Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2022/509 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/552 Esas
KARAR NO : 2022/509
HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACILAR :1- … – (T.C. …) …
2- … – (T.C….) …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacılar arasında, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında tescilli bulunan “….” nezdindeki hisselerinden davacılar adına hisse devri yapılması hususunda sözlü olarak yapılan görüşmeler neticesinde devredilecek hisseye tekabül eden 13.500,00 TL tutar 17.07.2019 tarihinde banka kanalıyla davalıya ödenmiş olduğunu ancak söz konusu hisse devrine ilişkin olarak paranın gönderilmesinden sonra taleplerine rağmen yasa gereği davalı ile davacılar arasında imzalanması gereken ve imzaları noter tarafından tasdik edilmiş bir devir sözleşmesi yapılamadığı gibi ciro edilmiş nama yazılı bir pay senedinin zilyetliğinin de davacılara geçirilmediğini, ek olarak; dava konusu meblağın gönderilmesinden sonra şirket tarafından yapılan yönetim kurulu toplantılarında dahi bu hususta hiçbir karar alınmadığını, bunun üzerine Karşıyaka … Noterliğinin 12.12.2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalıya gönderilmiş olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak uhdesinde bulundurduğu 13.500,00 TL tutarın iadesi talep edilmişse de davalı tarafça işbu ihtarnameye cevap verilmediği gibi ilgili meblağın da iade edilmemiş olduğunu, akabinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyasıyla icra takibi açılmışsa da davalı tarafça bu takibe de itiraz edilmiş; sonrasında ise zorunlu arabuluculuk süreci işletilmişse de buradan da bir sonuç alınamamış olduğunu, davalı tarafça yapılan borca itiraz incelendiğinde; ödenen hisse bedeli karşılığı şirketten hisse alındığı iddia edilerek bir ticaret sicil gazetesi çıktısı dosyaya ibraz edilmiş; bu sebeple borca itiraz edilmiş olduğunu ancak bizzat davalı tarafça icra dosyasına sunulan ticaret sicil gazetesi çıktısı incelendiğinde dahi … tarafından davacılara yapılmış bir hisse devri işleminin bulunmadığını, bu ilana göre şirket ortaklarından …’a ait 5.000,00 TL bedelli bir hissenin davacıya devrinin yapıldığını ancak bu devir ile 13.500,00 TL tutar ile … tarafından yapılacak hisse devri arasında hiçbir bağlantı bulunmadığı açıkça anlaşılmakta olduğunu, ihtiyati haciz talepleri olduğunu belirterek takibe davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin süresi sonrasında sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dosya içerisinde ticari bilgileri bulunan ….’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı davacının alacak iddiasında bulunduğu tarihten, daha önceki bir tarihten bu yana halen sürdürüldüğünü, şirketin toplam sermayesinin 100.000,00 TL göründüğünü ve bu hisselerin 10.000,00 TL paya ayrılmış vaziyette olduğunu, …’un hisse devir sözleşmesi kapsamında, … isimli şirket hissedarının 5.000,00 TL’lik %5 tekabül eden hissesini toplam 30.000,00 TL bedel ile satın aldığını, yine dosya içerisinde yer alan Anonim şirket hisse devir kararı’nda da açıkça görüleceği üzere … aynı gün hisselerini davacılardan …, …., … ve müvekkiline devrederek şirkette hissedarlık durumunda olduğunu, hisse devrine ilişkin taraflar arasında (… ve …) anlaşma olduğunu, …’un bu hisse devirlerine karşılık borcunun bulunduğunu, …’un müvekkili gibi … ile … arasındaki davada sadece adına olan banka hesabı kullanılan kişi durumunda olduğunu, bu haliyle hem icra takibi açısından hem de itirazın iptali davası açısından taraf sıfatı bulunmadığını, dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği gibi bütün hukuki ilişkinin … ile dava dışı 3. Kişi … arasında geçtiğini, YK başkanı ve tarafların arasını bulan hesabına söz konusu paranın yatırıldığı kişi olması dışında bir vasfı olmayan müvekkilinin dosyada davalı olarak görüldüğünü, … açısından davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girmesi sebebiyle Görevsizlik Kararı verilmesi gerektiği, müvekkili ile değil de, doğrudan … ile ilişki halinde olunmakla sadece …’a tevdi etmek üzere hesabına para yatırılan müvekkilin dosyada taraf sıfatının bulunmadığını, eğer hisse devri için sözleşme yapılmış ise davacıların hisseleri değil de neden doğrudan ödedikleri bedeli talep ettiklerini, her iki davacının da taraf olduğu şekilde şirket hisselerinin %13,5’i oranında bir bedelin 13.500 TL karşılığı devri için müvekkili ile anlaştıklarını ve bu hisse devrinin gerçekleşmemesi sebebiyle ödedikleri paranın iadesini talep ettiklerini, şirket hisselirin %5 ‘nin 13.500 TL olduğu, sermayesiyle orantılı bir şekilde 13.500,00 TL’ye %13,5’lik bir hissesinin devrinin gerektiği yönünden yapılan itirazın ticaret hukuku kurallarıyla örtüşmediğini, önce hem hissedar olup hem bu hisse nedeniyle çok daha fazla borcu varken sözlü anlaşmaya binaen yemin teklif edilse dahi doğruları söylemeyeceğini, davacı …’un batırdığı şirketten para isteyememesi nedeniyle babası …’u geçişli bir şekilde devreye sokup alakası olmamasına rağmen YK başkanı Müvekkiline hayali sözlü sözleşmelere binaen dava ikamesinin kanun önünde karşılığı olmadığının açık olduğu, … isimli veliye çekmiş olduğumuz Kayseri terliği’nin 04/12/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnameye cevaben gönderilen cevapta, kurumun sıkıntıya uğradığını belirtildiğini, davacının hem hissedarı hem de çalışanı olduğu şirketi nasıl zarara uğrattığının açıkça izah edildiğini, davacının tek dayanağı, babası ve aynı zamanda diğer davacı olan … tarafından müvekkilinin hesabına para yatırılması olduğunu, bu beledin daha önceden sözlü olarak çok daha yüksek bir bedele aldığını ve ancak 13.500,00 TL ‘sinin yatırdığı halen adına bulunan şirket hisse gereği olduğunu ve nitekim müvekkili tarafından hisseyi devreden …’a tevdi edildiğini, bu nedenle öncelikle davanın usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, kötü niyetli bir şekilde açıklan davada davacıların kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklıların … ve … olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 13.500,00 TL 17/07/2019 tarihli dekont ile gönderilen hisse payı bedeli, 419,42 TL 17/07/2019 tarihli hisse payı bedeline ilişkin 12/02/2020 tarihinden itibaren işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.919,42 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 08/07/2020 tarihinde tebliğ olduğu, borçlunun takibe itiraz ettiği ve borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Gevher Nesibe Vergi Dairesine, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğüne, ….’ne, ….na yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya içerisine alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Tanık …’ın Mahkememizin 06/04/2022 tarihli celsede alınan beyanında; Davalı …’ın halasının oğlu olduğunu, davacıları tanımadığını, davacıların göndermiş olduğu 13.500,00 TL davalı tarafından alındıktan sonra şirketteki hissesini davacı …’a devrettiğini, bunun haricinde davacıdan almış olduğu başka bir para olmadığını, zaten davacıları tanımadığını, şirket hisse devrini de zaten şirkette yaptığını, karşı tarafla başka bir görüşmeleri de ve para alışverişleri de olmadığını, hisse devrini 30.000 TL’ye anlaştıklarını, ancak söylemiş olduğu gibi sadece 13.500 TL ödeme yapıldığını, diğer kısmın ödenmesini davalıdan talep ettiğinde kendisi ona, davacı taraf ile davalarının devam ettiğini söylediğini, diğer hisse devrilerini de 30.000 TL karşılığında gerçekleştirdiğini, hisse devri karşılığında ödenen paraları …’tan aldığını, kendi hesabına yatırılmış bir para olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişi ile Hesap Uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 29/12/2021 tarihli raporda özetle; Davacı … davalının banka hesabına …. açıklaması ile 17.07.2019 tarihinde 13.500 TL ödeme yaptığı, davacı adına yapılmış bir hisse devri söz konusu olmadığı, taraflarca bunun aksi de ileri sürülmediği, Davalı tarafça her ne kadar bu tutarın davacılardan …’un dava dışı …’dan yapılan hisse devri bedeli olduğu ve bunun dava dışı kişiye tevdi edildiği belirtilmiş ise de bunu ispatlayan bir belge dosyada bulurmadığı, Davacı tarafça yapılan ödeme karşılığında davalıya herhangi bir hisse devri yapılmadığı anlaşıldığından davacının yaptığı ödemenin davalı tarafça iadesi gerektiği, rapor içinde ayrıntılı olarak açıklandığı ve hesaplandığı üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 13.500,00 TL anapara ve 419,42 TL işlemiş faiz alacağı hesaplandığı, Davalının davacıya takip tarihinden önce ve sonrasında herhangi bir ödeme iddiası bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişi ile Hesap Uzmanı bilirkişi heyetinden alınan …. tarihli raporda özetle; Açıkça sözlü anlaşma neticesinde taahhüt edilen hisse devri olduğuna yönelik bir belge-bilgi olmadığından, yine de davacı tarafından yatırılan tutarın davacılardan …’un dava dışı …’dan yapılan hisse devri bedeli olduğu ve bunun dava dışı kişiye tevdi edildiği kanaatinde bulunmak, hukuki yorum kapsamında Mahkemenin takdirinde olduğu, şu hususu da belirtmek gerekir ki nama yazılı pay senedi devri söz konusu olmadığından 18.02.2022 tarihinde yapılmış olan pay devri, çıplak pay devri niteliğinde olup, kanuni şekil şartlarını taşımakta olduğu, zira çıplak pay devri için hisse devir sözleşmesinin yapılması ve ardından pay defterinde kayıt bulunması gerektiği, ancak bu devrin tarafların kabulünde olan hisse devir taahhüdüne yönelik bir ifa olduğuna dair bir belge vs. bulunmadığı, bu hususta taraf iddiaları ve davalının rapora itiraz dilekçesi ile sunmuş olduğu yönetim kurulu kararı doğrultusunda takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın delilleri arasında yemin delilinin olması nedeni ile davalı vekiline davacı … yönünden hisse devri yapıldığı iddiasının ispatı için yemin deliline başvurup başvurmayacakları hatırlatılmış ise de davalı vekilince yemin deliline başvurulmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacılar tarafından davalı hakkında başlatılan takibe davalının itiraz etmesi üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açılmış olmakla takip konusu alacak talebine ilişkin olarak davacıların haklı olup olmadığının tespiti için deliler toplanmış ve dava dışı …’ye ortak olunması amacı ile ödendiği iddia edilen 13.500 TL bedel her ne kadar davacı … tarafından davalıya gönderilmiş ise de, davacı ve davalı tarafın beyanlarından söz konusu paranın davacı …’un hisse payı için gönderilmiş olduğu anlaşılarak davacının iddiasını destekleyen başkaca delil tespit edilemediğinden davacı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı … yönünden yapılan inceleme de ise, yukarda belirtildiği üzere davacının diğer davacı …’un havalesi ile davalıya gönderdiği 13.500 TL ödemeye karşılık davalının kendisi tarafından hisse devri yapıldığını yazılı delil ile ispat edemediği görülmüş olup, tanık … kendisine ait payın davacı …’ye, gönderilen bu 13.500 TL bedel nedeni ile yaptığını ve ödemenin kısmi olduğunu belirtmiş ise de, davacının bu iddiayı kabul etmemesi ile davalının kendisine yapılan ödeme karşılığı devrin bu şekilde olduğunu yazılı deli ile ispatlayamaması ve alınan bilirkişi raporları ile de davalının iddiasının ispatına ilişkin delil olmadığının belirtilmesi sonucu davacı …’un davasında haklı olduğu görülmüş ve böylece Davacı … hakkında açılan davanın REDDİNE, davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine, davacı …’un davasının KABULÜ ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 13.500,00 TL asıl alacak ile 419,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.919,92 TL üzerinden devamına, kabul edilen toplam alacak bedeli olan 13.919,92 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-a) Davacı … hakkında açılan davanın REDDİNE,
1-b) Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine,
2-a) Davacı …’un davasının KABULÜ ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 13.500,00 TL asıl alacak ile 419,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.919,92 TL üzerinden devamına,
2-Kabul edilen toplam alacak bedeli olan 13.919,92 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı … tarafından açılan ve reddine karar verilen dava yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının davacılar tarafından peşin olarak alınan 168,11 TL peşin harçtan mahsubuna,
4-Davacı … tarafından açılan ve kabulüne karar verilen dava yönünden alınması gereken 950,87 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan ve mahsuptan geriye kalan 87,41‬ TL harçtan mahsubuyla eksik kalan bakiye 863,46‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı … tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, mahsuptan geriye kalan 87,41 TL harcın davalıdan alınarak iş bu davacıya verilmesine,
6-Davacı … tarafından yargılama boyunca yapılan, 46,10 TL tebligat, 29,00 TL müzekkere ve posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.275,1‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak iş bu davacıya verilmesine,
7-Davacı … tarafından açılan ve reddine karar verilen dava yönünden davalı tarafça yargılama boyunca yapılan, 65,10 TL yargılama giderinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile iş bu davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacı … tarafından açılan ve reddine karar verilen dava yönünden davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan tahsili ile HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
11-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
Dair, davacılar ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/06/2022

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)