Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2021/974 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/541 Esas
KARAR NO : 2021/974
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ :..
Av. … …
Av. … -…
DAVALI :… – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından … tarihli teklif toplama formu ile 8 firmadan teklif toplandığını, bunların içinde en uygun olanının davalıya ait …. tarihli 357.000 kg için KDV dahil 363.426,01 USD karşılığındaki teklif için anlaşma yapıldığını, yapılan anlaşma gereği teslim edilecek ürünlerin sevk ve teslimi 30 gün içinde 25.500 kg olarak toplam 14 araç ile tamamlanacak ve ödeminin araç tesliminde yapılacağını, anlaşma şartları dahilinde davalı tarafından 2 araç sevkiyatı yapıldığını ve teslim edilen malzemelerin ücretininde aynı gün davacı tarafından ödendiğini, sonraki teslimlerin ancak ödeme öncesinde yapılması halinde yapılacağının davalı tarafça bildirildiğini, bunun 02/06/2020 tarihli ihtar ile de bildirildiğini¸ bunun üzerine davalıya Kayseri …. Noterliği’nin …tarihli ve … yevmiye nolu ihtarının gönderildiğini, davalının anlaşmaya aykırı davrandığının, davacının toplam zararının 47.806,50 USDU olduğunun ve sözleşmenin feshedildiğinin ihtar edildiğini, davalı tarafından temin edilmeyen malların 3. Bir şirket tarafından temin edildiğini ve bu temin nedeni ile fiyat farkı dolayısı ile davacının zararının olduğunu, bunun miktarının 46.806,50 USD olduğunu, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması ile 20.000 USD’nin 19/06/2020 gününden itibaren işleyecek USD dolarına bankalarca uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında …. tarihinde, davalının davacıya teklifini içerir proforma faturanın gönderilmesi ile aynı tarihte taraflar arasında 357.000 kg hammadde için KDV dahil olmak üzere 363.426,01 USD üzerinden anlaşma sağlandığını, anlaşmaya göre ödeme işleminin malzeme tesliminde yapılacak olduğunu, teslimatın 30 gün içerisinde 25.500 kglık partiler halinde sevk edilecek olduğunu, davaya konu hammaddenin yurtiçinde mevcut tek üreticisinin petkim a.ş olduğunu, davalının söz konusu hammaddeyi …. adlı şirket aracılığı ile …. A.Ş’den temin ettiğini, davalının yıllardır Petkim ile ticaret yaptığını, daha önce sorun yaşamadığını, bu nedenle sözkonusu firmaya güvendiğini, Covid-19 salgını nedeni ile her türlü sektörün bu durumdan etkilendiğini, pandeminden kaynaklı sorunlar haricinde …tarihinde …. A.Ş ünitelerinde arıza sorunu yaşandığı için firmanın üretim gücünün büyük oranda azaldığını, bu nedenle davalınında ürünleri zamanında teslim edemediğini, gelişmelerin zamanında davacıya bildirildiğini, davalının TMK madde 2 gereği üzerine düşen tüm özeni yerine getirdiğini, davalının sözleşmeyi ayakta tutmak için anlaşılan fiyatın tamamının kendisine ödenmesi halinde mal teslimini parça parça ancak aynı birim fiyat üzerinden yapmayı teklif ettiğini, davacının teklifi kabul etmediğini ve sözleşmeyi feshedip müspet zararın tazmini için davalıya ihtarname gönderdiğini, Borçlar Kanunu madde 112 gereği zararın tazmini için illiyet bağı ve kusurunda olması gerektiğini, olayda bunların olmadığını, illiyet bağını kesen durumlardan birinin de mücbir sebep olduğunu, covid salgının bu kapsamda olduğunu, bu nedenle davalının zarardan sorumlu tutulmaması gerektiğini, TBK ifa imkansızlığı durumununda meydana geldiğini, geçici imkansızlık halinde ise tarafların karşılıklı borçları sona ermeyip yalnızca geçici süre ile imkansızlığın sona ereceği tarihe kadar ertelenmiş olduğunu, yani akde katlanma süresinin varlığının devam ettiğini, davacının sözleşmenin devamı için sanş tanımadığını, davalınında alacaklarını toplayamadığını, davalının ürün stoklama durumunun olmadığını, aşırı ifa güçlüğü olmasına rağmen davalının sözleşmeyi ayakta tutmaya çalıştığını Petkim’in sözleşme konusu ürünün ülkede yegane üretim yeri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında yapılan anlaşmaya davalının aykırı davranıp davranmadığı, davacının sözleşmenin feshinde haklı olup olmadığı, davacının ürün temin edilmemesi nedeni ile başkasından ürün temini nedeni ile zararının oluşup oluşmadığı ve zararı varsa ne kadar zararı olduğu hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri 10. Noterliğine, Mimarsinan Vergi Dairesine, Kayseri Vergi Dairesine, yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu … havale tarihli raporda özetle; ” Davacı ile davalı arasında 04/05/2020 tarihinde bir satış sözleşmesi kurulduğu, bu sözleşmeye göre davalının davacıya peyderpey teslim edeceği malların tesliminde bedelin her bir teslime göre ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının hammadde tedarik edememesi nedeniyle, ihtar ile malı teslim edemeyeceğini, tüm bedelin peşin ödendiği takdirde sözleşmesinin devam edeceği, aksi takdirde sözleşmedeki ifayı yerine getirmeyeceğini, teslimleri ne zaman yapacağının de belli olmadığını bildirildiğini, davalının sözleşmedeki ifayı yerine getirmediğini kabul ettiği, bunu yerine getirmeme durumundaki ileri sürdüğü hammade fabrikasının çalışmaması ve salgın durumunun somut olay açısından basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği ve davalının ifayı yerine getirmemekte kusurlu olduğu davacının malı başka bir yerden tedarik ettiği için sözleşmeden dönüp müspet zararının tazminini istediği, bu zararın ispatladığı, zararın 40.513,98 USD (KDV hariç olarak) olduğu” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu …. havale tarihli dilekçesinde davanın ıslahına ilişkin beyan dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacı ile davalı arasında yapılan anlaşmaya davalının aykırı davranıp davranmadığı, davacının sözleşmenin feshinde haklı olup olmadığı, davacının davalı tarafça kendisine anlaşma kapsamında ürün temin etmemesi nedeni ile başkasından ürün temini dolayısıyla davacının zararının oluşup oluşmadığının ve zararı oluşmuş ise miktarının tespiti için delillerin toplanmasından sonra …. tarihli bilirkişi heyeti raporu alındığı, raporda davalının sözleşmeye aykırı davranışının sebebi olarak belirttiği hammadde fabrikasının çalışmaması ve salgın durumunun dava konusu açısından geçerli sayılabilecek sebepler olmadığı, davalının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalının bu hareketinde kusurlu olduğu ve davacının başka bir firmadan malı temin etmesi nedeni ile oluşan zararı 40.513,98 USD olup bu zararının ispat edildiğinin belirtildiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, davacının malı başka bir firmadan temin etmesi ile davalının iddia ettiği ifa imkansızlığı ve mücbir sebep şartlarının oluşmadığı ve raporda tespit edilen bedel yönünden davacının davasında haklı olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin …. tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulü ile, 20.000 USD’nin ….tarihinden itibaren 3095 sayılı kanununun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte, 20.513,98 USD’nin ıslah tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanununun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıyla verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 20.000 USD’nin 19/06/2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanununun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte, 20.513,98 USD’nin ıslah tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanununun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıyla verilmesine,
2-Alınması gereken 22.652,48 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 2.513,81 TL peşin harç ile 3.163,46 TL ıslah harçtan mahsubuyla eksik kalan bakiye 16.975,21 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 2.513,81 TL peşin harç ile 3.163,46 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 57,40 TL tebligat, 9,00 TL müzekkere ve posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.266,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 31.662,90 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır