Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/393 E. 2022/694 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/393 Esas – 2022/694
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/393 Esas
KARAR NO : 2022/694

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLİ :Av. ….
DAVALI :1-….
VEKİLLERİ :Av. ….
Av. ….
DAVALI :2-….
VEKİLİ : Av…..
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/03/2018 tarihinde davacının yolcu olarak içinde bulunduğu … plakalı araç ile … ile … plakalı araçlar arasında meydana gelen kazada davacının ağır şekilde yaralandığını, olayı meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü …’un tam kusurunun etkili olduğunu, davacının kaza esnasında yolcu olması nedeni ile üzerine atılacak bir kusur bulunmadığını, olay nedeni ile davacının günlük işlerini yapamaz hale geldiğini ve ….- …. v Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere davacının olay nedeni ile %30 engelli hale geldiğini, davacının olay tarihi öncesinde asgari ücretle çalışmakta olduğunu, davacının kaza nedeni ile maddi manevi zarar gördüğünü, olay nedeni ile Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. E sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması ile 500 TL geçici iş göremezlik, 500 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 1000 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile, 40.000 TL manevi tazminat bedelinin davalı Kemal’den faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde; Zamanaşımı defileri olduğunu, davacı tarafça tam olarak sigortaya başvuru yapılmadığını, davalının sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, kusur oranının tespiti için adli tıptan rapor alınması gerektiğini, davacının kaza anında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacının maluliyet iddiası nedeni ile adli tıp kurumundan rapor alınması gerektiğini, davalının geçici iş göremezlik ile tedavi giderleri talebinden poliçe kapsamında sorumlu olmadığını, davacının olay nedeni ile herhangi bir kazanımı varsa bunun tazminat bedelinden indirilmesi gerektiğini, tazminat raporunun aktüer bilirkişiden TRH tablosu dikkate alınarak alınması gerektiğini, ceza dosyasının bulunması halinde bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalının faiz talebinden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi dosyaya sunulmadığı ve bu şekilde HMK mad. 128 gereğince bütün vakaları inkar etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, 29/03/2018 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile davacının kalıcı ve geçici iş göremezlik zararı ile manevi zararının olup olmadığı, olmuş ise miktarı ve davalıların bu zarar taleplerinden sorumlu olup olmadıkları hususlarına ilişkin davadır.
SGK’ya, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri Develi Hatice Muammer Kocatürk Devlet Hastanesine, Türkiye Sigorta A.Ş’ye, Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 26/05/2021 tarihli celsesinde beyanı alınan, davacı tanığı İbrahim Billor’un tanık beyanında; ” eşinin kaza nedeniyle omurgasından yaralanması ve 6 tane vida ve bir tane platin takılması nedeniyle halen eski sağlığına kavuşamadığını, bir kısım işlerini yapması için halen yardıma ihtiyacı olduğunu, kazadan sonra davalı tarafça herhangi bir maddi ve manevi taam bir deste görmediklerini, davalı … eşinin ameliyatında 2.600,00 TL bir ödeme yaptığını, onun haricinde bir maddi katkısı olmadığını, eşinin kazadan önce unlu mamüller iş yerinde çalıştığını, kazadan sonra çalışamadığını, günlük yevmiye usulü çalışırken ücret aldığını” beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 26/05/2021 tarihli celsesinde beyanı alınan, davacı tanığı …’nin tanık beyanında; ” davacı ile aynı iş yerinde çalıştığını, kaza günü ilk önce kendisini aradıklarını, kazadan sonra hastaneye gittiğinde davacının ağır şekilde yaralandığını gördüğünü, kendisi kazadan uzun bir süre sonra korse ve koltuk değnekleri ile iş yerine geldiğini, kendisinin durumu hiç iyi görünmediğini, şu an aynı iş yerinde çalışmadıklarını, duyduğuna göre kazadan sonra davalı taraf sadece bir defa geçmiş olsuna geldiğini başka gelip gelmediklerine dair görgüsünün olmadığını, davacının çalışırken ne ücret aldığını bilmediğini, ancak asgari ücret üzeri bir geliri olduğunu düşündüğünü” beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 26/05/2021 tarihli celsesinde beyanı alınan, davacı tanığı ….’in tanık beyanında; ” Kaza esnasında davacının bulunduğu … plakalı aracın sürücü olduğunu, kazadan sonra davacıyı görmediğini, ben davacı ile aynı iş yerinde çalıştığını, davalı tarafın davacıya maddi ve manevi destek olup olmadığını bilemediğini, davacının kazadan önce ne kadar geliri olduğunu bilmediğini” beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının sunmuş olduğu 08/07/2021 havale tarihli raporda özetle; “Davalı sürücü …’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücüler ….ve ….’in kusursuz olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabil Dalı Başkanlığının sunmuş olduğu 04/04/2022 havale tarihli raporda özetle; ” Üç (3) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 3 (üç) olduğu), bir (1) ay süreyle bakıcı ihtiyatcının/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının %23 (yüzdeyirmiüç) olduğu, mevcut içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafı tespit edilemediği” sonuç ve kanaatine varıldığının anlaşılmış olduğu görülmüştür.
Hesap bilirkişisinin sunmuş olduğu 13/06/2022 havale tarihli raporda özetle; ” “3 ay ” süreli geçici iş göremezlik zararının 4.809,36 TL olduğu, davacı talebinin 500,00 TL olduğu, ” %23″ özür oranına göre sürekli iş göremezlik zararının işlemiş dönem geliri 146.824,39 TL , işleyecek dönem geliri 1.710,292,14 TL toplam 1.857.116,53 TL , %23 özür oranına göre ( 1.857.116,53 x %23) : 427.136,80 TL olduğu, davacı talebinin 500,00 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararının toplan 431.946,16 TL olduğu, 29/03/2018 kaza tarihinde sakatlık halinde kişi başına ZMMS poliçe teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu, davacının toplam 431.946,16 TL iş göremezlik zararından davalı sigorta şirketinin 360.000,00 TL limitle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 14/09/2022 tarihli dilekçesinde davanın ıslahına ilişkin beyanda bulunmuş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça, davalı sigorta şirketinin cevabına göre davalıya 03/05/2018 tarihinde başvurulmasına rağmen davalının ödeme yapmaması nedeni ile davalının 8 iş günü sonrası olan 16/05/2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılarak davalı sigorta yönünden bu temerrüd tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça davacının emniyet kemeri takmaması nedeni ile müterafik kusurunun olmasından kaynaklı tazminat bedelinde indirim yapılması gerektiği belirtilmiş ise de, davacının müterafik kusuru olduğunu kabul etmeye yönelik dosyada ispatı sağlayacak yeterli delil olmadığından bu talep gereğince indirim yapılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça 29/03/2018 tarihinde meydana gelen kazadan kaynaklı tazminat davasının reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, olayın meydana gelmesine ilişkin olarak tarafların kusur durumunun tespiti amacı ile alınan Adli Tıp Kurumunun 08/07/2021 tarihli raporunda, davalı sürücü …’un %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Kurumun’un 04/04/2022 havale tarihli olup olay tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflanması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca düzenlenen raporunda, davacının olay nedeni ile 3 ay süre ile mutat iş ve gücünden kaldığı, tüm vücut fonksiyon kaybı/ özür oranının % 23 oranında olduğunun tespit edilmesi ve bu raporlar ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/8835 E, 2021/2355 K sayılı kararı dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin 13/06/2022 havale tarihli raporunda ise, davacının olaydan kaynaklı geçici iş göremezlik zararının 4.809,36 TL, kalıcı iş göremezlik zararının ise 427.136,80TL olduğu ile sigorta şirketinin bu tazminat talebinden poliçe limiti olan 360.000 TL ile sınırlı sorumlu olduğunun belirtilmesi karşısında davacı vekilinin sunduğu 14/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınmış ve davalı sürücü …’un kusurlu araç sürücüsü ve davalı sigorta şirketinin ise kusurlu sürücünün kullandığı aracın olay tarihi itibari ile geçerli ZMSS poliçesini düzenlemekle hesaplanan tazminat miktarından davalının sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları anlaşılmış ve böylece maddi tazminat davasının kabulü ile, 4.809,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 427.136,80 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 431.946,16 TL tazminat bedelinin (davalı sigorta şirketinin bu bedelin poliçe limiti olan 360.000,00 tl’si ile sınırlı sorumluluğu olmak üzere) davalı …’tan olay tarihi olan 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı Sigorta Şirketinden temerrüt tarihi olan 16/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacının manevi tazminat davası yönünden ise, davalının olaydaki kusur durumu, sosyal ve ekonomik durumu, davacının olaydan kaynaklı yaralanma ve maluliyet durumu-oranı, davacının yaşamış olduğu acı ve sıkıntılar, tanık beyanları hep birlikte dikkate alınmış ve böylece manevi tazminat davasının kabulü ile, 40.000 TL manevi tazminat bedelinin davalı …’tan olay tarihi olan 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, 4.809,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 427.136,80 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 431.946,16 TL tazminat bedelinin (DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNİN BU BEDELİN POLİÇE LİMİTİ OLAN 360.000,00 TL’si İLE SINIRLI SORUMLULUĞU OLMAK ÜZERE) davalı …’tan olay tarihi olan 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı Sigorta Şirketinden temerrüt tarihi olan 16/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine,
2- MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, 40.000 TL manevi tazminat bedelinin davalı …’tan olay tarihi olan 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine
3- Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 29.506,24 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 140,04 TL peşin harç ile 1.471,90 TL ıslah harçtan mahsubuyla eksik kalan 27.894,3‬0 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNE’YE GELİR KAYDINA, (Davalı sigorta şirketinin 23.248,15 TL’lik kısmında sınırlı sorumlu tutulmasına)
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 2.732,4‬0 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’tan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 140,04 TL peşin harç ile 1.471,90 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden, davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 147,45 TL tebligat, 87,30 TL posta ve müzekkere ücreti, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 361,50 TL ATK ücreti olmak üzere toplam 1.346,25 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin 1.122,01 TL’lik kısmından sınırlı sorumlu tutulmasına )
7-Manevi tazminat davası yönünden, davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 147,45 TL tebligat, 87,30 TL posta ve müzekkere ücreti, 361,50 TL ATK ücreti olmak üzere toplam 596,25 TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
9-Maddi tazminat davası yönünden, davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 63.472,46‬ TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,(Davalı sigorta şirketinin 53.400,00 TL’lik kısmından sınırlı sorumlu tutulmasına,)
10-Manevi tazminat davası yönünden, davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA, (Davalı sigorta şirketinin 1.100,14 TL’lik kısmından sınırlı sorumlu tutulmasına, )
Dair, davacı ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/09/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır