Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/692 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2021/692

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının kooperatif ortağı iken davacının 21/06/2015 tarihli genel kurulunda devam eden konut inşaatlarının maliyeti ve kooperatif giderlerinin karşılanabilmesi için her üyenin 9.500,00 TL ödenme yapmasına dair karar alındığını, davalının borcunu ödememesi nedeni ile hakkında takip başlatıldığını, davalının itirazı nedeni ile takibin durduğunu, alınan genel kurul kararının tüm ortakları bağlayıcı mahiyette olduğunu, davacının halen inşaatlara devam ettiğini ve etap etap taşınmazları teslim ettiğini, genel kurul kararının kesinleştiğini, davacının kararının ek ödeme niteliğinde olmadığını, davalının kesin hesap borcunu ödemediğini, davacının 18/11/2018 tarihli genel kurulunda 2012 yılında çıkarılan maliyet hesaplarının geçersiz olduğuna karar verildiğini, bu nedenle evini teslim alan ile almayan üyeler arasında eşitsizlik olduğunu, aynı nitelikteki …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1667 E, 2017/1039 K sayılı dosyasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/687 E, 2019/672 K sayılı ilamı ile davacı lehine yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verildiğini, sonrasında yerel mahkeme kararlarının davacı lehine olduğunu ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinafları esastan reddettiğini, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflarınca Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1113 E. 2016/525 K. Sayılı dosyasıyla genel kurul toplantısının 7. maddesinin iptali istemiyle dava açılmış olduğunu, davacıların üye olmadıkları ve dava açamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olduğunu, dosyada Yargıtay incelemesi sonucu lehlerine bozma ile yerel mahkemeye dosyanın gönderildiğini ve ….Ticaret Mahkemesi’nin …. esasını aldığını, alınan genel kurul kararının oybirliği ile alınmadığını, yapılan itirazların tutanağa geçirilmediğini ve içerik olarak hukuka uygun olmadığı yönünde bilirkişi raporu bulunduğundan kararın iptal edileceğini düşündüklerini, bu nedenlerle iptal davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davalının 12.06.2012 tarihinde davacı kooperatif ile ‘Kesin Maliyet Hesabı İbra Sözleşmesi’ imzalamış olduğunu, buna göre davacı tarafça belirlenen kesin maliyeti ödemiş olduğunu, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi geçici maliyet değil, kesin maliyet hesabının söz konusu olduğunu, kooperatif Genel Kurulunun 01.07.2012 tarihli kararında “hesap komisyonunca belirlenen daire başına düşen bakiye borcunu kapatan ve tapusunu alan üyelerin dairesini alarak üyelikten çıkabilmesine” karar vermiş olduğunu, davacının bu karara istinaden 29 haziran 2015 tarihinde noter aracılığıyla istifasını ilettiğini ve ortaklıktançıkmış olduğunu, kooperatifin genel kurul kararlarına göre davalını işlem yapmış olup, istifa ve kesin hesap konusunda ki kendi karar ve işlemlerini yok saymaları mümkün olmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda “davalının 18.11.2018 tarihli genel kurulunun 6. Gündem maddesinde önceki kesin maliyeti iptal ettiği, yeni kesin maliyet yapmaya karar verdiği, böyle olunca, inşaat maliyeti olan 9.500 TL nin de sonraki yapılacak kesin maliyet içinde olması gerektiği, bu bakımdan miktarın aynı şekilde talebinin mümkün olmayacağı,ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere BAM 23. HD. Nin ilgili kararına katılmadığımızı…” şeklinde rapor sunulmuş olduğunu, dava konusu ihtilafın hesaplamaya ilişkin olmayıp genel kurul kararının uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacaksa hangi şartlarda uygulanacağına ilişkin tamamen hukuki ihtilaf olduğunu, davacı kooperatif 21.06.2015 tarifli genel kurulunda kararlaştırılan 9.500 TL yi ödemeyen bir kısım üyeler hakkında tapu iptali ve tescil davası açmış olduğunu ve bu davaların tamamının yerel mahkemece reddedildiğini ve istinaf mahkemesince de esastan reddedilmiş olduğunu, davacı kooperatifin 21.06.2015 tarihinde düzenlenen genel kurul toplantısında görüşülen maddeler sebebiyle davalıdan ödenmesi istenen 9.500,00 TL’nin, yeni bir kesin maliyet hesabı yapılması yasağının arkasının dolanılması amacıyla yapıldığı ortada olduğunu, İstenen bedelin kesin maliyet olarak ifade edilse de Koop. Esas sözleşmesinin 61-63 maddelerinde yer alan usullere göre belirlenmemiştir ve hukuken geçersiz olduğunu belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
Dava, İ.İ.K. mad. 67 gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …. Kooperatifi, borçluların … olduğu, takibin 9.500,00 TL asıl alacak, 8.507,84 TL sabit oranlı İşlemiş Faiz (%18),olmak üzere toplam 18.007,84 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlu …’e ödeme emrinin 09/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğüne, …. Kooperatifine, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne, …. Noterliğine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alındığı görülmüştür.
Bilirkişi……’ın sunmuş olduğu …. havale tarihli raporda özetle: “Dosya kapsamında davalının istifasına yönelik belgenin olduğu, ortağın kooperatiften bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aidatlardan sorumlu olacağı, davalıdan talep edilen bedelin de inşaat maliyetlerine ilişkin olduğu, nitekim davacı kooperatife ait inşaatların henüz tamamlanmadığı ve daire teslimi yapılmayan üyeler bulunduğu, davalının edindiği daireyi kooperatife iade etmediği, genel kurullarda sabit fiyat peşin bedelli ortak alımına ilişkin bir karar alınmadığı, dosyadaki hesap ekstresinden de davalının düzenli aidat ödeyen üye olduğunun anlaşıldığı, davacı kooperatifin dava konusu olan 21/06/2015 tarihli genel kurulda alınan karar doğrultusunda davalının bir ödeme iddiası olmadığı, son ödemesinin 28/05/2012 tarihinde olduğunun hesap ekstresinde yazılı olduğu, Mahkemece Ankara BAM 23.HD.’nin ve Kayseri BAM 6. H.D.’nin kararlarının emsal olarak kabul edilmesi halinde davalının 9.500 TL anapara ve 8.507,84 TL işlemiş faiz borcunun olacağı” kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 04/11/2020 tarihli, 2020/1500 Esas, 2020/1373 Karar sayılı ilamında açıkça belirtilen; “…Anılan genel kurulun 7. gündem maddesinin iptali talebiyle, bir kısım davacı tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1113 E. sayılı dosyası ile dava açıldığı, Mahkemece 25.04.2016 tarihli kararla davacıların tamamının kooperatif üyeliğinden dava tarihinden önce istifa ettikleri, dava koşulu bulunan hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarih ve 2016/6318 E., 2019/4277 K. kararı ile, genel kurul kararının iptali davalarında üyenin yargılamanın sonuna kadar kooperatif üyeliğinin devam etmesinin dava şartı olduğu, mahkemenin bu konudaki tespitinin doğru olduğu ancak iptali istenen genel kurul kararı davacıları bizzat ilgilendirdiğinden ve istifadan sonra dahi genel kurulda tespit edilen bu bedel kendisinden isteneceğinden davacıların genel kurul kararının iptalini istemekte hukuki yararları bulunduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, dosyanın bozma sonrası mahkemenin …E. sayısına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesindeki, genel kurul kararları aleyhine “pay sahipleri”nin dava açabilecekleri yolundaki hükmü dikkate alınarak, pay sahipleri tarafından açılmış bir genel kurul kararının iptali davası bulunmadığından, bu dosyanın bekletici sorun yapılmasına gerek görülmemiştir. “denildiği görülmekle dava dosyasının sürüncemede kalmaması için …Asliye Ticaret Mahkememizin …. Esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davacı kooperatif tarafından davalı hakkında 21/06/2015 tarihli genel kurul toplantısının 6. ve 7. maddesi gereği belirlenen bedelin ödenmesi için takip yapılmış olduğu ve davalının itirazı üzerine mahkememizde dava açıldığı anlaşılmakla, toplanan deliller sonucu alınan …..tarihli bilirkişi raporunda, davalının sabit fiyat peşin bedelli üye olmadığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin ve Kayseri Bölge Adliyesi 6. Hukuk Dairesi’nin kararlarını emsal alınması halinde söz konusu alacak talebinin, inşaat finansman gideri niteliğinde bir alacak olması nedeni ile davacının davalıdan 9.500 TL asılı alacak ve 8.507,84 TL işlemiş faiz alacağı olduğunun belirtilmesi ile davalının alacağın dayanağı olan 21/06/2015 tarihli genel kurul karar tarihinden sonra … Noterliği’nin …. tarihli ve …. yevmiye nolu istifanamesi ile istifa etmiş olmasına rağmen davacıya taşınmazı iade etmesi gibi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeni ile dava konusu borçtan sorumluluğunun devam etmesi hep birlikte dikkate alınarak davacının takip konusu alacak nedeni ile alacaklı olduğu anlaşılmış ve böylece davanın kabulü ile,….. İcra Dairesi’nin ….. sayılı icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 9.500,00 TL asıl alacak ve 8.507,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.007,84 TL üzerinden devamına, İİK’nin 67/2. Maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 18.007,84 TL toplam alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1)Davanın KABULÜ ile, ….İcra Dairesi’nin….. sayılı icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 9.500,00 TL asıl alacak ve 8.507,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.007,84 TL üzerinden devamına,
2)İİK’nin 67/2. Maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 18.007,84 TL toplam alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.230,11 TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan alınan 217,49 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.012,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 217,49 TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 49,60 TL tebligat gideri, 27,50 TL müzekkere ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 577,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
8-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca davacı lehine takdir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır