Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/64 E. 2022/439 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/64
KARAR NO : 2022/439

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … ……
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … …….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022
KARAR SONUCU : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalı tarafça yapılan itiraz başvurusunda hiçbir borcu olmadığının iddia edilerek dayanak olarak dekont ve çek fotokopileri sunulduğunu, bahse konu belgelerin borçlu tarafından düzenlenip kullarırldığını ve resmi evrakta sahtecilik suçu oluşturulduğunu, bunun şikayete konu yapıldığını, tarafların besi çiftliği, yem deposu vb, işlerin yapımı konusunda anlaşma yaptığını, işin davalıya teslim edildiğini, söz konusu işe yönelik olarak 13.12.2017 tarihli …. numaralı faturanın keşide edildiğini, davacı şirketin kaşesi çalınmak ve imzası taklit edilmek suretiyle, çeklerin davacı tarafça dava dışı …….’a cirolanmış gibi gösterildiğini, bu kişinin davalının kardeşi olduğunun öğrenildiğini, yapılan işlemlerden sonra ödeme yapıldığının iddia edildiğini, yapılan kriminoloji incelemesinde çeklerdeki imzanın davalıya ait olduğunun, ancak cirodaki imzanın davacı elinden çıktığına dair bulgu olmadığının belirtildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında besi çiftliği işinin resmi işlemleri dahil olmak üzere inşa edilip tamamlanmasının 175.000,00-TL bedelle anlaşıldığını, henüz işin başında iken yapıma yönelik ödemeler de olmasına rağmen inşaatın yapımının sağlanamadığını, inşaatın hemen hemen tamamının davalı tarafça yapıldığını, besi çiftliği yapım işinin devlet destekli olması nedeniyle resmi işlemler ve teknik ayrıntı içerdiğini, davacının devlet desteğini temin etmek için davalıya dava konusu faturayı imzalattığını, davalının ise herhangi bir devlet desteğinden yararlandırılmadığını, faturanın ticari defterlere işlenmesi sebebiyle yasal olarak borç altına girdiğini, bunun karşılığında davacıya 3 adet çek teslim ederek ödediğini, çeklerin tesliminden kısa süre sonra davacının derdest davayı ikame ettiğini, çek üzerindeki ciro imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürdüğünü, davalının borcunu ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalının süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas (Kapatılan 5. İcra Dairesi’nin……Esas) sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …….tarafından borçlu … aleyhine 1.180.000,00-TL üzerinden 15/01/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 17/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 17/01/2019 tarihli dilekçe ile borca itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğünce 18/01/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin sicil dosyası celbedilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının Uyap kayıtlarının celbi ile yapılan tetkikinde; müştekinin … ve … …. şüphelilerin …, ….., ……, …… olduğu, atılı suçun resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları vb. Tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçları olup, 17/02/2020 tarihinde şüpheliler hakkında ayrı ayrı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara itiraz edilmesi üzerine, Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin ….D.iş sayılı dosyasından 09/03/2020 tarihinde itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu edilen faturaya ilişkin Form BA ve Form BS belgeleri ilgili vergi dairesine müzekkere yazılarak celbedilmiştir.
….. . Şubesi’ne müzekkere yazılarak; keşidecisi … (T.C. No:…) olan, 28/12/2018 keşide tarihli …. seri numaralı 280.000,00-TL bedeli, ……seri numaralı 450.000,00-TL bedelli, ….seri numaralı 450.000,00-TL bedelli çek asılları celbedilerek mahkememiz kasasına alınmıştır.
Davacı şirket yetkilisinin imza inkarı nedeni ile mahkememizce davacı şirket yetkilisinin imza örnekleri alınmış olup, ayrıca ıslak imzalarının bulunduğu belge asılları da bir kısım kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılarak dosya arasına celbedilmiştir.
Mahkememizce imza incelemesi için dosya grafolog bilirkişi …’a tevdi edilerek …tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Grafolog bilirkişi ……….’ın …tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelemeye konu, …….Kayseri Şubesine ait, Kayseri-28/12/2018 keşide yer ve tarihli, keşidecisi … olan,……. emrine düzenlenmiş, “450.000 (Dörtyüzellibin)” TL değerindeki, “…..” seri numaralı, Kayseri-28/12/2018 keşide yer ve tarihli, keşidecisi … olan, … …. emrine düzenlenmiş, “450.000 (Dörtyüzellibin)” TL değerindeki, “…” seri numaralı, Kayseri-28/12/2018 keşide yer ve tarihli, keşidecisi … olan, … …emrine düzenlenmiş, “280.000 (İkiyüzseksenbin)” TL değerindeki, “….” seri numaralı çeklerin arka yüzünde “………” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan ciranta imzalarının, mevcut mukayese imzalarına kıyasen …’nun elinden çıkmadığı belirlenmiştir.
Davacı tarafın 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizce belirlenen defter inceleme gün ve saatinde ticari defterlerin ibraz edilmesi üzerine dosya mali müşavir bilirkişi….’a tevdi edilerek 03/01/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi …’ın 03/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine konu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bahse konu faturanın hem davacı hem de davalı tarafça vergi idaresine Bs/Ba formları ile beyan edildiği, bu durumda satış ispatlanmış olup davalının ödemeleri ispatlaması gerektiği, davalı tarafın davacıya çeklerle 1.180.000,00-TL ödeme yaptığını ileri sürdüğü, dosyaya getirtilen çek fotokopileri ve ödeme belgeleri incelendiğinde keşide edilen çek bedellerinin davalının banka hesabından ödendiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın çeklerdeki cironun kendisine ait olmadığını, söz konusu çekin davalı tarafça keşide edilerek ve sahte ciro ile davacıya ödenmiş gibi gösterildiğini ileri sürdüğü. Dosyadaki imza incelemesine yönelik bilirkişi raporunda çeklerdeki cironun davacıya ait olmadığının tespit edildiği, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde bahse konu çeklerin girişine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davalı tarafça da ticari defter sunulmadığı, hal böyle olunca kambiyo taahhüdünde bulunan davalı keşidecinin dava konusu çekleri davacıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği; mevcut deliller kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takip konusu fatura bedeli kadar alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın defterleri incelendikten sonra davalı tarafın 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizce belirlenen defter inceleme gün ve saatinde ticari defterlerin ibraz edilmesi üzerine dosya mali müşavir bilirkişi …’a tevdi edilerek 25/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporu aldırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi …’ın 25/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine konu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bahse konu faturanın hem davacı hem de davalı tarafça vergi idaresine Bs/Ba formları ile beyan edildiği, davalı tarafça fatuta düzenleme yılı olan 2017 dönemi ticari defterleri sunulmamakla birlikte 1.1.2018 tarihli 1 numaralı yevmiye kaydında davacıya 1.180.000 TL borçlu olduğuna ilişkin kayıt olduğu, hal böyle olunca takip konusu faturaya dayalı satışın ispatlanmış olduğu, davalının ödemeleri ispatlaması gerektiği, davalı tarafın davacıya çeklerle 1.180.000 TL ödeme yaptığını ileri sürdüğü, dosyaya getirtilen çek fotokopileri ve ödeme belgeleri incelendiğinde keşide edilen çek bedellerinin davalının banka hesabından ödendiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın çeklerdeki cironun kendisine ait olmadığını, söz konusu çekin davalı tarafça keşide edilerek ve sahte ciro ile davacıya ödenmiş gibi gösterildiğini ileri sürdüğü, dosyadaki imza incelemesine yönelik bilirkişi raporunda çeklerdeki cironun davacıya ait olmadığının tespit edildiği, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde bahse konu çeklerin girişine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davalı tarafa ait ticati defterlerde ise davacıya çek çıkışına ilişkin kayıt olduğu, ancak bu kayda ilişkin dayanak belge sunulmadığı, hal böyle olunca kambiyo taahhüdünde bulunan davalı keşidecinin dava konusu çekleri davacıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, bahse konu çeklerin davacının ticari defterlerinde bulunmadığı, davalının ticari defterlerinde bulunmasının çekin davacıya verildiğini ispatlamayacağı, mevcut deliller kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takip konusu fatura bedeli kadar alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Somut davada, davacı taraf davaya ve icra takibine konu edilen 13/12/2017 tarih ve …… sıra nolu faturadan dolayı davalıdan alacağının bulunduğunu ve alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan ve davalının itirazı üzerine durdurulan icra takibine itirazın iptalini talep etmiş olup, davalı taraf ise ödeme olarak davacıya ….., … ve … nolu ve bedelleri toplamı 1.180.000,00-TL olan 3 adet çeki teslim ettiğini, dolayısıyla davacıya borcunun bulunmadığını iddia etmiştir. Davalının davacıya teslim ettiğini bildirdiği 3 adet çek üzerinde bulunan cirodaki imzaların davacı şirket yetkilisince inkar edilmesi üzerine, mahkememizce imza incelemesi yaptırılmış olup, grafolog bilirkişinin yaptığı inceleme neticesinde söz konusu çekler üzerindeki “… ……” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan ciranta imzalarının davacı şirket yetkilisi …’nun el ürünü olmadığı belirlenmiştir. Bunun akabinde mahkememizce hem davacının hem de davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ve alınan raporlar da dikkate alındığında; davacının takip ve dava konusu yaptığı fatura 13.12.2017 tarihli …… numaralı 1.180.000 TL bedellidir. Davalının 2017 yılı ticari defterleri sunulmadığı için bu faturanın davalının ticari defterletindeki giriş kaydı tespit edilememiş, ancak davalı tarafça sunulan 2018 yılı ticari defterlerinin 1 numaralı açılış yevmiye kaydında davacıya 1.180.000 TL borçlu olduğu gözükmektedir. Ayrıca Gevher Nesibe Vergi Dairesi Müdürlüğünün 06.07.2020 tarihli cevabi yazısı ekindeki Bs/Ba formları da incelendiğinde takip konusu faturanın davalı tarafça vergi dairesine beyan edildiği görülmektedir. Dolayısıyla faturaya dayalı satış ispatlanmış durumda olup, davalının iddia ettiği ödemeleri ispatlaması gerekmektedir. Davalı taraf fatura bedelini 28.12.2018 keşide tarihli …, …. ve … numaralı çeklerle ödediğini ileri sürmektedir. Söz konusu çekler ve ödeme belgeleri Ziraat Bankası Kayseri Şubesi’nin 02.12.2020 tarihli cevabi yazısı ekinde dosyaya gönderilmiş olup, ilgili kayıtlar incelendiğinde çek bedellerinin dava dışı …….’a ödendiği anlaşılmıştır. Söz konusu çeklerin davacıya verildiğine ilişkin ticari defter kaydının dayanak belgesi dosya arasında bulunmamaktadır. Davalının kendi ticari defterlerine dava konusu çeklerin davacıya verildiğine ilişkin kayıt yapması, bahse konu çeklerin davacıya verildiğini ispatlamaz. Söz konusu çeklerin davacıya teslim edildiğine ilişkin davacının imzasını taşıyan dayanak bir belge ile bunun ispatlanması gerekir, ancak davalı tarafça buna ilişkin bir belge dosyaya ibraz edilmemiş olup, ayrıca davalı taraf delil listesinde yemin deliline dayandığından mahkememizce davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususu hatırlatılmış olup, davalı tarafça süresi içerisinde yemin metni ibraz edilmemiştir. Yukarıda belirtilen tüm hususlar dikkate alındığında tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davacının davalıdan fatura bedeli olan 1.180.000,00-TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin ….. Esas (Kayseri Kapatılan 5. İcra Dairesi’nin ….Esas) sayılı icra dosyasında davalının vaki itirazının iptali ile, 1.180.000,00-TL alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Anılan şartlar incelendiğinde takibe konu alacağın likit olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu gözetilerek davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilen 1.180.000,00-TL’nin %20’si oranında (236.000,00-TL) icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin ….. Esas (Kayseri Kapatılan 5. İcra Dairesi’nin ….. Esas) sayılı icra dosyasında davalının vaki itirazının İPTALİ ile, 1.180.000,00-TL alacak üzerinden takibin devamına,
2-İtirazın iptali ile takibin devamına karar verilen 1.180.000,00-TL’nin %20’si oranında (236.000,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 80.605,80-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 14.251,45-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 66.354,35-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ile 14.251,45-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 172,00-TL tebligat gideri, 106,70-TL müzekkere ve posta gideri ile 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.778,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 74.100,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2022

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır