Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/372 E. 2021/767 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/372 Esas – 2021/767
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/372 Esas
KARAR NO : 2021/767

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ..
VEKİLİ : ….
DAVALI : ..
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : …..
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının
yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ….. ile davalı borçlu şirket …… arasında komisyon karşılığı taşıma sözleşmesinden kaynaklı ticari faaliyet dolayısıyla cari hesap ilişkisi kurulmuş olduğunu, davacı tarafından, taşıma ilişkilerinden kaynaklı olarak davalı yana faturalar kesilerek cari hesaba eklenmiş olduğunu ancak davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, bu nedenle arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davacı tarafından, taşıma işlerinden kaynaklı karşı tarafın yolcularından tahsil ettiği taşıma ücretinden davacının payına düşen bedel olan yolcu taşıma bedelinin faturasının kesilerek cari hesaba işlendiğini, söz konusu cari hesap ilişkisi gereğince davalı yanın, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacıya 181.341,50TL bakiye borcu bulunmakta olduğunu, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından, davacı ile aralarındaki ticari ilişki dolayısıyla düzenlenen ve davalı şirkete tebliğ edilen tüm faturaların karşılıklarının ödenmiş olduğunu, davacıya herhangi bir bakiye borcun mevcut olmadığını, davalı şirket ticari kayıtlarının incelenmesinde de, davacıya herhangi bir borcun olmadığının aksine alacaklı olduğunun anlaşılacağını, ayrıca davacı tarafından icra takibinde ve dava dilekçesinde, alacağın kaynağı olarak 01.01.2019-31.12.2019 dönemi cari hesap alacağına dayanılmış olduğunu, ancak taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, nitekim TTK’ya göre cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması zorunlu olduğunu, bu sebeple taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmaması sebebiyle, takipte ve davada cari hesaptan kaynaklanan alacağa dayanılarak takibe geçilmesi ve dava açılması mümkün olmadığını belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
Dava, İ.İ.K. mad. 67 gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
….. İcra Dairesi’nin ….. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ……olduğu, borçlunun …… olduğu, takibin 181.341,50 TL komisyon karşılığı taşıma sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağı olmak üzere toplam 181.341,50 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Genel İcra Müdürlüğüne, Develi Vergi Dairesine, Gevher Nesibe Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verilmiş olduğu görüldü.
Dava konusu alacağın taşıma sözleşme ilişkisinden kaynaklı olması nedeni ile davanın mutlak ticari dava olduğu anlaşılarak yargılamaya devam edilmiş ve esas hakkında karar verilmiştir.
Bilirkişi ……’nin sunmuş olduğu ….. tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Tarafların 2019-2020 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, beratlarının süresinde GİB’e yüklendiği, kayıtların birbirini doğruladığı, taraf ticari defterlerinin bu haliyle HMK 222/2 maddesine uygun olduğu tespit edilmiştir. Davacı takip dayanağını cari hesap alacağı olarak bildirmiştir. Taraf kayıtları incelenmiştir. Taraflar ticari defterlerinde karşı taraf ile ilgili kayıtları cari hesap şeklinde takip etmiştir. Her iki tarafın kayıtlarında da takip tarihi itibarı ile karşı taraf borçlu görünmektedir. Davacı kayıtlarında davalı 181.341,50 TL borçlu görünmektedir. Davalı kayıtlarında da davacı 85.784,65TL borçlu görünmektedir. Taraf kayıtlarında yer alan cari hesap hareketleri karşılaştırılmıştır. İhtilafın, 2019 yılı kasım ayında davacı tarafından davalıya düzenlenen ve toplam bedeli 273.665,00 TL olan 5 adet faturanın; davacı kayıtlarında yer alır iken, davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. İhtilafa konu 5 adet fatura davacı kayıtlarda ve form BS’sinde yer almaktadır. Ancak davalı kayıtlarında ve form BA’sında yer almamaktadır. Davacı, ihtilafa konu 5 adet fatura ve içeriğini davalıya teslim ettiğini ispat etmesi halinde ihtilafa konu faturalar davalı kayıtlarına eklenecektir. Bu ekleme ile davalı kayıtlarında davacı 187.880,35 TL (273.665,00-85.784,65) alacaklı görünecektir. Bu durumda da davacı alacağını hem kendi kayıtları hem davalı kayıtları ile ispat etmiş olacağından, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 181.341,50 TL alacağı olacaktır. Davacı ihtilafa konu 5 adet fatura ve içeriğini davalıya teslim ettiğini ispat edememesi halinde ise ihtilafa konu faturalar advacı kayıtlarından çıkartılacaktır. Bu çıkartma ile davacı kayıtlarında davalı 92.323,50 TL (273.665,00 -181.341,50) alacaklı görünecektir. Bu durumda da davalı borçlu olmadığını hem kendi kayıtları hem davacı kayıtları ile ispat etmiş olacağından, takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan alacağı olmayacağı” kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça takibe konu cari hesap alacağı nedeni ile davalıdan alacaklı olunduğu belirtilerek mahkememizde dava açılmış ise de, cari hesap ilişkisinden kaynaklı tarafların vergi dairelerine 2019 yılı için beyan etmiş olduğu faturaların istemesi sonucu davacının 55 tane belge için 1.743.587,00 TL yönünden form BS beyanında bulunduğu, davalının ise 50 belge için 1.511.753,00 TL yönünden form BA beyanından bulunduğu görülmüş olup davalının beyan etmediği faturalar yönünden ispat yükünün davacı üzerinde olduğu değerlendirilmiş ve delillerin toplanmasından sonra alınan …… tarihli bilirkişi raporunda da, defter kayıtlarına göre tarafların karşılıklı birbirinden alacaklı olduğu ve söz konusu 5 faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı belirtilmiş olmakla, davacının sunduğu deliller itibari ile söz konusu 5 fatura yönünden taşıma yapıldığının ispatının yapılamadığı ve söz konusu belgelerin davalının da kabulünde de olmadığı anlaşılarak davacının davasının yazılı deliller ile ispat edemediği ve yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmış ve böylece davanın reddine, davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK Mad. 67 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ıspatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK Mad. 67 gereğince REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 2.190,15 TL peşin harçtan mahsubu ile artan bakiye 2.130,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. uyarınca 21.143,91 TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
8-Artan gider avansının olması halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafça iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/10/2020

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır