Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/547 E. 2021/970 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/547 Esas – 2021/970
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/547
KARAR NO : 2021/970

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : .
Av..
DAVALI :1- ….
VEKİLİ : Av..
DAVALI :2- … -..
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ..
KARAR TARİHİ : 12/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin araç kiralama işi yaptığını, … plakalı … model …. aracı ….tarihinde davalılardan …’ın kiraladığını, kiralanan bu otomobilin davalı sigorta şirketi tarafında araç kiralama işi de dahil Genişletilmiş Kasko poliçesi ile sigortalandığını, davalı …’ın kiraladığı bu araç ile …. günü … ilçesi …. Mah. Hudutlarındaki …. Köprüsünden uçmak suretiyle trafik kazası yaptığını, kazada ölü, yaralı olmadığını, olay günü hava sıcaklığının eksi 25-30 derecede olduğunu, davalı ….’ın olay yerinde kalmadığını ve en yakın yerleşim yerine ulaştığını, hava şartları ve olayın psikolojisi ile bir süre olayı jandarmaya haber veremediğini, müvekkilini aradığını ve aynı gün 23.41 sıralarında müvekkilinin jandarmaya olayı bildirdiğini, bildirimden 1 saat sonra … ilçe Jandarma Komutanlığının ….saat….de kaza yapmış haliyle görüldüğü için tutanak tutulduğunu, aynı gün müvekkilinin davalı sigorta şirketine ihbarda bulunduğunu, aracın çekici ile Kayseriye tamir atölyesine getirildiğini, davalı sigorta şirketinin kazadan sonra olay yerinin terk edilmiş olması ve süresinde ihbar edilmemiş olması gerekçesiyle hasar ödemesi talebini reddettiğini, müvekkilinin araç üzerinde ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.iş dosyası ile bilirkişi incelemesi yapıldığını, aracın pert durumda olduğunun rapor edildiğini, meydana gelen zararın aracın değeri hurda değeri sonrası 80.110,00-TL olduğunun belirlendiğini, davalı …’ın tek taraflı ve tam kusuru nedeniyle müvekkiline karşı zarardan sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketi ise kaza ve hasardan dolayı poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, sigorta şirketinin ödememe gerekçesinin yerinde olmadığını belirterek davalı … ile davalı sigorta şirketi (poliçe dahilinde) tüm zarar ve hasar bedelini karşılamak zorunda olduklarından, fazlaya ve her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla araçtaki 80.110,00TL hasar ve zararın davalılardan ….. olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont-avans faizi ile birlikte ve müştereken ve müteselsilen tahsili ile (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) davacıya ödenmesini, Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile yapılan giderler dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinini davalılardan müştereken ve müteselsilen davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacı adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkili nezdinde ….. no’lu 21.01.2020/2021 vadeli Kasko poliçesi ile teminat altına alındığını, olayın 12.02.2020 tarihinde, ihbarın ise 14.02.2020 tarihinde olduğunu, hasar dosyası açıldığını, hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğini, kaza sonrası olay yeri terk edildiğinden, ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden Kasko Genel Şartlar A.5.10 ve C.3 maddeleri gereği sigortalının tazminat talebinin değerlendirilmediğini; Sigortalı araç sürücüsünün olay yerini sebepsiz terk etme eylemi, sürücünün alkollü olduğunu ve/veya araç sürücüsünün kimliğinin tespit edilmesini gizlemek amacına yönelik olduğunu, beyan yükümlülüğü sigortalı tarafından zamanında ve doğru bir şekilde yerine getirilmediğini, dolayısıyla ispat yükünün yer değiştirdiğini; Suistimal raporundan anlaşılacağı üzere, araştırmayı yapan bilirkişilerin aracın bulunduğu servise gidilerek araç üzerinde incelemeler yaptığını, hasar durumunun değerlendirildiğini, sürücü ve yolcu hava yastığının patladığını, üzerlerinde ve koltuklarda kan lekelerinin olduğunun görüldüğünü, sürücü olduğu belirtilen …’ın kan lekeleri konusundaki soruya, yaralanma olmadığı bilgisini verdiğini, aracın araç kiralama firmasında kullanılıyor olması sebebiyle takip cihazı olması gerektiğini, takip cihazı verilerinden kazanın net saatinin öğrenilmek istendiğini, kayıtlar talep edildiğinde araç içinde torpido altının sökülmüş olduğunun tespit edildiğini, firmanın yeni kurulmuş olması sebebiyle takip cihazı kullanılmadığı bilgisi alındığını, Suistimal araştırmasında davacı kiralama şirketinin kira sözleşmesi koçanına ilişkin inceleme yapıldığını, sözleşme tarihlerinin düzensiz olduğunun gözlendiğini, firmaya ait kamera kayıtları kontrol edildiğinde, aracı teslim alan ve kiralama sözleşmesini imzalayan kişinin beyanda belirtilen kişi olduğu (…) ve aracın teslim anında sigortalı sürücünün yanında bir kişinin daha olduğunun tespit edildiği, …’ın yanında … ile birlikte aracı kiralamaya gittiklerini, ücreti …’un ödediği, çünkü aracın … için kullanıldığı, fakat sürücü belgesi olmadığı için sözleşmenin … adına düzenlendiğinin öğrenildiği, bu sebeple gerçekte kazanın … tarafından yapılmış olabileceği şüphesinin oluştuğunun raporda belirtildiğini, ancak beyanlarda ve tutanaklarda bu şahsın isminin yolcu olarak dahi geçmemesinin de aracı ehliyetsiz …’un kullandığı şüphesini artırdığını. araştırmada olayın meydana geldiği yer … Jandarma Karakolu’na gidilerek incelemeler yapıldığını, tutanaktan da anlaşılacağı üzere, tutanağın 13.02.2020 tarihinde saat 00:50 ‘de davacı …’nun 12.02.2020 tarihinde saat 23:41’de gelen ihbar talebi üzerine düzenlendiğinin anlaşıldığını, tutanağı düzenleyen Jan.Üstçavuş … beyanında kaza gecesinde karakola herhangi bir çağrı kaydının gelmediğini, aynı gecenin sabahında köy muhtarının aracı kazalı olarak görüp kendilerine haber verdiğini, burun üzerine kaza yerine gidip fotoğrafları çektiklerini, fotoğrafların korumaya alındığını, araç başında kimsenin olmaması ve yaralanma belirtisinin olmaması sebebiyle resmi işlem yapmadıklarını, aynı gece yani 12.02.2020 tarihinde 23:00 sıralarında sigortalı araç sahibinin karakola başvurarak Kaza Tespit Tutanağı (KTT) düzenlenmesini istediğini, fakat kazanın üzerinden uzun bir süre geçmiş olması sebebiyle KTT düzenlemediklerini, sadece sigartalı davacının isteği Üzerine olayı anlatır tutanak düzenlediklerini Suistimal raporunda araç sürücüsü …’ın hem kendi beyanından hem de GSM kayıtlarından Jan.Karakolu’nun olay gecesi …. günü 03:34“te yani kazadan yaklaşık 3 saat sonra aranmış olduğu ve fakat Jandarma’dan herhangi bir tutanak talebinde bulunulmadığı, tek taraflı olarak kaza yapıldığı, yaralanma olmadığı, ikametlerinin bulunduğu köye gittiklerinin bildirildiği Sürücü olduğunu beyan eden …’ın 05.03.2020 tarihli beyanında, kaza meydana geldikten sonra, bir süre araç başında bekledikleri, havanın soğuk olması sebebiyle arkadaşları …’ın evine gittikleri, burada bir müddet dinlendikleri, …’ın araç içinde telefon ve cüzdanını unuttuğunu fark ettiğini, bu sebeple araç başına yeniden gittikleri, telefonu araçtan alarak jandarmayı aradıklarını; Jandarma Karakolunun saat 03:34 de arandığı ve GSM araştırmasında kazadan sonra Jandarma aramasından önce …’ın telefonundan 8 görüşme yapıldığı, internet kullnımı olduğu ve yine yolcu olduğu belirtilen ehliyeti olmayan …’ın telefonundan da internet kullanımı olduğunun tespit edildiği; ayrıca kazanın olduğu saatte … ile …’ın 8 sn.lik görüşmesi olduğunun tespit edildiği, aynı araç içinde neden 8 sn.lik görüşme yapıldığı sorusuna ise geçerli bir cevap verilemediğinin belirtildiği, aslında … ile …’ın kazayı birlikte yapmadıkları, araç içinde beraber olmadıklarının ortaya çıktığı; kazadan sonra ne olduğunun belli olmadığını, sağlıkları yerinde olmasına rağmen kaza olur olmaz neden jandarmanın aranmadığı, davacı sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu, ifadelerde çelişki olduğu, …’a emniyet kemerlerinin takılı olup olmadığı sorulduğunda emniyet kemeri takmadıklarını beyan ettiği, oysa emniyet kemer gergisi ve kayış izleri incelendiğinde sürücünün kaza anında emniyet kemerinin takılı olduğunun tespit edildiği, Suistimal araştırması ile sürücü değişikliği olduğunun tespit edildiği; rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetinin kasten yerine getirilmediği, teminat dışında kalan bir hususun teminat içinde kalmış gibi gösterilmeye çalışıldığının tespit edildiği, davanın reddi gerektiği, Kazada can güvenliği ile ilgili bir durum meydana gelmemiş olması, buna ilişkin olarak olay yerinin terki için hiçbir makul ve mantıklı bir sebep olmadığı, sigortalı araç sürücüsünün olay yerine hiçbir güvenlik gücünü çağırmayarak, aracını kaza mahallinde bırakarak ayrılmasının ve akabinde yaklaşık 2 gün sonra kaza tutanağı düzenletmek üzere davacının jandarmaya haber vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, Kural olarak zararın teminat dışı olduğunun tespiti müvekkili sigorta şirketinde ise de, sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden ayrılmasının sebebi can güvenliği olmamasına rağmen ilgili kolluk birimine başvurmaması, kolluk birimine kazadan iki gün sonra başvurulması, İspat yükünün sigortalıya geçtiğinin ispatı olduğunu, sonuç olarak, teminat kapsamında kalmayan hasarın tazmini sebebiyle açılan iş bu davanın reddini, davacının tüm taleplerinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
Davalı …’ın Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
… İlçe Jandarma Komutanlığı’na Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere cevap olduğu, Kayseri …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.iş sayılı dosyasının celp edilerek Makine Mühendisi bilirkişiden davacının talep edebileceği hasar bedelinin miktarının tespiti ile dosyada mevcut genişletilmiş Kasko Poliçesi ile Sigortası Genel Şartları gereğince davalı sigorta şirketinin araç hasar bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı yönünde rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememizce alınan ….. tarihli bilirkişi raporundan özetle; … plaka sayılı aracın …. tarihli trafik kazası hasarı sebebiyle parça değişimi, onarım ve işçilik toplam tutarının KDV dahil 67.905,70-TL (KDV hariç 57.606,53-TL) olabileceği, 103.000,00-TL piyasa rayiç değeri olan aracın, hasar tutarının 67.905,70TL (kdv dahil) olduğu, yukarıda detaylı yapılan açıklamalar dikkate alınarak araca Total Pert işlemi uygulanması gerektiği, … plaka sayılı Davacı aracı Pert total işlemi sonucuna göre, sovtaj değerinin 24.000,00-TL edebileceği, bu durumda, … plaka sayılı aracın dava konusu hasarına ilişkin olarak gerçek zarar tutarı, Gerçek zarar (hasar) tutarı Hasar öncesi piyasa rayiç değeri – sovtaj değeri, Gerçek zarar (hasar) tutarı = 103.000,00-TL – 24.000,00TL = 79.000,00-TL olduğu, Davalı sigorta şirketinin savunma dilekçesindeki iddiaları (sürücü olay yeri terk ve sair) hakkında takdir mahkemeye ait olmak üzere, Davacının talep edebileceği hasar bedeli, Dava konusu aracın sovtajı Davalı sigorta şirketinde kalacak ise, tamı ziya hasar dikkate alınarak davalının 103.000,00-TL talep edebileceği, Dava konusu aracın sovtajı Davacıda kalacak ise, 79.000,00-TL talep edebileceği, Mahkemenin talep ettiği, dosyada mevcut Genişletilmiş Kasko Poliçesi ve Sigorta Genet Şartları gereğince davalı sigorta şirketinin araç hasar bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hakkında bilirkişinin sigorta hukuku yetkinliği olmadığı için takdirin Mahkemeye ait olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce davacı tanığı ….., …., …. ‘un beyanlarının alındığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı ….. beyanında;”Davacı tarafla ortaklığımız bulunmaktadır, dava konusu araç … tarafından kiralandıktın sonra davacı beni arayıp aracın kaza yaptığını söyledi, davacı bildiğim kadarıyla kaza sonrası olay yerine gitmiştir, yaptığım telefon görüşmesi sonrası havanın çok soğuk olduğunu söylemişti, sürücü kaza sonrası olay yerinde değilmiş aracı bırakıp gitmiş, davacı ile telefonla konuştuğumuzda havanın çok soğuk olduğunu, havanın kar yağışlı olduğunu, sigorta şirketinin kurtarma aracının da gelemediğini söyledi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ……’in alınan beyanında;” Olay tarihinde telefonlara ulaşılamadığı için davalı … arkadaşını bizim yanımıza göndermiş, kaza yaptığını öğrenmemiz üzerine olay yerine gittik, biz gittiğimizde ….. kaza yerinde yoktu, aracı terk edip gitmişti, havanın soğuk olması nedeniyle …… köyde bir yere sığındığını daha sonra yanımıza geldiğinde söyledi, birlikte Jandarmaya gitmiştik, hava çok soğuktu ve karlı idi, sigorta şirketinin aradık, hava şartları nedeniyle sigorta şirketine ait aracı gönderemeyeceklerini söylediler, sigorta şirketinin aracının olay yerine ne zaman gittiğini hatırlamıyorum, kazanın nasıl olduğunu kendisi anlattı, buzlanma nedeniyle kazanın meydana geldiğini ve köprüden düştüğünü söyledi, bildiğim kadarıyla araçta davalı dışında başka bir kimse yoktu, olay günü telefonla sigorta şirketine bilgi verip çekici istedik.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı …..’un alınan beyanında;”Olay tarihinde telefonlara ulaşılamadığı için davalı … arkadaşını bizim yanımıza göndermiş, kaza yaptığını öğrenmemiz üzerine olay yerine gittik, biz gittiğimizde aracın yanında kimse yoktu, …’ ı daha sonra biz bulduk, hava soğuk olduğu için olay yerini tek edip köye sığındığını söyledi, biz gittiğimizde de hava çok soğuk ve -25C(derece) olabilir, olay yerine gittiğimizde sigorta şirketini arayıp çekici istedik, çekici hava şartları nedeniyle olay yerine gelemedi, Jandarmaya olay günü hep beraber davalı …’ da yanımızda iken gittik, Jandarma aradığımızda yaralı yoksa biz gelmeyiz demişlerdi, … bize aracın kaydığını, köprünün korkuluklarına çarpıp aşağı düştüğünü söyledi, olay yerinde ki yol karlı ve buzlu idi, biz de olay yerine giderken çok zorlandık, aracın tavanında ezikler vardı, ancak araç tekerleri üzerinde duruyordu, biz aracı gördüğümüz esnada Jandarmayı aradık, hava şartları nedeniyle Jandarma gelemedi, daha sonra biz Jandarmaya gittik, orada bir tutanak tutuldu.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko poliçesiyle sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı, araç sürücüsünün ve sigorta şirketinin araç hasar bedelinden sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacıya ait aracın, 21/01/2020 başlangıç-21/01/2021 bitiş tarihli poliçeyle davalı şirket nezdinde kaskolu olduğu, aracın davalı … tarafından kiralandığı ve 10/02/2020 tarihinde rizikonun poliçe süresi içerisinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde geçerli olan Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5.10. maddesinde, “zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ve benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
Diğer taraftan, poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında; …..tarihinde saat 13:00 civarında davaya konu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği ve sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği, davacının ihbarı ve isteği üzerine jandarma tarafından tutanak düzenlendiği sabittir.
Yukarıda anılan kanun ve sigorta genel şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü, davalı sigortacıda bulunsa da ve somut olayın özellikleri ve bilhassa davacıya ait aracın sürücüsü olduğu iddia edilen …’ın yaralanmadığı ve tek taraflı olarak yapılan kazada can güvenliğini tehlikeye atacak durum olmadığı halde olay yerinden ayrılması, kazanın oluş biçimi ve meydana geldiği saat gözetildiğinde; haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu ve sürücünün kaza anında alkollü ve ehliyetsiz olmadığı,uyuşturucu madde kullanmadığını ispat yükünün davacı sigortalıya geçtiğini kabulünün zorunlu olduğu açık olup davacı tarafından dosyadaki mevcut deliler ile de hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamadığından davalı sigorta şirketine yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda kaza, tek taraflı olup,davalı … dava konusu aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmekle yükümlü bulunması nedeniyle meydana gelen hasarın tazmininden davacıya karşı sorumlu olacağından ve alınan bilirkişi raporunda aracın hasar bedelinin 79.000,00 TL olduğu tespit edildiğinden iş bu davalı yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu açıkça sayılmış olup yargılama giderlerinden sorumluluğu düzenleyen 326. maddesinde ise kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir. 22/03/1976 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince de delil tespit giderleri yargılama giderlerinden olup,talep doğrultusunda değişik iş dosyasındaki tespit masrafları yargılama giderleri ile birlikte kabul ve red oranına göre hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
Açılan davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;
1-Davacının, davalı … hakkındaki davasının esastan REDDİNE,
2-Davacının araç hasar bedeline yönelik maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 79.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 12/02/2020 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 5.396,49-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 1.368,08-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.028,41-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, dava başında davacı tarafından yatırılan 1.368,08-TL peşin harç toplamı olan 1.412,48-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından asıl dosyada yargılama boyunca yapılan 187,00-TL tebligat gideri, 64,50-TL posta müzekkere gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 751,50-TL, Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesinin …..D.iş sayılı dosyasından yapılan 384,90-TL keşif harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 180,00-TL keşif araç ücreti, 43,50-TL tebligat gideri, 89,60-TL peşin harç ve 25,00-TL tedbir harcı toplamı olan 1.536,50-TL yargılama giderinin kabul oranına göre belirlenen 1.515,21-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/3 maddesi gereğince belirlenen 11.070,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı ……dan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı…… taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden işbu davalı lehine A.A.Ü.T. 13/4 maddesi gereğince belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2021

Katip …..
¸

Hakim ….
¸