmet bedelleri, hastaların ilgili dönemlerde sigortalarının olmadığı gerekçesiyle ödenmemiş olup, halen bu bedellere ilişkin davacının alacağı bulunduğunu, söz konusu dönemlere ilişkin olarak hastalarla yapılan görüşmelerde ve haricen yapılan araştırmalarda da sağlık hizmetinden yararlanan kişilerin o dönemlere ilişkin davalı kurum nezdinde sigortalı oldukları tespit edildiğini, taraflar arasından imzalanan sözleşmelerden 2019 yılı tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamında; Müvekkil şirket ile yapılan tamamlayıcı sağlık sigortası katsayıları için 22.07.2019 tarihli anlaşmada revizyon yapıldığını, davalı kurum tarafından 03.03.2020 tarihinde SUT fiyatlarında gerçekleşen artış gerekçe gösterilerek bu revizyonun değil bir önceki fiyatın ödeneceği belirtilmişse de bu husus da sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, bu nedenler doğrultusunda davacının kurum alacaklarını talep etmek ve sıkıntıları gidermek için davalı kuruma defalarca mail attığını, iş bu davanın öncesinde de 28.04.2020 tarihinde davalı kuruma ihtar çekildiğini, davalı kurum tarafından 05.06.2020 tebliğ tarihli ihtarname ile dönüş yapıldığını, davalı ……. Tarafından Kadıköy …… Noterliği 02.06.2020 tarih, ……. yevmiye numaralı cevap ile tarafımızca gönderilen ihtarnameye itiraz edilmiş ve talplerinin karşılanmayacağının bildirildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle şimdilik 100,00-TL’nin davalıdan işleyecek faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının 2019 yılında sistemden hizmet alan … sigortalıları için güncel provizyon onay talebini yapmadığını ve hizmet alımından 45 günden daha uzun zaman sonra davalı şirkete mail ile dönüş yaparak geriye dönük provizyon onay talebinde bulunduğunu, iletilen mailde provizyon sisteminin çalışmadığının belirtildiğini, süreç incelendiğinde sistemin çalıştığı ancak dosyalarda kurumun medula provizyon sonlandırma işlemini tamamlamadığı için provizyon talebinde bulunamadığının görüldüğünü, davacıya aynı mail üzerinden bu bilgi aktarıldığını, eğitim verilmek istendiğini, telefonla iletişim kurulamayınca mail üzerinden eğitim dökümanı paylaşıldınığını, 2019 yılında davacı tarafından provizyon alınabilen dosyalarında olduğu görüldüğünü, iletilen gerekçenin ile davalı şirket tarafından ret yanıtı oluşturulan bir provizyon yanıtı bulunmadığını, sigortalıların hastane başvurularında sözleşmede belirtilen madde 4.4.2 ‘’ sigortalı kimlik bilgilerini , medula takip numarasını ve Şirket tarafından talep edilen ek bilgi alanlarını TSS-Provizyon’a kayıt ederek başvuruda bulunur ‘’ istinaden davacı tarafından yapılan provizyon başvurları incelendiğini, sigortalılara kurum tarafından hizmet sunulan tarihte sigortalıların aktif poliçesi ( alınan hizmet poliçe dönem aralığında değilse ) bulunmuyorsa onay verilemediğini, ek olarak güncel provizyon alınmayan durumlarda, sigortalıların poliçesinin 1.yıl sonunda veya ara dönemde sigortalının/sigorta ettirenin isteğiyle sonlanması durumunda pasif hale gelebilmekte ve yine kurumlar … provizyon sisteminden bu tarih sonrası provizyon talebinde bulunduğunda onay alamayacalarını, davacıya iletilen yanıt içeriklerinde 45 günlük süre nedeniyle olumsuz değerlendirme sağlandığı hakkında herhangi bir bilgi aktarılan yanıtlarda bulunmadığını, sağlık hizmeti alındığında iletilmesi gereken provizyon başvurlarının hiç yapılmaması nedeniyle geriye dönük olarak işlemlere onay verilemeyeceği belirtildiğini, mailde oluşturulan yanıtın ‘’Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl sizlere bekleyen dosyalarınız için onay verilmesi için provizyon merkezimiz destek oldu. Ancak süreçte sizlerin de TSS onayları için geliştirmelerinizin yapılması gerekli idi. Provizyon alamama ile ilgili sorununuz ekiplerimiz tarafından değerlendirildi. Aldığımız bilgiye göre , ödeme sorgusu bulunamadı hatası olarak ifade ettiğiniz bilginin , bir hata olmadığı ve Medulladan hizmet kaydı sonlandırması yapılmadığı için bu açıklamanın uyarı olarak geldiği belirtildi. Ekiplerimiz bu bilgiyi de sizlerle paylaşmışlar. Bu durumda dosyalar için ,uygun olarak onay almak yerine manuel destek almak için dönüş yaptığınızı görüyoruz. Talep ettiğiniz son listedeki 2172 adet hiç alınmamış dosyanın manuel destek verilmesi mümkün görünmüyor. Takip numaraları olmadan onay alınamayacağı sizlere daha öncede aktarılmıştı. Halen onaylarınızı bu şekilde aldığınız bilgisi de iletildi. ‘’ ifadelerini içerdiğini, bu nedenlerle davanın reddini, talep edilen yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Sözleşmeler, ihtarnameler, hasta listesi, bilirkişi incelemesi, mail çıktıları, tanık, yemin.
GEREKÇE: Dava, doğrudan ödeme sözleşmesi çerçevesinde davacının sunmuş olduğu sağlık hizmetleri karşılığı davalı sigorta şirketinin sağlık sigortası poliçeleri kapsamında hizmet sunan davacıya ödemekle yükümlü olduğu sağlık hizmeti bedelinin tahsiline ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi heyeti incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak: “davacı Kayseri Erciyes Sağlık Hizmetleri Sanayi Tic, A.Ş.’ nin Davalı … Sigorta A.Ş.’den 2018,2019,2020 ve 2021 yılları resmi defter verilerine göre (30.09.2021 tarihi itibariyle) 23.978,88-TL alacaklı olduğu, davacı ……..’ nin Davalı … Sigorta A.Ş.’den 2018-2019 yılarında (provizyon alınamadığı için) düzenlenmeyen faturafara istinaden kendi kayıtlarına göre 65.727,43 tutarında atacaklı gözüktüğü, buna göre resmi defter verilerine göre cari alacağı (23.978,88 TL.) ve düzenlenmeyen (provizyon alınamadığı için) faturalanamamış alacağı (65.727,43TL.) olmak üzere toplamda 89.706,31 TL. davacı kayıtlarında alacaklı gözüktüğü, davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme ve eklerinin taraflar arasındaki hususları düzenlediği, bu sözleşme ve eklerine göre, sözleşmenin 8.maddesi altında 8.1.17.maddesinde Port-ALL üzerinden verilen hizmetlerle ilgili olarak şirketin isteği dışında olulabilecek her türlü teknik arıza ya da sorun olması halinde, kurum provizyon merkezine faks çekerek provizyon talebinde bulunulacağı, kurumun sistemindeki hatadan şirketin herhangi bir sorumluluğu olmayacağı, sorumluluğun tamamen anlaşmalı sağlık kurumuna ait olduğu, Belirtilen hususun bir sistem hatası mı yoksa kullanım hatası mı olduğu heyetimiz kapsamında uzmanlık alanı içermediği, ancak ilgili sözleşmeye göre taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği, 45 gün içinde ilgili faturalar düzenlenip davalıya gönderilmiş ise, davacı sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmiş olacağı kesilmeyen faturalar için bunun söz konusu olmadığı, fakat sözleşmenin 8.maddesindeki provizyonun faks ile istenmesi konusunu e-mail ile de yerine getirmiş olduğu, bu durumda sistemden onay almadan fatura düzenlenemiyorsa, bu durumda faturaların gönderilmemesinin söz konusu olacağı, bu hatde onay ve fatura düzenlenememesinden kimin sorumlu olduğuna göre (kullanım hatası mı sistem hatası mı olduğuna göre) faturalanmayan alacağın istenip istenemeyeceğinin belirlenenebileceği kanaatine ulaşılmaktadır.” şeklinde raporlarını sunmuşlardır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, taraflar arasındaki geçerli olarak kurulan doğrudan ödeme sözleşmesi çerçevesinde davacının sigortalılara gerekli sağlık hizmetini sunduğu, sunulan bu hizmet kapsamında sözleşme gereği kararlaştırılan hizmet bedeline hak kazandığı, davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgeler ile alacağın varlığının ve miktarının tam ve kesin olarak ispat ettiği, ticari defterlerin dayanağını oluşturan belgelerin fatura ve provizyon sistemi gereği davalıya tebliğ edilen faturalar çerçevesinde dayanak belgelerin dosyaya sunulduğu, fatura düzenlenen ve düzenlenmeyen kısımlar yönünden sağlık hizmetlerinin ilgili sigortalılara sunulduğuna ilişkin kanıtların dosyada mevcut olduğu, fatura düzenlenemeyen sağlık hizmetlerinden dolayı provizyon sistemindeki yaşanan aksaklığın davacı tarafa yükletilemeyeceği, sistemden davalının sorumlu olduğu, davalı tarafça sunulan hizmetlere ilişkin davalıya gerekli onayların verildiği, tüm bu sebeplerle sigortalılık sıfatı sona ermiş ve geçersiz olan hastalara ilişkin gerekli bildirimleri yapmak ve sigorta teminatı kapsamı dışında kalan hizmetlere ilişkin davalının yükümlülük sahibi olarak davacıya bu işlemleri yerine getirmesi ve hizmet onayı vermemesi gerektiği, davalının böyle bir onaydan kaçınma ve davacıya sigortalı olmayan kimselere ilişkin sağlık hizmeti verilmemesi yönünde açıkça bildirimde bulunmamış olması dolayısıyla davacının kendi ticari defter ve kayıtları, hasta takip çizelgeleri, hasta listesi ve diğer belgelerle kanıtlamış olduğu, sunulan sağlık hizmetleri çerçevesinde davalının payına düşen ödemeyi davalıdan talep etmesinin ve dolayısıyla açılan davanın yerinde olduğu anlaşılmakla davanın ıslah dilekçesi ile birlikte arttırılan tutar üzerinden kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; 89.706,31-TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.079,59-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 54,40-TL harçtan ve 1.530,26-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik bakiye 4.494,93-TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 116,60-TL ilk dava açma gideri, 1.530,26-TL ıslah harcı, 61,35-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 3.900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.608,21-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine.
7-Davacı lehine AAÜT uyarınca 12.370,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/04/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır