Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/395 E. 2022/174 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/395 Esas – 2022/174
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/395 Esas
KARAR NO : 2022/174

……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde;davacının Türkiye’nin önde gelen sünger üreticilerinden biri olduğunu, davacı ile davalı arasında mobilya sektöründe kullanılan sünger ve benzeri emtiaların satımına dair ticari ilişki bulunduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcu olan 39.999,91-TL için herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle itirazın kısmen iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin köklü bir firma olduğunu, davalı aleyhine bugüne kadar yapılmış hukuki işlem bulunmadığını, davacı ile davalı arasında 2016-2019 yılları arasında ticari ilişki bulunduğunu, ödemelerin zamanında yapıldığını, davacı ile davalı arasında 2019 yılı sonundan başlayarak süre gelen bir mutabakatsızlık olduğunu, davalının davacı ile aralarında bir sözleşme olmamasına rağmen vade farkı faturası adı altında fatura kestiğini, fatura bedelinin 24.780,00-TL olduğunu, vade farkına ilişkin herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacı şirket çalışanları ile görüşüldüğünü, bu hususun düzeltileceğinin bildirildiğini, davalı çalışanlarının sehven işleme alarak deftere işlediklerini, davacının bu hatayı fırsat bilerek haksız olan işbu davayı açtığını, davalının davacı ile vade farkı noktasında yapılan bir anlaşma olmadığını, icra takibinden sonra davalıya 30.000,00-TL ödeme yapıldığını, davalının davacıdan 14.780,09-TL alacaklı olduğunu, bu nedenle davanın reddini, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Takip dosyası, cari hesap dökümü, ticari defter, kayıt ve belgeler, bilirkişi incelemesi, tanık.
GEREKÇE: Dava, takip talebinde her ne kadar 39.999,91-TL asıl alacak üzerinden takip başlatılmış ise de, dava dilekçesinde belirtildiği üzere 24.260,52-TL asıl alacak üzerinden ticari satıma dayalı davacı satıcının davalı alıcıdan tahsil edememiş olduğu bakiye satış bedelinin tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla davacının ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; ” … firması 2018-2019-2020 yılları ticari defterleri incelenmiştir. Firma e-defter mükellefi olup; e-defter oluşturup berat gönderme işlemleri, yasal süreleri içerisinde ve usulüne uygun şekilde yapılmıştır. Kayıtların, TTK ve VUK uyarınca yasal sürelerinde yapıldığı; kayıt nizamının VUK hükümlerine ve muhasebe sistemi genel uygulama tebliğine uygun olduğu, birbirini tamamladığı ve teyit ettiği belirlenmiştir.
Dava dilekçesinde bahsi geçen, ve bir kısmının ödenmediği ileri sürülen faturaya ilişkin bilgiler;
İlgili fatura incelenmiş, fatura üzerinde, vade tarihi olarak 14.08.2018 yazıldığı, ayrıca, “vadesinde ödenmeyen faturalara aylık 945 oranında vade farkı uygulanır” ibaresinin bulunduğu, ticari teamülde açık fatura olarak nitelendirilen, düzenleyen tarafından atılan imzanın üst tarafta bulunduğu görülmüş, tarafına fatura düzenlenen ….’ne ait ise herhangi bir imza bulunmadığı tespit edilmiştir.
İlgili irsaliye incelemesinde ise, malı teslim alan kısmında, “…” şeklinde bilgi bulunduğu görülmüştür.
Davalı firma …., yukarıdaki faturaya istinaden, aşağıdaki fiyat farkı faturasını düzenlemiştir. Fatura, ticari teamülde açık fatura olarak nitelendirilen şekilde kesilmiş olup, ….’ne ait herhangi bir imza bulunmamaktadır.
İlgili fatura incelenmiş, ticari teamülde açık fatura olarak nitelendirilen, düzenleyen tarafından atılan imzanın üst tarafta bulunduğu görülmüş, tarafına fatura düzenlenen ….’ne ait ise herhangi bir imza bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı firma … ticari defter kayıtlarına göre; 31.12.2020 tarihi itibariyle; Davacı firma …, davalı firma ….’den 9.999,91 TL alacaklıdır. Davacı firma bu bakiyeyi “şüpheli ticari alacaklar” hesabında bekletmektedir. ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Talimatla alınan bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itirazlar bakımından İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla bilirkişiden ek rapor sunması istenilmiş, alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; ” Bahsi geçen vade farkı faturasına ilişkin tarafıma herhangi bir sözleşme sunulmamıştır. Fatura üzerlerinde “vadesinde ödenmeyen faturalara aylık 265 oranında vade farki uygulanır” yazısı bulunmaktadır ve fatura düzenleme tarihleri ile vade tarihleri aynı gündür.
Davacı firma muhasebe sorumlusu tarafından, bahsi geçeri vade farkı faturasının, 05.06.2018 tarihindeki toplam 175.000-TL.lik çek girişine ilişkin olduğu belirtilmiştir. Mart-Nisan-Mayıs 2018 aylarına ait, nakit ödenmesi gereken faturaların, 22.12.2018 vadeli toplam 175.000 TL.lik 4 adet çek ile ödendiği bildirilmiştir. Ortalama 8 ay vade için, aylık %1,5 üzerinden vade farkı hesaplanıp, ilgili firmaya bildirilerek vade farkı faturası kesildiği bilgisi tarafıma verilmiştir.
Takip tarihi itibariyte borç miktarı 39,999.91 TL.dir.
a-) Bursa 6.İcra Dairesi (….) Takip Talebi Tarihi 14.12.2019’dur. Bu tarihe göre yapılan hesaplamalar dikkate alınacak olursa, dava tarihi olan 23.06.2020 itibariyle borç miktarı 24.070,96 TL.dır.
b-) Davalı firma yetki itirazı sonrası, Kayseri İcra Müdürlüğü (2020/4750) Takip Talebi Tarihi 28.01.2020’dir. Bu tarihe göre yapılan hesaplamalar dikkate alınacak olursa, dava tarihi olan 23.06.2020 itibariyle borç miktarı 23.614,42 TL’dir.
c-) Dava tarihi sanrası ödeme bilgisi ise aşağıdaki şekildedir.
Tarih Tutar
6.10.2020 | 5.000,00″ şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporu ile birlikte mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davalı tarafından ibraz edilen 2017-2018-2019 yılı defterinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, defterlerin sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu hesaplar açısından defterlerin usulüne uygun düzenlendiği, raporun inceleme kısmında ayrıntıları ile açıklandığı üzere davacı tarafından davalıya düzenlenen vade farkı faturasının mahkeme tarafından kabul edilip edilmeme durumuna göre yapılan hesaplama sonucunda,
VADE FARKI FATURASININ KABUL EDİLMESİ HALİDE,
Davacı defterleri üzerinden hazırlanan asıl ve ek bilirkişi raporlarının tetkiki neticesinde, tarafların takip tarihi itibarıyla yasal defterlerinde birbirleri adına açmış oldukları hesapların bakiye tutarlarının birbiriyle uyumlu olduğu ve davacının 39.999,91 TL. davalıdan alacaklı olduğu, bu tutar üzerinden davacı tarafından davalı hakkında Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …esas sayılı icra dosyası üzerinden alacak takibi başlatıldığı, davalının takip tarihi (28.01.2020) sonrası dava tarihi (23.06.2020) öncesinde, davacıya farklı tarihlerde toplam 25.000,00 TL., ödeme yaptığı, dava tarihi itibarıyla davalı bödemelerinin raporun inceleme kısmında ayrıntılı bir şekilde hesaplandığı üzere davalının 25.000,00 TL. ödemesinden, icra dosya masrafları ve hesaplanan faizle birlikte toplam 16.385,49 TL. gider tutarının tenzili (25.000,00-16.385,49) neticesinde dava tarihi itibarıyla davacının 23.614,42 TL. Davalıdan alacağının bulunduğu, dava tarihi sonrasında davalının 5,000,00 TL. Davacıya ödeme yaptığı,
VADE FARKI FATURASININ KABUL EDİLMEMESİ HALİNDE
Taraflar arasında ticari ilişkinin 2017-2018 ve 2019 yılında devam ettiği, davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların tamamında düzenleme tarihi ile ödeme vadesi tarihinin aynı olduğu, davalının ödemelerinin tamamımı vade tarihinden sonra yaptığı, raporun inceleme kısmında tablo halinde tespit edildiği haliyle davalı tarafından davacıya fiyat farkı faturalarının düzenlendiği ve ileri vadeli çeklerin verildiği, dolayısı ile davacı tarafından düzenlenen faturalarda bulunan ödeme vadesinin mali bir karşılığının bulunmadığı, davacı tarafından ileri tarihli ödemelerin her zaman kabul gördüğü, davacı tarafından düzenlenen 18.06.2018 tarih ….. nolu Vade Farkı açıklamalı 24.780,00 TL. Tutarlı faturada, vade farkı hesaplamasının hangi fatura/faturalar için yapıldığının belli olmadığı, taraflar arasında vade farkının uygulamasına ilişkin yazılı bir sözleşmenin de bulunmadığı, ayrıca davalının açılan davaya karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde, söz konusu vade farkı faturasının kayıtlarına sehven işlendiği iddiası da dikkate alındığında, taraflar arasında vade farkı uygulamasının dayanağının bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen 24.780,00 TL. vade farkı faturasının takip tutarından tenzili halinde (39,999.91- 24.780,00) davacının 15.219,91 TL, davalıdan alacağın kalacağı, davalının takip ve dava tarihi sonrası ödemiş olduğu 30.000,00 TL.’nin tenzili sonrasında (30.000,00-15.219,91) davalının 14.780,09 TL. davacıdan alacağının olacağı, takipten sonra dava açılış tarihine kadar davalının ödemelerinin toplamının 25.000,00 TL. olması ve davacı alacağının üzerinde bir ödeme yapılması nedeniyle iş bu itirazın iptaline konu edilen davada davalı borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, 2001 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme kararı gereğince vade farkı kaydının faturanın mutat içeriğinden sayılmadığı ve bu sebeple vade fark kaydı içeren bir faturaya yasal süre içerisinde itiraz etmeyerek ticari defterlerine işlemiş olan muhatabın bu fatura içeriğindeki vade farkı şeklindeki alacağı kabul ve ikrar etmiş sayılmayacağı, davacı alacaklının bu takdirde vade farkına ilişkin kaydın faturada bulunmasının gerektiren akdi ilişkiyi kanıtlaması gerektiği ancak somut olayda davacının yalnızca satış sözleşmesine ilişkin akdi ilişkiyi kanıtladığı, bunun dışında ayrıca taraflar arasında vade farkının kararlaştırıldığına ilişkin akdi ilişkiyi kanıtlayamadığı, davacının dava ve takip konusu yaptığı alacağın faturanın mutat içeriği olan mal ve hizmet bedeli dışında tek taraflı olarak oluşturulmuş vade farkı kaydı ve bunun kendi ticari defterlerine işlenmesi suretiyle oluşturulan cari hesap (açık hesap)’tan kaynaklandığı, bu hukuki tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde her iki tarafın ticari defter ve belgelerine ilişkin defter karşılaştırması yapılan son bilirkişi raporu çerçevesinde davacı tarafından ileri tarihli ödemelerin her zaman kabul gördüğü, herhangi bir itirazi kayıt yahut çekince koymaksızın vade farkı oluşsa dahi ödemelerin kabul edildiği, davacı tarafından tek taraflı düzenlenmiş vade farkı açıklamalı 24.780,00-TL bedelli faturanın takip tutarı olan cari hesap alacağının toplam tutarı olan 39.999,91-TL’den mahsup edildikten sonra 15.291,91-TL alacağın kaldığı, davalının ise yapmış olduğu 30.000,00-TL ödeme çerçevesinde ve özellikle dava tarihine kadar yapılmış olan ödemelerin 24.780,00-TL’den fazla olmak üzere 25.000,00-TL olduğu ve dolayısıyla davacının davalıdan bakiye alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davacının davalı hakkında haksız olarak icra takibi başlattığı anlaşılmakla birlikte kötü niyetli icra takibi başlattığı hususu geçerli delil ve belgelerle kanıtlamadığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 414,31-TL harçtan mahsubu ile artan 313,61-TL nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
7- Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır