Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/595 E. 2022/450 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/595 Esas – 2022/450
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/595 Esas
KARAR NO : 2022/450

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 1…
VEKİLLERİ : Av. …
Av….
DAVALI : 2-….
VEKİLİ : Av. …
: 3- ….
İHBAR OLUNAN : ..
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2022

Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/09/2018 tarihinde sürücüsü davalı … olan ve davalı … adına kayıtlı …..araç ile yaya durumda olan davacının durmakta olan yan taraftaki ….. aracı ile arasında sıkıştırması nedeniyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacının kaza nedeniyle maddi ve manevi çok büyük kayıplara uğradığını, kaza sonrasında Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldığını, …. Esas … Karar sayılı ilamla davalı …’ün cezalandırıldığını, davalının kazada kusursuz olduğunu, davalı …’ün ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, tedavi giderleri için SGK ya başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılamayacağı yönünde cevap verildiğini, kazadan sonra davacının 45 gün yatağa bağımlı hale geldiğini, sonraki 45 günde oturabilir hale geldiğini, son 45 günlük süreçte sürekli fizik tedavi aldığını, iyileşme süresinin 135 günü geçtiğini, kaza nedeniyle ortaya çıkan zararların tazmini için 23/10/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketinin araçta meydana gelen zararı karşıladığını ancak diğer zararların karşılanmadığını, arubuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle 100,00-TL bakıcı gideri, 100,00-TL tedavi giderleri, 100,00- TL geçici iş göremezlik olmak üzere 300,00-TL’nin davalılardan ve 25.000,00-TL manevi tazminatın ise davalılar Ayşe ve …’den kaza tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı…. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça davalı sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, başvuru şartının gerçekleşmediğini, davacının dava yoluna gitmeden önce başvuruda bulunduğunu ancak usulüne uygun olarak belgelerin sunulmadığını, eksik belgelerin sunulmasının davacı taraftan istenildiğini ancak eksiklerin tamamlanmadığını bu nedenle geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, sigortalısı olan ….. plakalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğun da olmadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, geçici iş göremezlik, tedavi giderleri ve geçici bakıcı gideri zararlarından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik, tedavi giderleri ve geçici bakıcı giderleri tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, kazanç kaybı, ulaşım masrafları vs talepleri kabul etmediklerini, kaza tarihinden itibaren istenen yasal faiz talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın usulden reddini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER : Sigorta poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, ZMMS poliçesi, şirket defter ve kayıtları, raporlar, tanık.
GEREKÇE: Dava, yaralamalı trafik kazası sonucu yaralanan davacının 2918 sayılı KTK kapsamında sürücü, işleten ve karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı olan davalılardan maddi (geçici iş göremezlik, bakıcı gideri, SGK ile karşılanamayan tedavi giderleri) ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı vekili 20/05/2021 tarihli dilekçesiyle davalı ….. ile sulh protokolü yapıldığını, anlaşmaya varıldığını, maddi tazminat taleplerinden feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de olmadığını, manevi tazminat yönünden taleplerinin ise devam ettiğini beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ise 02/06/2021 tarihli dilekçesiyle davacının davasından vazgeçtiğini, sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Kazaya ilişkin davalı sigorta şirketi tarafından hazırlanan hasar dosyası ile sigorta poliçesinin birer sureti getirtilerek dosya içerisine alınmış, davacının kaza nedeniyle tedavi görmüş olduğu sağlık kuruluşlarından tedavi evrakları temin edilmiş, ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan maluliyet oranına ilişkin rapor alınmış, buna göre; davacının %59 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu (sürekli iş göremezlik), iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik) olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği anlaşılmıştır.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin yapılan ceza yargılaması kapsamında alınan ve mahkememizce benimsenen Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporunda sonuç olarak davalı …’ün asli kusurlu, davacı …..’ın ise kusursuz olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili tarafından dosyamıza sunulan 20/05/2021 tarihli dilekçe ile davalılardan Mapfre Sigorta A.Ş ile yapılan anlaşma gereğince maddi tazminat davasından feragat ettiği beyan edilmiş olup davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu ancak davalı tarafın da masraf ve vekalet ücreti istemediği hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. Maddesine göre; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinde, davacının duyduğu acının karşılığının para olarak verilmesi olanaksızdır.Bu nedenle manevi tazminatın amacı davacının duyduğu acıyı dindirmek ve içine düştüğü ruhsal sıkıntıyı gidermek, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak olmalıdır. Manevi tazminatın miktarının tayininde tarafların sosyal ve ekonomik koşulları da değerlendirilmelidir. Manevi tazminat yönünden mahkememizce yapılan araştırma sonucu tespit edilen davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazanın meydana geldiğitarihteki paranın alım gücü, araç sürücüsü davalının kendi kusuruyla kazaya sebebiyet vermiş olması, davacının kusuru bulunmaması, davacının kaza sonrasında 4 ay süreyle iş ve gücünden kaldığı %59 oranında da kalıcı maluliyetinin meydana gelmesi gibi kıstaslar birlikte değerlendirilerek davacının manevi tazminat isteğinin tamamı yerinde görülerek kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (taleple bağlı kalınarak) müştereken tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat taleplerinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılar Ayşe Özkürk ve …’ten kaza tarihi olan 17/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken harç 1.707,75-TL olduğundan peşin alınan 86,42-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.621,33-TL karar ve ilâm harcının davalılar …. ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 148,62-TL ilk dava açma gideri, 257,50-TL davetiye ve posta müzekkere gideri olmak üzere toplam 406,12-TL yargılama giderinin davalılar Ayşe Özkürk ve …’ten müştereken alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
6-Davalı ….yönünden reddedilen maddi tazminat talebi yönünden talep nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
7-Davacı lehine kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …… ve …’ten müştereken alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılar ….. ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır